Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması suçu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. Maddesinde düzenlenmiştir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. Maddesine göre, gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacaktır.
Yasal düzenleme ile kişinin gözetimi altında bulunan bir hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakması veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal göstermesi suç olarak kabul edilmiştir.
Hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması eylemi somut tehlike suçu niteliğindedir.
Suçun oluşması için bir zarar doğması aranmaz. Suç, kişinin gözetimi altında bulunan hayvanın başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakması ile ya da bunların kontrol altına alınmasında ihmal göstermesi ile tamamlanır.
Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişinin, bu eylemlerinden dolayı bir zarar meydana gelirse; eylemin neden olduğu sonuca göre kast veya taksirine göre cezalandırılması söz konusu olacaktır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. maddesinde düzenlenen suç, gözetimi altındaki hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakmak veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal göstermek suretiyle işlenmektedir.[1]
Suçun hareket unsuru
Suçun hareket unsuru, hayvanı tehlikeli olabilecek biçimde serbest bırakma veya kontrol altına almayı ihmal etme, oluşturmaktadır.
Hayvanı kontrol altında tutma zorunluluğu
Hayvan besleyen, barındıran veya bir iş veya görev olarak da olsa gözetiminde hayvan bulunduran kimseler, insanlara zarar verme tehlikesine yol açmamak için özenli olmak, gereken tedbirleri almak zorundadırlar. Bu tedbirlerin başında, hayvanı kontrol altında tutmak gelmektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. maddedeki suç, hayvanın tehlikeye neden olabilecek biçimde kontrol altında tutulması yükümlülüğünün ihlal edilmesi biçiminde oluşmaktadır. Hayvanın hangi yöntemle kontrol altına alınmasının gerektiği, olayın özelliklerine, hayvanın cinsi, huyu, tehlikeliliği, tepkisi, kullanılma tarzı gibi hususlar göz önünde bulundurularak değerlendirilmelidir.
Hayvanı serbest bırakma
Hayvanı serbest bırakma, icrai bir davranış olarak gerçekleştirilir. Gözetimi altında bulunan bir hayvanı tutmayı, kontrol etmeyi terk etmek, bırakmak bu şekildedir.
Hayvanın kontrol altına alınmasında ihmal gösterme fiili, tehlikeli bir durum karşısında kontrol altına alma yükümlülüğü bulunmasına karşın, bu yükümlülüğünün gereğini yerine getirmemek şeklinde işlenir.
Bu ihmali davranış, daha önce serbest bırakılan bir hayvanın kontrol altına alınması gereğine uyulmamak biçiminde ya da kısmen kontrol altında bulunmasına karşın, tehlikeyi önlemek için gereken derecede bir kontrol sağlamayı ihmal etmek şeklinde de gerçekleştirilebilir.
Hayvanı serbest bırakma veya kontrolü ihmal etme davranışlarının, başkalarının hayat veya sağlıklarını tehlikeye düşürebilecek biçimde olması gerekir.
Suçun tehlike suçu olması ve zararın meydana gelmesi şartının aranmaması
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. maddesindeki suç tehlike suçudur. Bu yüzden bir zararın meydana gelmesi aranmamıştır.
Tehlikenin gerçekleşerek, bir zarar meydana getiren ayrı bir suçun oluşması halinde ise tehlike suçları ile zarar suçları arasında asıl-tali hüküm ilişkisi yaşanacaktır.
Zarar suçları, tehlike suçlarına nazaran asli norm niteliğinde olduğundan, görünüşte içtima kurallarından olan tali/yardımcı normun sonralığı (veya asli normun önceliği) ilkesi uyarınca yalnızca asli norm olan madde ile ceza tayin edilmesi gerekecektir.
Bu sebeple burada fikri içtimaın uygulanması da mümkün gözükmemektedir.
Bundan başka, failin serbest bırakması kasıtlı bulunmadığı takdirde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. maddesindeki suç da oluşmayacaktır. Bu nedenle yaralanma veya ölüm meydana gelmişse eylem yalnızca taksirli suç kapsamında değerlendirilecektir.
Suçun hayat ve vücut bütünlüğüne yönelik tehlikeyi önlemeyi amaçlaması
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. Maddesinde tanımlanan bu suç, hayat ve vücut bütünlüğüne yönelik tehlikeyi önlemek amacıyla hüküm altına alınmıştır.
Mala yönelik tehlikeler suç oluşturmaz
Hayvanın serbest bırakılması veya kontrol edilmemesi nedeniyle mala zarar verilmiş olması durumunda, mala yönelik tehlikeler suç kapsamında bulunmadığından, 177. maddedeki suç oluşmaz.
Fail, hayvanın saldırabileceğini öngöremeden serbest bırakmışsa, eyleminin manevi unsuru taksir olup, mala zarar verme suçunun taksirle işlenmiş biçimi düzenlenmediğinden, suç oluşmayacaktır.
Mala zarar verebileceğini öngörmesine karşın serbest bırakma ve olası kast
Belirtmek gerekir ki, failin saldırgan olan hayvanının mala zarar verebileceğini öngörmesine karşın serbest bırakması halinde, doğrudan veya olası kastla mala zarar verme suçunun oluşabileceğini ifade edebiliriz.
Olası kast
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 21/2. maddesinde olası kast “kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast vardır...” şeklinde tanımlanmıştır.
Taksir ve Bilinçli taksir
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 22/1, 2, 3. maddelerinde de taksir ve bilinçli taksir kavramları tanımlanmıştır.
Yasal düzenlemeye göre, taksirle işlenen eylemler kanunda açıkça belirtildiği hallerde cezalandırılmaktadır.
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen sonucu öngörülmeyerek gerçekleştirilmesi halinde kendini gösteren bir kavramdır.
Bilinçli taksir, kişinin öngördüğü sonucu istememesine karşın, sonucun meydana gelmesi halinde vardır.
Bilinçli taksir halinde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar arttırılacaktır.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, olası kast ve bilinçli taksir öngörme unsuru itibariyle örtüşmektedir. Ancak sonucu isteme unsuru bakımından iki kavram ayrılmaktadır. Olası kastı bilinçli taksirden ayıran unsur, mümkün veya olası olarak öngörülen sonucun kabullenilmesidir.
YARGITAY UYGULAMASI
Tehlikeli türdeki köpeklerin insanların yoğun olarak bulunduğu mahallerde serbest bırakılması
Yargıtay, tehlikeli türdeki köpeklerin insanların yoğun olarak bulunduğu mahallerde serbest bırakılması eylemini, başka insanların da hayatı ve sağlığı bakımından tehlike oluşturacağını ve bu nedenle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. maddesinde tanımlanan suçun oluşacağını bazı kararlarında ifade etmektedir.[2]
Hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma suçunun ön ödeme kapsamına alınması
02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesi ile hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma suçunun temas ettiği 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177/1. maddesinde düzenlenen suç ön ödeme kapsamına alınmıştır.[3]
Bu nedenle, soruşturma aşamasında önödeme işlemleri öncelikle yerine getirilmelidir. Bu işlemler getirilmeden kamu davası açılamaz.
Çobanlık yapan failin işi sırasında çoban köpeğini serbest bırakması
Yargıtay, çobanlık yapan failin gözetiminde bulunan çoban köpeklerinin, müştekiye ait otlamakta olan hayvanları telef ettiğinin iddia edildiği olayda, köpeklerin açık arazide otlayan hayvan sürüsünün yanında serbest bırakmasının mutad olduğu, başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakılması şeklindeki somut tehlike suçunun unsurlarının da oluşmadığını ifade ederek atılı suçtan fail hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.[4]
Bu olayda Yargıtay, çobanlık yapan failin çoban köpeklerini serbest bırakmasının hayatın doğal akışına uygun olduğuna vurgu yapmıştır.
Tehlikeli sayılan bir köpeğin başka evcil bir köpeği öldürmesi ve tehlike yaratması
Yargıtay, tehlike arzeden bir köpeğin (pitbull) serbest bırakılması sonucu yan bahçede bulunan evcil bir köpeği (terrier) boğarak öldürmesi olayında, eylemin tehlikenin gerçekleştiği ve eylemin hayvanı başkalarının hayatı ve sağlığı bakımından tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma ve mala zarar verme suçlarını oluşturacağını, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun fikri içtima hükümlerini düzenleyen 44. maddesi uyarınca bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişinin, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılması gerektiğini, olayda fail hakkında münhasıran daha ağır bir yaptırıma bağlanan mala zarar eylemi nedeni ile cezalandırılması gerektiğini hüküm altına almıştır.[5]
Yargıtay bu olayda, her iki suçtan da failin cezalandırılmasına karar veren yerel mahkeme kararını bozmuştur.[6]
Serbest bırakılan bir hayvanın başka bir kişiyi yaralaması
Yargıtay, hayvanın başı boş bırakılması üzerine başka bir kişiyi yaralaması halinde taksirle yaralama suçunun oluştuğunu kabul etmektedir.[7]
Örneğin; failin sahibi olduğu ve başıboş bıraktığı köpeklerin şikayetçiyi yaralamış olması nedeniyle zararın gerçekleştiği olayda, failin eylemi taksirle yaralama suçunu oluşturacaktır. Zarar suçu olan taksirle yaralama suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verildiği hallerde ise, ayrıca failin tehlike suçu olan hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması suçundan cezalandırılması mümkün olmayacaktır.[8]
Şayet müştekinin şikâyetten vazgeçmesi veya herhangi bir nedenle zarar suçundan cezalandırılabilme imkânının ortadan kalktığı durumlarda, koşulları bulunmakta ise tehlike suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verilebilecektir.[9]
Köpeklerin küçükbaş veya büyükbaş hayvanlara zarar vermesi
Bu durumda Fail hayvanın saldırabileceğini öngöremeden serbest bırakmış ise, failin eyleminin manevi unsuru taksirdir. Oysa mala zarar verme suçu, taksirle işlenemeyeceğinden, artık bu durumda mala zarar verme suçu oluşmayacaktır.[10]
Bu gibi olaylarda Yargıtay failde olası kastın bulunup bulunmadığına ve hayvanın başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakılıp bırakılmadığına bakmaktadır.[11]
Şehirlerarası otoyolun kenarında otlatılan büyükbaş hayvanlardan birinin yola çıkması
Otoyola çıkan küçükbaş veya büyükbaş hayvanların maddi hasarlı trafik kazasına neden olmaları halinde hayvan sahibi olan failin, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 69/2. maddesi uyarınca idari para cezası ile cezalandırılması gerekecektir.[12]
Yargıtay bu tür olaylarda, kişilerin hayatı ve sağlığı açısından somut bir tehlikenin meydana gelmemiş olması nedeniyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. maddesinde belirtilen suçun yasal unsurları oluşmadığını düşünmektedir.[13]
Hayvanın silah olarak kullanılması
Hayvanın silah olarak da kullanılabilmesi mümkündür. Örneğin, failin köpeği kişilerin üzerine salarak bu kişilerin yaralanmasına neden olması halinde kasten yaralama eylemi söz konusu olacaktır. Bu durumda, temel cezadan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6/1-f4 ve 86/3-e maddesi uyarınca silah nedeniyle artırım yapılması gerekecektir.[14]
(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
---------------------------------
[1] 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 177. maddesinin gerekçesinde; “Suç, kişinin gözetimi altında bulunan hayvanın başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakması ile ya da bunların kontrol altına alınmasında ihmal göstermesi ile tamamlanır. Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişinin, bu fiillerden dolayı bir zarar meydana gelirse; fiilin sebebiyet verdiği netice açısından kast veya taksirine göre cezalandırılacaktır.” şeklinde ifadeye yer verilmiştir.
[2] Y.8.CD, E: 2017/15053, K: 2018/2242, KT: 01.03.2018: “:..Dava konusu somut olayda; hükümlünün sahip olduğu pointer cinsi köpeği her ne kadar başkalarının hayvanlarına zarar vereceğini öngörmesine rağmen bu neticeyi kabul ederek serbest bıraktığına dair kanıt bulunmamakla birlikte evcil hayvanları öldürecek derecede saldırgan olan bir köpeğin ilçe merkezinde sokaklara serbest olarak bırakılması halinde başka insanların da hayatı ve sağlığı bakımından tehlike oluşturacağında kuşku bulunmaması karşısında sanığın TCK.nun 177. maddesinde tanımlanan suçtan cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde zarar verme suçundan hüküm kurulması,…”
[3] Y.8.CD, E: 2018/ 4565, K: 2018 / 12011, KT: 01.11.2018: “…Hükümden önce 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK.nun 75. maddesi uyarınca sanığa yüklenen hayvanı tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma suçunun temas ettiği TCK 'nın 177/1. maddesinde düzenlenen suçun ön ödeme kapsamına alındığı nazara alınarak, mahkemece sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,…”
[4] Y.8.CD,E: 2017/24869, K: 2018/11187, KT: 18.10.2018: “….Oluş ve dosya kapsamına göre, hükümlü ...'ye ait olan ve çobanlık yapan diğer hükümlü ...'ın gözetiminde bulunan çoban köpeklerinin, katılana ait otlamakta olan hayvanları telef ettiğinin iddia olunması karşısında; köpeklerin açık arazide otlayan hayvan sürüsünün yanında serbest bırakmasının mutad olduğu, başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakılması şeklindeki somut tehlike suçunun unsurlarının da oluşmadığı gözetildiğinde, hükümlülerin yüklenen suçtan beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,…”
[5] Y.8.CD,E: 2017/ 15049, K: 2018 / 3152, KT: 22.03.2018: “….5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 177. maddesinde tanımlanan suçun tehlike suçu olması karşısında, suçun oluşabilmesi için bu gibi hayvanların bir zarar meydana getirmesi şartı aranmadığı, bu itibarla bir zarar meydana gelmesi durumunda, eylemin vasıf değiştireceği ve sanığın en ağır cezayı gerektiren suçtan sorumlu olacağı, somut olayda; suça sürüklenen çocuğun sahibi olduğu ve halk arasında en saldırgan köpek cinslerinden biri olarak bilinen ayrıca 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 14/1. maddesine göre de “tehlike arz eden hayvan” olarak sınıflandırılmış olan pitbull cinsi köpeği başkalarının hayvanlarına zarar vereceğini öngörmesine rağmen bu neticeyi kabul ederek serbest bıraktığı köpeğin yan bahçede bulunan katılana ait terrier cinsi köpeği boğarak öldürmüş olması; nedeniyle tehlikenin gerçekleştiği ve eylemin hayvanı başkalarının hayatı ve sağlığı bakımından tehlike yaratacak şekilde serbest bırakma ve mala zarar verme suçlarını oluşturacağı, buna karşın 5237 sayılı TCK.nun fikri içtima hükümlerini düzenleyen 44. maddesi uyarınca "bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişinin, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılması gerektiği" olayda suça sürüklenen çocuğun münhasıran daha ağır müeyyideye bağlanan mala zarar eylemi nedeni ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeden suça sürüklenen çocuk hakkında yazılı şekilde iki ayrı suçtan hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,…”
[6] Y.8.CD,E: 2017/ 15049, K: 2018 / 3152, KT: 22.03.2018.
[7] Y.12.CD, E: 2017/3348, K: 2017/5415, KT: 20.06.2017: “….Olay günü şüphelinin kendisine ait köpeği başı boş bırakması nedeniyle, mağdur ...’a saldırması sonucu, mağdurun yaralanmasına neden olduğu olayda; Türk Ceza Kanunu'nun 177. maddesinde tanımlanan suçun ve taksirle yaralama suçunun oluştuğu, hayvanı serbest bırakma suçunun tehlike, taksirle yaralama suçunun zarar suçu olduğu, şüphelinin sahibi olduğu köpeğin mağduru yaralamış olması nedeniyle zararın gerçekleştiği, TCK'nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima hükümlerinin, iddianamede her iki suçtan ayrı ayrı dava açıldığı hususu dikkate alındığında, yargılama aşamasında gözetilebileceği, bu nedenle iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın kabulü yerine, reddine yönelik S…. 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2017 gün, 2017/103 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik görülmekle,…”
[8] Y.12.CD, E: 2016/3056, K: 2016/8473, KT: 12.05.2016: “….Türk Ceza Kanunu'nun 177. maddesinde tanımlanan suçun tehlike suçu olduğu, bu suçun oluşması için hayvanın başıboş bırakılmasının yeterli olduğu, bir zarar meydana gelmesi durumunda ise, eylemin vasıf değiştireceği ve sanığın en ağır cezayı gerektiren suçtan sorumlu olacağı, somut olayda; sanığın sahibi olduğu ve başıboş bıraktığı köpeklerin şikayetçiyi yaralamış olması nedeniyle zararın gerçekleştiği ve eylemin taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, zarar suçu olan taksirle yaralama suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verildiği hallerde, ayrıca tehlike suçu olan hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması suçundan cezalandırılma imkanı bulunmadığı gözetilmeyerek, sanık hakkında her iki suçtan da mahkumiyet hükmü kurulması kanuna aykırı olmakla;…” Y.12.CD, E: 2015/ 4273, K: 2015/18909, KT: 03.12.2015: “…Sanık E.. A..'nın oğlu olan 1992 doğumlu B.. A..'nın site içerisinde bulunan ve köpekler için ayrılmış özel alana köpeğini bıraktığı, aynı şekilde katılanın da kendisine ait köpeği bu alana bıraktığı, belli bir süre sonra köpeklerin birbirine saldırdığı, bunu gören katılanın suça sürüklenen çocuğun köpeğine müdahale ettiği, hatta suça sürüklenen çocuk ve yanında bulunan tanığın ifadesine göre köpeğe saldırıp bir kaç kez vurduğu, köpeğin de katılanı kolundan ısırdığı, katılanın kesin olmayan doktor raporuna göre basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde yaralandığı olayda, suça sürüklenen çocuğun kendisine ait köpeği site içerisindeki köpeklere ayrılan ve etrafı tel ile çevrili alana bırakması nedeniyle hayvanı tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakma suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, köpeğin denetim ve gözetiminde ihmali bir davranışının da bulunmadığı, suça sürüklenen çocuk ile babası olan sanığa, taksirle yaralama suçu yönünden de kusur atfedilemeyeceği anlaşılmakla;…”
[9] Y.8.CD, E: 2015/ 8683, K: 2015/23783, KT: 02.11.2015: “….1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 177. maddesinde tanımlanan tehlike suçunun oluşabilmesi için hayvanın başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakılması veya kontrol altına alınmasında ihmal gösterilmesi yeterli olup bir zarar meydana gelmesi durumunda, sanığın zarar suçundan sorumlu olacağı, bu itibarla somut olayda sanığa ait iş yerinin önünde bulunan köpeğin katılana saldırarak basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde yaralanmasına neden olup zararın gerçekleştiği ve eylemin taksirle yaralama suçunu oluşturduğu, zarar suçu olan taksirle yaralama suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verildiği hallerde, ayrıca tehlike suçu olan hayvanın tehlike yaratabilecek şekilde serbest bırakılması suçundan cezalandırılma imkanı bulunmamakta ise de, herhangi bir nedenle zarar suçundan cezalandırılabilme imkanının ortadan kalktığı durumlarda, koşulları bulunmakta ise tehlike suçundan sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği ve katılanın şikayetinin devam ettiği gözetilerek sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılması gerekirken yazılı şekilde TCK.nun 177/1. maddesi ile ceza tayini,…”
[10] Y.8.CD, E: 2015/8825, K: 2015/24725, KT: 18.11.2015: “….I- Oluş ve dosya kapsamına göre, sanığa ait köpeklerin katılanların küçükbaş hayvanlara zarar verdiği iddia olunması karşısında; sanığa ait köpeklerin başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakılması şeklindeki somut tehlike suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,…”
[11] Y.8.CD, E: 2015/8825, K: 2015/24725, KT: 18.11.2015.
[12] Y.8.CD, E: 2015/14169, K: 2015/24187, KT: 09.11.2015: “….Sanık tarafından şehirler arası otoyolun kenarında otlatılan büyükbaş hayvanlardan birinin yola çıkması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği somut olayda, kişilerin hayatı ve sağlığı açısından somut bir tehlikenin meydana gelmemiş olması nedeniyle TCK.nun 177. maddesinde belirtilen suçun yasal unsurları oluşmadığı gözetilerek sanığın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun'da 69/2. maddesi uyarınca idari para cezası ile cezalandırılması gerekirken, yazılı şekilde TCK.nun 177/1 maddesi uyarınca mahkumiyetine karar verilmesi,…”
[13] Y.8.CD, E: 2015/14169, K: 2015/24187, KT: 09.11.2015.
[14] Y.2.CD, E. 2010/23060, K. 2012/16301, KT. 07.06.2012: “…1- Sanık A.. D..'ın müştekilerin üzerine köpeğini salarak, köpeğinin ısırması sonucu müştekileri yaralaması karşısında, sanık A.. D..'ın cezasından 5237 sayılı TCK.nun 6/1-f4 ve 86/3-e maddesi uyarınca silah nedeniyle artırım yapılması gerekirken, suçta kullanılan vasıta nedeniyle temel cezanın teşditen tayin edilmesi,…”