KARARLAR

AYM'nin 2021/9892 başvuru numaralı kararı

Anayasa Mahkemesi'nin 11/7/2024 tarihli ve 2021/9892 başvuru numaralı kararı

Abone Ol

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

S.B. BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2021/9892)

 

Karar Tarihi: 11/7/2024

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

GİZLİLİK TALEBİ KABUL

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Recai AKYEL

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Ayşenur TUNCER

Başvurucu

:

S.B.

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, müşterek çocuklarla anne arasında kişisel ilişki kurulması nedeniyle aile hayatına saygı hakkının ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.

2. Başvurucunun D.İ. ile yaptığı evlilikten 2005 yılında bir kız ve 2006 yılında bir erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Tarafların karşılıklı açmış olduğu boşanma davalarında D.İ.'nin güven sarsıcı davranışlar sergilediği, çocuklarına karşı uygunsuz cinsel davranışlarda bulunduğu, başvurucunun da eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı, evin ve ailesinin ihtiyaçlarını karşılamayarak birlik görevlerini ihmal ettiği kanaatine ulaşılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda boşanma davalarının kabulüyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin babaya verilmesine, velayeti babaya verilen çocuklar ile anne arasında yatılı olmaksızın kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar lehine iştirak nafakası ile başvurucu lehine maddi ve manevi tazminata karar verilmiştir.

3. Başvurucu boşanma ve velayet hükümleri haricindeki müşterek çocuklarla anne arasında kişisel ilişki kurulması ile tazminat ve nafaka miktarlarının az olması nedenleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi 1/7/2020 tarihinde dosya kapsamı ve delil durumuyla verilen kararda usul ve esas yönünden kanuna aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının esastan reddine karar vermiştir.

4. Başvurucunun temyiz talebi üzerine yapılan inceleme sonucunda Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 17/12/2020 tarihinde temyiz talebinin kesin olarak reddine karar vermiştir.

5. Başvurucu, nihai kararı 13/1/2021 tarihinde öğrendiğini belirterek 8/2/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Ayrıca başvurucu, isminin kamuya açık belgelerde gizlenmesi talebinde bulunmuştur.

6. Komisyonca, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

7. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 47. maddesinin (5) numaralı fıkrası ile Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü'nün 64. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca başvuru yollarının tüketildiği, başvuru yolu öngörülmemiş ise ihlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde bireysel başvuru yapılması gerekir.

8. Anayasa Mahkemesi Hüseyin Aşkan (B. No: 2017/15649, 21/7/2020) kararında otuz günlük süre kuralının bireysel başvurunun ön şartlarından biri olduğunu ve bu sürenin başlangıç tarihinin tespitinde kanun hükmü gereği öğrenme tarihinin esas alınacağını belirtmiştir (Hüseyin Aşkan, § 20). Anılan kararda bireysel başvuru süresinin işlemeye başlaması yönünden nihai kararın gerekçesinin tebliğinin öğrenme şekillerden biri olduğu, bununla birlikte başka şekillerde de öğrenmenin söz konusu olabileceği ifade edilmiştir (Hüseyin Aşkan, § 23).

9. Bu doğrultuda Hüseyin Aşkan kararında; kullanıcıların Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yaptıkları işlemlerin (doküman oluşturma, düzenleme, imzalama, açma, okuma ve yazdırma vb.) kayıt altına alındığı evrak işlem kütüğünün Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmesi sonucunda nihai kararın açılarak okunduğuna ilişkin bir işlemin tespiti hâlinde bu işlemi yapan ilgililerin işlem sırasında nihai kararın sonucunu öğrendiklerinin kabul edileceği, böyle bir durumda bireysel başvuru süresinin de bu tarihten itibaren başlatılması gerektiği belirtilmiştir (Hüseyin Aşkan, §§ 26-29).

10. Bununla birlikte vekil ile işlemlerini takip ettiren başvurucular da UYAP üzerinden elektronik ortamda, haklarında sürdürülen yargılamalara ilişkin nihai kararın gerekçesine erişmenin mümkün hâle geldiği andan itibaren kararın gerekçesini kesin olarak öğrenme imkânına sahiptir. Dolayısıyla başvurucular UYAP üzerinden yapacakları incelemede nihai kararın gerekçesini vekillerinden önce öğrenebilmektedir. Buna göre söz konusu durumda da dosyadan suret alınması hâlinde olduğu gibi başvurucuların gerekçeli kararı öğrendiği kabul edilmelidir. Zira başvurucular nihai karardan vekillerine nazaran daha erken bir tarihte haberdar olmuştur. Buna bağlı olarak nihai kararın öğrenilmesi nedeniyle bireysel başvuru süresi bu tarihten itibaren başlar. Nitekim ilgili usul kuralları uyarınca sürenin münhasıran tebliğden itibaren işlemeye başlayacağının kabul edildiği uygulamaların aksine bireysel başvuru yoluna özgü olarak başvuru süresi, ihlalin öğrenilmesi esasına bağlanmıştır (benzer yöndeki kararlar için bkz. Mehmet Özcan, B. No: 2019/6266, 15/1/2020, § 27; Hüseyin Aşkan, § 30; Ümran Özkan [GK], B. No: 2019/13338, 8/3/2023).

11. Somut olayda yargılama sürecinde nihai karar olan Yargıtay ilamına ilişkin olarak UYAP evrak işlem kütüğü üzerinde yapılan incelemede ilgili kararın başvurucu vekili tarafından 25/12/2020 tarihinde okunduğu tespit edilmiştir. Başvurucunun kendisinin de 28/12/2020 tarihinde UYAP sisteminden nihai kararı okumak suretiyle öğrendiği sabittir. Her ne kadar başvuru formunda nihai kararın 13/1/2021 tarihinde öğrenildiği bildirilmiş ise de; başvurucu vekilinin UYAP üzerinden 25/12/2020 tarihinde başvuruya konu karara erişim sağladığı ve kararın bu şekilde öğrenildiği görülmüştür. Bu doğrultuda bireysel başvuru süresinin ilk öğrenme tarihi olan 25/12/2020 tarihinden itibaren işlemeye başladığının kabul edilmesi gerekir.

12. Sonuç olarak bireysel başvuru konusu yargılama sürecine ilişkin nihai karardan ilk olarak 25/12/2020 tarihinde haberdar olduğu anlaşılan başvurucunun otuz günlük bireysel başvurusu süresinden sonra, 8/2/2021 tarihinde gerçekleştirdiği bireysel başvurusunun süre aşımı nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kamuya açık belgelerde başvurucunun kimliğinin gizli tutulması talebinin KABULÜNE,

A. Başvurunun süre aşımı nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 11/7/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.