Toplumda az bilinmek ile birlikte kurumdan evlat edinme mümkün olduğu gibi (Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü vasıtasıyla) kişiler arası evlat edinme yoluyla da evlat edinme, şartların oluşması halinde mümkündür.
           
Genel evlat edinme koşullarının TMK 305’inci maddesinde “Bir küçüğün evlât edinilmesi, evlât edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşulu ile evlât edinmenin her hâlde küçüğün yararına bulunması ve evlât edinenin diğer çocuklarının yararlarının hakkaniyete aykırı bir biçimde zedelenmemesi de gerekir.” yer aldığı, aynı koşulların kişiler arası evlat edinmede de aranacağının bilinmesinde fayda bulunmaktadır.
           
Kişiler arası evlat edinmenin diğer şartı ana-baba rızasının varlığı ve bu hususun tutanağa bağlanmasıdır. TMK m.309 “Evlât edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. Rıza, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü veya yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirilir. Verilen rıza, evlât edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlât edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerlidir.” hükmünü ihtiva etmektedir. Yani, doğum ile beraber ana-babanın birlikte(boşanmış olmaları yahut velayet hakkının tek bir eşe verilmesi birlikte başvuru yapılması önünde engel teşkil etmemektedir.) evlat edinme hususunda rızalarının varlığına dair tespit hükmü kurulması talebi ile oturdukları yer Aile Mahkemesine, bulunmuyorsa Asliye Hukuk Mahkemesine “hasımsız” olarak başvuruda bulunmaları gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, TMK m.305’te aranan 1 yıllık bakım ve eğitim şartının süre bakımından başlangıcının ana-baba rızasının tutanağa bağlandığı ve kesinleştiği zaman olmasıdır. Bu bakımdan rıza şartı yerine getirilmeksizin TMK m.305’in uygulama alanı bulamayacağı, öncelikli olarak rızanın varlığına dair tespit hükmünün kesinleşmesinin beklenmesi, ardından 1 yıllık sürenin hesaplanması gerekir. Aksi halde, evlat edinme hususunda açılacak davanın, şartlar oluşmadığı gerekçesiyle reddi kaçınılmaz olacaktır.
           
Evlat edinme konusunda ana-baba rızası belli zaman dilimi ile sınırlandırılmıştır. Şöyle ki, TMK Madde 310 “Rıza, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilemez. Rıza, tutanağa geçirilme tarihinden başlayarak altı hafta içinde aynı usulle geri alınabilir. Geri almadan sonra yeniden verilen rıza kesindir.” gereğince doğumdan itibaren 6 haftalık sürenin dolması, ardından rızanın varlığına dair tespit hükmü tesisi için Aile Mahkemesi yahut Asliye Hukuk Mahkemesine başvuruda bulunulması gerekir. Tespit hükmünün kurulmasının ardından verilen rıza 6 hafta içerisinde geri alınmadığı müddetçe rızanın varlığına dair kurulan tespit hükmü kesinleşecektir. Ardından 1 yıllık bakım ve gözetim yükümlüğü başlayacak, bu süreninde dolması ile yine mahkemeye başvuru yapılarak evlat edinme işlemi sonuçlandırılacaktır.
           
Mahkemece, “Evlât edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlât edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir.”  hükmü gereğince gerekli araştırmalar yapılarak 1 yıllık bakım ve gözetim yükümlülüğünün incelemesi yapılır.
           
Özetle, kurumdan evlat edinme yolunu tercih edipte başarısız olan ailelerin asla karamsarlığa kapılmaması, kişiler arası evlat edinme yolu ile de bu yolun denenebileceği unutulmamalıdır. Sevgi ve saygılarımla.

AV.HALİL İBRAHİM ÇİÇEK