Bir süredir, UYAP’ın avukatlara ücretli olacağına dair söylentilerin ilk uygulaması olan mazeret dilekçesi gönderme, borçluların bir takım bilgilerinin sorgulamalarının yapılabildiği bölümler 5,00 TL karşılığında hizmete açılmıştır. Daha yeni yürürlüğe giren HMK’nın vatandaşa getirdiği külfetler ve peşin paraya rağmen taksit taksit bile almakta zorlanılan adaletin tamamı ile paraya endekslendiği bu uygulama ile kesinleşmiş oldu.
Her hizmetin bir bedeli olur mantığından birtakım hizmetlere fayda ve sağladığı yarara göre kar amacı güdülmeksizin maliyete göre bir bedel konulması düşünülebilir. Ancak adalet gibi hukuk devletinin vazgeçilmez sistemlerinden olan bir alanda tabiri caizse alınan her nefese bir bedel konulması işi ticarete dökmekten başka bir şey olmadığı kanaatindeyim ve maalesef Adalet Bakanlığı bunu başarıp çok karlı ve akıllı yatırımlar ile fevkalade karlı bir ticari müesseseye dönüşmüş durumdadır. Anlaşılan o ki, böyle giderse devletin tüm ekonomik açıkları Adalet Bakanlığı tarafından kapatılabilecektir. Görünen manzara Adalet bakanlığının bu amacı kendisine hedef edindiğini göstermektedir.
Hızlı adalet için önce kanun hazırlayıp yürürlüğe koyup, hazırlanan kanunla sadece kendisine müracaat edecek vatandaşın önünü kesmeyi hedeflendiği gibi, söz konusu kanunla bırakın adaleti hızlandırmayı kendi memuruna iş yükünden başka bir yenilik getirmediği geçtiğimiz bir ay göstermiştir. Belki bu yargıya varmak için bir ay çok kısa bir süre olabilir ama geçtiğimiz bir ay boyunca mahkeme kalemlerinin masraf peşinde koşmaktan, adliye vezne ve emanetlerinin tabiri caizse masraf doldur boşaltmaları ile uğraşmaktan başka bir işle meşgul olamadıklarını görünce çokta yanılmayacağımız kanaati oluşuyor.
Bu mantık ve hedef çerçevesinde getirilmek istenen her türlü yargı yeniliği, adalet sistemini hızlandırmak yerine işlevsiz hale getirme riskini taşımaktadır. Adalet sisteminin hızlı çalışamamasının önündeki tek engelin işin tarafları zannedilip, bu doğrultuda sadece taraflara getirilen maliyetlerle adalet sisteminden uzak tutulmaya çalışmak, devletinden adalet isteyen ve bekleyen vatandaşı başka illegal yollara itebileceği gibi, bu risk kimsenin umurunda olmasa da, adalet sistemi de kendisinden adalet isteyen vatandaşı karşısında bulamayabilecektir. Sanki yapılmak istenen, arzu edilen manzara da bu gibi gözükmektedir. Oysa mahkemelerin ve adalet sisteminin yükü artık kendisine başvurabilecek vatandaşı sadece ekonomik gücü kendisine bulamamaktan veya bu kadar prosedürle uğraşmak istenilmemesi nedeni ile azaltılması çok farklı ve değişik toplumsal sorunları da beraberinde getirebilir.
Adalet bakanlığından acil talebimdir ki; yargıya getirmeye çalışılan her yeniliğin maliyeti taraflardan karşılamaya yönelik uygulama ve taleplerden vazgeçilerek önce adalet sisteminin tüm unsurlarının yapılmak istenilen yeniliklere adaptasyonunun sağlanması daha acil bir gereksinimdir. Deneme tahtası gibi yaşanılarak öğrenilecek tüm uygulamalardan adalet sisteminin tüm unsurları bıkıp usanmışlardır. Yargıya neticeleri ve uygulamada çıkabilecek sorunları iyice hesap edilmeden getirilen her yenilik adalet sistemini hızlandırmaktan ziyade yavaşlatmakta ve geriye götürmektedir.
Öte yandan adalet sisteminin vazgeçilmez unsuru olarak tabir edilen ama her türlü bu sistemden dışlanma ve işlevsizleştirme yönünde çalışmalara muhatap bırakılan avukatların adalet sistemlerindeki yeri yeniden kanunla belirlenerek, önündeki engellerin kaldırılması adalet sisteminin daha hızlı ve güvenilir bir şekilde işlemesi için kaçınılamaz ve geciktirilemez bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bu bağlamda adalet bakanlığının para endeksli her türlü uygulamadan vazgeçerek sistemin önünü tıkayarak değil, imkânları ve hizmetleri adalet sisteminin tüm unsurlarına genişleterek sağlaması ile sistemin önünü açması gerekmektedir.
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Yusuf DALMAZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
Müjde! Uyap’ın Paralı Bölümleri Hizmetinizde…
Av. Yusuf DALMAZ
Yorumlar
Trend Haberler
Yargıtay’ın 3 Gün Kuralı
AVUKATIN TARAF OLDUĞU (MESLEKTEN KAYNAKLI OLMAYAN) DOSYALARINDA E-TEBLİGAT ZORUNLULUĞU VAR MIDIR?
KARŞI DAVA AÇMA SÜRESİ (HMK m. 133)
'ARABULUCULUK KÖTÜYE VE AMACI DIŞINDA KULLANILARAK İŞÇİNİN HAKLARI ÇİĞNENEMEZ'
HUKUKİ ALACAĞIN TAHSİLİ AMACI İLE TEHDİT SUÇU - SİLAHLA TEHDİT - DAHA AZ CEZAYI GEREKTİREN HAL
39 bin 582 hakim ve savcı yardımcısı adayı sınava girecek