Bu yıl BM Genel Kurulu’nun 25 Kasım’ı Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak açıklamasının 25. yıldönümü. Son günlerde toplumun tüm kesimlerini derinden sarsan kadın ve çocuk cinayet haberleri ile içimiz yanıyor, canımız acıyor.

İnsan hakları ihlali ve küresel bir sorun olan şiddet, toplum açısından giderek yıkıcı etkisini artırıyor. Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi’nin verileri, küresel ölçekte her üç kadından birine genellikle yakın partnerlerinin tarafından fiziksel veya cinsel şiddet uygulandığını göstermektedir.

Kadına yönelik şiddet başta yaşam hakkı olmak üzere, işkence ve kötü muamele yasağı, özgürlük ve güvenlik hakkı hakkı gibi temel insan haklarının çiğnenmesine yol açan bir insan hakları sorunudur. Kadın cinayetleri kadınların yaşam hakkını ellerinden almaktadır.

Birleşmiş Milletler bu yıl 16 Günlük Aktivizmi tüm dünyada “BİRLEŞİN! Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddeti Önlemek için Yatırım Yapın” teması ile başlatıyor. #BahanesiYok sloganını kullanan kampanya, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için yatırım yapılması ve toplumsal normların dönüştürülmesi için çağrıda bulunuyor.

Birleşmiş milletlere göre de;Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet, dünyadaki en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olmaya devam etmektedir. Birçok ülke kadına yönelik şiddetle mücadele için yasalar çıkarmasına rağmen, yasaların uygulanmasındaki sorunlar ve ayrımcı sosyal normlar nedeniyle kadına yönelik şiddet önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Küresel olarak tahminen 736 milyon kadın - neredeyse her üç kadından biri - hayatları boyunca en az bir kez fiziksel ve/veya cinsel yakın partner şiddetine, ya da partneri olmayan kişiler tarafından cinsel şiddete veya her ikisine birden maruz bırakılmıştır.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününden başlayarak, 10 Aralık İnsan Hakları Gününe kadar devam eden 16 Günlük Aktivizm Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması çağrısında bulunuyor.

Türkiye’de trajik kadın cinayetleri

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformunun verilerini göre 2024 yılı Eylül ayında 34 kadın cinayeti işlenmiş, 20 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 34 kadından 12’si boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi yaşamlarına ilişkin karar almak istemesi bahanesi ile, 2’si ekonomik bahanelerle, 1’i nefret bahanesiyle, 1’i hedef olan kadının arkadaşının yanında öldürüldü. 18’inin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü saptanamadı. 18 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün saptanamaması, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur.

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

2024 Eylül ayında; kadınların 22’si evinde, 6’sı sokakta, 3’ü işyerinde, 1’i otelde, 1’i arabada öldürülmüştür. 1 kadının öldürüldüğü yer tespit edilememiştir. Sonuçta kadınların %65’i evlerinde öldürülmüştür. Cinayetlerin çok sayıda suç kaydı olan veya uyuşturucu gibi maddeler kullanmasına karşın aramızda yaşayanlar tarafından işlenmesi dikkat çekmektedir. Ayrıca cinayet  işleyenlerden bir kısmı, cinayetten hemen sonra intihar etmektedir. Yine kadınlar bazen de küçük çocuklarının gözleri önünde öldürülmektedir.

 “Çözümlerle ilgili konuşmalıyız”

BM Türkiye Kadın Birimi ise Türkiye’nin 16 Günlük Aktivizm kampanyasına bu yıl #IşıkTut sloganı ile katılacak. Bu konudaki açıklama şöyle:

“ Kampanya, kadınların günlük hayattaki gerçek yaşantılarına, güvende kalmak için hem görünür hem de görünmez birçok önlem alarak tehditlerin üste-sinden gelmek zorunda olmalarına dikkat çekmeyi amaçlıyor. Kadına yönelik şiddetin kök nedenlerini aydınlatmayı ve bir kez daha gündeme getirmeyi amaçlıyor. Kadınların deneyimlerinin duyulmasını, saygı görmesini ve çözümlerle ilgili konuşmaların merkezinde olmasını sağlamamız gerekiyor.

Kadınların yaşamlarını korumak ve haklarını güvence altına almak için tasarlanmış yasaların etkin bir şekilde uygulanmasına, toplum desteğinin ve toplumun tüm kesimlerinin bir arada ve kolektif eyleminin önemine ışık tutuyoruz. Kadına yönelik şiddet kaçınılmaz değil. Durdurulabilir ve durdurulmalıdır. Aktivizmin 16 Günü boyunca ve her gün harekete geçmek için bize katılın.”

Dilediğimiz kadın ve kız çocuklarının özgürce yaşayabileceği, kendilerini güven içinde duyacakları, geliştirebileceği, karar makamlarında hak ettikleri oranda temsilci olabilecekleri, sosyal ve ekonomik bakımdan ve ayrıca her bakımdan cinsiyet ayrımcılığı ile karşı karşıya kalmayacakları barış içinde bir dünya.