TÜRKİYE CUMHURİYETİ

ANAYASA MAHKEMESİ

 

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

BOYNER BÜYÜK MAĞAZACILIK A.Ş. BAŞVURUSU (2)

(Başvuru Numarası: 2020/19001)

 

Karar Tarihi: 8/2/2024

R.G. Tarih ve Sayı: 9/7/2024-32597

 

BİRİNCİ BÖLÜM

 

KARAR

 

Başkan

:

Hasan Tahsin GÖKCAN

Üyeler

:

Yusuf Şevki HAKYEMEZ

 

 

Selahaddin MENTEŞ

 

 

İrfan FİDAN

 

 

Muhterem İNCE

Raportör

:

Osman KODAL

Başvurucu

:

Boyner Büyük Mağazacılık A.Ş.

Vekili

:

Av. Hatice UÇUM

 

I. BAŞVURUNUN ÖZETİ

1. Başvuru, işe iade davasında verilen karara karşı temyiz imkânı tanınmaması nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

2. Başvurucuya ait işyerinde muhasebe yetkilisi olarak çalışmaya başladığını iddia eden T.K., işveren tarafından yapılan 11/5/2016 tarihli fesih bildirimi ile iş akdinin feshedilmesi üzerine 8/6/2016 tarihinde işe iade davası açmıştır. Ankara 18. İş Mahkemesi (Mahkeme) 29/9/2017 tarihinde davanın kabulüne karar vermiştir.

3. Başvurucu, istinaf talebinde bulunmuş; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi (Bölge Adliye Mahkemesi) 5/6/2018 tarihinde eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle hükmü ortadan kaldırmış ve dosyayı Mahkemeye göndermiştir. Mahkeme 24/1/2019 tarihinde tekrar davanın kabulüne karar vermiş, Bölge Adliye Mahkemesi 26/11/2019 tarihinde istinaf başvurusunun esastan reddine kesin olarak karar vermiştir.

4. Başvurucu, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmuştur. (Kapatılan) Yargıtay 22. Hukuk Dairesi (Daire) 27/2/2020 tarihli kararıyla temyiz talebini reddetmiş; kararı gerekçesinde 12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a) bendi gereğince 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca açılan fesih bildirimine itiraz davalarında verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağını vurgulamıştır. Yine 7036 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin (4) numaralı fıkrasında, ilk derece mahkemeleri tarafından bu Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen kararların karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabi olduğunun düzenlendiğini belirtmiştir. Söz konusu düzenlemeler uyarınca ilk derece mahkemelerinin işe iade davalarında 25/10/2017 tarihinden sonra verdiği kararlar hakkındaki bölge adliye mahkemesi kararlarının kesin olduğunu ve bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağını ifade etmiştir.

5. Nihai karar 1/6/2020 tarihinde başvurucuya tebliğ edilmiş, başvurucu 26/6/2020 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur. Başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.

II. DEĞERLENDİRME

6. Başvurucu; işe iade talebiyle açılan davada verilen ilk kararın tarihinin 29/9/2017 olduğunu, bu nedenle 7036 sayılı Kanun'un 8. maddesine tabi olmayan karara karşı Yargıtay yolunun açık olması gerektiğini belirterek temyiz hakkının elinden alınması nedeniyle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

7. Adil yargılanma hakkının en temel unsurlarından biri olan mahkemeye erişim hakkı, bir uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyabilmek ve uyuşmazlığın etkili bir şekilde karara bağlanmasını isteyebilmek anlamına gelir. Kişinin mahkemeye başvurmasını engelleyen veya mahkeme kararını anlamsız hâle getiren, bir başka ifadeyle mahkeme kararını önemli ölçüde etkisizleştiren sınırlamalar mahkemeye erişim hakkını ihlal edebilir (Özkan Şen, B. No: 2012/791, 7/11/2013, § 52). Öte yandan mahkemeye erişim hakkı, sadece ilk derece mahkemesinde dava açma hakkını değil iç hukukta itiraz, istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma imkânı tanınmış ise üst mahkemelere başvurma hakkını içerir (Ali Atlı, B. No: 2013/500, 20/3/2014, § 49).

8. Gereksiz başvuruların önlenerek dava sayısının azaltılması ve böylece mahkemelerin gereksiz yere meşgul edilmeksizin uyuşmazlıkların makul sürede bitirilebilmesi amacıyla bir kısım mahkeme kararına karşı temyiz/karar düzeltme yolunun kapalı tutulmasının anayasal hakları ihlal ettiği söylenemez (Abdurrahman Şanda, B. No: 2014/3907, 7/12/2016, § 32).

9. Somut olayda başvurucu aleyhine açılan işe iade davasında Mahkeme 29/9/2017 tarihinde davanın kabulüne karar vermiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırmış ve dosyayı Mahkemesine göndermiş, Mahkeme 24/1/2019 tarihinde davanın kabulüne tekrar karar vermiş, Bölge Adliye Mahkemesi 26/11/2019 tarihinde istinaf talebini esastan incelemiş, bu talebi reddetmiştir.

10. Başvurucu temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Daire 7036 sayılı Kanun'un 8. ve geçici 1. maddeleri gereğince 25/10/2017 tarihinden sonra verilen işe iade davalarına ilişkin kararların istinaf incelemesine tabi olduğunu, bu kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağını belirterek temyiz talebini reddetmiştir.

11. 7036 sayılı Kanun'un 8. maddesinde fesih bildirimine itiraz davalarında verilen kararların, diğer bir ifadeyle işe iade davalarında verilen kararların temyiz edilemeyeceği öngörülmüş; geçici 1. maddesinde de 7036 sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 25/10/2017 tarihinden önce verilen kararların karar tarihindeki kanun yoluna ilişkin hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir.

12. Bununla birlikte anılan geçici maddede; ilk derece mahkemesi tarafından 25/10/2017 tarihinden önce verilen kararın istinaf mahkemesince ortadan kaldırılması üzerine verilen yeni kararın bu kez 25/10/2017 tarihinden sonraki bir tarihe tekabül etmesi durumunda, tabi olunan kanun yolu bakımından hangi kararın tarihinin esas alınacağı hususunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Başka bir ifadeyle 7036 sayılı Kanun'da ilk karar tarihi 25/10/2017 tarihinden önce olan ancak kanun yolu incelemesinden geçtikten sonra tekrar mahkemece karar verilmesi ve bu karar tarihinin 25/10/2017 tarihinden sonra olması durumunda hangi karar tarihinin dikkate alınacağı belirtilmemiştir.

13. Somut davada Dairenin bu tür durumlara ilişkin olarak ilk derece mahkemesinin incelemeye konu edilen son kararının tarihinin esas alınması yönünde bir değerlendirmede bulunduğu görülmektedir. Diğer taraftan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 3/3/2020 tarihli ve E.2020/830 ve K.2020/3443 sayılı kararında aynı yönde değerlendirmelerde bulunmuş, başvurucu bu konuda Yargıtayın farklı bir değerlendirmesi olduğuna ilişkin aksi yönde bir Yargıtay kararı da sunmamıştır.

14. 7036 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesinin (4) numaralı fıkrasında belirtilen "karar" ifadesinden kastın uyuşmazlığı sonlandıran nitelikteki karar olduğu, bu bağlamda somut olayda Mahkemenin 25/10/2017 tarihinden önce vermiş olduğu ilk kararın istinaf incelemesi neticesinde ortadan kaldırıldığı dolayısıyla söz konusu kararın uyuşmazlığın çözümüne ilişkin bir karar olarak nitelendirilemeyeceği gözetildiğinde Yargıtayın anılan konuya ilişkin bu yorumunun öngörülemez nitelikte olmadığı anlaşılmıştır.

15. Öte yandan başvurucu Mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna gidebilmiş ve itirazlarını esastan inceletebilmiştir. Dolayısıyla işe iade davaları sonucu verilen kararlara ilişkin temyiz yolunun kapalı olmasının adalet duygusunu rencide eden bir boyutunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla başvuru konusu karara karşı temyiz yoluna başvurulamaması nedeniyle başvurucunun mahkemeye erişim hakkına yönelik bir ihlalin bulunmadığının açık olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

16. Açıklanan gerekçelerle başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

III. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle;

A. Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın açıkça dayanaktan yoksun olması nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA,

B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde BIRAKILMASINA 8/2/2024 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.