T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/10684
K. 2023/2339
T. 13.3.2023
HİZMET TESPİTİ DAVASI ( Davalıya Ait İki İş Yerinin Bulunduğu Görüldüğünden Davacının Çalışmasının Hangi İş Yerinde Geçtiğinin Tespiti Gerektiği/Öncelikle Davacının Beyanı Alınmak Suretiyle Davalıya Ait Hangi Ünvanlı ve Hangi Adresteki İş Yerinde Çalıştığı Çalışırken İş Yeri Değişikliği Yapıp Yapmadığının Tespit Edilmesi İş Yerinin Tespiti Sonucuna Göre Anılan Dönemdeki İşverenlik Sıfatının Kime Ait Olduğunun Belirlenmesi Gerektiği )
İŞVERENLİK SIFATININ BELİRLENMESİ ( Davalı Şirket Dışında Bir İşverenin Varlığı Halinde HMK 124 Madde Kapsamında Davaya Katılımının Sağlanması İşverenlik ile İlgili Bilgi ve Belgeler Dönem Bordroları Celp Edilmek Suretiyle Elde Edilecek Sonuca Göre Karar Verilmesi Gereği )
FER'İ MÜDAHİL ( İş Mahkemeleri Kanununun 7. Maddesine Eklenen 4. Fıkrada Hizmet Akdine Tabi Çalışmaları Nedeniyle Zorunlu Sigortalılık Sürelerinin Tespiti Talebi ile İşveren Aleyhine Açılan Davalarda Davanın Kuruma Resen İhbar Edileceği ve İhbar Üzerine Davaya Davalı Yanında Feri Müdahil Olarak Katılan Kurumun Yanında Katıldığı Taraf Başvurmasa Dahi Kanun Yoluna Başvurabileceğinin Belirtildiği/Davada Fer'i Müdahil Olan Kurumun Karar Başlığında Davalı Olarak Yer Almasının İsabetsiz Olduğu )
5510/m.86
ÖZET : Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalıya ait iki iş yerinin bulunduğu görüldüğünden davacının çalışmasının hangi iş yerinde geçtiğinin tespiti gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle davacının beyanı alınmak suretiyle davalıya ait hangi ünvanlı ve hangi adresteki iş yerinde çalıştığı, çalışırken iş yeri değişikliği yapıp yapmadığı tespit edilmeli, iş yerinin tespiti sonucuna göre anılan dönemdeki işverenlik sıfatının kime ait olduğu belirlenmeli, davalı şirket dışında bir işverenin varlığı halinde HMK 124 madde kapsamında davaya katılımı sağlanmalı, işverenlik ile ilgili bilgi ve belgeler, dönem bordroları celp edilmek suretiyle elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir. İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. Davada fer'i müdahil olan kurumun karar başlığında davalı olarak yer alması yerinde değildir. Mahkemece hukuki ve maddi olgular değerlendirilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
DAVA : Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : I.DAVA
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 28.05.2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin 01.06.2009 tarihinden 27.02.2011 tarihine kadar davalı şirkete ait Marka&Marka mağazasında çalıştığını, çalışması sırasında sigortalısının ve primlerinin ödendiğini düşündüğünü ancak sigorta dökümüne baktığında çalışmış olduğu döneme ilişkin herhangi bir sigorta bildiriminin yapılmadığını, sadece 3 aylık bir çalışmasının mevcut olduğunu gördüğünü belirterek davalı şirkete ait Marka&Marka mağazasında belirtilen tarihler arasında çalıştığının ve sigorta başlangıç tarihinin 01.06.2009 tarihi olarak tespit edilmesini talep ettiğini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
II. CEVAP
Davalı SGK vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; mevcut kayıtlarında davacının söz konusu yerde dava dilekçesinde belirtilen şekilde ve sürede çalışmadığının anlaşıldığını, bu gibi hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiğinden davacının çalıştığını iddia ettiği dönemlerdeki hizmetinin bulunup bulunmadığı hususunun kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde araştırılması gerektiğini, davaların zaman aşımı definde ve hak düşümü itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle: davacının açtığı davanın 5 yıllık zaman aşımına uğradığını, öncelikle davanın bu yönden reddinin gerektiğini, davacının 06.08.2010 tarihinde işe başlayıp 20.01.2011 tarihinde işten çıktığını, davacının iş yerinde bu tarihler arasında kısmi bir çalışmasının bulunduğunu, bu dönemler dışında davacının iş yerinde çalışmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararı ile; dosyada toplanan bilgi ve belgeler, tanık beyanları değerlendirilerek davanın kabulüne, davacının, davalıya ait iş yerinde asgari ücret üzerinden hizmet aktine bağlı olarak 01.06.2009-27.02.2011 tarihleri arasında kesintisiz ve aralıksız olarak tam ay üzerinden çalıştığının tespitine, kuruma bildirilen sürelerin dışlanmasına, fazlaya dair talebin reddine karar verildi.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı şirket vekili, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının davadışı ... şirketinde sigortasız çalışmasının olduğu ve sorumlunun dava dışı şirket olduğunu, dava dışı şirket ile müvekkili arasında bir bağ bulunmadığını, davacının dava dışı şirkette çalıştığına dair herhangi bir delil yahut tanık beyanı bulunmadığını savunmuş Mahkeme hükmünün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kurum vekili, davacının davasını ispat edemediğini, mahkemece hak düşürücü süre itirazlarının değerlendirilmediğini, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini savunmuş Mahkeme hükmünün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanıkların beyanları ve dosya kapsamı itibariyle mahkemece davacının 01.06.2009-27.02.2011 tarihleri arasında davalı işveren nezdinde çalıştığına hükmedilmesinin isabetli olduğu, Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya kapsamına, hükmün dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde isabetsizlik görülmemesine göre HMK 353/1-b-1 maddesi kapsamında kamu düzenine de aykırı bir husus bulunmayan mahkeme hükmüne karşı yapılan istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesi'nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalılar vekilleri istinaf dilekçelerinde yer verdikleri hususları belirterek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 01.06.2009-27.02.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri, 5510 Sayılı Kanun'un 86. maddeleridir.
3. Değerlendirme
Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Kanun'un 79/10. maddesiyle 5510 Sayılı Kanun'un 86/9. maddesidir. 506 Sayılı Kanun'un 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olması nedeni ile özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanması gerektiği özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.
1-)Somut dosyada; davacı 01.06.2009-27.02.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacının 06.08.2010-20.01.2011 döneminde davalı iş yerinden bildirimleri bulunmaktadır. Silifke Belediye Başkanlığı tarafından ... Tanzim Satış Gıda ..Ltd.Şti.'nin 23.03.2010 tarihinde ... adresindeki .. adlı iş yerini terk ederek ruhsatının iptali talebinde bulunduğu, 24.03.2010 tarihinde davalı şirketin bu iş yerinin ruhsatını aldığı bildirilmiştir. Diğer yandan 16.03.2010 tarihli yoklama fişinde; ... adresindeki davalıya ait şube iş yerinde 08.03.2010 tarihinde işe başlandığı, 16.03.2010 tarihinden itibaren sigortalı çalıştırılmaya başlandığı tespit edilmiştir. Ayrıca davalı şirkete ait ... Mahallesi, ... yer alan diğer şube iş yerinde 01.06.2009 tarihinde işe başlandığı 10.06.2009 tarihli yoklama fişiyle tespit edilmiş, bu işyerinin tabela ünvanının O. olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece 01.06.2009-08.03.2010 tarihleri arasındaki çalışmaya ilişkin verilen karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davalıya ait iki iş yerinin bulunduğu görüldüğünden davacının çalışmasının hangi iş yerinde geçtiğinin tespiti gerekmektedir. Bu kapsamda öncelikle davacının beyanı alınmak suretiyle davalıya ait hangi ünvanlı (.. veya O.) ve hangi adresteki iş yerinde çalıştığı, çalışırken iş yeri değişikliği yapıp yapmadığı tespit edilmeli, iş yerinin tespiti sonucuna göre anılan dönemdeki işverenlik sıfatının kime ait olduğu belirlenmeli, davalı şirket dışında bir işverenin varlığı halinde HMK 124 madde kapsamında davaya katılımı sağlanmalı, işverenlik ile ilgili bilgi ve belgeler, dönem bordroları celp edilmek suretiyle elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
2-) 6552 Sayılı Kanun'un 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen 4. fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir.
Somut dosyada; davada fer'i müdahil olan kurumun karar başlığında davalı olarak yer alması yerinde değildir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ : Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz giderinin istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.03.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır