Otomotiv sektöründe pandemiyle birlikte başlayan ve çip krizi ile devam eden üretim ve tedarik sorunları, sıfır araca erişimi zorlaştırırken ikinci el araç piyasasında oldukça önemli fiyat artışlarına neden oldu[1]. Tüm Dünyada etkili olan üretim ve tedarik sorunlarının üzerine Türkiye’de döviz ve enflasyonun sürekli yükselmesi, ikinci el araçları enflasyonun etkisinden koruyan bir yatırım aracı haline getirdi[2]. Enflasyonun halen varlığını sürdürmesi, kişilerin araç fiyatlarının sürekli artacağına ilişkin beklentisiyle birlikte ikinci el araçların fiyatları birçok kişi bakımından erişimi güç bir seviyeye ulaştı.
Ticaret Bakanlığı, ikinci el araç fiyatlarındaki bu sürekli yükselişi durdurabilmek ve tüketiciler için bu araçlara erişimi kolaylaştırmak adına birtakım tedbirler uygulamaya başladı. İlk olarak İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğe (“Yönetmelik”) 16.08.2022 tarihinde “Pazarlama ve satış kısıtlaması” başlığıyla eklenen Geçici 2. Madde ile ikinci el kara taşıtı ticaretiyle iştigal edenlerin otomobil ve arazi taşıtlarının pazarlanmasını veya satışını ilk tescil tarihinden itibaren altı ay ve altı bin kilometre geçmedikçe doğrudan veya dolaylı olarak yapılmayacağı düzenleme altına alındı.
Bu düzenlemeden yaklaşık 1 yıl sonra 06.07.2023 tarihinde aynı Yönetmeliğe “ilan kısıtlaması” başlığı ile eklenen Geçici 3. Madde ile ikinci el motorlu kara taşıtlarının üretici veya distribütör tarafından tavsiye edilen güncel satış fiyatının üzerinde bir fiyattan ilan yoluyla pazarlaması 01.01.2024 tarihine kadar yasaklandı.
İlk yayımlandığında bu sınırlamanın kapsamı ve yaptırımı hakkında belirsizlikler oluştu. Sınırlamanın düzenlendiği maddenin başlığı açıkça ilan kısıtlaması olsa da vatandaşlar ve otomotiv sektör temsilcileri tarafından bu sınırlamanın satış fiyatlarına sınır getirdiği zannedildi[3]. Oysa Bakanlık tarafından getirilen sınırlama, yalnızca araçların ilan yoluyla pazarlanmasını ve ilan fiyatını kapsamaktadır. Başka bir ifadeyle; kişilerin araçlarını diledikleri fiyatla, üretici veya distribütör tarafından tavsiye edilen güncel satış fiyatının üzerinde satmalarının önünde bir engel bulunmamaktadır. Bakanlığın ilan fiyatlarına sınırlama getirerek ikinci el satış fiyatlarını düşüreceğine ilişkin gerekçesi, muhtemelen kişilerin araç satmak için kullandığı platformların da bu fiyatların artmasına katkı sunduğu argümanına dayanmaktadır[4].
Yalnızca ilan fiyatlarına getirilen sınırlamanın ikinci el araçların fiyatlarının düşmesi için elverişli olmadığı iddia edilebilir. Nitekim Bakanlık tarafından ilan kısıtlamasının hemen ardından birçok satıcının ilan fiyatlarından sıfırları atarak düzenlemeyi dolanmaya çalışması, düzenlemenin etkili olamayacağının emaresi olarak yorumlanabilir[5]. Ancak Ticaret Bakanlığı tarafından yayımlanan istatistiklere göre; düzenlemeye aykırı ilan sayısı düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce 20 binin üzerinde iken, düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile birlikte 21 Temmuz itibariyle aykırı ilan sayısı 5 bin civarına gerilemiştir[6]. İkinci el araç fiyatlarının yükselmesinde kişilerin araçlarını sattığı platformlarda yaptıkları mukayesenin etkili olduğu ölçüde, aykırı ilan sayısının azalmasının en azından ikinci el araç fiyatlarının yükselişini yavaşlatacağı veya azaltacağı söylenebilir.
Bakanlığın ikinci el araçlara yönelik ilan kısıtlamasına ilişkin kapsam dışındaki en büyük soru işareti, bu kısıtlamaya aykırı hareket edilmesi halinde uygulanacak yaptırımdı. Bakanlık düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlandığı gün yaptığı bir duyuru ile ilan kısıtlamasına uymayanlara 300.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanacağını belirtti. Gerçekten de Ticaret Bakanının 25 Temmuz 2023 tarihinde yapmış olduğu açıklamaya göre, düzenlemenin yürürlükte olduğu ilk 10 gün içinde aykırı ilan nedeniyle toplam 35,4 milyon Türk Lirası idari para cezası uygulanmıştır[7].
Bakanlık yaptığı duyurularda idari para cezasının dayanağını belirtmemiştir. Ancak ilan kısıtlamasının getirilmiş olduğu değişiklik ile Yönetmeliğin “Dayanak” başlıklı 2. maddesine, “6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrası” eklendiği dikkate alındığında, ilan kısıtlamasına aykırılık halinde Bakanlık tarafından 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 12. maddesinde yer alan “11 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında Bakanlıkça yapılan ikincil düzenlemelere uyulmaması” haline dayanarak yaptırım uyguladığı anlaşılmaktadır.
Kısa sürede uygulanan yaptırım miktarının büyüklüğü gözetildiğinde, aykırı ilan nedeniyle verilecek idari para cezalarının hukuka uygunluk değerlendirmesinin önemi artmaktadır.
Bakanlığın ilan kısıtlamasını getirirken; İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğin dayanakları arasına 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasını eklemesi, aykırı ilanların 6563 sayılı Kanuna göre cezalandırıldığı kanısını güçlendirmektedir. Ancak bu durumun barındırdığı bazı hukuki sorunlar bulunmaktadır.
6563 sayılı Kanuna göre yaptırımı ile ilgili hukuki sorunlar kısaca ve aşamalı olarak şu şekildedir:
1. İlan kısıtlamasının yer aldığı Yönetmelik, yukarıda da tekrar edildiği gibi İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliktir.
2. Bir yönetmelikte yer alan yasağa veya kurala aykırı hareket edilmesi halinde, uygulanacak yaptırım için yönetmeliğin atıf yaptığı kanun hükümlerine bakılmalıdır.
3. İkinci El Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti Hakkında Yönetmeliğin “Denetim ve ceza hükümleri” başlıklı 23. maddesine göre, “Bu Yönetmeliğe aykırı hareket edenler hakkında Kanunun 18 inci maddesinde öngörülen idari para cezaları Bakanlıkça uygulanır”.
4. Görüldüğü üzere; ilan kısıtlamasının yer aldığı Yönetmelik, Yönetmeliğe aykırı hareket halinde uygulanacak yaptırımlar için Kanunun 18. maddesini işaret etmektedir.
5. Peki bu maddede geçen Kanun hangi Kanundur? Yine aynı Yönetmeliğin “Tanımlar” başlıklı 4. maddesine göre Kanun, “Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunu” ifade etmektedir.
6. Dolayısıyla; ilan kısıtlamasına aykırılık halinde uygulanacak yaptırımın 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna dayanarak uygulanmasının mümkün olmadığı, bu Kanuna dayanarak bir yaptırım uygulanması halinde ise uygulanacak yaptırımın hukuka aykırı olacağı söylenebilir.
Bu durumda Bakanlığın, ancak Yönetmeliğin 23. maddesinin atıf yaptığı 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanuna göre yaptırım uygulaması mümkün olacaktır.
6585 sayılı Kanunun 18/1(i) maddesine göre, “16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine istinaden belirlenen mesleki davranış kurallarına ve yapılan düzenlemelere aykırı hareket edenler ile bu maddede ayrı bir idari para cezası öngörülmemiş olması durumunda, aynı fıkranın (ç) bendine veya bu Kanunun diğer maddelerine göre Bakanlıkça alınan tedbirlere ve yapılan ikincil düzenlemelere uymayanlara her bir aykırılık için on bin Türk lirasından üç yüz bin Türk lirasına kadar” idari para cezası uygulanabilecektir. Bu maddede atıf yapılan aynı Kanunun 16/1(b) maddesine göre, “Taşınmaz ve ikinci el motorlu kara taşıtı alım satımı gibi ticari faaliyetleri yürütenlere yönelik mesleki davranış kurallarını belirlemeye ve bu faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin düzenlemeler yapmaya” Ticaret Bakanlığı yetkilidir.
Gerek düzenlemenin ikinci el motorlu kara taşıtı alım satımını ilgilendirmesi ve gerekse Bakanlığın yaptığı duyuruda “300.000 TL’ye kadar” idari para cezası uygulayacağını belirtmesi karşısında, ilan kısıtlamasına aykırı davranan kişiler hakkında uygulanacak yaptırımın dayanağının 6585 sayılı Kanunun 18/1(i) maddesi olduğu görülmektedir.
Bir an için; 6585 sayılı Kanunun Ticaret Bakanlığı’na “ikinci el motorlu kara taşıtı alım satımı gibi ticari faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin düzenlemeler yapma” yetkisi verdiği ve 18/1(i) maddesinde “Bakanlıkça yapılan ikincil düzenlemelere uymayanlara” para cezası uygulanabilmesine imkan tanıdığı, bu nedenle uygulanacak idari para cezalarının hukuka uygun olduğu düşünülebilir. Bununla birlikte, aykırı ilanlar için uygulanacak idari para cezalarının bazı hukuki sorun barındırdığı düşünülmektedir.
6585 sayılı Kanuna göre yaptırımın tatbiki ile ilgili sorunlar kısaca şu şekilde ifade edilebilir:
1. Kanunun kapsamı: 6585 sayılı Kanun, ismiyle uyumlu olarak perakende işletmelerin açılış, faaliyet ve denetimlerine ilişkin usul ve esasları kapsamaktadır. Kanunun 3. maddesine göre ise perakende işletme; “Alışveriş merkezi, büyük mağaza, zincir mağaza, bayi işletme, özel yetkili işletme, perakende ticaretle uğraşan diğer ticari işletmeler ile esnaf ve sanatkâr işletmelerini” ifade etmektedir.
Kanunun kapsam maddesi nedeniyle, perakende işletme tanımına girmeyen bireysel satıcılar bakımından bu Kanuna göre yaptırım uygulanması hukuki açıdan sorunlu görünmektedir.
2. Bakanlığa verilen yetkinin Anayasaya uygunluğu: İdari para cezasının temeli, Ticaret Bakanlığı’na verilen ikinci el motorlu kara taşıtı alım satımı gibi ticari faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin düzenlemeler yapma yetkisine dayanmaktadır. Burada Bakanlığa verilen yetkinin sınırlarının oldukça geniş olduğu ve herhangi bir çerçevenin belirlenmediği görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi; 01.08.2023 tarihinde yayımlanan 2020/56 E., 2023/108 K. sayılı ve 01.06.2023 tarihli kararı ile Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’na (“Kurul”) verilen üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapma yetkisini, Anayasanın 13. ve 48. maddelerine aykırı bularak iptal etmiştir.
Yüksek Mahkemeye göre Kurula yetki veren kural; üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapma yetkisi tanımak suretiyle teşebbüs özgürlüğüne sınırlama getirmektedir.
“Kuralla üretici, tedarikçi ve perakende işletmelerin fahiş fiyat artışı ve stokçuluk uygulamalarına yönelik düzenlemeler yapma konusunda herhangi bir kanuni çerçeve belirlenmeden, temel ilke ve esaslar düzenlenmeden bu konuların düzenlenmesinin tamamıyla Kurula bırakılması[nın]” öngörüldüğünü tespit eden Yüksek Mahkeme, “kuralın temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gereğiyle bağdaşmadığı sonucuna ulaş[arak]” Anayasaya aykırı olduğuna karar vermiştir.
Ticaret Bakanlığı’na temel ilkeleri belirlemeden ve herhangi bir kanuni çerçeve çizmeden ikinci el motorlu kara taşıtı alım satımı gibi ticari faaliyetlerin yürütülmesine ilişkin düzenlemeler yapma yetkisinin de temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanması gereğiyle bağdaşmadığı düşünülmektedir; zira her ne kadar Bakanlık, bu düzenlemeleri CBK ile kendisine verilen görevleri yerine getirmek için yani meşru bir amaç ile yapıyor olsa da “6 ay - 6 bin KM yasağı”, “ilan kısıtlaması” gibi yasakların çeşitliliği ve bu yasakların teşebbüs özgürlüğüne ve mülkiyet hakkına müdahale içerdiği gözönüne alındığında Bakanlığa verilen yetkinin belirsiz ve sınırsız olduğu anlaşılmaktadır.
Son yıllarda Meclisin işlevini yitirmesi ile eşgüdümlü olarak “kanunilik” ilkesinde önemli zayıflamalar görülmektedir. Pandemi döneminde hukukçular tarafından yapılan tüm itirazlara rağmen temel hak ve hürriyetlerin genelgelerle sınırlanması ve kanuni dayanağı olmayan idari para cezaları uygulanması bunun en belirgin örneklerindendir. Anayasa Mahkemesi’nin Mustafa Karakuş Başvurusuyla[8]; sokağa çıkma yasağı nedeniyle uygulanan idari para cezalarının kanuni dayanağının olmadığına karar vermesi, idare tarafından “kanunilik” ilkesine gösterilen özensizliğin ancak uzun yıllar sonra tespit edilebildiğini ve giderilebildiğini göstermektedir. Benzer gecikmenin ilan kısıtlaması nedeniyle uygulanan idari para cezaları bakımından da yaşanmaması için sözkonusu denetimi yapacak yargı yerlerinin kanunilik incelemesini sıkı şekilde yapması gerekmektedir.
Sonuç olarak;
- İlan kısıtlamasının Ticaret Bakanlığı’na CBK ile verilen görevlerin kapsamında kaldığı ve meşru bir amaç taşıdığı,
- Bakanlık tarafından bu yasağa aykırılık halinde 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 18/1(i) maddesine göre yaptırım uygulanabileceği,
- Ancak 6585 sayılı Kanunun düzenlediği temel hukuk süjesinin perakende işletmeler olması nedeniyle, bu tanıma girmeyecek bireysel satıcılar bakımından bu yaptırımın uygulanmasının sorunlu olacağı,
- Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin çok yakın tarihte Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu’na Ticaret Bakanlığı ile benzer amaçlarla verilen düzenlemeler yapma yetkisini hukuka aykırı bulması nedeniyle ilan kısıtlamasının “kanunilik” ilkesi bakımından ihtilaflı olduğu,
- Son olarak; idari para cezalarının hukuki denetiminde Ticaret Bakanlığı tarafından ilan kısıtlamasının ikinci el araç satış fiyatlarının düşmesi için “ölçülülük” ilkesinin elverişlilik unsurunu sağladığının ortaya koyulması gerektiği, bu müdahalenin elde edilmek istenen amaç için elverişli olmadığı durumda, uygulanan yaptırımların hukuka aykırı olabileceği savunulabilecektir.
Prof. Dr. Ersan Şen
Arş. Gör. Kasım Ocak
(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
----------------
[1] KPMG Perspektifinden Otomotiv Sektörüne Bakış, 2021, https://assets.kpmg.com/content/dam/kpmg/tr/pdf/2021/08/kpmg-perspektifinden-otomotiv-sektorune-bakis-2021.pdf
[2] https://www.cumhuriyet.com.tr/ekonomi/ikinci-el-otomobil-yatirim-araci-oldu-fiyatlari-ortalama-yuzde-83-artti-2085436; http://www.gercekizmir.com/haber/Sifir-arac-krizi-etkisi-2-el-araci-binmek-icin-alan-yok/134819
[3] Düzenlemenin satış fiyatına da sınırlama getirdiğine ilişkin yanlış bilginin örneği için bkz. https://www.trthaber.com/haber/ekonomi/ikinci-el-arac-sifir-liste-fiyatinin-ustunde-satilamayacak-781847.html
[4] Bu düşüncenin bir örneği için bkz. https://www.cnnturk.com/ekonomi/ikinci-el-oto-fiyatlarinin-artis-nedeni-internet-siteleri?page=1
[5] https://www.yenisafak.com/ekonomi/otomobil-satisinda-uc-sifir-kurnazligi-ikinci-el-arac-saticilari-careyi-sahte-fiyat-gostermekte-buldu-4543330. Bakanlık; kısıtlamanın hemen ardından ikinci el araçların gerçek değerinden düşük fiyatlar yazılarak pazarlanmaya başlanması üzerine, bu tip aldatıcı ilanlara da idari para cezası uygulanacağına ilişkin bir açıklama yayımladı. Bkz. https://twitter.com/ticaret/status/1676977594984529920
[6] https://ticaret.gov.tr/haberler/otomotiv-ilan-kisitlamasina-iliskin-basin-aciklamasi
[7] https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/ikinci-el-araclari-sifir-fiyatinin-uzerinde-pazarlayanlara-35-4-milyon-lira-ceza-kesildi/2953828
[8] Mustafa Karakuş [GK], B. No: 2020/34781, 17/1/2023.