I- 2023 Seçimleri Ertelenebilir mi?
18 Haziran 2023 günü yapılması gereken, ancak 14 Mayıs 2023 tarihine çekilmesi gündemde olan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimlerinin deprem nedeniyle geri bırakılması mümkün değildir. Anayasa m.78; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilme yetkisini, sadece savaş haline bağlı tutmuştur ki, böyle bir durumda seçimin geri bırakılması için savaş halinin yanısıra, bu savaşın seçimlerin yapılmasını imkansız hale getirmesi gerekir. Bunun dışında yalnızca; en az 400 milletvekilinin oluru ile en geç 18 Haziran 2023 tarihine kadar yapılması gereken seçimlerin, ileride belirli bir tarihe bırakılması Anayasaya eklenecek geçici bir madde ile mümkün olabilir. Anayasaya eklenecek geçici bir maddenin halkoylamasına ihtiyaç duyulmadan yürürlüğe girebilmesinin yegane yolu, en az 400 milletvekilinin böyle bir kanun teklifine evet demesidir.
II- Deprem Bölgesi İllerden Çıkacak Milletvekili Sayısı Değiştirilebilir mi?
Deprem nedeniyle, milletvekili sayısı dağılımının değiştirilmesi mümkün gözükmemektedir. Esasen, şu an için bu yönde bir değişiklik yapılmasının lüzumu da yoktur. Çünkü depremden etkilenen illerin nüfusunda meydana gelen değişimin ve bu değişimin oranının geçici veya kalıcı olup olmadığının yakın zamanda anlaşılabilmesi mümkün değildir. 2839 sayılı Milletvekili Seçim Kanunu m.4 ve 5 uyarınca; her ilin çıkaracağı milletvekili sayısının tespitinde, son genel nüfus sayımı esas alınacaktır. Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi uygulamasına geçilmesiyle, bu sisteme göre elde edilen veriler doğrultusunda illere göre milletvekili sayısı belirlenmektedir. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından son olarak 31 Aralık 2022 tarihinde nüfus sayısı açıklanmıştır. Dolayısıyla, Yüksek Seçim Kurulu tarafından bu tarih esas alınarak illere göre milletvekili sayısı dağılımının belirlenmesi beklenmektedir. Kanaatimizce; deprem bölgesi illerde meydana gelen nüfus değişimi itibariyle, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun m.33/1 uyarınca, Yüksek Seçim Kurulu tarafından seçmen kütüğü güncellemeleri yapılırken, güncel nüfus sayısının tespit edilmesi halinde YSK tarafından illere göre milletvekili sayısı dağılımında değişiklik yapılmasının önünde yasal bir engel bulunmamaktadır. Bununla birlikte; güncel nüfus sayısı tespitinin kısa sürede sıhhatli şekilde yapılması çok zor olacağından ve deprem bölgesi illerin nüfus değişiminin geçici veya kalıcı olup olmadığının bu aşamada belirlenmesine imkan bulunmadığından, 31 Aralık 2022 nüfus sayısı kayıtlarının esas alınması ve bu seçimlerde deprem bölgesi illeri için milletvekili sayısı değişikliği yapılmaması isabetli olacaktır. Milletvekili sayısının değişimi bir sonra yapılacak seçimde düşünülecek konudur.
III- Deprem Bölgesi İllerden Farklı İllere Giden Seçmenler Nerede ve Nasıl Oy Kullanabilecek?
Olağan şartlarda, seçmenin ikamet yeri nerede ise o yerde oy kullanabilir. Vatandaşın ikamet yeri dışında kalan diğer adresi esas alınarak, oy kullanacağı yerin belirlenmesi mümkün değildir. 298 sayılı Kanun m.33/1’e göre; seçmen kütüğü, adres kayıt sisteminde mevcut yerleşim yeri bilgileri esas alınarak düzenlenir ve güncellenir. Sandık seçmen listeleri de, seçmen kütüğünde yazılı adreslere göre oluşturulur (298 sayılı Kanun m.43/1). Seçmen kütüğü ve sandık seçmen listesi, seçmenin ikamet adres kaydını esas almaktadır. Nüfus Hizmetleri Kanunu m.48/4’de; “faydalanılan kamu hizmetleriyle sınırlı olmak üzere”, adrese dayalı olarak yürütülen iş ve işlemlerde diğer adresin, ikamet yeri adresi ile aynı hukuki değere sahip olduğu düzenlenmiştir. Bu hüküm, bireylerin kamu hizmetlerinden faydalanması ile sınırlıdır. Seçim çevresi, seçim bölgesi ve sandık bölgesinin belirlenmesi, bu kapsamda değildir. Dolayısıyla, vatandaşın ikamet/yerleşim yeri olarak kayıtlı olmayan diğer adresinin bulunduğu yerde oy kullanması mümkün değildir.
IV- Deprem Sebebiyle Geçici Olarak İl Değiştiren Seçmenin, Mevcut İkamet Yerine Bakılmaksızın Kendi İli İçin Seçme İradesini Kullanabilmesi Sağlanabilir mi?
YSK deprem bölgesi kabul edilen illerde her türlü seçim hazırlığını yapacak ve bu illerimizde seçim sandıkları kurulacaktır. Burada üzerinde durduğumuz konu; yerleşim yeri deprem bölgesi illeri olup da, yerleşim yerlerini şimdilik terk etmek zorunda kalanların deprem öncesi ikametlerine göre oy kullanmalarının sağlanmasıdır.
Deprem bölgesi illerden geçici olarak başka illere gelen seçmenlerin; yüksek ihtimalle bir gün kendi illerine geri dönecekleri, kendi ilinden çıkacak olan milletvekilinin, o seçmen için önemli olduğu gözönüne alınmalıdır. Deprem nedeniyle geçici olarak gittiği ilde yaşadığı adresi ikamet adresi olarak kaydettiren vatandaş; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.3’de “sürekli kalma niyetiyle oturulan yer” olarak tanımlanan ikamet adresi neresi ise, orada oy kullanmak zorunda kalacak ve kullandığı oy da ikamet ettiğini bildirdiği seçim çevresinde belirleyici olacaktır.
Bunun dışında; deprem bölgesinden geçici olarak farklı bir ile giden vatandaşın, geçici adresini “diğer adres” olarak kaydetmesi halinde, oy kullanabilmek için depremden önce ikamet ettiği ile gitmesi gerekecektir. Bunun mümkün olmaması halinde depremzede vatandaş oy kullanamayacaktır.
298 sayılı Kanun m.36’nın 1. fıkrasına 06.04.2022 tarihinde eklenen “…Kütük düzenlemesi nedeniyle seçmen hiçbir şekilde oy kullanma hakkından yoksun bırakılamaz. Adresi kapanmış olması sebebiyle adres kayıt sisteminde görünmeyenler, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün adres kayıt sisteminde bulunan en son geçerli adres kayıt bilgileri kapsamında seçmen kütüğüne kaydedilirler…” cümlelerinin, seçim kanununda değişiklik yapan nitelik taşımaları itibariyle, Anayasa m.67/7 uyarınca gerekli şartları süre yönünden sağladığı ve 2023 seçimleri yönünden uygulanabilir durumda olduğu ileri sürülebilir. Dolayısıyla; deprem bölgesi illerden farklı illere giden, ancak yeni adresini ikamet adresi olarak kaydettirmeyen vatandaşların, önceki ikametlerine göre oy kullanabilecekleri sonucuna varılabilir. Ancak “seçim” kavramını; seçimlerin yapılacağı günü değil de, seçim kararı verildikten sonra seçimlerin başladığı ve sürecinin devam ettiği zamana yaydığımızda, Anayasa m.67’nin son fıkrası bakımından aranılan en az bir yıllık sürenin dolmadığı, bu nedenle de değişikliğin uygulanamayacağı neticesine ulaşılabilecektir. Bu konuda YSK’nın bir karar vermesi gerekir. YSK ilk görüş yönünde karar verir ve “seçim” kavramını sadece seçimlerin günü ile sınırlı tutarsa, değişiklik bu seçimlerde uygulanacaktır.
Doğal afet nedeniyle zorunlu olarak başka bir ilde geçici olarak bulunan; ancak ikamet ettiği deprem bölgesine seçim günü gitme imkanı olmayan vatandaşın, kendi ilinden çıkacak milletvekilini tayin etme hakkının elinden alınmaması gerekir. Son kayıtlı adresi deprem bölgesi illerinden birisinde olan ve geçici olarak başka illerde ikamet etmek durumunda kalanlarla ilgili geçici bir düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır. Seçmenin kayıtlı son adres bilgileri esas alınarak, afet bölgesi illeri seçmen listeleri oluşturulabilir. Deprem bölgelerinden geçici olarak diğer illere giden vatandaşların deprem öncesi ikametleri ve bu durumda olan vatandaşların bulundukları farklı seçim çevrelerinin sayısı esas alınarak; 11 il için ayrı bir sandık ve 11 adet il bazında ayrı zarf ve oy pusulası şeklinde bir uygulama, uygun görülecek sayıda seçim çevresinde gerçekleştirilebilir. Bu sandıklar Ankara’da toplanabilir veya sandığın bulunduğu yerde sayım döküm yapılabilir. Belirtmek gerekir ki; bu veya buna benzer her türlü çözümün uygulanması, 298 sayılı Kanuna geçici madde eklenmesi ile mümkündür. Ancak Anayasa m.67/7’de, seçim kanunlarında yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmayacağı düzenlenmektedir. Dolayısıyla; deprem nedeniyle geçici olarak başka ilde yaşayan vatandaşların, geçici olarak bulundukları bu illerde, ikamet ettikleri il için oy kullanmalarına dair geçici bir düzenleme yapılmasının mümkün olmadığı, yapılsa da 2023 TBMM ve Cumhurbaşkanı seçimlerinde uygulanamayacağı ileri sürülebilir. Kanaatimizce; seçmen iradesinin korunması, binlerce vatandaşımızın zorunluluk hali sebebiyle ikamet ettikleri deprem bölgesi illerden geçici olarak ayrı kalmasının kendi ilinden çıkacak milletvekilini seçme hakkını elinden alınması sonucu doğurmaması amacıyla, 298 sayılı Kanuna getirilecek geçici nitelikte bir düzenlemenin, Anayasa m.67/7’yi ihlal etmeyeceği kabul edilmelidir. Ayrıca, bu hükmün sadece 2023 seçimleri ile sınırlı geçici bir düzenleme olacağı ve 298 sayılı Kanunda kalıcı bir değişikliğe yol açmayacağı gözardı edilmemelidir.
Belirtmeliyiz ki; Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bu yönde düzenleme yapılmasına imkan yoktur, çünkü Anayasa m.67/4’de seçme, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma haklarının kullanılmasının kanunla düzenleneceği belirtilmiş olup, Anayasa m.104/17’de sadece kanunla düzenlenebilecek konularda CBK çıkarılamayacağı ifade edilmiştir. Anayasa m.119/6 uyarınca; olağanüstü hallerde Cumhurbaşkanının, “olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda”, Anayasa m.104/17’de belirtilen sınırlamalara tabi olmaksızın CBK çıkarabileceği belirtilmekte ise de, bu görüşün kabulü mümkün değildir. Çünkü OHAL’e ilişkin CBK yönünden Anayasa m.119/6’da öngörülen istisna; Anayasa m.104/17’nin ikinci cümlesi ile sınırlıdır ki, sadece kanunla düzenlenebilecek konular bu kapsamda değildir.
Prof. Dr. Ersan Şen
Av. Beyza Başer Berkün
(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)