TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

DOĞAN FATİH SAĞDİÇ BAŞVURUSU

(Başvuru Numarası: 2021/40891)

 

Karar Tarihi: 20/3/2024

R.G. Tarih ve Sayı: 9/7/2024-32597

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

 

 

Yılmaz AKÇİL

Raportör

:

Tuğçe TAKCI

Başvurucu

:

Doğan Fatih SAĞDİÇ

Vekili

:

Av. Hüseyin Ümit KAYMAZ

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, tutuklama tedbirinin hukuki olmaması nedeniyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

A. Başvurucu Hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Tarafından Yürütülen Soruşturma Süreci

2. Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü (Emniyet Müdürlüğü) tarafından iletilen 11/4/2020 tarihli fezlekeden başvurucunun da aralarında bulunduğu on şüpheli hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan soruşturma yürütüldüğü, soruşturmada müştekiler arasında S.T. ve S.G.T. isimli müştekilerin de bulunduğu anlaşılmıştır.

3. Fezlekeye göre Emniyet Müdürlüğüne başvuran D.Y.T., diğer iki şüphelinin kendisine kaçak bahisten para geleceğini, parayı almaları için banka hesabı gerektiğini, bu işten kendisine pay vereceklerini söylediğini, ATM'lerden parayı çektiklerini ve şüpheli C.B.nin bu parayı Dayı lakaplı şahsa verdiğini, hesaplara gelen paranın kaçak bahisten dolayı değil de bu kişilerin vatandaşları arayıp kendilerini hâkim, savcı ya da emniyet müdürü olarak tanıtarak dolandırması sonucu temin edildiğini öğrendiğini beyan etmiştir. Bunun üzerine Dayı lakaplı başvurucu yakalanmıştır. Başvurucunun da aralarında bulunduğu şüpheliler, değişik tarihlerde Türkiye'nin farklı yerlerinde bulunan müştekileri telefonla arayıp kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtmakta, çeşitli yöntemlerle bir kez kullandıkları banka hesaplarına para transferi yapmalarını sağlamakta ve paraları bölüşmektedir. Merzifon'da gerçekleşen olaydan da bahsedilen fezlekenin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Yakalanan şüphelilerin Türkiye'nin değişik şehirlerinde müştekiler olduğu tespit edilmiş, dosyaların özetleri aşağıya çıkarılmıştır.

Amasya - Merzifon - Asayiş Büro Amirliğince... dosya kapsamında müşteki olarakmüracaatı alınan ve 42.500 TL mağdur edilen [S.T.] ifadesinde özetle; 24/03/2020 tarihinde kendisini ... numaralı hattan arayan ve görüşme sırasında polis olduğunu söyleyen erkek şahsın, hesabındaki paraların terör örgütü tarafından ele geçirildiğini söylediğini ve bankalarda ne kadar parası varsa ... IBAN numaralı hesaba göndermesini söylediğini, ...bank ... Şubesine giderek 42.500 TL tutarındaki parayı bu hesaba transfer ettiğini, ayrıca şüpheli şahısların kendisiyle ... numaralı hattan da iletişim kurduğunu, şüphelilerin kendisiyle görüşürken telefonunu kapattırmadıklarını ... beyan ettiği, ... aynı dosya kapsamında müştekinin kızı [S.T.nin de] ifadesi alınmıştır."

4. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının (Büyükçekmece Başsavcılığı) talebi üzerine Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 11/4/2020 tarihinde, başvurucu ve diğer bir şüphelinin kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık yapma suçundan tutuklanmasına, diğer şüphelilerin adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmasına karar verilmiştir. Tutuklama gerekçesi "... atılı suçu işlediklerini gösterir kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir somut delillerin mevcut olması, atılı suçun vasıf ve mahiyeti ile kanunda gösterilen cezasının miktarı, delillerin henüz toplanma aşamasında oluşu, serbest bırakılma halinde kaçma ve saklanma şüphelerinin bulunması, tutuklama koruma tedbirinin uygulanması ile sağlanacak fayda ve tedbirinin uygulanmasındaki ölçülülük göz önünde bulundurulduğunda bu aşamada adli kontrol koruma tedbirinin uygulanmasının yetersiz kalacağı..." şeklindedir.

5. Büyükçekmece Başsavcılığınca Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığına (Bakırköy Başsavcılığı) iletilen soruşturma dosyasında Bakırköy Başsavcılığı tarafından tutuklamaya konu suçtan iddianame düzenlenmiş, iddianamede Merzifon'da gerçekleşen fezlekeye konu olaydan da diğer olaylarla birlikte bahsedilmiştir.

6. Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden yapılan inceleme neticesinde Bakırköy 24. Ağır Ceza Mahkemesince (Ağır Ceza Mahkemesi) yapılan yargılama sırasında iddianame ve ekleri gönderilerek müşteki S.G.T.nin beyanının talimatla alınmasının talep edildiği, Merzifon Asliye Ceza Mahkemesince 31/3/2021 tarihinde bu kişinin müşteki olarak beyanının alındığı, müştekinin beyanında babası tarafından 42.500 TL'nin bankaya yatırılmasına ilişkin olayı anlattığı tespit edilmiştir.

7. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sırasında 26/5/2021 tarihinde "tutuklulukta geçirdiği süre, yürürlükteki infaz rejimi ve bu aşamada tesir edebilece[ği] delil bulunmaması" gerekçesiyle başvurucunun tahliyesine ve hakkında yurt dışına çıkama yasağı adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiştir. Bu adli kontrol tedbiri de 4/7/2023 tarihinde kaldırılmıştır. Söz konusu yargılama devam etmektedir.

B. Başvurucu Hakkında Merzifon Cumhuriyet Başsavcılığı Tarafından Yürütülen Soruşturma Süreci

8. Merzifon İlçe Emniyet Müdürlüğünün 17/7/2020 tarihinde Merzifon Cumhuriyet Başsavcılığına (Merzifon Başsavcılığı) ilettiği fezlekeye göre müşteki S.T. ve kızı S.G.T.nin iki şüpheli tarafından dolandırılması olayı soruşturulmaktadır. Fezlekenin ilgili kısmı şöyledir:

"...

Müşteki [S.T.nin] alınan ifadesinde özetle; 24/3/2020 günü... tanımadığı ... numarasının ... aradığı..., ...emniyetten aradığını beyan eden bir erkek şahıs... kendisine 'senin bilgilerin ve hesabındaki paralar terör örgütü tarafından ele geçirilmiş, bankalarda ne kadar paran var, sana göndereceğimiz İBAN numarasına parayı gönder' dediğini,... Şubesine gittiğini... 42.500 TL... parayı ...eft yaptığını,..."

9. Merzifon Başsavcılığı çeşitli talimatlar yazarak çeşitli Başsavcılıklardan olayla ilgili şüpheli ifadelerinin alınmasını talep etmiştir. İlgili bankadan da olayla ilgili bilgi talep etmiştir. Diğer bir şüpheli ifadesinde, başvurucunun da işlenen suça iştiraki olduğuna dair beyanda bulunmuştur. Ardından başvurucunun 10/8/2021 tarihinde yakalanarak Büyükçekmece Başsavcılığında hazır edildiği bilgisi üzerine Merzifon Başsavcılığı tarafından başvurucunun bilişim sistemlerini, banka veya kredi kartı kurumlarını araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık yapma suçundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi aracılığıyla şüpheli olarak ifadesi alınmıştır. Aynı tarihte Merzifon Başsavcılığı başvurucunun tutuklanmasını talep etmiştir. Tutuklama talebinin ilgili kısmı şöyledir:

"... 24.03.2020 tarihinde müştekiyi yabancı uyruklu... adına kayıtlı ... numaralı [GSM] hattını aradığı, arayan şahsın müştekiye 'hesabındaki paralar ve bilgilerin terör örgütü tarafından ele geçirilmiş, bankada ne kadar paran varsa vereceğimiz IBAN numarasına parayı gönder' şeklinde konuştukları, akabinde müştekinin 36 bin lira param var şeklinde cevap vermesi üzerine karşıdaki şahsın bir şekilde parayı 42500 TL ye tamamla ve ...IBAN numaralı hesabına gönder şeklinde beyanda bulunduğu ve müştekiye telefonun açık kalsın kapatma sakın diye telkinlerde bulunduğu, müştekinin de telefonu kapatmadan ... bank şubesine tek başına giderek... hesabından 42500 TL yi şüphelinin vermiş olduğu hesaba gönderdiği, yine şüphelinin müştekiyi oyalayarak bir müddet Merzifonda gezdirdikleri, telefonu açık olan müştekinin tekrardan şüphelinin söylemesi üzerine yeniden bankaya giderek hesapta bulunan toplamda 16 bin liralık parayı çekip bankadan ayrılacakken, sivil polis memurlarının olaya müdahale ettiği, bu esnada şüpheli şahsın telefonu kapattığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Türkiye genelinde bu şekilde pek çok yerde meydana gelen dolandırıcılık olaylarına ilişkin yapmış olduğu fiziki ve teknik takip sonucunda şüpheliler [C.B., H.Ç.], Doğan Fatih SAĞDİÇ ve [D.Y.T.] isimli şahısların olduğunun tespit edildiği, bu şahısların Amasya Merzifon, Adıyaman Kahta, Aydın Germencik, Sakarya Adapazarı, Amasya Merkez, Kayseri Kocasinan illerinde olmak üzere pek çok dolandırıcılık olaylarına karıştıkları, örgütün üst kademesinde 'dayı' lakaplı Doğan Fatih SAĞDİÇ isimli şahsın olduğu, ... parayı çeken şahısların belli bir miktar (% 5) komisyon aldıktan sonra kalan parayı [C.B.ye] verdikleri, [C.B.nin de] parayı dayı lakaplı Fatih SAĞDİÇ'a verdiği,... her ne kadar Fatih Sağdiç üzerine atılı suçlamaları kabul etmese de, [H. ve D.nin] birbirlerini doğrulayan beyanları, şüphelilerin İstanbul ilinde suçüstü olarak yakalanmaları, buna ilişkin dosyada mevcut olan tutanak,... şüpheli Doğan Fatih'in dayı lakabıyla örgüt kurarak bir çok dolandırıcılık eylemini icra ettiği..."

10. Merzifon Sulh Ceza Hâkimliği 10/8/2021 tarihinde başvurucunun bilişim sistemlerini, banka veya kredi kartı kurumlarını araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık yapma suçundan tutuklanmasına karar vermiştir. Başvurucu, sorgusunda iddiaya konu olay nedeniyle 14 ay tutuklu kalıp tahliye edildiğini belirtmiştir. Tutuklama gerekçesi "...kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve tutuklama nedeninin bulunması, şüphelinin üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve tüm açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde bu aşamada adli kontrol tedbirinin uygulanmasının yetersiz kalacağı..." şeklindedir.

11. Başvurucu; tutuklama kararına itirazında bu olay nedeniyle 26/5/2021 tarihine kadar tutuklu kaldığını, Merzifon Başsavcılığınca bir yılı aşkın süredir işlem yapılmadığını, sonrasında Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılamada tahliye edilmesine rağmen tekrar haksız olarak tutuklandığını belirtmiştir. Amasya Sulh Ceza Hâkimliği 17/8/2021 tarihinde itirazı reddetmiştir.

12. Başvurucu, ret kararını 19/8/2021 tarihinde öğrendiğini belirtmiş olup 9/9/2021 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.

13. UYAP üzerinden yapılan incelemede, 9/9/2021 tarihinde Merzifon Başsavcılığının başvurucunun ve diğer şüphelilerin müşteki S.T.nin de aralarında bulunduğu kişilere yönelik işledikleri iddia edilen dolandırıcılık eylemi nedeniyle haklarında Ağır Ceza Mahkemesinde yargılama yürütüldüğünü belirterek soruşturma dosyasının anılan dava dosyasıyla birleştirilmek üzere Bakırköy Başsavcılığına gönderilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiği tespit edilmiştir.

14. Yetkisizlik kararı sonrasındaki tensip kararıyla Ağır Ceza Mahkemesince 30/9/2021 tarihli duruşmada başvurucunun tahliyesine karar verilmiştir. Tahliye kararında, başvurucunun aynı suçtan yargılandığı E.2021/3 sayılı dosyadan 26/5/2021 tarihinde tahliye edildiğinin gözetildiği belirtilmiştir.

15. Komisyon başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.

II. İLGİLİ HUKUK

16. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun "Gözaltı" kenar başlıklı 91. maddesinin (6) numaralı fıkrası şöyledir:

"Gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamaz."

III. DEĞERLENDİRME

17. Başvurucu; aynı olayla ilişkili bir yargılama sırasında tahliye olduktan sonra bir başka soruşturmada yeni delil olmaksızın ve yetersiz gerekçeyle tekrar tutuklandığını, bu durumun 5271 sayılı Kanun'un 91. maddesinin (6) numaralı fıkrasındaki yasağa aykırı olduğunu belirterek kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür. Adalet Bakanlığı (Bakanlık) görüşünde, başvurucunun ikinci kez tutuklanmasına dair gerekçelerin ve somut olayın şartlarının gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği bildirilmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanında tahliye sonrası mükerrer tutuklama yapıldığının açık olduğu iddiasını yinelemiştir.

18. Başvuru, kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı kapsamında incelenmiştir.

19. Tutuklamanın hukukiliğine ilişkin genel ilkeler daha önce Anayasa Mahkemesince belirlenmiştir. Buna göre kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik bir müdahale, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin ölçütlerin belirlendiği Anayasa'nın 13. maddesinde belirtilen şartlara uygun olmadığı müddetçe Anayasa'nın 19. maddesinin ihlalini teşkil edecektir. Bu sebeple sınırlamanın Anayasa'nın 13. maddesinde öngörülen ve tutuklama tedbirinin niteliğine uygun düşen, kanun tarafından öngörülme, Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen haklı sebeplerden bir veya daha fazlasına dayanma ve ölçülülük ilkesine aykırı olmama şartlarına uygun olup olmadığının belirlenmesi gerekir (Halas Aslan, B. No: 2014/4994, 16/2/2017, §§ 53, 54).

20. Somut olayda öncelikle başvurucunun tutuklanmasının kanuni dayanağının olup olmadığı incelenmelidir.

21. Başvurucu, Türkiye'nin değişik yerlerinde işlediği dolandırıcılık eylemleri nedeniyle Büyükçekmece Başsavcılığının talebiyle 11/4/2020 tarihinde kişinin kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta, kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık yapma suçundan tutuklanmıştır (bkz. § 4). Bu tutuklama talebine dayanak teşkil eden fezlekede, başvurucuya isnat edilen birçok dolandırıcılık eyleminin içinde Merzifon'da 24/3/2020 tarihinde gerçekleşen müşteki S.T.nin telefon aracılığıyla 42.500 TL ödemesinin sağlanması da olduğu açıktır (bkz. § 3). Bu soruşturmaya ilişkin Ağır Ceza Mahkemesinde görülen yargılama sırasında başvurucu müsnet suçtan 26/5/2021 tarihinde tahliye edilmiştir (bkz. § 7).

22. Merzifon'da gerçekleşen aynı eyleme ilişkin olarak şüphelilerden birinin ifadesinde başvurucunun adını söylemesi üzerine soruşturmaya dâhil edilen başvurucunun bilişim sistemlerini, banka veya kredi kartı kurumlarını araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık yapma suçundan tutuklanması Merzifon Başsavcılığınca talep edilmiş ve başvurucu müsnet suçtan 10/8/2021 tarihinde tutuklanmıştır (bkz. § 10). İkinci tutuklamaya ilişkin talepte atıf yapılan olayın Merzifon'da 24/3/2020 tarihinde gerçekleşen müşteki S.T.nin telefon aracılığıyla 42.500 TL ödemesinin sağlanmasına yönelik eylem olduğu görülmüştür (bkz. § 9).

23. 5271 sayılı Kanun’un 90. maddesinin (2) numaralı fıkrasında bir suç işlediği şüphesiyle kişinin yakalanabilmesi için tutuklama şartlarının varlığı aranmıştır. Kanun koyucu, şuç şüphesiyle yakalanan kimselerin gerek gözaltı süresinin dolması gerekse hâkim kararıyla serbest kalması üzerine özgürlüğüne yönelebilecek keyfî müdahaleleri önlemek amacıyla yakalama yasağı öngörmüştür. 5271 sayılı Kanun’un 91. maddesinin altıncı fıkrasına göre gözaltı süresinin dolması veya sulh ceza hâkiminin kararı üzerine serbest bırakılan kişi hakkında yakalamaya neden olan fiille ilgili yeni ve yeterli delil elde edilmedikçe ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadıkça bir daha aynı nedenle yakalama işlemi uygulanamayacaktır. Bu hüküm uyarınca aynı fiilden dolayı ikinci kez yakalama yapılabilmesi için yeni ve yeterli delil elde edilmesi zorunludur. Sözü edilen yeterli delilin 5271 sayılı Kanun’un 100. maddesinde belirtilen nitelikte olması gerektiği açıktır. Bu nedenlerle aynı yasağın tutuklama tedbiri açısından da geçerli olması gerekir. Zira yeni ve yeterli delil elde edilmeden verilen yakalama kararı kanuna aykırı olduğunda, yakalama kararı sonrasında aynı verilere dayanan tutuklama kararı da evleviyetle kanuna aykırı olacaktır (Atilla Taş, B. No: 2016/30220, 29/5/2019, § 98).

24. Somut olayda ilk tutuklama kararındaki mesnet olaylara dâhil olan ve Merzifon'da gerçekleştirilen dolandırıcılık eylemi ikinci tutuklama kararına da dayanak teşkil etmiştir. İkinci tutuklama kararında farklı bir suç nitelendirmesi yapılmış olsa da ilk tutuklama kararındaki aynı fiile dayanılmıştır. İkinci tutuklama kararına ilişkin soruşturmada, bir başka şüphelinin ifadesinde başvurucunun da bu suçlara iştiraki olduğunu söylemesinin ilk tutuklama tedbirine dayanak olan suçun dışında başka suçlara vücut verebilecek yeni delil olmadığı değerlendirilmiştir. Bu durumda, yargılama aşamasında isnat konusu eylemlerden tahliyesine karar verilen başvurucunun önceki soruşturmada isnat edilen aynı fiile dayalı olarak yürütülen bir başka soruşturma kapsamında yakalanması ve tutuklanmasının kanuni bir dayanağı bulunmadığı, ikinci tutuklamaya dayanak olan olgunun yukarıda değinilen kanunilik şartını taşımadığı değerlendirilmiştir (benzer yöndeki değerlendirmeler için bkz. Atilla Taş, § 99).

25. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrasında güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir.

IV. GİDERİM

26. Başvurucu; ihlalin tespitini, yeniden yargılama yapılmasını ve 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

27. Anayasa'nın 19. maddesinin üçüncü fıkrasının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Bu itibarla ihlalin mahkeme kararından kaynaklandığı anlaşılmıştır. Başvuruda tespit edilen hak ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır. Bu kapsamda kararın gönderildiği yargı mercilerince yapılması gereken iş, yeniden yargılama işlemlerini başlatmak ve Anayasa Mahkemesini ihlal sonucuna ulaştıran nedenleri gideren, ihlal kararında belirtilen ilkelere uygun yeni bir karar vermektir (Mehmet Doğan [GK], B. No: 2014/8875, 7/6/2018, §§ 54-60; Aligül Alkaya ve diğerleri (2), B. No: 2016/12506, 7/11/2019, §§ 53-60, 66; Kadri Enis Berberoğlu (3) [GK], B. No: 2020/32949, 21/1/2021, §§ 93-100).

28. Diğer taraftan yalnızca kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğinin tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya talebiyle bağlı olarak net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekmektedir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,

B. Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası bağlamındaki kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,

C. Başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ÖDENMESİNE,

D. 487,60 TL harç ve 18.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 19.287,60 TL yargılama giderinin başvurucuya ÖDENMESİNE,

E. Ödemenin kararın tebliğini takiben başvurucunun Hazine ve Maliye Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,

F. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 20/3/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.