Giriş:
Toplumumuzda şiddetli darp olayları maalesef her geçen gün artmaktadır. Bu tür olaylar, insanların temel haklarını ihlal etmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumda güvensizlik ve korku ortamının oluşmasına da sebep olmaktadır. Mevcut kanuni düzenlemelerde şiddetli darp olaylarının basit yaralama suçu kapsamında değerlendirilmesi, bu tür suçlara karşı adaletin sağlanmasını zorlaştırmaktadır.
Fail, mağduru defalarca yumruklayıp kanlar içinde bırakmasına rağmen sırf uzun süreli iz veya kırık olmadığı sebebiyle BASİT TIBBİ MÜDAHALE İLE GİDERİLEBİLİR ibaresi içeren darp raporu verildiği için çok az bir ceza alıp HAGB kararı verilmesinden yaralanarak hiçbir yaptırıma çarptırılmadan cezadan kurtulabilmektedir. Mağdurda kırık ya da kalıcı bir iz bırakmayabilir ancak gördüğü şiddetli darp mağdurun aylarca iyileşmesini gerektirebilir. Yüzü, gözü mosmor olmuş, her ne kadar gözünde olay tarihinde soruna sebebiyet vermese de ileriki yıllarda etkisini gösterebilecek mağdur için faile sadece basit yaralama suçundan ceza verilmesi vicdanları yaralayacak bir olgudur. Kamusal ve barış ortamında hiçkimsenin bir insanın vücut dokunulmazlığına müdahale etme hakkı yoktur. Her ne kadar suçun fiziki sonuçlarından, darptan bahsediyorsak da, bu suçun psikolojik yönü de vardır. Mağdur fail yüzünden toplumdan kendini soyutlamaktadır. Bu nedenle, daha ağır cezalar gerektiren bir kanuni düzenlemenin yapılması acil bir ihtiyaç haline gelmiştir. Suçun basit hallerinden biri olan “basit tıbbi müdahale ile (BTM) giderilebilecek” yaralama suçları şikayete tabidir. BTM ile giderilebilecek yaralama suçunda şikayet süresi 6 aydır. Mağdur 6 ay içinde şikayetçi olmazsa şikayet hakkı ortadan kalkar. BTM ile giderilebilir basit yaralama suçunda şikayetten vazgeçme, soruşturma aşamasında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine, kovuşturma aşamasında ceza davasının düşmesine yol açar.
Kasten Yaralama Suçu TCK 86’da şöyle açıklanmıştır;
(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle:12/5/2022-7406/3 md.) Suçun kadına karşı işlenmesi hâlinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz.
Şiddetli Darp Olayları: Basit Yaralama Suçu Kapsamından Çıkarılmalıdır
Şiddetli darp olayları, sıradan bir tartışma ya da kavga sonucu meydana gelmez. Genellikle şiddetin en üst düzeyde yaşandığı durumlar olarak karşımıza çıkarlar. Mağdurlar, bu tür saldırılarda genellikle ciddi fiziksel ve psikolojik zararlarla karşılaşır.Defalarca sert tekme ve tokat darbelerine maruz kalıp, kanlar içinde bırakılan mağdur, sırf BTM raporu aldığı için şikayetçi olduğunda basit yaralama suçundan yargılama yapılmaktadır. Halbuki Basit yaralama, çizik,bir tokat, çok küçük ve yüzde olmaması şartıyla kanama ile sınırlı olmalıdır. Basit yaralama sınırını aşan yaralamalar için ayrı bir sınıflandırma yapılmalı ve cezası daha yüksek olmalıdır. İşte bu noktada, basit yaralama suçu kapsamının şiddetli darp olaylarını yeterince kapsamadığını ve adil bir yargılamanın önündeki engellerden biri olduğunu söyleyebiliriz.
Adaletin Sağlanması İçin Daha Ağır Cezalar Gerekmektedir
Şiddetli darp olaylarının basit yaralama suçu kapsamından çıkarılmasıyla, adaletin sağlanması daha etkili bir şekilde gerçekleştirilebilir. Bu tür saldırılar, mağdurlara sadece fiziksel değil, aynı zamanda uzun süreli psikolojik travmalar da yaşatır. Dolayısıyla, bu suçların caydırıcılığını artırmak ve toplumun güvenliğini sağlamak adına daha ağır cezaların uygulanması gerekmektedir.
Örneklerle Daha Ağır Cezaların Gerekliliği
Şiddetli darp olaylarının basit yaralama suçu kapsamından çıkarılması gerektiğini desteklemek adına bazı örnekleri gözden geçirelim:
a) Eşe veya partnerine şiddet uygulayan bir birey, basit yaralama suçundan yargılandığında, mağdurun yaşadığı travmanın ciddiyeti göz ardı edilebilir. Bu durum, şiddetin tekrarlanmasına ve mağdurun daha da güvensiz hissetmesine neden olabilir. Daha ağır cezaların uygulanması, bu tür saldırıları önlemek adına önemli bir adım olacaktır.
b) Bir öğrencinin okulda ya da okul dışında yaşadığı şiddetli darp olayları, sadece basit yaralama suçuyla sınırlı tutulmamalıdır. Eğitim ortamında şiddetin önlenmesi ve toplumun geleceği olan gençlerimizin güvenliğinin sağlanması için daha caydırıcı cezaların getirilmesi gerekmektedir.
Sonuç:
Şiddetli darp olayları, toplumumuzun güvenliğini ve adaletin sağlanmasını tehdit eden önemli bir sorundur. Basit yaralama suçu kapsamının bu tür olayları yeterince cezalandıramadığı açıktır. Dolayısıyla, daha ağır cezalar gerektiren bir kanuni düzenlemenin yapılması önemlidir. Basit yaralama sınırını aşan aynı zamanda nitelikli yaralama sayılmayacak yaralama suçları için madde içinde ayrı bir fıkrada düzenleme yapılmalıdır. Basit yaralama sınırını aşan ve nitelikli yarlaama suçu kapsamında olmayan yaralama suçları için ceza alt sınırı daha yüksek olmalıdır. TCK 86'da 4 ay olan suçun basit halinin ceza alt sınırı yetersizdir. Bu sayede, adaletin sağlanması, toplumun güvenliği ve şiddetin azaltılması hedeflerine daha etkin bir şekilde ulaşılabilir. Ancak, bu düzenlemenin yanı sıra, aynı zamanda eğitim, farkındalık ve rehabilite edici programlara da önem verilmelidir. Şiddetin toplumumuzda yer bulmasını engellemek için sorumluluk alınması gerekmektedir.