T.C.
İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/865
K. 2022/1162
T. 22.9.2022

KASKO SİGORTA SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN MADDİ TAZMİNAT ( Mahkemece Davanın Kesin Hüküm Nedeniyle Usulden Reddine Karar Verildiği/Davacı Aleyhine 5.100,00 TL Vekalet Ücretine Hükmedildiği Ancak Karar Tarihinde Yürürlükte Bulunan AAÜT'ne Göre Davacı Lehine Hükmedilecek Vekalet Ücreti Reddedilen Miktarı Geçemeyeceğinden Davacı Aleyhine 1.383,50 TL Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gerekirken Fazla Vekalet Ücretine Hükmedilmesinin İsabetsizliği )

DAVACI LEHİNE HÜKMEDİLECEK VEKALET ÜCRETİNİN REDDEDİLEN MİKTARI GEÇEMEYECEĞİ ( Maddi Tazminat - Yerel Mahkemece Davanın Kesin Hüküm Nedeniyle Usulden Reddine Karar Verildiği/Davacı Aleyhine 5.100,00 TL Vekalet Ücretine Hükmedildiği Ancak Karar Tarihinde Yürürlükte Bulunan AAÜT'ne Göre Davacı Lehine Hükmedilecek Vekalet Ücreti Reddedilen Miktarı Geçemeyeceğinden Davacı Aleyhine 1.383,50 TL Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Gereği )

6100/m.303

AAÜT/m.13

ÖZET : Dava; kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

Somut olayda, yerel mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davacı aleyhine 5.100,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ne göre davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti, reddedilen miktarı geçemeyeceğinden, davacı aleyhine 1.383,50-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

DAVA : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.09.2020 tarihinde müvekkili şirkete ait ... plaka sayılı aracın ... sevk yönetimde iken Malkara istikametinden Keşan istikametine seyri esnasında aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek önce yolun gidiş yönüne doğru yolun sağında bulunan su kanalının üzerindeki menfeze çarptıktan sonra takla atarak su kanalında durması neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına meydana geldiğini, müvekkilinin aracının hasarlandığını, iş bu kazaya müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurlu hareketinin sebebiyet vermiş olduğunu, müvekkilinin zararını gidermek maksadıyla önce müvekkilinin ... poliçe numarası ile sigortalı olduğu ... Sigorta A.Ş'ne başvuru yapıldığını, 15 iş günü yasal süre içerisinde sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığından Sigorta Tahkim Komisyonuna başvuru yapıldığını, Sigorta Tahkim Komisyonu 2020.E. 120795 Sayılı dosyası ile yargılamanın görülmüş ancak kazanın uyumsuzluğu iddiası ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından 06.05.2021 tarihli K-2021/41292 Karar sayılı karar ile başvurularının reddedildiğini, Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından başvurularının reddedilmesi nedeniyle işbu davayı açtıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000-TL hasar onarım bedeli ve 383,50-TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplamda 1.383,50-TL belirsiz alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının eldeki davayı açmadan önce Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurduğunu, bu başvurunun esastan reddedildiğini, söz konusu karara karşı davacı tarafından itiraz başvurusu yapıldığını, söz konusu itirazın da İtiraz Hakeme Heyeti kararıyla reddedildiği belirterek davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;".... 07/09/2021 tarihinde davacıya ait ... plakalı araçta gerçekleşen aynı kaza nedeniyle davacı tarafından davalı şirkete hasar ve ekspertiz ücreti talebi ile Sigorta Tahkim Komisyonu'na 22/12/2020 tarih ve 2020.E.120795 Sayılı başvurunun yapılması üzerine Uyuşmazlık Hakem Heyeti 06/05/2021 tarih ve 2021/K.41292 kararı ile başvurunun reddine karar verilmiş olduğunun ve İtiraz Hakem Heyetince 27/06/2021 tarih 2021/İHK-19609 karar sayılı kararı ile itirazın reddine dair kesin olarak karar verildiği anlaşılmasına, eldeki dava ile Uyuşmazlık Hakem Heyeti 06/05/2021 tarih ve 2021/K.41292 karar sayılı kararına konu başvuruda aynı vakıalara dayanılmış olmasına, davanın taraflarının ve konusunun aynı olmasına göre, uyuşmazlık hakkında kesin hüküm bulunduğu anlaşıldığından HMK m.114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulması uygun görüldüğü" denilmek suretiyle davanın HMK 114/1-i ve 115/2 maddeleri uyarınca kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.

İstinaf nedenleri; tahkim dosyasında alınan bilirkişi raporlarında her ne kadar kazanın hasar ile uyumsuz olduğu belirtilmiş ise de müvekkilinin aracında KDV dahil 194.808,22-TL hasar olduğunun açıkça tespit edildiğini, hal böyle iken davanın tahkim kararı gerekçe gösterilerek kesin hüküm nedeniyle usulden reddedilmesinin haksız olduğunu, öte yandan fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak açılan 1.383,50-TL'lik davada müvekkili aleyhine vekalet ücretinin bu rakam aşılarak 5.100,00-TL olarak hükmedilmesinin doğru olmadığını, istinaf istemlerinin kabulü halinde arabuluculuk ücreti yönünden de kararın düzeltilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.

İstinaf edenin sıfatına, istinafın kapsam ve nedenleriyle sınırlı olmak kaydıyla yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda; Dava; kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.

1-Dosya kapsamından, davalı ... nezdinde kasko sigortalı olan, davacıya ait ... plaka sayılı aracın 07.09.2020 tarihinde karıştığı tek taraflı trafik kazasında hasarlandığı, davacıya ait araç sürücüsünün kusurlu olduğu ileri sürülerek araç onarım bedeli ve ekspertiz ücretinin tahsili istemiyle davacının iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; tahkim kararlarının, genel mahkemelerde görülen davalar bakımından kesin hüküm niteliği taşıyıp taşımadığı ve taşımakta ise kesin hüküm neden ve şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkindir.

Bilindiği gibi kesin hüküm, ilişkin olduğu konuda uyuşmazlığı ortadan kaldırır. Bu yüzdendir ki açılan bir dava hakkında kesin hüküm bulunmaması bir yargılama koşulu olup, mahkemece re'sen gözetilmesini gerektirir.(HMK.m.303) Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde; davacının, eldeki davanın açılmasından önce Sigortacılık Kanununun kendisine tanıdığı seçimlik haklarını kullanarak, kendisi yönünden ihtiyari çözüm yolu olan Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde davalı ... aleyhine fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla hasar onarım bedeli ve ekspertiz ücretine karşılık olmak üzere 5.000,00-TL maddi tazminat isteğine ilişkin başvuruda bulunduğu, davacının bu başvurusunun, Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakemince verilen 06/05/2021 gün ve 2020/E.120795-K.2021/41292 Sayılı kararla Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde başvuru sahibinin başvurusunu ispat edememesi ve uyuşmazlık konusu kaza ile oluşan hasar arasında illiyet bağı kurulamaması nedeniyle itiraz yolu açık olmak üzere reddine karar verildiği, bu karara karşı davacı vekilince itiraz edilmesi üzerine, Sigorta Tahkim Komisyonu'nun 27/06/2021 tarih ve 2021/İHK -19609 karar sayılı kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, davacının sigorta tahkim komisyonunca verilen kararın kesinleşmesinden sonra aynı konuda, aynı dava nedenlerine dayanılarak, aynı davalıya karşı artık genel yargı yoluna başvuralamayacağının açık bulunması karşısında, yerel mahkemece yazılı biçim ve şekilde davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön tespit edilemediğinden davacı vekilinin bu husustaki istinaf itirazının esastan reddi gerekmiştir.

2-Ancak, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜTF'nin 13. maddesinde “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret, kabul veya reddedilen miktarı geçemez” şeklinde düzenlenmiştir.

Somut olayda, yerel mahkemece davanın kesin hüküm nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, davacı aleyhine 5.100,00-TL vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜTF'ne göre davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti, reddedilen miktarı geçemeyeceğinden, davacı aleyhine 1.383,50-TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenle HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince karar kaldırılıp yanılgılı husus düzeltilmek suretiyle yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

SONUÇ : Gerekçe uyarınca;

1-)İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 24/01/2022 tarih ve 2021/ 460 Esas, 2022/65 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,

2-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde kendisine iadesine,

3-)İncelemenin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

4-)İstinaf yasa yoluna başvuran davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan giderlerin takdiren kendi üzerlerinde bırakılmasına,

5-)İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 24/01/2022 tarih ve 2021/ 460 Esas, 2022/65 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK'nın 353/(1)-b-2 maddesi uyarınca, KALDIRILIP DÜZELTİLEN HÜKMÜN YERİNE GEÇMEK ÜZERE;

(a)-Dava konusu hakkında Sigorta Tahkim Komisyonu tarafından verilen kesin hüküm bulunması nedeniyle davanın HMK 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,

(b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 94,50.-TL Karar ve İlam Harcından, peşin harç olan 59,30.-TL'nin mahsup edilerek eksik kalan 35,20-TL harcın DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAD KAYDINA,

(c)-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 1.383,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,

(d)-Davacı tarafça işbu davada yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

(e)-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanan 1.320,00.-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, (f)-Karar kesinleştiğinde yatırılan ancak kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK'nın 361 ve 362. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süresi içinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.22.09.2022

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır