Bedelli Askerlik; Her Şey Para İçin…
Av. Yusuf DALMAZ
Bugüne kadar olduğu gibi bedelli askerlik, tamamen ekonomik kaygılarla yine gündemde ve kısa bir süre sonrada birazcık daha duygusal ek olan şehit ailelerine aktarım ile süslenerek yasalaşacak gibi gözükmektedir. Oysa bedelli askerlik konusu en yetkili ağızlardan olamayacak bir şeymiş veya hükümetin böylesi bir duruma karşı imiş gibi bir manzara çizilirken birden bire tekrar gündeme gelmesindeki asıl neden nedir acaba? Veya bu ülkenin milletine hiç mi, bir hak bedelsiz verilemez? Dahası şayet böyle bir düzenleme yapılırsa elde edilecek gelirler yine deprem sigortasında olduğu gibi yoldan, belden çıkmamasının bir garantisi var mı acaba? Yine her zamanki gibi zamanında bu devlete her türlü yükümlülüğünü yerine getirenlerden olan askerlik yükümlülüğünü zamanında yerine getirenlere bu uygulamadan elde edilecek gelirden bir pay verilmesi düşünülüyor mu, acaba?
Bedelli askerlik dillendirildiği an itibari ile toplumun ciddi bir kesiminde beklenti oluşturuyor ve aynen bir af durumu gibi bu beklentide karşılanmadan sönmüyor. Seçimler öncesi ve sonrasında sanki bu iş bir başka bahara kalmışçasına bir kanaat hakimken birden bire fikir değişikliğine gidilmesinin nedenini kamuoyu ciddi şekilde merak etmektedir. Hiçbir şeyin gerçek yönü kamuoyuna açıklanmadığı gibi bu durumun da gerçek nedeninin kamuoyu ile paylaşılacağı kanaatinde değilim. Paylaşılmasın sorun değil, zira azıcık düz mantığa sahip olanlar dahi biliyor tüm gerçeği.
Hükümetin son zamanlarda attığı her adımın, yaptığı hizmete yönelik her uygulamanın bir bedelinin olduğu ve her şeyin tabiri caizse para için yapıldığı dönemde getirilmeye çalışılan bedelli askerliğin para için yapılmadığını söyleyebilecek hiç kimse olmasa gerek. Oysa her şeyin güllük gülistanlık verilerle donatıldığı bir ekonomide böyle bir uygulamaya neden ihtiyaç olsun ki? Ekonomimizin ihtiyacı olamasa gerek, zira tüm yetkililere ve istatistiklere göre ekonomimiz gayet iyi. Şehit ve gazilerimiz ile yakınlarının da böyle bir uygulama veya gelire ihtiyacı olmasa gerek. Varsa böyle bir ihtiyaç bizim için depremden daha önemli ve öncelikli bir konu olduğu için bedelli askerlik uygulaması ile elde edilecek gelire yakın bir miktarı bir yardım kampanyası ile toplayabiliriz. Hem onlar için yapılıyor görünüründe yine elde edilecek gelirin yoldan veya başka bir alandan örneğin son zamanlarda üzerinde iyice durulan İstanbul’un yeniden inşasında kullanılmayacağını nerden bilebiliriz ki? O yüzden bu kadar riskli ve şaibeli ve de şehitlerimizin yakınları ile aziz ruhlarını ciddi şekilde rahatsız edebileceğine inandığım bu konudan hızla dönülerek askerlik şekli ve süreleri konusunda esaslı bir düzenlemenin getirilmesi ülkemize ve milletimize daha hayırlı olacaktır. Hem böyle bir düzenleme ile bu millete bir hak bedelsiz olarak verilmiş olabilir.
Bu bağlamda yapılması gereken ilk iş profesyonel orduya geçme adımının getirileri ve götürüleri ciddi şekilde değerlendirilerek, aşamalı olarak bu sistem oluşturulmalı ve askerlik süresi de buna bağlı olarak aşamalı bir şekilde düşürülmelidir. Hatta bu süre içerisinde silahlı askerlik hizmeti daha kısa bir süreye indirilerek kalan askerlik süresinin kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet haline getirilmesi herkesçe kabullenilebilecek ve itiraz görmeyecek bir uygulama halini alabilecektir. Yapılabilecek iş bu kadar basit olmayabilir ama daha az şaibeli bir çalışma olacağına garanti verebilirim.
Öte yandan bedelli askerlik çalışması büyük haksızlıkları da beraberinde getirmektedir. Yıllarca söylenen ve bilinen haksızlıklar biryana, her şeyden önce zamanında devletine ve milletine her türlü yükümlülüğünü yerine getirenler söz konusu uygulama ile ciddi şekilde bu uygulamayı getirenlerin haksızlığı ile karşı karşıya kalmaktadır. Zira birçok insan şayet böyle bir uygulama yapılacağını bilse idi, bir şekilde bu yükümlülüğünü uygun olacak bu zamana kadar erteleyebilirdi. Hem mesleğinin veya gençliğinin en verimli zamanında mesleğinden uzakta kalmaz kişisel gelişimini sekteye uğratmadan geliştirir hem de eş, çoluk çocuk hasreti çekmezdi. Tabii bu durumu öngörüp! türlü yollarla bu yükümlülüklerini bekletenler için yapılmaya çalışılan bu haksız uygulama, her türlü yükümlülüklerini zamanında yerine getirenler içinde fevkalade bir moral bozukluğu ve heyecan kırıklığının da ana nedeni olabilecektir.
Her şeye rağmen yapılacaksa bedelli askerlik uygulaması; öncelikle gerçekten ve tüm şeffaflığı ile şehit ve gazilerimizin her türlü ihtiyaç ve gereksinimlerine harcanmalı. Bunun yanı sıra böyle bir uygulamadan yakın zamanda yararlanabilecek durumda olup da yükümlülüğünü zamanında yerine getirenlere de bir miktar teşekkür babından ödeme yapılmalıdır. Yoksa ortaya çıkabilecek haksızlığın altından böyle bir çalışmanın yürürlük kazanmasında emeği bulunan hiçbir yetkilinin kalkabileceğini sanmıyorum.
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Yusuf DALMAZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
Yorumlar
Trend Haberler
Yargıtay’ın 3 Gün Kuralı
KARŞI DAVA AÇMA SÜRESİ (HMK m. 133)
AVUKATIN TARAF OLDUĞU (MESLEKTEN KAYNAKLI OLMAYAN) DOSYALARINDA E-TEBLİGAT ZORUNLULUĞU VAR MIDIR?
Kiracının Haklı Tahliyesi
TEVKİL YAPILIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
SORUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARI (SYOK) ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER: KABAHATLER KANUNU (MADDE 23) AÇISINDAN SYOK’UN DURUMU