BOŞANMA NEDİR?

Boşanma, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenmiş bir kurum olmakla birlikte, mevcut bir evlilik birliğinin hakim kararıyla ortadan kaldırılmasıdır. Boşanma sonucunda varsa müşterek çocukların kimde kalacağı ve boşanma sonrası çocuklarla ebeveynlerinin kuracağı ilişkiler de dava sürecine konu edildiği gibi, boşanma davası daha ziyade eşlerin arasındaki maddi meselelerle ilgilidir. Bu noktada boşanma ikiye ayrılır:

Anlaşmalı Boşanma: Bu boşanma türünde eşler, boşanmanın mali ve çocuklarla ilgili tüm sonuçları hakkında anlaşmaya vararak boşanma talebini mahkemeye yazılı dilekçe ile bildirirler. Örneğin; çocukların velayetinin kimde olacağı, maddi ve manevi tazminat varsa ne kadar olacağı, nafaka talebi varsa; miktarı, çocuklarla haftanın kaç günü ne kadar görüşüleceği, malların tasfiyesi hususlarında anlaşmaya varan eşler anlaşmalı boşanma yoluyla ayrılabilirler. Şayet eşler tek bir olguda bile anlaşmaya varamazlarsa anlaşmalı boşanamazlar. Fakat eşlerin ortak iradesi, anlaşmalı boşanma olduğu halde hakim, söz konusu boşanma davasını kabul etmez ise dava çekişmeli boşanma davasına döner. Söz konusu ihtimalde, çekişmeli boşanma davasına dönen anlaşmalı boşanma davası; en baştan çekişmeli boşanma davası olarak başlatılan davaya göre daha hızlı sürecektir. Çünkü; eşlerin ortak iradesiyle açılan anlaşmalı boşanma davasını hakim kabul etmediği takdirde bile; hakim, kanun gereği eşlerin evliliklerinin temelden sarsıldığını göz ardı edememektedir. Bu husus da, çekişmeli boşanma davasına dönen davanın daha hızlı sonuçlanmasını sağlamaktadır.

Çekişmeli Boşanma: Çekişmeli boşanma; boşanmanın sebebini yaratan olayların yani kusurun kime yükletileceğiyle ilgilidir. Anlaşmalı boşanmaya göre daha uzun sürede sonuçlanan bu boşanma türünde, eşlerden hangisinin kusurlu veya daha ağır kusurlu olduklarıyla ilgili iddialar ve deliller mahkemeye sunulur.

ANLAŞMALI BOŞANMANIN ŞARTLARI

1. Resmi nikâhın üzerinden 1 yıl geçmelidir.

Evlilik sözleşmesinin kurulduğu tarihten itibaren yani resmi nikâh tarihinden itibaren 1 yıl geçmedikçe anlaşmalı boşanma davası açılamaz. Böyle bir dava açıldığı takdirde bile; hakim, önüne gelen bu davayı, davanın içeriğine bile bakmadan reddedecektir.  Bu bir yıllık süre taraflara aile cüzdanının verildiği günden itibaren 1 yıllık süre dolmadan tarafların anlaşmalı boşanması söz konusu olmayacaktır.

2. Her iki taraf da anlaşmalı boşanma iradesine sahip olmalıdır.

Türk Medeni Kanunu’na göre evlilik birliği en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin mahkemeye başvurması yahut daha evvel taraflardan birinin açmış olduğu boşanma davasının diğer eş tarafından kabul edilmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu durumda her iki taraf da boşanma iradesini ortaya koymuş ve boşanmanın sonuçları konusunda anlaşmaya varmış olurlar.

Hâkim, tarafların anlaşmaları sonucu mahkemeye sundukları taleplerinde uygun bulmadığı hüküm/hükümlere teklif getirebilir. Teklif kabul edilene kadar hâkim boşanmaya karar veremez. Teklifin taraflarca kabul edilmediği durumda anlaşmalı boşanma davasına, çekişmeli boşanma davası olarak devam edilebilir. Bu şekilde devam eden boşanma davasında daha sonradan taraflarca hukuka, ahlaka ve varsa müşterek çocukların menfaatlerine uygun düşecek talepler mahkemeye sunularak anlaşmalı boşanma sağlanabilir.

3. Anlaşmalı boşanma dava dilekçesi ve protokolü mahkemeye sunulmalıdır.

Taraflar; nafaka, maddi/manevi tazminat, mal paylaşımı, velayet, yaşadıkları evin kimde kalacağı, ev eşyalarının kimde kalacağı, çocuklarla şahsi münasebetin nasıl ve nerede kurulacağı, bankadaki paraların ve hisse senedi gibi menkul kıymetlerin kimde kalacağı gibi; boşanmanın diğer sonuçları hakkında anlaşmaya vararak imzaladıkları anlaşmalı boşanma protokolünü ve dava dilekçesi mahkemeye sunmalıdır. Her ne kadar anlaşmalı da olsa, bir dava söz konusu olduğundan eşlerden biri davacı, diğeri davalı sıfatıyla yer almalıdır.

4. Her iki taraf da duruşmada hazır bulunmalıdır.

Hakim, her iki tarafı da mahkemede sözlü olarak dinler. Hakim tarafların isteklerinin hukuka, ahlaka ve varsa müşterek çocukların menfaatlerine uygun olduğuna kanaat getirdikten sonra tarafların boşanmalarına karar verir.

GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

Boşanma davası; davacının veya davalının yerleşim yerinde bulunan aile mahkemesinde veya tarafların son 6 ay birlikte yaşadıkları yerleşim yerinde bulunan aile mahkemesinde yoksa asliye hukuk mahkemesinde (aile mahkemesi sıfatıyla) açılır. Ancak anlaşmalı boşanma davalarında; taraflar imza altına aldıkları protokol ile Türkiye’nin herhangi bir yerindeki Aile Mahkemesi’ni yetkili olarak kabul etmek suretiyle davayı orada açabilirler.

ZAMANAŞIMI

Boşanma kararının, taraflara tebliğinden itibaren 1 yıl geçmekle taraflar, boşanmadan doğan dava haklarını kullanamazlar. Şayet, taraflar boşanmanın esaslı sonuçlarında anlaşmaya varmış ve bu yönde verilen boşanma kararı, kesinleştikten sonra esaslı olmayan ikincil sonuçları düzenlemek için, boşanma kararının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren 1 yıl içinde dava açabilirler. Yine de uygulamada aile mahkemeleri, anlaşmalı boşanma davası açan eşlerin; boşanmanın tüm sonuçlarını boşanma protokolünde çözüme kavuşturulmasını istemektedir.

Boşanmanın ikincil türden sonuçlarını davadan sonra görülecek ayrı bir davaya bırakmak yerine, boşanmanın aşağıda saydığımız tüm sonuçlarını çözüme kavuşturmak daha sağlıklı ve hızlı olacaktır. Boşanma protokolünde çözüme kavuşturulması gereken konular:

- Maddi/manevi tazminat ödenecek ise ne kadar ödeneceği ve nasıl ödeneceği,

- Nafaka ödenecek ise ayrı ayrı hangi nafakalar için ne kadar ödeneceği ve şekli, (Yoksulluk nafakası mı yoksa iştirak nafakası mı? Yoksa, her ikisi de birden mi?)

- Çocukların velayeti ve çocuklarla ne şekilde ilişki kurulacağının çözümü,

- Mal paylaşımının nasıl olacağı,

- Ev ve ziynet eşyalarının kimde kalacağı,

- Aile konutunun kimde kalacağı,

- Bankadaki paraların ve hisse senedi vs. gibi taşınır malların nasıl paylaşılacağı,

yukarıda belirtildiği gibidir. Bu sonuçların çözüme kavuşturulması, beraberinde gelecek sorunların önlenmesi açısından da bir hayli önem arz etmektedir.