Diğer ulaşım araçlarına kıyasla artık daha hızlı, güvenli ve geçmişe nazaran daha ekonomik olan havayolu araçları ile ulaşım daha çok tercih edilmektedir. Havayolu ile ulaşımda en sık karşılaşılan sorunlardan biri bagajın kaybolması, geç teslim edilmesi ve hasara uğramasıdır. Tatil, iş, sağlık gibi pek çok sebeplerle yapmış olduğumuz seyahatlerde, kişisel eşyalarımızı, temel ihtiyaçlarımızı ve değerli eşyalarımızı havayolu taşıyıcısıyla yapmış olduğumuz taşıma sözleşmesi gereği hasarsız bir şekilde varış yerine bizimle birlikte ulaşmasını isteriz. Fakat bazen işler istediğimiz gibi gitmez. Havayolu ile yaptığımız yolculuklarda bagaj ile ilgili yaşanan aksaklıklarda taşıyıcı havayolu şirketinin hangi yükümlülüklere, yolcuların hangi haklara sahip olduğunu bu yazımızda belirtmek isterim.

Yurt içinde yapılan taşımalarda, Türk Sivil Havacılık Kanunu hükümleri uygulanmaktadır. Kanunun 106. Maddesi gereğince; bu kanunda hüküm bulunmadığı hallerde uluslararası anlaşmaların hükümleri, uluslararası anlaşmalarda da hüküm bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Uluslararası taşımalarda Varşova veya Montreal Konvansiyonu hükümleri uygulanmaktadır ve ulusal hukuk hükümlerine etkisi nedeniyle de önem arz etmektedir.[1] Şöyle ki, Ankara’dan İstanbul’a yapılacak uçuşta TSK hükümleri uygulanacakken, kalkış yeri Ankara, varış yeri Münih olan bir uçuşta Münih’in de Montreal Konvansiyonu’na taraf olması sebebiyle konvansiyon hükümleri uygulanacaktır.[2]

Tescil edilmiş bagajın kaybı ve zarara uğraması halinde zarardan taşıyıcının sorumlu olacağı SHK 121. maddeye göre hüküm altına alınmıştır.  Tescil edilmiş kelimesi burada önem arz etmektedir. Bagajın check-in işlemi sırasında taşıyıcı firma yetkilisine teslim edilip, bagaj kuponu ile kayıt altına alınması bagajın tescil edildiği anlamındadır. Bagajın tescil edildiği ancak bagaj kuponu ile ispatlanabilir. Bagaj kuponu da taşıma sözleşmesinin varlığına ve bagajın taşıyıcı tarafından teslim alındığına karine teşkil eder. Bu nedenle bagaj kuponu yolculuk sonuna kadar, bagaj teslim alındıktan sonra dahi bagaj içerisindeki eşyalarda kayıp veya eksiklik olmadığı kontrol edilene kadar saklanmalıdır.

Bagajınız teslim edilmedi, geç teslim edildi veya hasara uğradıysa, yapılması gerekenler nelerdir?

Uçuş sonrası bagajın teslim edilmemesi veya hasarlı teslimi söz konusu ise, durumun derhal havayolu taşıyıcısına bildirilmesi gerekir. Hasar durumunda, hasarın ne olduğu ve kaybolan eşyaların neler olduğu bir tutanakla (Property Irregularity Report) tespit edilmeli ve taşıyıcı firma yetkilisine imzalatılmalıdır. Bu durum hasarın ilk bakışta anlaşılabilir olması hali için geçerlidir. Bagajın hasarı ve bagaj içindeki eşyaların kaybolması sonradan anlaşıldı ise, bagajın teslim alındığı tarihten itibaren en geç 7 gün içinde taşıyıcıya yazılı bir bildirimle durum ihbar edilmelidir. Bagajın itiraz edilmeden kabulü, bagajın sözleşmeye uygun ve iyi durumda teslim edildiği anlamına gelir ki bu durumda talep hakkı kaybedilmiş olur. Bagajın geç teslim edilmesi halinde ise, bagajın teslime hazır bulunduğu tarihten itibaren en geç 21 gün içinde taşıyana yazılı olarak ihbarda bulunulması gerekir. Yazılı ihbar ispat açısından önemlidir. İhbar e-posta ile olabileceği gibi, iadeli taahhütlü posta veya noter aracılığıyla yapılabilir. Daha önce de belirttiğimiz gibi bagaj kuponunun saklanması itiraz hakkının kullanması için önemlidir. Bu sürelere uyulmaması halinde taşıyıcı aleyhine dava açılamayacaktır. Bu kuralın istisnasını taşıyıcının hileli davrandığını ispatlamak oluşturur.

Bagajın hasarı, kaybolması ve geç teslimi durumunda taşıyıcının sözleşme gereğince sorumluluğu söz konusudur. Fakat bu sorumluluk Sivil Havacılık Kanunu ve Montreal Konvansiyonu hükümleri gereğince belli oranlarda sınırlandırılmıştır. SHK sorumluluk sınırı konusunda Konvansiyon’a atıf yapmaktadır. Bu nedenle yurtiçi ve yurtdışı uçuşlarda Konvansiyon hükümlerine göre sınır tayin edilir. Burada Kanun ve Konvansiyon arasında kısaca bahsedilmesi gereken bir ayrım söz konusudur. Montreal Konvansiyonu taşıyıcıya SHK karşısında daha katı bir sorumluluk yüklemektedir. SHK’na göre, taşıyıcı zararı önlemek için gerekli tüm önlemleri aldığını veya bu tedbirleri alma olanağının olmadığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulabilecektir. Konvansiyon Hükümlerine göre ise, bagajın hasarı, kaybı ve geç teslimine neden olan olay, taşıyıcının kusuru olmasa dahi, hava aracı içinde ya da bagajın taşıyıcının sorumluluğu altında bulunduğu esnada meydana gelmişse taşıyıcı sorumlu olacaktır. Yani, uluslararası taşımalarda meydana gelen zararlar açısından yolcuların hakları daha sıkı bir şekilde korunmuştur veya diğer anlamda taşıyıcının sorumluluğu azalmıştır. Burada belirtilmesi gereken önemli bir husus da, sorumluluk kapsamında Konvansiyonun teslim edilmiş- edilmemiş bagaj ayrımı yapmasıdır. Yani, uçak içinde baş üstü dolaplarda taşınan bagajlar açısından, taşıyıcı oluşan zararla ilgili kusuru olmadığını ispat ederse sorumluluktan kurtulacaktır. Ayrıca bagajın geç teslim edilmesi durumunda da, taşıyıcı gerekli tüm önlemleri aldığını ispatlarsa, gecikmeden kaynaklı hasarlar için MK. m.19 gereğince sorumlu olmayacaktır. Ayrıca, hasar halinde eğer hasar bagajın kendi içinde bulunan kusurdan, bagajın kalite ve kötülüğünden kaynaklanıyorsa, taşıyıcı sorumlu olmayacaktır. Yani, bagajın içerisine sıvı paket vardı ve bunun açılması sonucu eşyalar zarar gördüyse, taşıyıcının sorumlu olması söz konusu olmayacaktır.

Taşıyıcının sorumlu olduğunu kabul edilmekle birlikte, bu sorumluluk hem iç hem dış hat uçuşlarında geçerli olacak şekilde 1.131 Özel Çekme Hakkı (Special Drawing Right) yaklaşık ile sınırlıdır.[3] Fakat eğer bagajda yolcu için önemi büyük veya maddi değeri yüksek bir eşya taşınıyorsa, uçuşa kabul esnasında ek ücret karşılığında özel bildirimde bulunup, kayıt altına alarak, taşıyıcının daha yüksek miktarlarda sorumlu olması sağlanabilir. Eğer özel bildirimde bulunulmazsa, Konvansiyon hükümleri kapsamında sadece 1.131 ÖÇH kadar tazminat ödemesi alma hakkı olacaktır. Ek olarak, taşıyıcının zarar verme kastı ile veya zararın doğması ihtimali olduğunu bilerek dikkatsizce hareket ettiği ve ihmali davranışı ispat edilirse, bahsedilen sınır uygulanmayacaktır.

Bagajınızın kaybolması, geç teslim edilmesi ve hasara uğraması durumunda, özellikle bagaj kuponunuzu ve diğer belgelerinizle birlikte ihbar süresini kaçırmadan, taşıyıcı firmaya itiraz etmek ve zararın tazminini isteme hakkınız vardır. Taşıyıcı firmaya yapılan başvurunuz olumsuz sonuçlanırsa, Türk Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile başvurulabilir. Tatmin edici bir sonuca ulaşılmazsa, adli yargıda dava hakkının kullanılması gerekir. Bagajın teslim edilmemesi, kaybolması ve hasarı durumunda maddi zararların dışında manevi zarar da oluşabilir. Bagajın teslim edilmemesi ve kaybı nedeniyle kişilik haklarına aykırılık oluşması durumunda, itibarın sarsılması, yaşanan üzüntü ve ızdırabın bir karşılığı olarak manevi tazminat isteme hakkı da adli yargı yoluyla talep edilebilecektir.[4]

REFERANSLAR

ORBAY ORTAÇ Nurdan,  Havayolu İle Taşımalarda Bagajın Zıyaı Veya Hasara Uğraması Nedeniyle Doğan Âkdi Sorumluluk, 2014, s.144

TARMAN Zeynep Derya, Montreal Sözleşmesi’nin Yetki Ve Tahkime İlişkin Hükümleri, Türkiye Barolar Birliği Dergisi 2013, s.98

DURGUT, Yrd. Doç. Dr. Ramazan,  Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Haklarının Türk Hukukunda Düzenlenişi, Ankara Barosu Dergisi,2018, s.193

GÖKTEPE Hülya,  Havayolu İle Yolcu Taşımacılığında Hava Taşıyıcısının Sorumluluğu Ve Yolcu Hakları, Anadolu Üniversitesi Dergisi, s.211

OZTURK, Yaşar: “Havayolu taşımasında bagaj hasarı halinde yapılması gerekenler” (http://www.gokyuzuhaberci.com/yazi.php?id=46)

https://www.dunya.com/gundem/montreal-1999-konvansiyonu-turkiye-icin-26-mart-2011-gunu-itibariyle-haberi-140320

http://web.shgm.gov.tr/tr/haberler/955-montreal-sozlesmesi-ve-getirdigi-yenilikler

https://www.icao.int/secretariat/legal/List%20of%20Parties/WC-HP_EN.pdf

https://www.icao.int/secretariat/legal/list%20of%20parties/mtl99_en.pdf

---------------------------------

[1] 1929 tarihli Varşova Konvansiyonunda belirtilen sorumluluk sınırlamalarının düşük olması nedeniyle, yolcu çıkarlarını yeteri kadar korumadığı eleştirileri üzerine, 1999 tarihli Montreal Konvansiyonu imzalanmıştır. Montreal Konvansiyonu olarak adlandırılan yeni sözleşme uluslararası hava taşımacılığında Varşova Konvansiyonunun yerini almıştır. Montreal Konvansiyonu Türkiye’de 2011 yılında yürürlüğe girmiştir.

[2] Eğer sefer uluslararası ve ülkelerin her ikisi de Montreal Konvansiyonuna tabi ise Montreal, iki ülkeden biri Varşova Konvansiyonuna tabi, diğeri hem Varşova hem de Montreal Konvansiyonuna tabi ise Varşova Konvansiyonu, ülkelerden biri herhangi bir Konvansiyona taraf değilse ilgili ulusal hukuk uygulanacaktır.

[3] Özel Çekme Hakkı Uluslararası Para Fonu Anlaşmasında yapılan değişiklikle yürürlüğe giren ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından oluşturulan, maddi niteliği olmayan bir uluslararası hesap birimidir. Özel Çekme Hakkının hesaplanmasında, Euro, Japon Yeni, İngiliz Sterlini ve Amerikan Doları esas alınır. Türkiye IMF’ye üye olduğu için ÖÇH’nin TL cinsinden değeri her gün web sitesinde yayınlanmaktadır. Montreal Konvansiyonunda 22. Maddesinde 1000 özel çekme hakkı sınırı, Uluslar arası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) para birimine esas alınan ülkelerin enflasyon oranlarına göre sınırı 1.131 ÖÇH sınırına yükseltilmiştir.

[4] Yargıtay HGK 12.12.2001 2001/11-1161 2001/1152 K.