T.C.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
E. 2021/9722
K. 2024/4991
T. 16.4.2024

BAŞKASINA AİT KİMLİK VEYA KİMLİK BİLGİLERİNİN KULLANILMASI SURETİYLE İFTİRA SUÇU ( Cumhuriyet Başsavcılığının İddianamesiyle Sanık Hakkında 5237 SK 204. Maddesinin Birinci Fıkrası 262. Maddesinin Birinci Fıkrası 53. 54. ve 58. Maddelerinin Uygulanması Talebiyle Kamu Davası Açıldığı/5271 SK 226. Maddesi Uyarınca Ek Savunma Hakkı Tanınmadan 5237 SK 268. 267. ve 269. Maddelerinin Birinci Fıkralarının Uygulanması Suretiyle Savunma Hakkının Kısıtlanmasının Hukuka Aykırılığı )

EK SAVUNMA HAKKI TANINMAMASI ( Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suretiyle İftira Suçu - 5271 SK 226. Maddesi Uyarınca Ek Savunma Hakkı Tanınmadan 5237 SK 268. 267. ve 269. Maddelerinin Birinci Fıkralarının Uygulanması Suretiyle Savunma Hakkının Kısıtlanmasının Bozmayı Gerektirdiği )

SAVUNMA HAKKININ KISITLANMASI ( 5271 SK 226. Maddesi Uyarınca Ek Savunma Hakkı Tanınmadan 5237 SK 268. 267. ve 269. Maddelerinin Birinci Fıkralarının Uygulanması Suretiyle Savunma Hakkının Kısıtlanmasının Hatalı Olduğu )

SERİ MUHAKEME USULÜ ( Seri Muhakeme Usulüne Tabi Olan Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçu Birlikte İşlenmesine Rağmen Suç Tarihi İtibarıyla Başkasına Ait Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suçunda Seri Muhakeme Usulünün Uygulanması Gerektiği )

5271/m.226

5237/m.204/1,226,267,268,269

ÖZET: Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suretiyle iftira suçu yönünden kurulan hüküm incelemede;

1- Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesiyle sanık hakkında 5237 Sayılı Kanun'un 204. maddesinin birinci fıkrası, 262. maddesinin birinci fıkrası 53, 54 ve 58. maddelerinin uygulanması talebiyle kamu davası açıldığı halde, 5271 Sayılı Kanun'un 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, 5237 Sayılı Kanun'un 268 inci, 267. ve 269. maddelerinin birinci fıkralarının uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,

2- Seri muhakeme usulüne tabi olan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçu birlikte işlenmesine rağmen, suç tarihi itibarıyla başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunda seri muhakeme usulünün uygulanması gerektiğinden, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 Sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 Sayılı Kanun'un 8. maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 Sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nun 305. maddesi gereği temyiz edilebilir oldukları, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 260. maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 1412 Sayılı Kanun'un 310. maddesi gereği temyiz isteğinin süresinde olduğu, aynı Kanun'un 317. maddesi gereği temyiz isteğinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:

KARAR : I. HUKUKİ SÜREÇ

İzmir 39. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2016 tarihli ve 2015/286 Esas, 2016/494 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında;

a. İftira suçundan, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 268. maddesinin birinci fıkrası delaletiyle 267. maddesinin birinci fıkrası, 269. maddesinin birinci fıkrası, 53. ve 58. maddeleri uyarınca 2 ay 12 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,

b. Resmi belgede sahtecilik suçundan, 5237 Sayılı Kanun'un 204. maddesinin birinci fıkrası, 53. ve 58. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına ve tekerrür hükümlerinin uygulanmasına,

karar verilmiştir.

II. TEMYİZ SEBEPLERİ

Sanığın temyiz isteği; almış olduğu cezayı temyiz etmek istediğine ilişkindir.

III. OLAY VE OLGULAR

1. Hakkında arama kararları bulunan sanığın, hırsızlık suçu şüphelisi olarak yakalandığında kolluk görevlilerine mağdur ...'un kimlik bilgileri ile düzenlenmiş ancak üzerinde fotoğrafı bulunan suça konu nüfus cüzdanını ibraz ettiği, mağdur adına soruşturma evrakı düzenlenmesine neden olduğu, hırsızlık büro amirliğine götürüldüğünde gerçek kimliğinin anlaşıldığı, bu şekilde üzerine atılı suçları işlediği iddia ve kabul edilmiştir.

2. Soruşturma aşamasında alınan kriminal rapor ile suça konu nüfus cüzdanının tamamen sahte olarak düzenlendiği ve yapılan sahteciliğin aldatıcılık niteliği bulunduğu tespitleri yapılmıştır.

3. Sanığın savunması, ... hakkında arama kararı olduğuna, olay tarihinde hırsızlık suçlamasından dolayı polisler tarafından yakalandığına, araması olduğu için üzerinde kardeşi ...'un kimlik bilgileri ile sahte olarak düzenlenmiş nüfus cüzdanının bulunduğuna, karakola gidince bu sahte kimliği verdiğine ancak karakoldan çıkarken gerçek ismini söylediğine ... yöneliktir.

4. Suça konu nüfus cüzdanının dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmiştir.

IV. GEREKÇE

A. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Yapılan İncelemede

1. Tekerrüre esas alınan ilamda sanık hakkında 5237 Sayılı Kanun'un 58. maddesinin uygulanmış olması karşısında, sanığın ikinci kez mükerrir olduğunun ve hakkında 5275 Sayılı Kanun'un 108. maddesinin üçüncü fıkrasında belirlenen ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.

2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdani kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç vasfı ile yaptırımların eleştiri dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebepleri reddedilmiştir.

B. Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suretiyle İftira Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden Yapılan İncelemede

1. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 19.03.2015 tarih ve 2015/10054 Esas sayılı iddianamesiyle sanık hakkında 5237 Sayılı Kanun'un 204. maddesinin birinci fıkrası, 262. maddesinin birinci fıkrası 53, 54 ve 58. maddelerinin uygulanması talebiyle kamu davası açıldığı halde, 5271 Sayılı Kanun'un 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanınmadan, 5237 Sayılı Kanun'un 268 inci, 267. ve 269. maddelerinin birinci fıkralarının uygulanması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,

2. 5237 Sayılı Kanun'un 268. maddesinin birinci fıkrası, "İşlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanan kimse, iftira suçuna ilişkin hükümlere göre cezalandırılır" şeklinde düzenlenmiş ve 5271 Sayılı Kanun'un 250. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin altıncı cümlesi uyarınca başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçu, seri muhakeme usulünün uygulanacağı suçlar arasında sayılmış olup sanığa isnat edilen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçundan dolayı kurulan hükümden sonra, 02.08.2022 tarihli ve 31911 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 21.04.2022 tarihli ve 2020/87 Esas, 2022/44 Karar sayılı kararı ile 5271 Sayılı Kanun'a 17.10.2019 tarihli ve 7188 Sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan “kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış” ibaresinin seri muhakeme usulü yönünden Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması ve 5271 Sayılı Kanun'un 250. maddesinin on birinci fıkrasına 7331 Sayılı Kanun'un 22. maddesiyle eklenen ''Seri muhakeme usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması halinde uygulanmaz.'' şeklindeki yasal düzenleme 14.07.2021 tarihinden sonra işlenecek suçlar yönünden uygulanabileceğinden, resmi belgede sahtecilik suçuyla, seri muhakeme usulüne tabi olan başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçu birlikte işlenmesine rağmen, suç tarihi itibarıyla başkasına ait kimlik bilgilerinin kullanılması suçunda seri muhakeme usulünün uygulanması gerektiğinden, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Nedenleriyle sanık hakkında verilen hüküm hukuka aykırı bulunmuştur.

SONUÇ : A. Resmi Belgede Sahtecilik Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden,

Gerekçe bölümünde (A) bendinde açıklanan nedenle, İzmir 39. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2016 tarihli ve 2015/286 Esas, 2016/494 Karar sayılı kararında sanık tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanığın temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname'ye uygun olarak, oybirliğiyle ONANMASINA,

B. Başkasına Ait Kimlik veya Kimlik Bilgilerinin Kullanılması Suretiyle İftira Suçundan Kurulan Hüküm Yönünden,

Gerekçe bölümünde (B) bendinde açıklanan nedenle, İzmir 39. Asliye Ceza Mahkemesinin, 28.06.2016 tarihli ve 2015/286 Esas, 2016/494 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 Sayılı Kanun'un 321. maddesi gereği, Tebliğname'ye uygun olarak, oybirliğiyle BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.04.2024 tarihinde karar verildi.

Kazancı Elektronik ve Basılı Yay. A.Ş.ne ait Kazancı Hukuk Otomasyon veritabanından alınmıştır. © Tüm Hakları Saklıdır