A- MUVAZAA 

I- MUVAZAANIN TANIMI VE ÇEŞİTLERİ

Muvazaa, tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile bilerek ve isteyerek gerçek iradelerine uymayacak ve kendi aralarında hüküm ve sonuç doğurmayacak bir görünüş yaratmak konusunda anlaşmalarıdır.[1]

Muvazaa mutlak ve nispi muvazaa olmak üzere iki ayrılmaktadır.

a- Mutlak Muvazaa

“Hukuki işlemin taraflarının, hiçbir hukuki işlem yapmak istemedikleri halde, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla sadece görünüşte bir işlem yapmaları durumunda “mutlak muvazaa” söz konusu olur.[2]

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 20.09.2022 tarihli 2022/2927 E. ve 2022/5951 K. sayılı kararında; “..Muvazaada taraflar üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan, aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak için anlaşarak bazen aslında bir sözleşme yapma iradesi taşımadıkları halde görünüşte bir sözleşme yapmaktadırlar (mutlak muvazaa)…” ifadesine yer vererek mutlak muvazaayı açıkça ifade etmiştir.

b- Nispi Muvazaa                               

Muvazaanın bir diğer türü ise nispi muvazaadır. “Nisbi muvazaa, tarafların aralarında gerçek iradelerine uygun yaptıkları bir sözleşmeyi, iradelerine uymayan ve dışa karşı görünürde bir sözleşme yaparak gizlemeleridir. (Eren, 369.) Nisbi muvazaada taraflar, görünürdeki işlemin arkasında gerçek iradelerine uygun bir işlem yaparlar. Görünürdeki işlemin arkasına gizlenen gerçek iradelerine uyan bu işleme gizli işlem denir.[3]

“Nispi muvazaa, tarafların gerçek iradelerini yansıtmayan görünürdeki işlemin altında gizlemek istedikleri bir gizli sözleşmenin olduğu durumlarda söz konusu olur.[4]

Nispi muvazaa; sözleşmede muvazaa, sözleşmenin koşullarında muvazaa ve tarafların şahsında muvazaa olmak üzere üçe ayrılmaktadır.  Sözleşmede muvazaa olarak adlandırılan muvazaa türünde taraflar sözleşmenin niteliğini değiştirmektedirler. Sözleşmede muvazaa türünün uygulamada en sık rastlanan örneği muris muvazaasıdır. Sözleşmenin koşullarında muvazaada taraflar sözleşmenin niteliğini değil, bazı unsurlarını değiştirmektedirler. Tarafların şahsında muvazaa türünde ise, sözleşmede, sözleşmeden yararlanacak kimse yerine başka bir kimse gösterilmektedir.[5]

B- MURİS MUVAZAASI

Muris muvazaası, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihinde verdiği 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla hukukumuza girmiştir. 74 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararındaki esaslar yine Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 22.05.1987 tarihinde verdiği 4/5 sayılı kararıyla (usuli düzenlemeye ilişkin eklemeler hariç) teyit edilmiştir. 16.03.1990 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında da içtihat değişikliğine yer olmadığı yönünde karar verilmiş ve ‘muris muvazaası’ kavramı kurumsallaşmıştır.[6]

I- MURİS MUVAZAASININ UNSURLARI

a- GÖRÜNÜRDEKİ İŞLEM

Muris muvazaasının ilk unsuru görünürdeki işlemdir. Görünürdeki işlem, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla üçüncü kişilere karşı iradelerin uyuştuğu kanısı yaratılacak gerçek iradeyi yansıtmayan işlemi ifade eder.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 15.12.2010 tarihli 2010/6-572 E. ve 2010/656 K. sayılı kararında; “…Görünürde satış olsa bile, önemli ve tespiti gereken hususun, akidin maksadını tayin etmekten ibaret bulunduğu, bunun da sözleşmenin yapıldığı hal ve şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir…” ifadesine yer vererek görünürdeki işlemi açıkça ifade etmiştir.

b- GİZLİ İŞLEM

Muris muvazaasının ikinci unsuru gizli işlemdir. Gizli işlem, tarafların görünürdeki işlemin arkasına sakladıkları ve gerçek iradelerini yansıtan gizli bir hukuki işlemdir. Gizli işlemde mirasçıların mirasçılık haklarını zedelemek amacıyla görünürdeki işlemde beyan edilen iradeden farklı bir işlem yapılır.

Gizli işlemin şekil serbestisi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği tartışma konusudur. Genel olarak muvazaada görünüşteki işlem tarafların iradesine uymadığı için, gizli işlem ise şekil şartı eksikliğinden geçersiz kabul edilmektedir[7].Yargıtay, 07.10.1953 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararında kanunda öngörülen şekil şartına uygun olarak yapılmayan işlemi geçersiz saymıştır. Bu sebeple kanunda özel şekil şartı koşulan işlemlerin usulünce yerine getirilmemesi halinde işlemin geçerli olmayacağı açıktır. Gizli işlem, kanunda belirtilen şekil kurallarına uygun olarak yapılırsa geçerlidir[8]. Kanunda şekil şartı öngörülmeyen hallerde ise işlemin geçerli olduğu baskın görüştür.

c- MUVAZAA ANLAŞMASI

Muvazaa anlaşması, muris muvazaasının üçüncü unsurudur. “Muvazaa anlaşması ile taraflar görünürdeki işlemin kendileri için hüküm ifade etmeyeceği, aralarındaki sözleşmenin sadece üçüncü kişileri aldatma amacıyla yapıldığı konusunda uyum içinde bulunurlar.[9]”Bu anlaşma herhangi bir şekli kurala tabi değildir. Ancak bu anlaşmanın en geç görünürdeki işlemin yapılma anında sağlanmış olması gerekir.

d- ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİ (MİRASÇILARI) ALDATMA KASTI

Muris muvazaasının son unsuru aldatma kastıdır. Aldatma kastı her olayda ayrı ayrı değerlendirilir. Aldatma unsurunun eksik olması halinde mirasçıların dava açma hakkı söz konusu değildir.

II- MİRAS BIRAKANIN ASIL İRADESİNİN BELİRLENMESİ

Muris muvazaası niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Bu nedenle muris muvazaasında miras bırakanın gerçek iradesini gizleyerek yapmış olduğu görünürdeki sözleşme dışında; gerçek iradesini yansıttığı, mirasçı/mirasçılarını aldatma amacıyla yapmış olduğu gizli sözleşme bulunmaktadır. Görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından geçerli olmamasına karşın; gizli sözleşme tarafların gerçek iradelerine uygun olduğu için, kanunun öngördüğü geçerlilik unsurlarını taşıdığı takdirde muteberdir.[10]

“Mirastan mal kaçırma iddiasının ispatı için murisin gerçek iradesi tespit edilmelidir. Yargıtay, murisin gerçek iradesinin tespit edilmesinde birtakım kriterler öngörmektedir:

Murisin mali durumu

Gelenek ve görenekler

Toplumsal eğilimler

Murisin sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin olup olmadığı

Satış bedeli ve gerçek bedel arasındaki fark

Aile içi ilişkiler

Olayların olağan akışı[11]

“Her somut olaya göre şekillenen bu muvazaa olgusu uygulamada sık rastlanılması sebebi ile Yargıtay kararları ile şekillenmiştir.[12]

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 30.10.2019 tarihli 2019/3641 E. ve 2019/5496 K. sayılı kararında; “…Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır…” ifadesine yer verilerek miras bırakanın gerçek iradesinin belirlenmesinde dikkate alınacak kriterler belirtilmiştir.

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 20.06.2016 tarihli 2014/15371 E. ve 2016/7445 K. sayılı kararında da miras bırakanın gerçek iradesinin belirlenmesinde dikkate alınacak kriterlere değinilmiştir.   

“Miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılması gerekmektedir. Ancak böylelikle, somut olayın özelliğine göre değerlendirme yapılabilecek ve olası hak kayıplarının önüne geçilebilecektir.[13] Yukarıda da ifade edildiği üzere miras bıkanın gerçek iradesinin belirlenmesi hususunda Yargıtay’ın belirlediği kriterlerden faydalanmak gerekmektedir.

III- MURİS MUVAZAASININ SONUÇLARI

Görünüşteki işlem tarafların iradelerine aykırı olması sebebiyle hükümsüzdür. Öte yandan kural olarak geçerli sayılmakla birlikte, eğer gizli işlem de şekle aykırı yapıldıysa hükümsüz olacaktır[14].

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 10.11.2015 tarihli 2014/10781 E. ve 2015/12895 K. sayılı kararında  “…Muvazaa sebebine dayanılarak verilen mahkeme kararları yenilik doğurucu değil, açıklayıcı niteliktedir. Bu kararlara konu olan işlemler yapıldıkları tarihten itibaren geçersiz olup, yapılmamış sayılırlar ve kararlar geriye etkili sonuç doğururlar…Muvazaalı işleme taraf olan kişinin iyiniyetli olduğundan söz etme olanağı da yoktur. Tarafı bulunduğu işlem yok hükmünde olup, bu suretle oluşan tescil de yolsuz tescil niteliğindedir…”şeklinde hüküm kurmuştur.

Belirli bir sürenin geçmesi veya muvazaa nedeninin ortadan kalkması ile geçerli hale gelmez. Taraflar muvazaalı işlemin geçerli olacağına muvafakat etseler dahi işlem geçersizdir. 

Türk Borçlar Kanunu madde 19 uyarınca, “bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır. Borçlu, yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı kazanmış olan üçüncü kişiye karşı, bu işlemin muvazaalı olduğu savunmasında bulunamaz”.

IV- MURİS MUVAZAASI DAVASI

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 01.04.1974 tarihinde verdiği 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; saklı paylı olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen her mirasçının bunu dava edebileceğini belirtmiştir. Bu kapsamda saklı pay sahiplerinin yanı sıra atanmış ve yedek mirasçı gibi diğer mirasçıların da dava açabileceği kabul edilmiştir. Ancak “mirası reddeden, miras hakkından feragat eden ve mirastan çıkarılan kişiler bu davayı açma hakkını haiz değildir. Dava açma hakkı halefiyetten değil, bizzat mirasçının kendisine ait haktan doğmaktadır[15]”. 01.04.1974 tarihli aynı kararda miras hakkı çiğnenen kişilerin senede dayanma zorunluluğu olmadığı, muvazaayı tanık dinletmek de dahil olmak üzere her türlü delille ispatın mümkün olduğu kabul etmiştir.

Stajyer Avukat Yağmur Nisa AKSU & Avukat Ayşenur SARİ

KAYNAKÇA

Arslantürk, Merve: “Muris Muvazaası”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 1-152, https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/68913/579158.pdf?sequence=1&isAllowed=y, (Erişim Tarihi: 13 Mart 2023).

Atalan, Melek & Yüksel, Samet: “Muris Muvazaası İddiası ve İspatı”, Atalan Hukuk Bürosu, https://atalan.av.tr/muris-muvazaasi-iddiasi-ve-ispati, (Erişim Tarihi: 13 Mart 2023).

Berktaş, Esra: “Muris Muvazaası”, Berktaş Hukuk Bürosu, s.1-18, https://www.berktas.av.tr/file/pdf/Muris%20Muvazaas%C4%B1_1.pdf (Erişim Tarihi: 9 Mart 2023).

Can Bayhan, Dilan: “Yargıtay Kararları Işığında Muris Muvazaası Olarak Değerlendirilmeyen İşlemler”, Dicle Akademi Dergisi, 2022, s.179-190, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2807913, (Erişim Tarihi: 9 Mart 2023).

Çiftçi, Barış: “Muris Muvazaası ve Muvazaa İddiasında Bulunulamayacak Bazı Durumlar”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2021, s.135-153, http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2021-154-1978, (Erişim Tarihi: 13 Mart 2023).

Denktaş, Pınar: “Muris Muvazaası (Mirastan Mal Kaçırma)”, Denktaş Hukuk Bürosu, https://denktas.av.tr/miras-hukuku/muris-muvazaasi-mirastan-mal-kacirma, (Erişim Tarihi: 13 Mart 2023).

Denktaş, Pınar: “Muris Muvazaası (Mirastan Mal Kaçırma)”, Denktaş Hukuk Bürosu, https://denktas.av.tr/miras-hukuku/muris-muvazaasi-mirastan-mal-kacirma, (Erişim Tarihi: 13 Mart 2023).

Günay, Meryem: “Roma Hukukundan Günümüze Muvazaa Kavramı Yüksek Lisans Tezi”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 15,  https://dspace.ankara.edu.tr/xmlui/bitstream/handle/20.500.12575/79171/218237.pdf?sequence=1 , (Erişim Tarihi: 21 Mart 2023)

Hatipoğlu, Zeynep Uyar: “Yargıtay İçtihatlarına Göre Muris Muvazaasında Miras Bırakanın Asıl İradesinin Tayini”, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2017, s. 109-135, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/322780, (Erişim Tarihi: 13 Mart 2023).

Kayhan, Fahrettin: “Taşınmaz Mülkiyetinin Naklinde Muris Muvazaası”, Ankara Barosu Dergisi, s. 178-184.

Kocayusufpaşaoğlu, Necip & Hatemi, Hüseyin & Serozan, Rona & Arpacı, Abdülkadir:  Borçlar Hukuku Genel Bölüm, İstanbul: Filiz Yayıncılık, 2010.

Tav, Mehmet: “Tapu İptal Tescil Davalarında Muvazaa”, Av. Mehmet Tav Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi, http://mehmettav.av.tr/Haber_tapu-iptal-tescil-davalarinda-muvazaa_7/#:~:text=Nisbi%20muvazaa%2C%20taraflar%C4%B1n%20aralar%C4%B1nda%20ger%C3%A7ek,iradelerine%20uygun%20bir%20i%C5%9Flem%20, (Erişim Tarihi: 21 Mart 2023).

Yılmaz, Süleyman & Pınar, Hamdi: “İnançlı İşlemlerin Muvazaalı İşlemlerle Karşılaştırılması Üzerine Bir Değerlendirme”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2019, s. 959-998, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1057150 , (Erişim Tarihi: 13 Mart 2023).

Yücer Aktürk, İpek: “Hısımlar Arası Satış Sözleşmeleri ve Muvazaa”, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2015, s.37-51, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/426218, (Erişim Tarihi: 9 Mart 2023).

--------------

[1]Necip Kocayusufpaşaoğlu & Hüseyin Hatemi&Rona Serozan& Abdülkadir Arpacı, “Borçlar Hukuku Genel Bölüm” , İstanbul: Filiz Yayıncılık, 2010, s.345.

[2] Meryem Günay, “Roma Hukukundan Günümüze Muvazaa Kavramı Yüksek Lisans Tezi”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk (Roma Hukuku) Anabilim Dalı, Yıl 2007, s.15. 

[3] Mehmet Tav, “Tapu İptal Tescil Davalarında Muvazaa”, Av. Mehmet Tav Hukuk Ve Danışmanlık Ofisi.

[4] Süleyman Yılmaz & Hamdi Pınar, “İnançlı İşlemlerin Muvazaalı İşlemlerle Karşılaştırılması Üzerine Bir Değerlendirme”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.LXVIII, Yıl 2019, s.980.

[5]Merve Arslantürk, “Muris Muvazaası Yüksek Lisans Tezi”, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk (Medeni Hukuk) Ana Bilim Dalı, S. 14-15.

[6]Fahrettin Kayhan, “Taşınmaz Mülkiyetinin Naklinde Muris Muvazaası”, Ankara Barosu Dergisi, C.LVIII, Yıl 2000, s. 178.

[7] Esra Berktaş, “Muris Muvazaası”, Berktaş Hukuk Bürosu, s.3.

[8]Dilan Can Bayhan, “Yargıtay Kararları Işığında Muris Muvazaası Olarak Değerlendirilmeyen İşlemler”, Dicle Akademi Dergisi, Cilt II, Yıl 2022, s.185.

[9]İpek Yücer Aktürk, “Hısımlar Arası Satış Sözleşmeleri ve Muvazaa”, Erciyes Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt X, Yıl 2015, s.41.

[10] Zeynep Uyar Hatipoğlu, “Yargıtay İçtihatlarına Göre Muris Muvazaasında Miras Bırakanın Asıl İradesinin Tayini”, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.L XXII, Yıl: 2017, s. 113.

[11] Pınar Denktaş, “Muris Muvazaası (Mirastan Mal Kaçırma)”, Denktaş Hukuk Bürosu.

[12] Barış Çiftçi, “Muris Muvazaası ve Muvazaa İddiasında Bulunulmayacak Bazı Durumlar”, Türkiye Barolar Birliği Dergisi 2021 (154), S. 140.

[13] Melek Atalan & Samet Yüksel, “Muris Muvazaası İddiası ve İspatı”, Atalan Hukuk Bürosu.

[14]Esra Berktaş, “Muris Muvazaası”, Berktaş Hukuk Bürosu, s.8.

[15] Berktaş, a.g.e. s.10.