Maden işletmesi olan bir borçluya karşı başlattığınız İcra takibiniz kesinleşti. Borç Ödenmiyor. Satıştan başka surette alacağı tahsil edemiyorsunuz. Sahayı, daha doğrusu maden ruhsatı, işletme ruhsatı hakkı ve madendeki demirbaşları satmayı düşünüyorsunuz. Bu yazımızda, madenlerin icradan satışı işlemlerini ele alacağız.
Son zamanlarda, ihale ve emlak sitelerinde icradan maden satışlarına ilişkin haber ve ilanlar da artış gözlemlenmektedir.
Maden sahaları ve buna bağlı ruhsatlar, T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne (MİGEM) bağlı olduğu için; MİGEM de kayıtlı ruhsata haciz koyarak ilk adım atılacaktır.
TÜM İLGİLİLERE, KIYMET TAKDİRİ VE SATIŞ İLANI TEBLİĞİNİN TAMAMLANMASI
İcra takibiniz nerede başlamış olursa olsun, maden sahasının bulunduğu yerdeki icra dairesince, kıymet takdiri ve satış işlemleri gerçekleştirilecektir.
Gayrimenkul satışlarında ilgili Tapu Sicil müdürlüğünden istenen ilgililere ait liste, maden esasen devletin olduğu ve maden ruhsat kayıtları da MİGEM’nde tutulduğu için MİGEM’nden aynen tapudan ister gibi TAKYİDAT KAYITLARI istenecektir.
Cevabi yazı ile gelen takyidat kayıtlarında, maden üzerinde, ipotek, rüçhanlı alacaklı, haciz, teminat, şerh vs takyidatlar ve takyidatı koyan ilgili kişi, kurum veya dosyalar görünecektir.
Burada belirtilen ilgililere veya dosyalara, dosyanın, alacağın, haklarının devam edip etmediği, devam ediyorsa miktarını, şeklini soran İİK 100 MADDE ye yarar bilgilerin sorulması gerekmektedir.
Bu aşama da tamamlanıp 100 madde malumatları toplandığında, halen ilgili sıfatını taşıdığı anlaşılan kişi ve kurumlara veya varsa vekillerine kıymet takdiri raporlarının tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Kıymet Takdiri raporunun ilgililere (varsa vekillerine) eksiksiz tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bila dönen tebliğ varsa TK. md. 35 e göre tebliğ tamamlanmalıdır. Tebliğlerin eksik yapılması daha sonra ihalenin feshi sebebi olarak karşımıza çıkabilecektir.
Kıymet takdirindeki en büyük problem, sahanın kıymetinin gerçekten hakkıyla belirlenip belirlenemediğidir. Zira Maden kanununun 10. Maddesindeki “ilgili beyanının ve yetkili kişilerce tanzim edilen raporların doğru kabul edilmesi” karinesi gereğince; maden sahasının rezerv miktarı, maden sahibinin işletme projesindeki rezerv beyanı esas alınarak belirlenmektedir.
Burada birkaç sorun bulunmaktadır.
Birinci sorun: SATIŞA ÇIKARILACAK ALAN RUHSAT ALANININ TAMAMI OLMASINA RAĞMEN, İNCELEME VE KIYMET TAKDİRİNDE İŞLETME RUHSATI ALINMIŞ ALANIN REZERVİNİN DİKKATE ALINMASI SORUNUDUR. İşletme ruhsatı, maden sahasının bir kısmı için alınmışsa işletme ruhsatı alınmamış kısmın rezervi nasıl hesaplanacaktır? Uygulamada özellikle orman sahalarında tüm maden sahası için işletme izni alınması fiilen ve mantıken mümkün de değildir.
İşletme izni alınan sahanın ağaç bedelinin ödenmesi, gözetim dahilinde sınırlarının belirlenmesi, işletme izni alınmış o bölgedeki çalışma bitince eski haline getirilip tekrar ağaçlandırılması gerekmektedir. Bu şekilde, maden ruhsat alanı içinde kalan alanlarda kısım kısım işletme ruhsatı alınması uygulamada çok görülmektedir. Bu durumlar için sahanın kıymet takdirini, yani tüm sahanın rezervini tam tespit edebilmek lazımdır ki gerçekten satışa esas kıymet takdiri tekamül etmiş olsun.
Maden Hukukunun temel ilkelerinden olan RUHSATIN BÖLÜNMEZLİĞİ İLKESİ gereğince tüm icrai işlemlerin ruhsat alanının tamamı üzerinden yapılması gerekmektedir.
İkinci sorun ise: Sadece Arama ruhsatının alınmış olması, bunun yanında işletme işletme projesinin çıkarılmış olması, bunun da yanında ruhsatının da alınmış olması ya da ilaveten işletme olarak madenin işliyor maden çıkarıyor olması hallerinin tamamında ayrı ayrı kıymet takdirleri yapılmalı ve yapılan hafriyat, işletme maliyetleri de değere ilave edilmesi sorunudur. Maden sahalarının genellikle küçük ilçe sınırlarında yer alması, bu ilce icra dairelerinin YETKİN BİLİRKİŞİLERİ GÖREVLENDİRMEDE sorun yaşamasına yol açmaktadır. O yerde Jeoloji mühendisi, Maden Mühendisi vs bulunmaması raporun oluşma evresinde gecikmeye yol açmaktadır.
AYM İPTAL DAVASI VE DANIŞTAY KARARI YENİ İŞLETMELERE DARBE VURMUŞTUR.
Geçtiğimiz yıllarda, 3213 sayılı maden Kanunu’nun bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi’nce iptali için CHP tarafından dava açılmıştır. Danıştay 8. Dairesi iptali istenen yasa maddeleri hakkında 10.02.2009 tarihinde Yürütmeyi Durdurma kararı vermiştir. Bu süreçte, Arama ruhsatı, İşletme Ruhsatı işlemleri durmuştur.
Düşünün, büyük bir alanda arama ruhsatı aldınız, bunun yanında bir çok bürokratik işlemlerini aştınız, ruhsat alanında işletme ruhsatı alacağınız alanı belirlemek için alanın bir çok yerinde çok sondaj çalışmaları yaptınız, hafriyat çalışması yaptınız, işletme projesi çıkardınız, İşletme Ruhsatınız imza aşamasında ve YDK nedeniyle işlem duruyor.
Belki milyonlar harcadınız o aşamaya kadar ama önemi yok. YDK herkesin elini kolunu bağladı. Bu aşamadan sonra ''Maden Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'' nın TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, Haziran 2010 da yasalaşması anına kadar durmuş ve arama ve işletme ruhsatlarında büyük yığılmalar olmuştur.
Ülke ekonomisine katkı sağlayabilecek bir çok maden sahibi madenci işadamı Yasal yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen bu süreçte ciddi sıkıntılar yaşamıştır.
MADEN SAHASININ İCRADAN SATIŞI NASIL OLACAKTIR?
Kıymet takdiri yapılmış, ilgililere tebliğ edilmiş ( itiraza uğramadan kesinleşmiş ya da kıymet takdirine itiraz edilerek İcra Mahkemesindeki davası bitmiş ve kıymet takdiri kesinleşmiş ise) satış günü kararlaştırılmış, satış şartnamesi hazırlanmış, satış şartlarını içeren “taşınmaz açık artıma ilanı”, tüm ilgililere tebliğ edilmiş, ülke çapında yayın yapan bir gazetede de ilan edilmiş olmalıdır. Gazetedeki İlanın satış gününden 1 ay önce yapılmış olması gerekmektedir.
MADENİN İCRA SATIŞ ŞARTNAMESİ VE SATIŞ İLANI İÇERİĞİ NASIL OLMALIDIR?
İcra dairesinin hasırladığı satış şartnamesinde dolayısıyla satış ilanında:
Satılmasına karar verilen Maden İşletmesinin Cinsi ve özellikleri, Tapu Kaydı, Nitelikleri, kıymeti, birinci ve ikinci satış günleri ve saatleri, ihale yerinin yanında İİK gereğince gayrimenkul satışlarında uygulanması ve ihale şartlarında yer alması gereken yasal hususlar yer almalıdır.
Maden sahası satışlarında, özellik arz eden en önemli husus bu aşamada gündeme gelmektedir. İlanın içeriğinde, “Arttırmaya iştirak edeceklerin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan maden ön işletme ve maden hakkının iktisabı için aranan kanuni şartlara haiz olduğunu gösterir belge ibraz etmeleri ZORUNLULUĞU” da şartname ve ilanların tümünde açıkça yer almalıdır.
Ya da artırmaya katılacak taliplilerin; "Maden Kanunu'nun 43. Maddesine göre “MADEN İŞLETME RUHSATINI İKTİSAP ETMEK İSTEYEN TALİBİN BU HAKKIN İKTİSABI İÇİN ARANAN KANUNİ ŞARTLARI HAİZ OLMASI LAZIMDIR. TALİP BU ŞARTLARI HAİZ BULUNDUĞUNU, BAKANLIKTAN ALACAĞI VESİKA İLE İSPAT EDER. İCRA DAİRESİ, BU VESİKAYI İBRAZ ETMİŞ OLAN TALİPLER ARASINDA SATIŞI YAPAR.”haiz olduğuna dair dair belgenin ibrazı zorunludur." şeklinde bir şart ta açıkça yazılmalıdır.
Taliplileri sınırlayan bu ibarelerden birisi yeterli olup, bu özel satış şartı uyarısının ilan içeriğinde olmaması tek başına ihalenin feshi sebebi olabilecektir. BU özel şart ilanlarda yer almasına rağmen ya da yer almamasına rağmen, kanuni şartlara haiz olmayan bir taliplinin satışa girerek madeni alması hali de ihalenin feshi sebeplerindendir.
İHALEYE (ARTIRMAYA) HERKES İŞTİRAK EDEBİLECEK MİDİR?
Teminatı cebine koyup ben bu ihaleye katılmaya geldim diyen herkes bu ihaleye giremeyecektir. Şartname ve ilanların tümünde bu hususa özenle önem verilmelidir.
“Arttırmaya iştirak edeceklerin, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan maden ön işletme ve maden hakkının iktisabı için aranan kanuni şartlara haiz olduğunu gösterir belge ibraz etmeleri ZORUNLULUĞU” da şartname ve ilanların tümünde açıkça yer almalıdır.
Madenlerin icra kanalıyla satışında, Maden Kanunu’nun 40.- 44. Maddeleri ile özel hükümler getirilmiştir. Maden Kanunu'nun 43. Maddesine göre “MADEN İŞLETME RUHSATINI İKTİSAP ETMEK İSTEYEN TALİBİN BU HAKKIN İKTİSABI İÇİN ARANAN KANUNİ ŞARTLARI HAİZ OLMASI LAZIMDIR. TALİP BU ŞARTLARI HAİZ BULUNDUĞUNU, BAKANLIKTAN ALACAĞI VESİKA İLE İSPAT EDER. İCRA DAİRESİ, BU VESİKAYI İBRAZ ETMİŞ OLAN TALİPLER ARASINDA SATIŞI YAPAR.”
Bu durumda madeni icradan satın alacak yani icra satışına girebilecek kişiler iktisap için aranan şartların yer aldığı Maden Kanunu 6. Vd. maddelerinde belirtilen nitelikleri de haiz olmalıdır.
İcra satışları dışında, Maden Kanunu 43. Maddesi, MİGEM tarafından yapılan ihale ve satışlarda uygulanmamaktadır.
MİGEM tarafından yapılan İHALE UYGULAMALARI için http://www.migem.gov.tr/ adresinden bilgi alınabilir.
NETİCE İTİBARİYLE, BİR MADENİN İCRADAKİ AÇIK ARTIRMASINA; İİK’daki diğer şartların yanında; Maden Kanunu 6. Vd. maddelerinde belirtilen nitelikleri de haiz olup; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan maden ön işletme ve maden hakkının iktisabı için aranan kanuni şartlara haiz olduğunu gösterir belge ibraz eden gerçek veya tüzel kişiler katılabileceklerdir.
ALACAKLI, MADENİ ALACAĞINA MAHSUBEN ALABİLİR Mİ?
Peki 1. ve 2. Satışta da pey süren olmadı ve artırma olmadı diyelim. Bu durumda madenin satışını isteyen alacaklı "Alacağa Mahsuben" madeni alabilecek mıdır?
Burada öncelikle vermemiz gereken cevap HER ALACAKLININ, alacak miktarı, teminat vs anlamında İİK daki ihaleye girme şartlarını taşımasına rağmen Maden Kanunu açısından ihaleye girebilme şartlarını taşıyıp taşımadığıdır.
Satışı yapan dosya alacaklısı veya sonraki sırada olsa da önceki alacaklıların alacağını da karşılamış olan sonraki sıradaki alacaklı (iştiraken veya garameten paylaştırma dahil) maden Kanunu 6. Vd. şartları taşımıyorsa yani Bakanlıktan yazı da getirmemişse ihaleye katılamayacaktır.
Zira Maden Kanunu 43/2 maddesi gayet açık olup “İCRA DAİRESİ, BU VESİKAYI İBRAZ ETMİŞ OLAN TALİPLER ARASINDA SATIŞI YAPAR.” hükmü, EMREDİCİ BİR HUKUK KAİDESİDİR.
Satışı isteyen dosya alacaklısı, Bakanlıktan belge getirmemişse sadece ihaleye nezaret edebilecek PEY SÜREMEYECEK VE İHALEYE DE KATILAMAYACAKTIR.
Satışta talipli olamayacak, pey süremeyecek bir alacaklı da; kural olarak madeni, icra satışından ALACAĞA MAHSUBEN DE OLSA ALAMAYACAKTIR.
SATIŞ USULÜNE UYGUN GERÇEKLEŞMİŞ VE KESİNLEŞMİŞSE DEVİR GERÇEKLEŞTİRİLİR.
Satışın neticesi, icra dairesi tarafından T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ne (MİGEM) bildirilir. MİGEM’ce, keyfiyet madenin sicil kütüğüne şerh edilir. Devir muamelesi bu surette tekemmül eder.
Av. Vedat ORUÇ
[email protected]
(Bu yazı, sayın Av. Vedat ORUÇ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
5177 Sayılı Kanunla Değişik 3213 Sayılı MADEN KANUNU
MADEN HAKKI:
Madde 6 - Maden hakları, medeni hakları kullanmaya ehil T. C. vatandaşlarına, madencilik yapabileceği statüsünde yazılı Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarına göre kurulmuş tüzelkişiliği haiz şirketlere, bu hususta yetkisi bulunan kamu iktisadi teşebbüsleri ile müesseseleri, bağlı ortaklıkları ve iştirakleri ile diğer kamu kurum, kuruluş ve idarelerine verilir.
Maden hakları gerçek veya tüzel tek kişi adına verilir.
Devlet memurları, diğer kamu görevlileri, Genel Müdürlüğün merkez ve taşra teşkilatında çalışan yevmiyeli ve mukaveleli personel, arama, ... ve işletme ruhsatı alamaz. *1* *2*
Maden arama veya işletme hakkını haiz iken memur olanlar memuriyete geçişlerinden itibaren 6 ay zarfında bu haklarını devretmeye mecburdurlar.
3 üncü fıkradaki yasaklamaya tabi olup miras yoluyla kendisine maden ruhsatı intikal eden mirasçı, durumundaki mani hal ortadan kalkmadığı takdirde 5 inci maddenin 4 üncü fıkrası hükmü uygulanır.
MADENCİLİK FAALİYETLERİNDE İZİNLER
Madde 7 - (Değişik madde: 26/05/2004 - 5177 S.K./3.mad) *1*
(İptal fıkra : Anayasa Mah.nin 15/01/2009 tarihli ve E. 2004/70, K. 2009/7 sayılı Kararı ile.) *2* ;(Düzenlenen fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Madencilik faaliyetlerinin yapılması ve ruhsatlandırma işlemlerinin yürütülmesi ile ilgili olarak yeni verilecek ruhsat alanlarına maden işletme yöntemi, faaliyetin yapıldığı bölge, madenin cinsi, yapılacak yatırımın çevresel etkileri, şehirleşme ve benzeri hususlar dikkate alınarak, temdit talepleri dahil ruhsat verilen alanlarda kazanılmış haklar korunmak kaydıyla, ilgili kurumların görüşleri alınarak Bakanlık tarafından kısıtlama getirilebilir. İlk müracaat veya ihale yolu ile yapılacak ruhsatlandırmalarda müracaatın yapılacağı alanlar diğer kanunlar ile getirilen kısıtlamalar gözönüne alınarak Bakanlıkça ruhsat müracaatına kapatılabilir. Kısıtlama gerekçesi ortadan kalkan alanlar ihale yoluyla aramalara açılır. Bu Kanun dışında madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak yapılacak her türlü kısıtlama ancak kanun ile düzenlenir.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Özel çevre koruma bölgeleri, milli parklar, yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları, muhafaza ormanları, 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanununa göre korunması gerekli alanlar, 1 inci derece askeri yasak bölgeler, 1/5000 ölçekli imar planı onaylanmış alanlar, 1 inci derece sit alanları ile madencilik amacı dışında tahsis edilen ve Genel Müdürlük tarafından uygun görüş verilen elektrik santralleri, organize sanayi bölgeleri, petrol, doğalgaz ve jeotermal boru hatları gibi yatırım alanlarına ait koordinatlar ilgili kurumlar tarafından Genel Müdürlüğe bildirilir.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Bu alanlara yapılan ruhsat müracaatlarının hak sağlaması halinde iki ay içinde harç ve teminatın yatırılmasından sonra bu alanlara ilişkin ilgili kurumlardan izin alınması için müracaat sahibine bir yıl süre verilir. Bu süre içinde izin alınması durumunda Kanunun 16 ncı maddesine göre ruhsat düzenlenir, izin alınamaması halinde müracaat reddedilir. Müraacat alanının bir kısmının bahse konu alanlarla çakışması halinde, çakışan alan dışındaki serbest alana ilişkin olarak iki aylık süre içinde Kanunun 16 ncı maddesine göre müracaatta bulunulması halinde ruhsat düzenlenir. Aksi halde tüm müracaat alanı bu süre sonunda müracaatlara açık hale gelir.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Devlet ormanları içinde yapılacak maden arama ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetler için zorunlu ve ruhsat süresine bağlı olarak yapılan geçici tesislere 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre izin verilir.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahalarında maden arama ve işletme faaliyetleri ile bu faaliyetler için gerekli geçici tesislere çevresel etki değerlendirme raporunda belirlenen esaslar dahilinde izin verilir. Alınan izinler, temditler dahil ruhsat hukuku sonuna kadar devam eder.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Uygulanan yöntem, teknoloji ve derinliğe bağlı olarak projesi Genel Müdürlükçe uygun bulunan yeraltı madencilik faaliyetlerinin tekabül ettiği yüzey alanı için herhangi bir izin alınmaz. Yeraltı madencilik faaliyetlerine bağlı olarak gerekli olan yerüstü tesisleri veya galeri ağzının isabet ettiği alan için gerekli izinlerin alınması zorunludur.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Madencilik faaliyeti yapılan alanların, izne tabi alan olmaları halinde, ilgili olduğu kanun hükümlerine göre gerekli izinlerin alınması zorunludur. Ancak, Genel Müdürlükçe işletme ruhsatı verildikten sonra, işletme ruhsat alanının diğer kanunlara göre izne tabi alan haline gelmesi durumunda ilgili kanunların öngördüğü yükümlülüklerin yerine getirilmesi suretiyle kazanılmış haklar korunarak faaliyetler sürdürülür. Diğer kanunlara göre izne tabi alanlar, Genel Müdürlüğün görüşü alınarak belirlenir.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Kazanılmış haklar korunmak kaydıyla içme ve kullanma suyu rezervuarının maksimum su seviyesinden itibaren 1000-2000 metre mesafe genişliğindeki şeritte galeri usulü patlatma yapılmaması, alıcı ortama arıtma yapılmadan doğrudan su deşarj edilmemesi şartıyla çevre ve insan sağlığına zarar vermeyeceği bilimsel ve teknik olarak belirlenen maden arama ve işletme faaliyetleri ile altyapı tesislerine izin verilir. 2000 metreden sonraki koruma alanı içinde çevresel etki değerlendirmesi raporuna göre yapılması uygun bulunan maden istihracı ve her türlü tesis yapılabilir. Ancak faaliyet sırasında alıcı ortama yapılacak deşarjlarda ilgili yönetmelikte belirtilen limitlere uyulması zorunludur.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Maden üretim faaliyetleri ile bu faaliyetlere dayalı ruhsat sahasındaki tesisler için işyeri açma ve çalışma ruhsatları il özel idareleri tarafından verilir. Bu ruhsatların verilmesi sırasında 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu hükümlerine göre belediyelerin tahsil ettiği işyeri açma izni harcı il özel idaresi tarafından tahsil edilir. Bu bedelin % 50'si ruhsatın bulunduğu bölgeyle sınırlı olarak altyapı yatırımlarında kullanılmak üzere, doğrudan ilgili ilçe veya ilçelerin Köylere Hizmet Götürme Birlikleri hesabına aktarılır. Bu alanların belediyelerin mücavir alanı içerisinde kalması durumunda tahsil edilen harcın % 50'si ilgili belediyenin hesabına aktarılır.
İlgili bakanlıkların mevzuatı gereği yapacakları inceleme ve denetimlerde; ruhsat alanlarında ilgili Kanun esaslarına uygun çalışılmadığının tespiti halinde, mevzuat çerçevesinde yapılacak işlemler Genel Müdürlüğe bildirilir. Çevre ve insan sağlığına zarar verdiği tespit edilen madencilik faaliyetleri gerekli önlemler alınıncaya kadar durdurulur.
Çevresel etki değerlendirmesi işlemleri Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından, diğer izinlere ilişkin işlemler de ilgili bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca çevresel etki değerlendirmesi sürecinde en geç üç ay içinde bitirilir. Bakanlık ve diğer bakanlıkların mevzuatının gerektirdiği maddî yükümlülükler ruhsat sahibi tarafından karşılanır.
(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) İmar alanları içinde kalan madencilik faaliyetleri, ilgili yerel merciden izin alınarak yapılır. Ruhsat alındıktan sonra imar alanları içine alınan maden sahalarına bu hüküm uygulanmaz. İmar planı bulunmayan alanlarda yapılan veya yapılacak olan madencilik faaliyetleri ile bu faaliyetlere bağlı geçici tesisler ve bunların müştemilatı için imar planı yapılmaz. İşletme ruhsatları çevre düzeni ve imar planları notuna işlenir. İmarsız alanlarda yürütülen madencilik faaliyetleri için gerekli olan geçici tesisler ve bunların müştemilatı, inşaat ve yapı kullanma iznine tabi değildir. Ancak, yapıların fen ve sağlık kurallarına uygun olması ve ilgili il özel idaresine bildirilmesi zorunludur. İmarsız alanlarda yürütülen madencilik faaliyetleri için gerekli olan geçici tesisler ve bunların müştemilatı niteliğindeki yapıların, ruhsat sahibi tarafından madencilik faaliyetinin sonlandırılmasını müteakip bir yıl içinde kaldırılması, bunlardan çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı alınmış olanların, çevresel etki değerlendirmesi raporunda belirtildiği şekli ile her iki alanda da yol, su, haberleşme, enerji nakil hattı, bant konveyör, havai hat ve kuyu tesislerinin ilgili idarenin onayı ve talebi doğrultusunda bedelsiz olarak kalmasına izin verilebilir. Diğerlerinin ise süresinde yerinden kaldırılması veya çevre ile uyumlu hale getirilmesi zorunludur. Ruhsat sahibinin bu yükümlülüklerini yerine getirmemesi halinde, çevre ve insan sağlığı bakımından sorumlulukları devam eder. Ruhsat sahibi tarafından yapılması gereken işlemler valilik veya ilgili idare tarafından yerine getirilerek yapılan masraflar 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Kamu hizmeti veya umumun yararına ayrılmış yerlere ve bu tür tesislere 60 metre mesafe dahilinde madencilik faaliyetleri Bakanlığın, binalara 60 metre, özel mülkiyete konu araziye 20 metre mesafe dahilinde ise mülk sahibinin iznine bağlıdır. Bu mesafeler, ihtiyaç halinde madencilik faaliyetlerinin boyutu, emniyet tedbirleri ve arazinin yapısı dikkate alınarak Bakanlıkça artırılabilir. Mesafeler yatay olarak hesaplanır.
Maden arama faaliyetleri, bu Kanunda sayılanlar dışında herhangi bir izne tâbi değildir. İşletme faaliyetleri ise, bu Kanuna göre Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliğe göre yürütülür.
(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Madencilik faaliyetleri ile Devlet ve il yolları, otoyollar, demir yolları, havaalanı, liman, baraj, enerji tesisleri, petrol, doğalgaz, jeotermal boru hatları, su isale hatları gibi kamu yararı niteliği taşıyan yatırımların birbirlerini engellemesi, maden işletme faaliyetinin yapılamaz hale gelmesi, yatırım için başka alternatif alanların bulunamaması durumunda, madencilik faaliyeti ve yatırımla ilgili karar, Kurul tarafından verilir.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Herhangi bir yatırım yapılmamış I. Grup madenler, mıcır, kaba inşaat, baraj, gölet, liman, yol gibi yapılarda kullanılan her türlü yapı hammaddeleri için verilen ruhsatlar ile görünür rezervi belirlenmemiş diğer grup maden ruhsat sahaları ile çakışan aynı yerdeki diğer yatırımlara Genel Müdürlükçe izin verilir. Ruhsatlı sahalarda görünür rezervi belirlemek üzere yapılan sondaj, kuyu, galeri, desandre gibi işler için yapılan yatırımların ve maden varlığının belgelenmesi durumunda tespit edilen görünür rezerv alanı dışındaki alanlar için, diğer yatırımların madencilik faaliyetlerini engellemeyeceğine Genel Müdürlükçe karar verilmesi halinde diğer yatırım için izin verilir. Bu alanlarda ruhsat sahibi tarafından yapılmış yatırımı etkileyen bir husus var ise bu alanla ilgili karar Kurul tarafından verilir. İşletme ruhsat alanı içerisinde ancak işletme izni veya görünür rezerv alanı dışındaki bir alanda diğer yatırımlara Genel Müdürlükçe izin verilebilir. Yatırımın işletme izni veya görünür rezerv alanı ile çakışması durumunda, Kurul tarafından karar verilir. Arama ruhsatı döneminde hiçbir yatırım yapılmamış ise diğer yatırımlara engel teşkil etmez.
(İptal fıkra: Anayasa Mah.nin 15/01/2009 tarihli ve E. 2004/70, K. 2009/7 sayılı Kararı ile.) *3* ;Düzenlenen fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Kurul, Devlet Planlama Teşkilatının bağlı olduğu bakanın başkanlığında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, diğer yatırımcı kurum ya da kuruluşun bağlı olduğu bakan/bakanlar ve yatırım kararına onay veren kurumun ilgili olduğu bakan olmak üzere asgari üç kişiden oluşur. Ancak, yatırımcı kuruluşun Devlet Planlama Teşkilatının bağlı olduğu Bakanlığa veya Bakanlığa bağlı ilgili veya ilişkili bir kurum ve katılımcı sayısının üçün altında olması halinde Sanayi ve Ticaret Bakanı Kurula katılır. Kurul, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı veya ilgili taraf bakanlardan herhangi birinin daveti üzerine toplanır ve kararlarını üye tamsayısının salt çoğunluğuyla alır. Kurul tarafından alınan karar, kamu yararı kararı yerine geçer. Kurulun sekretaryası, Genel Müdürlük tarafından yürütülür.
(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Kurul tarafından verilecek kararlarda; görünür rezerv alanı ile diğer yatırımın çakışması halinde öncelikle madenin makul bir sürede üretilebilme imkanının olup olmadığı, ara ve uç ürüne yönelik madenciliğe dayalı sanayi tesislerinin hammadde ihtiyacını karşılayan ruhsatlı sahalarda, tesisin hammadde ihtiyacını karşılayacak şekilde alternatif alanların bulunup bulunmadığı dikkate alınarak değerlendirme yapılır.
(Ek fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Kurul tarafından gerekli görülmesi halinde hazırlatılan rapor, danışmanlık ücretleri, yolluk, gündelik ve benzeri tüm harcamalar yatırımcı tarafından karşılanır. Ayrıca, yatırımlar nedeniyle Kurul kararı ile faaliyeti kısıtlanan maden işletmecisinin yatırım giderleri, lehine karar verilen tarafça tazmin edilir.
Madencilik faaliyetleri ve/veya bu faaliyetlere bağlı tesisler için verilmiş izinler, ruhsat hukuku devam ettiği sürece geçerlidir.
(Değişik fıkra: 10/06/2010-5995 S.K./3.mad.) Çevresel etki değerlendirmesi ile ilgili karar, işyeri açma ve çalışma ruhsatı, mülkiyet izni olmadan veya on üçüncü fıkraya aykırı faaliyette bulunulduğunun tespiti halinde ruhsat teminatı irad kaydedilerek bu alandaki faaliyet durdurulur. Bu ihlallerin üç yıl içinde üç kez yapıldığının tespiti halinde ise teminat irad kaydedilerek ruhsat iptal edilir.