Sıra derece kararı, bir icra dosyası kapsamında; tüm alacaklıların alacağına yetmeyen satılan bir gayrimenkul / araç sebepli ihale bedelinin veyahut birden fazlaca haciz alacaklısı bulunan ve haciz alacaklıları arasında paylaştırılması lazım gelen paraların paylaştırılmasına esas olarak icra müdürlüklerince resen hazırlanan resmi belgedir. dolayısıyla başta belirtmek gerekir ki, tek bir alacaklının bulunduğu yerde sıra cetveli hazırlanmasından bahsedilmez. Tek alacak karşılandığı takdirde ihale bedeli direkt olarak alacaklıya ödenir. Yine satış bedeli; tüm alacaklıların alacaklarını karşılamaya yetiyorsa sıra cetveli hazırlanmaz, alacaklılara alacak tutarları ödenir. Konuyla ilgili olarak;

İcra ve İflas Kanunu Madde 140 – “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemiye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar. Alacaklılar 206 ncı madde mucibince iflas halinde hangi sıraya girmeleri lazım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar. Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarih haciz talebi tarihidir.” Şeklinde hüküm kurulmuştur.

Satış bedelinin tüm alacaklılara yetmemesi halinde, ihale bedeli alacaklılar arasında kanun çerçevesinde paylaştırılır. İlk haciz alacaklısının haczine, satıştan elde edilen tutar icra veznesine girinceye kadar iştirak mümkündür, aksi takdirde iştirak mümkün olmayacaktır.

Birden fazla alacaklının bulunduğu bir yerde, iştirak halinde bulunan alacaklılar, imtiyazlarına göre sıraya girecektir ve gerektiğinde paylaştırma garameten yapılacaktır. Garameten paylaştırma özetle her alacaklının alacağı oranında pay aldığı paylaştırma şeklidir.

Adi ve rehinli alacakların sırası: Madde 206 – (Değişik: 3/7/1940-3890/1 md.)

(Değişik birinci fıkra: 28/2/2018-7101/5 md.)

Alacakları rehinli olan alacaklıların satış tutarı üzerinde rüçhan hakları vardır. Gümrük resmi ve akar vergisi gibi Devlet tekliflerinden muayyen eşya ve akardan alınması lazım gelen resim ve vergi, rehinli alacaklardan sonra gelir.

Bir alacak birden ziyade rehinle temin edilmiş ise satış tutarı borca mahsup edilirken her rehinin idare ve satış masrafı ve bu rehinlerden bir kısmı ile temin edilmiş başka alacaklar da varsa bunlar nazara alınıp paylaştırmada lazım gelen tenasübe riayet edilir.

Alacakları taşınmaz rehniyle temin edilmiş olan alacaklıların sırası ve bu teminatın faiz ve eklentisine şümulü Kanunu Medeninin taşınmaz rehnine müteallik hükümlerine göre tayin olunur.

Teminatlı olup da rehinle karşılanmamış olan veya teminatsız bulunan alacaklar masa mallarının satış tutarından, aşağıdaki sıra ile verilmek üzere kaydolunur:

Birinci sıra:

A) İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflâsın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflâs nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları,

B) İşverenlerin, işçiler için yardım sandıkları veya sair yardım teşkilatı kurulması veya bunların yaşatılması maksadıyla meydana gelmiş ve tüzel kişilik kazanmış bulunan tesislere veya derneklere olan borçları

C) İflâsın açılmasından önceki son bir yıl içinde tahakkuk etmiş olan ve nakden ifası gereken aile hukukundan doğan her türlü nafaka alacakları

İkinci sıra:

Velâyet ve vesayet nedeniyle malları borçlunun idaresine bırakılan kimselerin bu ilişki nedeniyle doğmuş olan tüm alacakları;

Ancak bu alacaklar, iflâs, vesayet veya velâyetin devam ettiği müddet yahut bunların bitmesini takip eden yıl içinde açılırsa imtiyazlı alacak olarak kabul olunur. Bir davanın veya takibin devam ettiği müddet hesaba katılmaz.

Üçüncü sıra:

Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacaklar

Dördüncü sıra:

İmtiyazlı olmayan diğer bütün alacaklar.

Bir ve ikinci sıradaki müddetlerin hesaplanmasında aşağıdaki süreler hesaba katılmaz:

1. İflâsın açılmasından önce mühlet de dahil olmak üzere geçirilen konkordato süresi.

2. İflâsın ertelenmesi süresi.

3. Alacak hakkında açılmış olan davanın devam ettiği süre.

4. Terekenin iflâs hükümlerine göre tasfiyesinde, ölüm tarihinden tasfiye kararı verilmesine kadar geçen süre.

Gemilerin paraya çevrilmesi hâlinde yapılacak sıra cetveli, bayrağına ve sicile kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın bütün gemiler için Türk Ticaret Kanununun 1389 ilâ 1397 nci maddesi hükümlerine göre düzenlenir.

Sıralar arasındaki münasebet:

Madde 207Her sıranın alacaklıları aralarında müsavi hakka maliktirler. Bir sıra evvelki alacaklılar alacaklarını tamamen almadıkça sonra gelen sıradakiler bir şey alamazlar.

Yukarıda açık kanun hükmü belirtildiği üzere, icrada hazırlanacak olan sıra cetveli , iflastaki sıralamaya kıyasen hazırlanacaktır. Sıra cetvelini hazırlama yetki ve görevi ilk haczi koyan icra Müdürlüğündedir. Kesinleşen bir ihale sonrası, icra Müdürlüğü tarafından satışı gerçekleşen menkul veya gayrimenkulün takyidat listesinde bulunan ilgililerden satış tarihi itibariyle İ.İ.K. 10..maddeye yarar bilgileri resen toplar. İ.İ.K. 248.maddesi kapsamında;

İlgililerden gelecek cevap yazıları çerçevesinde sıra cetveli hazırlanma aşamasına geçmeden önce, alacaklı tarafça yapılan satış masrafları sıra cetveline dahil edilmeksizin ihale bedelinden ayrılarak alacaklı tarafa ödenir. Ayrıca eşya ve gayrimenkulun aynından doğan vergi alacağı (İİK m. 206/1, 6183 sayılı Yasa m. 21/2)4 , masada gemi varsa gemi alacaklısı hakkı (TTK m. 1235; 1257) ve Medeni Kanunun 865, 867 ve 877 maddelerinden doğan alacaklar, rehinli ve imtiyazlı alacaklardan da önce ödenmelidir.

· Şayet, satılan malın üzerinde rehin/ipotek alacaklısı bulunuyorsa, satış bedelinden rehin/ipotek alacaklısına tam alacağı kadar ödeme yapılır zira rehin/ipotek alacağı öncelikli ödenmesi gereken rüçhanlı alacaktır. İhalesi gerçekleşen mal üzerinde birden fazla rehin/ipotek alacaklısı bulunuyor ise, birinci dereceden başlamak suretiyle her imtiyazlı alacaklıya derecelerine göre sırayla ödeme yapılır ve böylelikle ilk sıradan imtiyazlı alacaklılar kendi arasında da sıralanmış olur.

· Kamuya olan yükümlülüklerden doğan kamu alacaklıları devamında gelen imtiyazlı alacaklılardandır. Kendi sırasından önce haciz alacaklısı bulunan kamu alacağı; kendisinden önce bulunan haciz alacaklısına iştirak edecektir.

Rüçhan hakkı kanun hükümlerinden kaynaklanan bazı haklar:

o -Avukatlık Kanunu 166/2 “ Avukat, sözleşme ile kararlaştırılan ve hâkim tarafından takdir olunan ücretinden dolayı, kendi çalışması sonucunda müvekkilin muhafaza ettiği veya kazandığı mallar ve davadaki diğer taraftan ilam gereğince tahsil edilecek para yahut alınacak mallar üzerinde diğer alacaklılara nazaran rüçhan hakkını haizdir.”

o -İ.İ.K. md.36 gereği davayı kaybeden tarafın temyiz etmesi üzerine Yargıtay tarafından onanan ilâmın alacaklısı, teminata konu şey üzerinde rüçhan hakkını haiz olup talep üzerine başkaca hiçbir işleme gerek olmaksızın bu para ilâm alacaklısına ödenmek durumundadır.

o -Sigortacılık Kanunu md 17. gereği sigorta şirketlerinin göstermiş oldukları teminatlar üzerinde, sigorta şirketlerinin müşterileri olan sigortalı kişiler rüçhan hakkına sahip olup, bu mallar paraya çevrildiğinde bu kişilerin alacakları ödenmeden diğer alacaklıların alacaklarına geçilemeyecektir.

o -Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun md.12 Bar, otel, han, pansiyon, çalgılı yerler, sinemalar, oyun ve dans yerleri, birahane, meyhane, genel evler içerisinde bulunan eşya ve malzeme 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun 270, 271 inci maddeleri hükümleri mahfuz kalmak şartiyle bu müesseselerin işletilmesinden doğan amme borçlarına karşı teminat hükmündedir”

o -İş Kanunu md.36/3 “ Anılan müteahhitlerin bu işverenlerdeki her çeşit teminat ve hakedişleri üzerinde yapılacak her türlü devir ve el değiştirme işlemleri veya haciz ve icra takibi bu işte çalışan işçilerin ücret alacaklarını karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.”

İİK. md.206’da Belirtilen İmtiyazlı Alacaklar

o İşçi alacakları

o Aile hukukundan doğan nafaka alacakları

o Velayet-Vesayet alacakları

Yukarıda belirtilen rüçhanlı alacaklar dışında kalan imtiyazsız alacaklar da sıra cetvelinde devam eden sıralara göre alacaklarını icra müdürünün belirlediği şekilde alabilecektir.

İcra müdürü tarafından hazırlanan sıra cetveli, sıra cetvelinde bulunan tüm ilgililere tebliğ edilir ve ilgililerin tebliğ aldıktan sıra cetveline itiraz edebilecekleri 7 günlük yasal süre başlar. İhale bedeli ancak sıra cetvelinin kesinleşmesi akabinde ilgililer arasında paylaştırılabilir.

Kendisine tebliğ edilen sıra derece kararına karşı ilgili, şikayet yolu ile icra hukuk mahkemesine itirazda bulunabilir. Bu itirazın kapsamı icra dairesinin kanundan kaynaklanan usulsüzlüklere dayanır. Yani, şikayette bulunan tarafın usul olarak bir noksanlık veya yanlışlık bulunduğu iddiası vardır. Örnek olarak, alacaklı sıra cetvelinde bulunan sırasının belirlenmesinde icra dairesi tarafından usul yönünden bir yanlışlık yapıldığı iddiasında ise veya sıra cetveli henüz kesinleşmeden ödeme yapıldığı iddiasına karşılık olarak icra hukuk mahkemesinde şikayet yolu ile itiraz edebilir. Yukarıda da bahsedildiği üzere, şikayet süresi tebliğden itibaren 7 gündür.

Bir diğer ihtimal ise, genel mahkemelerde sıra cetveline itiraz etmektir. Bu davalarda esasa ilişkin hüküm kurulur, sadece usulen bir inceleme söz konusu değildir. Sıra derece kararında bulunan bir başkasının sırasına, alacağına v.s. itiraz söz konusu olduğunda, genel mahkemelerde itiraz yoluna gidilmelidir. Görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi, yetkili mahkeme sıra cetvelini düzenleyen icra müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesidir. Şikayet yolunda olduğu gibi itiraz yolunda da yasal süre tebliğden itibaren 7 gündür. İtiraz davası açacak olan ilgilinin, bu davanın açılmasında hukuki yararının ve taraf ehliyeti bulunması gerekir.