Son yıllarda o kadar hızlı değişikliklerle muhatap kaldık ki, bu işin eğitimini almış olan insanlar olarak bile gerçekten değişiklik takip etmekten, getirilen yeniliklerle varılmak istenen amacı çözmeye çalışmaktan, uyum sağlamaya uğraşmaktan, meslek içi eğitimler almaktan veya kendimizi yapılan değişiklilere göre yeniden eğitmeye çalışmaktan yorulduk. Kimsenin umurunda olmayabilir, yargının en önemli öğelerinden biri olan biz avukatların bu hali ama biz bu haldeysek yapılan değişikliklerin diğer muhataplarının ne halde olduklarını varın siz hayal edin.
Yorgunluğumuz çalışmaktan, kendimizi yapılan değişikliklere adapte etmekten, bunca işin arasında hangi seminere hangi sempozyuma katılalım düşüncesinden hiç değil. Yorgunluğumuz yapılan değişikliklerin hangi amaçla yapıldığını tam olarak anlayamamak daha doğru bir tabirle bu amacı çok iyi anlamamıza rağmen vicdanımızca kabul görmeyişinden ve istenilen sonuçların bir türlü alınamayışındandır. Tüm bunların üzerine söz konusu şuradakini alıp, buraya koymaktan öteye gitmeyen yargıya ilişkin reform içerikli düzenlemelerin son sürat devam etmesi mevcut manzarayı daha da çekilmez ve dayanılmaz bir boyuta taşımaktadır. İnsanın tüm aciliyetine rağmen “bırakın, değiştirmeyin hiçbir şeyi Allah aşkına…” diyesi geliyor.
Yinede tüm yorgunluğumuza rağmen artık miadını doldurmuş düzenlemelerin, çağın ve sürekli değişen, gelişen hayat şartlarının özelliğine göre uyarlanması millet için elzem gördüğümüzden alt yapısı hazırlanmış, uygulamadaki sıkıntılar göz önüne alınarak toplum dengesini bozmayacak, fildişi kulelerde hazırlanmamış, kesin ve kalıcı ve de sorunların çözümünde nokta atışlı içeriğe ve şekle sahip her türlü değişikliğin uygulamadaki gereği için son gücümüzü de kullanmaya hazırız. Lakin aynı bakış açısı ile sürekli tekrar ettiğimiz sorunlara hiçbir kalıcı çözüm getirmeyen, fildişi kulelerde hazırlanmış, toplum dengelerini görmezden gelen, yapılan kısmi değişikliklerle yamalı bohça haline dönüştürülen kanunlarla sorunlara çözüm aramaktan gerçekten çok yorulduk.
Netice itibari ile son dönemlerde reform veya başka ad altında yapılan değişikliklerin yargı sorunlarına kalıcı bir çözüm getirmediği ve de getirecek gibi gözükmediği aşikardır. Lütfen başta avukatlar olmak üzere yargının tüm birimlerinin ve de yargıdan adalet bekleyen vatandaşların yapılan değişiklikleri takip etmekten, anlamaktan, algılamaktan ve de bir türlü anlaşılmayan maksadına uygun hazırlıklar içerisinde olmadığından/olamadığından buna bağlı olarak da müthiş bir yorgunluk içerisinde bulunulduğundan söz konusu değişikliklerin mimarı ve yürürlüğe koyanlarının haberi olsun. Yorgunluğumuzun anlayışla karşılanacağını umar, daha kalıcı çözümlere yönelik, toplum dengesini gözeten, şekilden ziyade içeriği dolu, uygulamadaki sorunları bizzat yaşayanların sürece katkıda bulunduğu her türlü değişikliğinde dört gözle bekleyenleri olduğumuzun bilinmesini isteriz.
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Yusuf DALMAZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)