Kesin Mühlet Nedir?
Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan borçlunun yetkili ve görevli mahkemeye yapmış olduğu konkordato başvurusu üzerine mahkeme tarafından derhâl geçici mühlet kararı verilecek ve borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirler alınacaktır. Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir veya birden fazla geçici konkordato komiser atayacaktır. Geçici komiser, duruşmadan önce yazılı raporunu mahkemeye sunacak ve mahkeme tarafından gerekli görülmesi halinde beyanı alınmak üzere duruşmada hazır bulunacaktır.
Mahkeme, borçluya verilen geçici mühlet içerisinde, borçlunun talebi, geçici komiserin raporu, varsa konkordato talebi hakkında itirazda bulunan alacaklıların dilekçelerinde ileri sürdükleri itiraz sebepleri ve dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler ışığında yapacağı değerlendirme sonucunda, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğuna kanaat getirmesi hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verecektir.
Kesin Mühletin Süresi Ne Kadarıdır?
Kesin mühletin süresi bir yıldır. Güçlük arz eden özel durumlarda kesin mühlet, komiserin bu durumu açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine mahkemece altı aya kadar uzatılabilecektir. Konkordato talep eden borçlu da kesin mühletin uzatılmasını talep edebilecektir. Bu durumda mahkeme, komiserin de görüşünü alarak alacaklının uzatma talebi hakkında bir karar verecektir. Her iki hâlde de uzatma talebi kesin mühletin sonra ermesinden önce yapılması gerekmektedir. Mahkeme, uzatma kararı vermeden önce, varsa alacaklılar kurulunun da görüşü alacaktır.
Konkordato Komiserinin Kesin Mühlet Aşamasındaki Görevleri Nelerdir?
Geçici mühlet aşamasında atanan konkordato komiseri, mahkemece yeni bir görevlendirme yapılmasını gerektiren bir durum olmadığı takdirde kesin mühlet aşamasında da görevine devam edecektir. Komiserin kesin mühlet aşamasındaki görevleri de geçici mühlet aşamasındaki görevleri ile aynı olacaktır. Buna göre komiser, konkordato projesinin tamamlanmasına katkıda bulunmak, borçlunun faaliyetlerine nezaret etmek, mahkemenin istediği konularda ve uygun göreceği sürelerde ara raporlar sunmak, alacaklılar kurulunu konkordatonun seyri hakkında düzenli aralıklarla bilgilendirmek, talepte bulunan diğer alacaklılara konkordatonun seyri ve borçlunun güncel malî durumu hakkında bilgi vermek görevlerini yerine getirecektir. Komiser, bu görevlerinin yanı sıra mahkeme tarafından verilen ve kanunda yazılı diğer görevleri de yapacaktır.
Alacaklılar Kurulu Nedir, Yetkileri Nelerdir?
Mahkemece, kesin mühlet kararıyla beraber veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla, komiserin de görüşü alınarak, bir alacaklılar kurulu oluşturulabilecektir. Hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklılar ile varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde temsil edilecektir.
Alacaklılar kurulu, her ay en az bir kere toplanacak ve kurulda hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alacaktır. Mahkemece atanan komiser veya komiserler de alacaklılar kurulu toplantılarında hazır bulunacak ve kurul tarafından alınan kararları toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlayacaktır.
Alacaklılar kurulu, komiserin faaliyetlerine nezaret etmek, komisere tavsiyelerde bulunmak, kanunun öngördüğü hâllerde mahkemeye görüş bildirmek, komiserin faaliyetlerinin yeterli bulunmadığı durumlarda mahkemeden komiserin değiştirilmesini isteyebilmek yetkilerine sahiptir ve ayrıca yasada belirtilen diğer yetkileri de kullanabilecektir.
Kesin Mühletin Sonuçları Nelerdir?
Kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları:
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere konkordato talep eden borçlu hakkında hiçbir takip yapılamayacak ve evvelce başlamış takipler duracak, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanmayacaktır. Bu durumda, alacaklılar bakımından alacakları yönünden zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemeyecektir. Ancak İİK m.206’da yer alan birinci sıra alacaklıları haciz yoluyla icra takibi yapabileceklerdir. Buna göre; işçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, işverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları, iflasın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları için konkordato talep eden borçlu hakkında haciz yoluyla takip yapılabilecektir.
Tasdik edilen konkordato projesinde aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi duracaktır.
Konkordato mühletinin verilmesinden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise, bu devir hükümsüz olacaktır.
Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından, ona eşit kıymette para alacağına çevrilerek komisere bildirilecektir. Ancak borçlu dilerse komiserin onayıyla taahhüdün aynen ifasını üstlenebilecektir.
Kesin mühletin rehinli alacaklılar bakımından sonuçları:
Geçici mühlet kararı sonrasında rehinle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir ise de bu takipler nedeniyle borçlunun malları üzerinde muhafaza tedbirleri alınamayacak ve rehinli malların satışı gerçekleştirilemeyecektir.
Kesin mühletin sözleşmeler bakımından sonuçları:
Konkordato talep eden borçlunun tarafı olduğu sözleşmeler bakımından, sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmayacak, sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemeyecektir.
Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin onayıyla herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilecektir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olacaktır. Bu hususta, hizmet sözleşmelerinin feshine ilişkin özel hükümler saklıdır.
Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları:
Borçlu, komiserin nezareti altında tüm ticari faaliyetlerine ve diğer işlerine devam edebilecektir. Ancak mühlet kararı verilirken veya mühlet içerisinde mahkemece, borçlu tarafından yapılacak bazı işlemlerin geçerliliğini komiserin iznine bağlayabilecek ve hatta borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilecektir.
Mahkeme tarafından alınacak bu tebdirlerin yanı sıra, mahkemenin geçici mühlet kararı ile birlikte borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemeyecek, kefil olamayacak, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemeyecek, takyit edemeyecek ve ivazsız tasarruflarda bulunamayacaktır. Aksi hâlde yapılan tüm bu işlemler hükümsüz olacaktır.
Defter tutulması ve rehinli malların kıymetinin takdiri:
Komiser, mahkeme tarafından görevlendirilmesini müteakiben borçlunun mevcudunun bir defterini yapacak ve malların kıymetlerini takdir edecektir. Borçlunun başka yerlerde malları varsa bu işlemleri o yer icra dairesi marifetiyle yaptırılabilecektir.
Komiser, rehinli malların kıymetinin takdirine ilişkin kararını alacaklıların incelemesine hazır bulunduracak ve kıymet takdiri kararı alacaklılar toplantısından önce yazılı olarak rehinli alacaklılara ve borçluya bildirilecektir. Bu durumda ilgililer, yedi gün içerisinde ve masrafını önceden vermek kaydıyla, mahkemeden rehinli malların kıymetinin yeniden takdir edilmesini isteyebileceklerdir. Eğer yeni kıymet takdiri bir alacaklı tarafından istenmiş ve takdir edilen kıymet, kayda değer bir şekilde değişmişse alacaklı borçludan masraflarının ödenmesini talep edebilecektir.
Rehinli taşınmaz malların bu madde kapsamındaki kıymet takdiri, Sermaye Piyasası Kanunu uyarınca gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansı ile yetkilendirilen kişiler tarafından yapılacaktır.