“Herkes kendi talihinin mimarıdır. (Faber est suare quısque fortunare) Bu yapı ve uyumu hayatınızın canlı renklerinde ve faydalı yaşamaya çalıştığınız için bunun neticesinin yarattığı olgunluğu yüz hatlarınızda taşır ve etrafa verirsiniz. Hayat, derbederlik ve tembellik için çok uzun; fakat hırsla, yağma ve haydutluk yapmaya değmeyecek kadar kısadır. Ayrıca hayat, duygularla çalışılacak ve resmedilecek bir kompozisyon, aynı zamanda mantıkla yazılacak bir rapor gibidir.” (Bir Ömür Nasıl Yaşanır? Önsöz s.7-8)
Güngörmüş, ne söylediğini bilen ülkemizin önemli değerlerinden İlber Ortaylı Hocamızın tavsiyeleri üzerine inşa edilmiş bu eser üzerine naçizane bir yazı yazmak ve bu yazı ile eserin hakkında mini bir özet sunup özellikle biz genç okurlar için muazzam tavsiyelerle dolu bu eseri ele almak istedim.
Herkes tavsiyeye ihtiyaç duyar. Her birimiz gündelik hayatımızda bazı konularda bizden daha deneyimli, güngörmüş ve deneyimli insanların bilgisine ve yaşanmışlıklarına başvurarak onlardan bize ışık olmalarını isteriz. Bazı insanlar vardır ki, bilgisi, deneyimi, görgüsü ve zekâsıyla toplumdaki diğer bireylere örnek olurlar. İşte İlber Hocamız da bu bahsedilen niteliklere haiz nadide insanlarımızdan bir tanesidir. Hocamız, bu eser aracılığı ile aşağıda bent halinde sıralanan sorulara yanıtlar vererek okurlarına birçok konuda bilgi aktarmış ve deneyimlerini paylaşmıştır.
1-) Kimden Ne Öğrenilir?
2-) İnsan Kendini Nasıl Yetiştirir?
3-) Nasıl Çalışmak Gerekir?
4-) Nasıl Seyahat Edilir?
5-) Nereleri Görmek Gerekir?
6-) Eğitimde Hangi Tercihleri Yapmak Gerekir?
7-) Ne izlenir, Ne dinlenir, Ne okunur?
8-) İnsan Yaşadığı Şehirden Nasıl İstifade Eder?
Kitap kendi içerisinde 8 bölümden oluşmakta ve her bir bölüm yukarıda bentler halinde sıralanan sorulara Hocanın verdiği yanıtlardan oluşmaktadır. Pek doğaldır ki verilen tavsiyelere harfiyen uymak çoğumuz için mümkün olmayabilir. Ancak; özellikle şehirleşmenin artışının ardından sekizinci bölümün konusunu teşkil eden “İnsan Yaşadığı Şehirden Nasıl İstifade Eder?” sorusuna verilen yanıt ve tavsiyeler şehirde yaşayan çoğu insanımız için oldukça ilham verici niteliktedir diyebilirim. Bu bölümde ayrıca son yıllarda her şehrimizin gittikçe birbirine benzemeye başlayışı yani tek tip şehirleşme ve renklilik ve farklılıkları göz ardı ederek devam eden planlamalar üzerine oldukça güzel anekdotlara yer verilmiştir.
Kitabın içinden belli başlı önemli tavsiyeleri siz okurlarla paylaşmak istiyorum.
1-) İyi bir yaşam için, sigara içiyorsanız bırakın, içki içiyorsanız azaltın. Yağlı yemeklerden tümden vazgeçin. Bir de muhakkak okuyun, hikâye ve romanın dinlendiren ve hafızayı açan gücünü ihmal etmeyin. En önemli şey hafızadır. (s. 15)
2-) Kimsenin sizi bulmasını beklemeyin, nitelikli insanları siz arayın! İyi hocalardan ders almak için çok uğraşmışımdır. Neticede kimse gelip beni keşfetmedi. Kimsenin de gelecek hali yoktu. (s.23)
3-) Esas olan 25 yaşınıza kadar öğrendiklerinizdir. O yaşa dek okuduğunuz kitaplar, seyrettiğiniz filmler, gördükleriniz hayatınız boyunca sizinle kalır. Belli yaşlardan sonra öğrendiklerinizi aynı hızla unutuyorsunuz. (s.26)
4-) Özel hayatınızla ilgili kimseyi dinlemeyeceksiniz. Anneniz babanız dâhil. Tabi bu her şeye kulak tıkayın demek değil. Ben sadece, “ Kendi yolunuzu kendiniz çizmeye çalışın.” Diye tavsiye ediyorum. (s.29)
5-) Tavsiyeleri işe değil kişiye bakan insanlardan almaya dikkat edin. (İlber Hoca kendisine gelen siyasete atılma teklifi üzerine konuya ilişkin Süleyman Demirel’e danıştığında verilen cevap şu oluyor: “ Kabul etmeyin. Sizin gibi insanlar bu milletin vicdanıdır; siyasetle işiniz yok.” Görüldüğü üzere verilen tavsiye işe değil kişiye göre verilmiştir.) (s.30)
6-) Bir dil sadece gramer kitaplarıyla öğrenilmez. Farklı kaynaklar kullanmayı bileceksiniz. (s.36)
7-) Becerilerinize gerçekten uyan mesleği seçin. Kendi kapasitenizin altında çalışmayın. Kendinize bol ya da dar gelen gömleği giymekten kaçının. (s.39)
8-) İnsana değer katan insanlarla beraber olun. (s.42)
9-) Çocuğunuzu, sadece kendisi olduğu için sevin. Bizdeki büyük hatalardan biri, insanlarımızın kendi başaramadıkları şeyleri çocuklarından beklemesidir. Bunu yapmayın, çocuklarınıza yükünüzü yüklemeyin. (s.47)
10-) Mühendis de olsanız tarih ve coğrafya ile ilgileneceksiniz, müzikten anlayacaksınız, dans edeceksiniz. Üstünüze vazife olmayan işlere girişeceksiniz. Milletin halini dert edineceksiniz. (s.52)
11-) Aydın olmak için şu 3 (üç) şey muhakkak gerekir: Yabancı dil, hukuk bilgisi ve mukayese becerisi. (s.67)
12-) İyi düşünmek için esasen yalnız kalmak gerekir. (s.74)
13-) Cesur olun. Kendinizi rahat hissettiğiniz alanın dışında bir pencere açın. Hareket etmekten korkmayın. Kendinizi farklı sınavlara tabi tutacaksınız. “Bir insanın bittiği an miskinliğe esir olduğu andır.” (s.83)
14-) Bir şehri gezmek emek ister. Okuyacaksınız, harita bakacaksınız, notlar alacaksınız, fotoğraf çekeceksiniz ve defter tutacaksınız. (s.93)
15-) Okumuş insanın görmesi gereken beş şehir: Petra, Antakya, Efes, Palmira, İskenderiye. Göremeden ölmemek gereken şehirler: Semerkand, Buhara, Kudüs, İsfahan, Kahire, Şam, Roma, Floransa, Londra. (s.93)
16-) Elit (seçkin) olmaktan elitist bir eğitim aramaktan ve talep etmekten korkmayın. Çünkü böyle bir toplum gerilemeye mahkûmdur. Kabiliyetleri tespit eden çocukları ona göre yetiştiren bir sistem kurmamız gerekiyor. Hiçbir toplum yetenekli çocuklarını harcayacak lükse sahip değildir. (s.159)
17-) Herkesi dönemiyle tanımanız gerekir. Sanatçıların, devlet adamlarının yaşadıkları dönemi bilirseniz çağın bir insanı nasıl şekillendirdiğini de görürsünüz. Bu sayede verilen eserleri, yapılan işleri daha iyi anlarsınız. (s.199)
18-) Hiç değilse bir enstrüman çalmayı bilmek, çocukların da öğrenmesini sağlamak gerekir. Önemli olan onu çok iyi çalmak değildir. Bu süreçte müziği dinlemeyi de öğreniyorsun. Bu hayatınız boyunca sizinle gidebilecek bir bilgidir. (s.206)
19-)Türkçeyi sevdirmeleri açısından eskilerden üç ismi öneririm: Ahmet Rasim, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Reşat Nuri Güntekin. Bu isimlere bir de Halide Edip Adıvar’ı ekleyelim. (s.218)
Bu tavsiyelerin çok daha fazlasına kitaba okuyarak erişebilirsiniz. Ben kendi adıma dikkatimi daha çok çeken kısımlarını listeledim. Ancak, kitabın tamamı okunduğunda İlber Hoca’nın izlenmesi gereken filmler, dinlenmesini ve okunmasını önerdiği sanatçılar ve yazarların eserlerinin bulunduğu listeleri görebilirsiniz.
Umarım bu kitap hayatta doğru seçimler için her bir okuruna ışık olur. Son olarak; kendi adıma kişisel gelişim adına yazılan ve piyasada yığınla bulunan birçok kitabın arasında bu eser kendini oldukça ön plana attığını düşünüyor, bu eseri müsait zamanlarınızda okumanızı tavsiye ederek iyi okumalar diliyorum.
KAYNAKÇA: BirÖmürNasılYaşanır? (s.15.23.26.29.30.39,42,47,52,67,74,83,86,93,159,199,206,218,)