GİRİŞ

İcra hukukunda süreler son derece önemlidir. Zira katı bir usul alanı olan icra hukukunda, takip talebinden satışa kadarki tüm aşamalar muayyen süreler üzerinde ilerlemektedir. Hatta bazı durumlarda kıymet takdirine itiraz süreçleri akabinde ihalenin feshi davası gözden kaçırılan çok ufak süreler yüzünden lehe ve/veya aleyhe beklenmedik sonuçlar yaratabilmektedir. Bu nedenle, sürelerin başlangıç anının iyi bilinmesi icap eder. Bu itibarla çalışmamızda, uygulamada çokça karşılaştığımız ve zaman zaman tereddüt doğuran kıymet takdirine itiraz durumunda kanunda öngörülen iki senelik sürenin başlangıç anını inceleyeceğiz.

I. KIYMET TAKDİRİ

A. Genel Olarak

Genel haciz yolu ile takiplerde, borçlu adına kayıtlı bulunan taşınır-taşınmaz mallara ilişkin olarak yapılan haciz işlemi akabinde İ.İ.K. m.87 kapsamında hacizli malın kıymet takdirinin yapılması aşamasına geçilir. İcra memuru hacizli malın (sicile kayıtlı mallar hariç olmak üzere) kıymetini bizzat takdir edebileceği gibi kıymet takdirinin bilirkişi marifetiyle yapılmasına da karar verebilir.

Madde 87 – (Değişik:24/11/2021-7343/6 md.)

“Haczi yapan memur, sicile kayıtlı mallar hariç olmak üzere haczettiği malın kıymetini takdir eder. İcabında bilirkişiye müracaat edebilir.”

Taşınmazlar için bilirkişi marifetiyle yapılan kıymet takdirlerine, taşınmazın değer tespitinin yerinde olmadığına dair itiraz edecek olan ilgililer için (borçlu/alacaklı/haciz alacaklıları/ipotek alacaklıları), kıymet takdirinin kendilerine tebliğ edildiği günden itibaren 7 gün içerisinde kararı veren icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra mahkemesinde şikâyet yolu açıktır. İşbu husus İ.İ.K. 128/a -1 “Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler. Şikâyet tarihinden itibaren yedi gün içinde gerekli masraf ve ücretin mahkeme veznesine yatırılması hâlinde yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılabilir; aksi hâlde başka bir işleme gerek olmaksızın şikâyet kesin olarak reddedilir.” hükmü ile düzenlenmiştir.

B. Kıymet Takdirinin Hukuki Niteliği

Kıymet takdirlerine itiraz hukuksal niteliği bakımından bir şikayettir.  Bunun sebebi, yetkili icra dairesinden talep edilen kıymet takdirinin keşfi aşamasında bizzat icra memurunun bulunmasıdır. Zira kıymet takdiri, icra takip işlemi olup İİK m.16 gereği şikâyete tabidir. Şikayetse, bir dava olmayıp icra hukukuna özgü hukuki çaredir. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere, kesin ve katı çizgilerle belirlenmiş icra hukuku mevzuatında memurun işleminden ötürü şikâyet yoluna gidildiğinde şikayete konu hakka ulaşılması bağlamında sürenin başlangıç anının belirlenmesi son derece önemlidir.

C. Kıymet Takdirine İtiraz Üzerine Sürenin Başlangıç Anının Belirlenmesi

İcra hukukunda nihai amaç olan satış aşamasına gelinirken geçilmesi zorunlu olan en önemli noktalardan birisi kıymet takdiri aşamasıdır. Sebebi ise, değişen enflasyon, piyasa şartları ve mücbir sebep gibi durumlarda kıymeti takdir edilen mahcuzun değeri ile ilgili taraf menfaatlerinin muhafaza edilebilmesidir. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi, kanunumuzda kıymet takdirine itiraz öngörülmüş ancak bu itirazın kesin olarak reddi durumunda iki sene boyunca tekrar kıymet takdiri istenemeyeceği de belirtilmiştir. Bu kapsamda, iki yıllık yeniden kıymet takdiri isteme hakkının belirlenmesinde, sürenin başlangıç tarihi nasıl ele alınmalıdır?

İ.İ.K. m.128/a-2 hükmüne göre, “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.” Hükümden de açıkça anlaşılacağı üzere yapılan kıymet takdirlerinin; doğal afet ve imar durumlarındaki çok önemli değişiklikler hariç olmak üzere geçerlilik süresi, kıymet takdirinin kesinleşmesinden itibaren 2 yıldır. Bu durumda, İcra Müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirlerine ilişkin itirazlara ilişkin olarak, ilgililer tarafından icra mahkemesine şikâyet yoluna gidilmesi ve mahkeme tarafından yeniden kıymet takdiri yapılması halinde kıymet takdiri ne zaman kesinleşecek ve 2 yıllık süre hangi tarihten itibaren başlayacaktır?

Her ne kadar icra müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirine itiraz edilmesine ilişkin olan şikayetlerde, mahkeme tarafından yeniden keşfe gidilerek satışa konu taşınmazın değer tespiti yapılacak ise de; icra mahkemesinin görevi memur işlemini denetlemek olduğundan, kıymet takdirinin geçerlilik süresi olan 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi mahkemenin değil, icra müdürlüğünün keşif tarihi olacaktır.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 1992/4-70 Esas 1992/130 Karar ve 26.02.1992 tarihli ilamında da “Yasada öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydıyla kıymet takdirinin yapıldığı tarih…” hükmü ile kıymet takdirlerinin 2 yıllık geçerlilik süresinin başlangıç tarihinin, kıymet takdirinin sonradan kesinleşmesi koşulu ile icra müdürlüğünce yapılan keşif tarihi olduğu belirtilmiştir.

Bu hususu somut bir olay ile örneklendirecek olursak, bir icra dosyasında satışa esas taşınmazın kıymet takdiri için 10.02.2020 tarihinde icra müdürlüğü tarafından keşfe gidildiğinde ve ilgilerden biri tarafından kıymet takdirine itiraz için tebliğden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulduğunda,  icra mahkemesi tarafından verilecek olan kesin kararda taşınmazın icra müdürlüğünce yapılan kıymet takdirine göre tespit edilen değerinin yerinde olmadığına dair kesin hüküm kurulması ve değerinin yeniden belirlenmesi halinde dahi 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi 10.02.2020 olacak ve kıymet takdirinin satışa esas geçerlilik süresi 10.02.2022 tarihinde son bulacaktır.

Yargıtay 12 Hukuk Dairesi 2022/13740 Esas 2023/3725 Karar sayılı ilamında “İİK’nun 128/a-2. maddesinde; Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez hükmüne yer verilmiştir. Hukuk Genel Kurulu 26.02.1992 tarih ve 1992/4-70 E. - 1992/130 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, İİK’nun 128.maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir. Somut olayda, bölge adliye mahkemesince; 28.11.2019 tarihli bilirkişi raporlarında keşif tarihi olarak sehven keşif tarihi olarak yazılan 22.09.2019 tarihi esas alınarak ihalelerin feshine karar verilmiş ise de; dairemizce dosya eksiklik talep yazısı ile icra müdürlüğünden ihalenin feshine konu taşınmazların kıymet takdir keşif zaptının gönderilmesi istendiği, icra müdürlüğünce gönderilen keşif zabıtlarının incelenmesinde 22.11.2019 tarihinde keşfe gidildiği, bu durumda iki yıllık süre, icra müdürlüğünün kıymet takdiri keşif tarihi olan 22.11.2019 tarihinden başlayacağından, satış tarihi olan 15.10.2021 günü itibariyle İİK’nun 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmediğinden bu hususun fesih nedeni olarak kabulü doğru değildir.” Şeklinde hüküm kurulmuş, kıymet takdirinin 2 yıllık geçerlilik süresinin başlangıç tarihinin icra müdürlüğünce gidilen keşif tarihi olduğu açıkça belirtilmiştir.

Bu çerçevede dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta ise, kıymet takdirine itirazlarda İcra Mahkemesi tarafından hükme esas alınan yeni bilirkişi raporunda açıkça dava tarihi ile değer tespiti yapıldığının yazılmasıdır. Şayet mahkeme tarafından yapılacak kıymet takdiri neticesinde hazırlanan raporda açık bir şekilde yapılan değer tespitinin dava tarihi ile belirlendiği bilirkişi tarafından beyan edilmiş ise; bu defa kıymet takdirinin geçerlilik süresinin başlangıç tarihi icra müdürlüğünün keşif tarihi değil, dava tarihi olacaktır.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/13286 Esas 2023/538 Karar sayılı ilamında bu husus “Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 29.05.2018 tarihinde yaptırıldığı, alacaklının taşınmaza takdir olunan değerin yüksek olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 14.11.2018 tarih ve 2018/396 E.-2018/642 K. sayılı dosyasında itirazın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Mahkemece hükme esas alınan 31.10.2018 tarihli raporda bilirkişi tarafından dava tarihi itibariyle (29.06.2018) değerleme yapılmış olduğu açıkça belirtilmiş olup, iki yıllık süre mahkemece aldırılan rapordaki değerleme tarihi olan 29.06.2018 tarihinden başlayacağından, satış tarihi olan 24.08.2020 günü itibariyle İİK’nın 128/a-2. maddesinde öngörülen iki yıllık süre geçmiştir. Bu durumda kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıldan fazla süre geçtikten sonra ihale gerçekleştirilmiş olup, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde ihale edilmiş olması resen gözetilen iki yıllık sürenin dikkate alınmasını ortadan kaldırmayacağından ilk derece mahkemesince taşınmaz ihalesinin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olmakla kararının bozulması gerekmiştir.” Hükmü ile vurgulanmaktadır.

Satışa esas taşınmazların kıymet takdirlerinin geçerlilik süresi olan 2 yıllık süre kamu düzenindendir ve mahkeme tarafından resen gözetilir. İcra müdürlükleri tarafından satışı gerçekleşen taşınmazlara yönelik olarak açılacak olan ihalenin feshi davalarında, kıymet takdirlerine itiraz edilmesi halinde, 2 yıllık geçerlilik süresinin icra müdürlüğünün keşif tarihi mi yoksa icra mahkemesini keşif tarihi mi olduğu büyük önem arz etmektedir.

SONUÇ

Yapılan kıymet takdirlerinin; doğal afet ve imar durumlarındaki çok önemli değişiklikler hariç olmak üzere geçerlilik süresi, kıymet takdirinin kesinleşmesinden itibaren 2 yıldır. Bu durumda, İcra Müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirlerine ilişkin itirazlara ilişkin olarak, ilgililer tarafından icra mahkemesine şikâyet yoluna gidilmesi ve mahkeme tarafından yeniden kıymet takdiri yapılması halinde iki yıllık sürenin ne zaman başlayacağı Yargıtay kararları ile belirlenmiştir. Buna göre, kıymet takdirlerinin 2 yıllık geçerlilik süresinin başlangıç tarihi, kıymet takdirinin sonradan kesinleşmesi koşulu ile icra müdürlüğünce yapılan keşif tarihidir.

İcra müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirine itiraz edilmesine ilişkin olan şikayetlerde, mahkeme tarafından yeniden keşfe gidilerek satışa konu taşınmazın değer tespiti yapılacak ise de; icra mahkemesinin görevi memur işlemini denetlemek olduğundan, kıymet takdirinin geçerlilik süresi olan 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi mahkemenin değil, icra müdürlüğünün keşif tarihi olacaktır.