İnternetin hayatımıza girmesi ile giderek dijitalleşen dünyada; Blockchain teknolojisi ile yeni oluşumlara zemin hazırlayan yeni bir sistemle, kripto para sistemiyle karşı karşıya kalmış bulunmaktayız. Dünyada ve Türkiye'de bu teknolojinin tam olarak tanımlanamaması nedeni ile mevcut mevzuat bu teknolojinin alt yapısına cevap verememektedir.

Kripto paraların hukuki durumunun irdelenebilmesi için öncelikle kripto paranın ve Blockchain teknolojisinin ne olduğunu açıklamak gerekmektedir.

Kripto para, dijital bir para birimidir. Hükümetlerin para biriminin değerini belirlediği merkezi bankaların aksine, hiçbir hükümetin kripto paralar üstünde kontrolü yoktur. Çünkü; bu paranın kontrolünü sağlayan bir merkez yoktur. Bu da yeni para arzının hiçbir merkezi otorite tarafından yapılmaması ve para transfer işlemlerinin de merkezi bir otorite tarafından takip edilmemesi anlamına gelmektedir.

Peki, kripto para sisteminin temelini oluşturan teknoloji olan Blockchain nedir? Kelime anlamı “blok zinciri” olan blockchain aslında bu anlamı tam olarak açıklamaktadır. Blockchain’i kısaca şifrelenmiş işlem takibi sağlayan bir dağınık veri tabanı olarak tanımlayabiliriz. Adından da anlaşıldığı üzere; zincirleme bir modelle inşa edilen, takip edilebilen ancak kırılamayan Blockchain teknolojisi, bir merkeze bağlı olmaksızın işlem yapmaya izin vermektedir. Bu sayede işlemler direkt olarak alıcı ile satıcı arasında ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilmektedir.

Kripto para, son yıllarda özellikle online suç çevrelerinde oldukça yaygınlaşan, güvenli hızlı ve anonim bir ödeme yöntemi sunan yeni bir teknolojidir. Özellikle anonimlik sağlama özelliği ile internet üzerinden yapılan ödemelerdeki kullanılma sıklığı önemli ölçüde artmıştır. Global ölçekte kullanılan ilk kripto para olan BitCoin’in ardından yüzlerce benzerleri çıkmış (altcoinler) ve hayatı hem iyi hem de kötü yönde hızla değiştirmeye başlamıştır.

Günümüzde oldukça yaygınlaşmış olan kripto paranın önemli bir kısmı, gerçek para ile satın alınarak, kullanılmaktadır. Alışverişlerinde anonimlik sağlamak isteyen kullanıcılar bir kripto para satıcısından gerçek para ödeyerek kripto para satın almakta ve bunu illegal amaçlarını gerçekleştirmek için kullanabilmektedir. Özellikle BitCoin ve diğer altcoinlerin gelecekteki amacı, kripto parayı diğer para birimlerinden dönüştürülen bir finans aracı olarak değil, tek başına kullanılabilecek bir ödeme aracı olmasını sağlamaktadır. Bu amaç gerçekleştiğinde; devletlerden ve herhangi bir otoriteden bağımsız, yok edilemez, sınırlandırılamaz ve ödeme işlemi üzerinden takip edilemez bir finans aracı yaratılmış olacaktır.

Bu durumun toplum üzerinde ortaya çıkaracağı sonuç; kripto paranın merkeziyetçi özelliğinin yanı sıra kontrol edilebilirlik özelliği olmamasından dolayı, tam olarak kestirilememektedir. Kripto paranın yaygınlaşmasının toplum üzerinde yaratacağı etki tam olarak öngörülemiyor ise de; kripto paranın kolay bir finans aracı olarak da kullanılabileceği, ancak buna karşılık suçluların suistimaline tamamen açık bir yapıya sahip olması nedeniyle, online ve fiziksel suçların yaygınlaşmasını sağlamak gibi kötü bir sonuç doğurabileceği de, uzmanlar tarafından öngörülmektedir.

Türk Hukuk Sisteminde kripto paraların durumundan bahsedecek olursak; kripto paranın Türk hukuk sisteminde henüz bir yeri yoktur. Kripto para doğası gereği, herkes tarafından üretilebilmekte ve anonim olarak istenilen sanal cüzdana aktarılabilmektedir. Türkiye’deki bankacılık mevzuatına göre; para üretimi ve transferi ile ilgili yetki sahibi kuruluşlar ve çalışma şekilleri net tanımlandığından herhangi bir kontrol mekanizmasına sahip olmayan kripto paranın yasadışı olduğunu söylemek de doğru olmaz. Çünkü; bununla ilgili bir yasal düzenleme yoktur. Diğer taraftan suçsuz ceza, cezasız da suç olmayacağı için kripto parayı tek başına bir suç olgusu olarak değerlendirmek doğru değildir.

Bu konuyla ilgili olarak BDDK Türkiye’deki internet kullanıcılarının ödeme aracı olarak kripto paraya rağbetinin artmasından dolayı “Böyle bir sanal para biriminden haberdarız ancak bu konuda yaşayacağınız olası mağduriyetlerden biz sorumlu değiliz.” anlamına gelen bir açıklama yapmıştır.

Peki hükümetler neden kripto paralara sıcak bakmıyor? Kripto para birimlerinin devletler tarafından tehdit olarak algılanmasının sebebi; kara para aklama, vergi kaçırma ve uyuşturucu madde ticareti gibi illegal işler için çok rahat kullanılabiliyor olmasıdır. Bu paralar sanal defterlerde tutuldukları ve bu defterler de bir bakıma bölünmüş şekilde milyonlarca kullanıcının bilgisayarında yer aldığı için merkezi bir otorite tarafından takip edilebilmeleri mümkün değildir. Bu durumun da hükümetlerin önünü kapatan bir uygulama olduğundan söz etmeye gerek bile bulunmamaktadır.

Kanunlar tarafından faaliyetleri veya alım satımı yasaklanmış ürün ve hizmetlerin kişiler arasında elde değiştirebilmesi bakımından kripto para, adeta biçilmiş bir kaftandır. Bu amaçla; suç çevreleri kripto paranın tüm nimetlerinden sonuna kadar yararlanmaktadırlar. Bu faaliyetlerin bir kısmı internet üzerinden herkese açık web siteleri aracılığı ile gerçekleştirilirken, önemli bir kısmı da suçun ciddiyetine göre mahremiyete daha fazla önem vererek, mümkün olduğunca anonim kalmaya çalışmaktadırlar. İnternette anonim olarak var olmanın yeni yolu günümüzde deep web (derin ağ) terimi ile adlandırılmaktadır. Deep web doğrudan arama motorları veya WWW (WorldWideWeb) bağlantıları aracılığı ile ulaşılamayacak online web sitelerini tarif etmektedir.

Peki kripto paraları devletler nezdinde merkezileştirmek ve standardize hale getirmek mümkün müdür? Kripto paralar, bilgisayar ve internetin ulus devlet sınırlarını neredeyse ortadan kaldırdığı bir dönemde ortaya çıkmıştır ve bu anlamda küresel mahiyettedir. Küresel sorunlara ulusal ölçekte çözüm getirmenin güçlüğü göz önüne alındığında; uluslararası hukukun bir parçası olan IMF gibi uluslararası örgütler nezdinde oluşturulacak platformların tüm dünyada bir uzlaşı sağlaması ve kripto paraların yeni bir standardizasyona tabi tutulması ile mümkün olabileceği kanaatindeyiz.

.

Av. Begüm GÜREL (L.L.M) & Stj. Av. Abdülkadir ÖZPAY

.

(Bu köşe yazısı, sayın Av. Begüm GÜREL ve Stj. Av. Abdülkadir ÖZPAY tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)