T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2023/4488
K. 2024/1952
T. 29.2.2024

ÖDEME EMRİ TEBLİĞ TARİHİNİN DÜZELTİLMESİ İSTEMİ ( Tebligatın İncelenmesinden Tebligatın TK 21/1. Maddesi Şartlarını Taşıdığının Anlaşıldığı - Beyanı Alınan ve Haber Verilen Kişinin Sıfatı Açık ve Net Bir Şekilde Belirlenmeden Tebliğ İşlemi Tamamlanmışsa da Borçlunun Haber Verilen ve Beyanı Alınan Kişinin İsminde Birini Tanımadığını Beyan Etmesi Karşısında Hiçbir Araştırma Yapılmadan Tebligatın Usulsüzlüğüne Karar Verilmesinin Doğru Olmadığı )

USULSÜZ TEBLİGAT ( Ödeme Emri Tebliğ Tarihinin Düzeltilmesi İstemi - Beyanı Alınan ve Haber Verilen Kişinin Sıfatı Açık ve Net Bir Şekilde Belirlenmeden Tebliğ İşlemi Tamamlanmışsa da Borçlunun Haber Verilen ve Beyanı Alınan Kişinin İsminde Birini Tanımadığını Beyan Etmesi Karşısında Hiçbir Araştırma Yapılmadan Tebligatın Usulsüzlüğüne Karar Verilemeyeceği )

KOLLUK ARAŞTIRMASI ( Borçlunun Haber Verilen ve Beyanı Alınan Kişinin İsminde Birini Tanımadığını Beyan Etmesi Karşısında Hiçbir Araştırma Yapılmadan Tebligatın Usulsüzlüğüne Karar Verilemeyeceği/Gerektiğinde Kolluk Araştırması Yapılmak Suretiyle Haber Verilen ve Beyanı Alınan Şahsın Kim Olduğunun Tespit Edilerek Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gerektiği )

BORÇLUNUN TEBLİĞ EDİLEN KİŞİYİ TANIMAMASI ( Borçlunun Haber Verilen ve Beyanı Alınan Kişinin İsminde Birini Tanımadığını Beyan Etmesi Karşısında Hiçbir Araştırma Yapılmadan Tebligatın Usulsüzlüğüne Karar Verilemeyeceği/Gerektiğinde Kolluk Araştırması Yapılmak Suretiyle Haber Verilen ve Beyanı Alınan Şahsın Kim Olduğunun Tespit Edilerek Sonucuna Göre Karar Verileceği )

7201/m.21/1

ÖZET: Borçlu şirket ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, mazbatada adı yazılı beyanı alınan ve haber verilen kişiyi tanımadığını ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir.

Olayda borçlu şirketin ticaret sicil adresine 7201 Sayılı TK'nun 21/1 maddesi gereğince "muhatabın adresinin kapalı olması sebebiyle en yakın komşu/kapıcı/yöneticiden sorulmuş, muhatabın işte gittiği sözlü/imzalı beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat mahalle muhtarına teslim edilmiş olup 2 numaralı haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu/kapıcı/yöneticiye haber verilmiştir." şerhi ile yapıldığı görülmektedir. Tebligatın incelenmesinden; tebligatın TK'nun 21/1. maddesi şartlarını taşıdığı anlaşılmıştır. Beyanı alınan ve haber verilen kişinin sıfatı açık ve net bir şekilde belirlenmeden tebliğ işlemi tamamlanmışsa da; borçlunun haber verilen ve beyanı alınan kişinin isminde birini tanımadığını beyan etmesi karşısında, hiçbir araştırma yapılmadan tebligatın usulsüzlüğüne karar verilmesinin doğru olmadığı, gerektiğinde kolluk araştırması yapılmak suretiyle haber verilen ve beyanı alınan şahsın kim olduğunun tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Genel haciz yolu ile takipte borçlu şirketin İcra Mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, mazbatada adı yazılı beyanı alınan ve haber verilen ...isimli kişiyi tanımadığını ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminde bulunduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; tebligat mazbatasında beyanda bulunan ve haber verilen kişinin adı ve soyadı belirtilmişse de sıfatının belli olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.

Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir.

Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin araştırılması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. Ancak, Kanunun 21/1.maddesine göre tebligat yapılması halinde, tebliğ memuru, tebliğ evrakını tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde, tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de, mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir.

Somut olayda borçlu A T. Ltd Şti'nin ticaret sicil adresine 7201 Sayılı TK'nın 21/1 maddesi gereğince "muhatabın adresinin kapalı olması sebebiyle en yakın komşu/kapıcı/yönetici ...'dan sorulmuş, muhatabın işte gittiği sözlü/imzalı beyan edilmiş, imzadan imtina edilmiştir. Tebligat... mahalle muhtarı.... teslim edilmiş olup 2 numaralı haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır. Ayrıca en yakın komşu/kapıcı/yönetici ...'ya haber verilmiştir." şerhi ile yapıldığı görülmektedir. Tebligatın incelenmesinden; tebligatın TK' nın 21/1. maddesi şartlarını taşıdığı anlaşılmıştır. Beyanı alınan ve haber verilen kişinin sıfatı açık ve net bir şekilde belirlenmeden tebliğ işlemi tamamlanmışsa da; borçlunun haber verilen ve beyanı alınan A. isminde birini tanımadığını beyan etmesi karşısında, hiç bir araştırma yapılmadan tebligatın usulsüzlüğüne karar verilmesinin doğru olmadığı, gerektiğinde kolluk araştırması yapılmak suretiyle haber verilen ve beyanı alınan şahsın kim olduğunun tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesinin 28.03.2023 tarih ve 2022/485 E.-2023/904 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 Sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 Sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 29.02.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır