19. yüzyılda yaşamış Fransız düşünür Frederic Bastiat, kolektivist, özgürlük karşıtı ve müdahaleci hukuk sistemini eleştirdiği ve hukukun negatif olması gerekliliğini savunduğu "Hukuk" adlı ünlü eserine, "Hukukun yozlaşmasıyla birlikte, devletin güvenlik fonksiyonu da bozulma sürecine girmiştir. Hukuk, kendi asli amacının tam aksi bir istikamete yöneltilerek her türlü hırs ve açgözlülüğün silahı haline dönüştürülmüştür. Sonunda, suçu denetim altına alarak azaltması beklenen hukukun kendisi, cezalandırılması gereken kötülüklerin kaynağı haline gelmiştir." şeklindeki tespit cümleleri ile giriş yapar. Bastiat, eserinde insanı insan yapan üç temel unsurun (hayat, özgürlük ve mülkiyet) varlığından bahseder ve hukukun tanımını, "bu üç temel unsuru koruma hakkının (yani meşru müdafaa hakkının) kolektif organizasyonudur" olarak yapar.
Bastiat, hukukun kolektivitesini, bireylerin ferdileşmiş olan meşru müdafaa hakkına dayandırmaktadır. Dolayısıyla hukuk, yasal güç kullanırken, muadili olduğu bireysel meşru müdafaa hakkı gücünün temel kullanım amacının ilerisine geçmemesi gerekmektedir. Bir başka anlatımla, bireysel meşru müdafaa hakkının yansıması ve kurallarla organize edilmesi olan hukuk, bu amacını aşacak bir şekilde sebepsiz ve aşırı güç kullanmamalıdır.
Bireyin, hak ve özgürlüklerine yapılan açık bir saldırı karşısında, saldırı gerçekleşen hak ve özgürlüklerini korumak için yapılan saldırıyı defetmek amacıyla, saldırı gerçekleştiren kimseye karşı ve saldırıyla orantılı şekilde güç kullanabilmesi olarak tanımlanabilecek meşru müdafaa hakkı, niteliği itibarıyla negatiftir ve ancak saldırı gerçekleşmişse bu saldırıyı defedecek oranda (orantılılık) kullanılabilir. Yani saldırı gerçekleşmeden, meşru müdafaa hakkı doğmaz. O halde Bastiat’nın hukuk tanımına göre, bireylerin meşru müdafaa hakkının, üst bir güç olan devlet tarafından organize edilmesi felsefesi üzerinden doğan hukuk idesinin de doğası gereği negatif ve orantılı olması esastır. Hukuk, bireylerin haklarına veya özgürlüklerine yönelmiş olan bir saldırı olmadıkça devreye girmemeli ve güç kullanmamalıdır.
Makaleme Bastiat’nın eserindeki şu veciz sözleriyle son vermek isterim: "Hukukun amacı adaletin hükümranlığını sağlamak değildir; adaletsizliğin hükümran olmasını önlemektir. Adalet, ancak adaletsizlik yoksa gerçekleşebilir."