Geçtiğimiz günlerde ofisteki çalışma arkadaşlarıma bir X gönderisinde gördüğüm soruyu yolladım. Soru “bir ikiden büyükse, iki de üçten büyüktür” ifadesinin doğru mu yanlış mı olduğuna ilişkindi.

Sorunun akabinde ekip arkadaşlarıma klasik mantığı anlattım ve üzerine tartıştık. Sonrasında da önümüzdeki birkaç hafta boyunca klasik ve alternatif mantık üzerine okumalar yapmalarını, özellikle de çıkarımlar mantığını, dedüktif ve indüktif akıl yürütmeyi ve kıyası anlamalarını istedim. Hatta -kendimi de dahil ettiğimi hissettirerek-  ileride kapıya “bu hukuk ofisine mantık bilmeyen giremez” yazdıracağım diye de bir şaka yaptım.

Her ne kadar ben bu son sözü şaka olarak söylemiş olsam da mantık bilmek bir hukukçu için elzemdir. Uçsuz bucaksız bu deryada klasik mantık ve alternatif mantığın birkaç çeşidinden ne kadar bilinse ve ara ara ne kadar meşgul olunsa hukuki nosyon ve istidadımıza o kadar faydalı olacaktır.

Üzücü olan ise hukuk fakültelerinde ve hatta ne baro derslerinde ne de Adalet Akademisi’nde bu derse yer verilmemesidir. Şahsen lisede gördüğüm mantığın üzerine Ali Nesin ve ekibi tarafından çıkarılan Matematik Dünyası’nı ve diğer kaynakları taradığımı ve Farabi’den mantık üzerine okumalar yaptığımı hatırlıyorum; mantık bilgimin temeli buradan geliyor. Ve ayrıca şanslıydım ki 2015 girişli Ankara Hukuklulara hukuk başlangıcı dersini Prof. Gülriz Uygur hoca vermişti ve felsefe/hukuk metodolojisi ile irtibatımızı uyandırmıştı. 3. sınıfta ise hukuk felsefesinde mantık hatalarını öğretmişti. O dönemde de mantık üzerine çalışmalar yapmıştım. O gün bugündür ara ara mantık ve alternatif mantık üzerine okumalar yapıyor, kendimce çalışmalar yapıyorum. Çünkü bana göre hukukçuların mantık, oyun teorisi ve olasılık bilmesi pek çok açıdan hukukçulara ve hukuk sistemine katkı sağlayacaktır. Tekraren belirtmem gerekir, özellikle hukukçuların mantığı bilmeleri mühim değil ehem de değil elzemdir.

Bu yazıyı da bu düşüncelerle, hukukçu meslektaşlarımın gündemine bu hususu taşıyabilme arzuyla kaleme aldım. Dilerseniz kısaca mantık ve alternatif mantığa giriş mahiyetinde yazıya başlayalım:

Mantık Nişanyan Sözlüğe göre, Arapça nutk ve Yunanca “logos” kelimesinden türemiştir. Logos; “söz, kelam/söz söyleme eylemi ve kapasitesi/anlatı,bilim,yasa” anlamlarına gelmektedir. Herakleitos “logos” kelimesini, “evrendeki zıtlığın, uyumsuzluğun, çatışmanın, savaşın, oluşun kısaca her şeyin gerisindeki uyum ve düzen” olarak açıklamıştır. (1)

Mantık denince akıllara ilk olarak Aristotales’in sistematikleştirdiği ve kurucusu sayıldığı “klasik mantık” gelse de pek çok farklı mantık çeşidi bulunmaktadır. 20. yüzyılda “mantığın sembolleştirilmesi” ile birlikte modern mantık, Russel, Whitead gibi matematikçi ve filozofların çalışmaları ile kurulmuştur. Popper ise “doğrulanabilirlik” ilkesi üzerine çalışmalar yaparak “yanlışlanabilirlik” ilkesini kabul ettirmiştir. Diğer mantık çeşitleri de “alternatif mantık” çatısı altında toplanmaktadır. Günümüzde “çok değerli” mantık şemalarına sahip olan alternatif mantık çeşitleri yapay zekadan hukuka kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Hukukçular için ise alternatif mantık çeşitlerinden deontik mantık ve paraconsistent mantık özellikle önemli olup bilinmesi gerekmektedir.

Mantığın temeli sayılan ve düşünmenin klavuzu diyebileceğimiz klasik mantık; özdeşlik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, üçüncü halin olanaksızlığı ilkesi, yeter-sebep ilkesi olmak üzere 4 ilkeden oluşmaktadır. Bu 4 ilkenin anlaşılması mantığa giriş için oldukça önemlidir. Bu 4 ilkenin kısaca açıklaması şu şekildedir:

1-Özdeşlik ilkesi, her bir kavramın kendisi ile özdeş olmasını ifade eder. Örneğin X, X kavramıyla özdeştir.

2-Üçüncü halin olanaksızlığı ilkesi klasik mantığın düşünce sınırları içerisindeki şeylerin “doğru veya yanlış” olmasından ibarettir.

Bu noktada belirtmek gerekir ki klasik mantıkta bir şey ya doğrudur ya da yanlıştır. Bu kavramlar ise günlük hayatta bildiğimiz “doğru-yanlış” kavramlarından farklı olarak klasik mantık çerçevesinde anlaşılır. Matematiksel olarak 1 veya 0 değerleri ile sembolize edilir. Günümüzde ise önermeler mantığına ilave olarak ara değerleri de ifade eden anlayış gelişmiştir. Örneğin Lütfi Aliasker Zade tarafından temelleri atılan ve “bulanık mantık” adı verilen mantık sistematiğinde “kısmen doğru” veya “kısmen yanlış” kavramları da bulunmaktadır. Özellikle klasik mantık, normatif kurallar söz konusu olduğunda pek çok açıdan yetersiz kalacağından alternatif mantıktaki diğer mantık alanları yardıma koşar. Çünkü örneğin cezadaki makul şüphe kavramı klasik mantıkla açıklanamaz. Bu gibi durumlarda örneğin bulanık mantık kullanılır.

3-Diğer iki mantık ilkesi ise çelişmezlik ilkesi ile yeter-sebep ilkesidir. Bu iki ilkeden çelişmezlik ilkesi mantıktaki en önemli ilkelerden biridir ve tutarlılığı ifade eder.

4-Yeter-sebep ilkesi ise Leibniz tarafından geliştirilmiş olup bir şeyin olması için yeterli sebebin varlığının gerekliliğine işaret eder:

“Akıl yürütmelerimiz iki büyük ilkeye dayanırlar: Birincisi çelişmezlik ilkesidir… İkincisi yeter-sebep ilkesidir. Bu ilke gereğince yeter bir sebep olmadıkça hiçbir vakıanın doğru ya da mevcut, ifade edilen hiçbir yargının hakiki olamayacağını, vakıanın niçin böyle olup da başka türlü olmadığını dikkate alırız. Halbuki bu sebepler çok zaman bizce belli değildir.” (Leibniz, Monodoloji, çev:S.K. Yetkin, İstanbul, 1935, s.28 alıntı yapılan kaynak Çüçen, A. Kadir, Klasik Mantık, Sentez Yayınları, Ankara, 2021, s.32,)

Bu dört ilke klasik mantığın temelinde bulunmakta olup nasıl düşünmemiz gerektiğinin yolunu bizlere çizmektedir. Diğer yandan günümüzde hukuksal düşünce için farklı mantık çeşitlerini de mutlaka öğrenmek şarttır. Örneğin deontik mantık, Yunanca zorunluluk kelimesinden türetilen ve normatif önermeleri inceleyen mantık çeşididir. Bu mantık çeşidinde özellikle Ross Paradoksu da incelenmeye değerdir. Bu mantık çeşidi robot etiği, yapay zeka gibi alanlarda kullanılmakta; bir şeyin yapılması zorunluluğu söz konusu olduğunda hiçbir şeyi yapmamayı seçenek olmaktan çıkarmaktadır. Böylece önemli bir problem çözülmüş olmaktadır. Deontik mantık sayesinde normatif ifadelerin doğru anlaşılması sağlanmıştır. Veyahut paraconsistent mantık adı verilen ve çelişkilerin ele alındığı mantık çeşidiyle de  örneğin makinalara normlar hiyerarşisi öğretilebilmiştir. 

Günümüzde otonom cihazların, yapay zeka araçlarının ve robotların kullanımının yaygınlaşmaya başladığı göz önünde bulundurulduğunda mantık hukukçular için daha da önemli hale gelmektedir. Özellikle yapay zeka, robotlar veya otonom araçlar gibi alanlara ilişkin etik tartışmaların ve regülasyonların mantık bilmeden tartışılamayacağı açıktır. Bu sebeplerle hukukçuların mantığa ilgisi artmalı ve hem baroların hem Adalet Bakanlığı’nın hem de hukuk fakültelerinin bu alana yönelik eğitimleri de artırması önem arz etmektedir.

Sonnotlar

(1)Alıntı yapılan kaynak: Çüçen, A. Kadir, Klasik Mantık, Sentez Yayınları, Ankara, 2021,s.18

*Konuya ilişkin Serozan hocanın “Hukukta Yöntem” adlı eserinin okunmasını tavsiye ederim. Mantık üzerine dersler dinlemek isteyen okuyuculara Mantık Derneği’nin Youtube sayfasındaki dersleri tavsiye ederim.

*Hukuk ve mantık denilince muhakkak okunması gereken eserlerin başında bana göre Sn. Ahmet Haluk Atalay Hocanın kaleme aldığı ve sonrasında da özeleştiri yazdığı “Bir Hukuk Mantığı Var mıdır” makalesi ile özeleştiri yazısıdır. Kaynaklar kısmında linki de mevcuttur. 

*Okuduğunuz bu yazı hukuk ve mantık ilişkisine merak uyandırmayı amaçladığım ve mantığa dair amatörce bilgiler içeren bir yazıdır. Bir hukuk profesyoneli olarak ve mesleğim gereği hukukun pratiğini çalışan bir hukukçu olarak hem şahsımın hem ekip arkadaşlarımın ve stajyerlerimizin hem de meslektaşlarımın hukukun teorik yönüyle de ilgilenmesi gerektiği inancıyla kaleme aldığım bu yazının faydalı olmasını umuyorum.

Kaynaklar

Aslan, Yavuz Can, Mantık ve Hukuk, Kadir Has Üniverstesi Hukuk Bülteni, hukukbulteni.khas.edu.tr/bulten/120

Atalay, Ahmet Haluk, Bir Hukuk Mantığı Var mıdır?, Hukuk Kuramı c.2 s.6 Kasım-Aralık 2015, https://hukukkurami.net/media/file/hukukmantigi.pdf

Atalay, Ahmet Haluk, Bir Hukuk Mantığı Var mıdır?’ın Yeniden Basımı Üzerine Özeleştirel Bir Not, Hukuk Kuramı, c.2, s. 5, Eylül-Ekim 2015, https://hukukkurami.net/media/file/not.pdf

Çilingir, Lokman, Normatif Yargıların Mantıksal Statüsü, Felsefe Dünyası Dergisi, Sayı: 68, Kış 2018, ss. 24-38, https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1480960#:~:text=Deontik%20mantık%2C%20deontik%20önermeler%20arasındaki,anlam%20postula%2D%20tı%20olarak%20değerlendirebiliriz

Çüçen, A. Kadir, Klasik Mantık, Sentez Yayınları, Ankara, 2021

Güler, İsmail Hakkı, İslam Hukuk Düşüncesi ve Bulanık Mantık Üzerine Bir Değerlendirme, İslam Tetkikleri Dergisi, cdn.istanbul.edu.tr