Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan cezasızlık algısının oluşacağını 2003 yılında öngörmüştü. Bugün de haklı olarak kriminal kişilerin cezaevinde olmaları gerekirken halkın arasında serbestçe dolaşmalarının “infaz yasasındaki boşluklardan” kaynaklandığını söylemektedir.

Oysa bu sonucun ortaya çıkacağı 2003 yılında belliydi. Nasıl öngördüğünü, atılan adımları ve kabul edilen yasal düzenlemeyi tek tek anlatalım.

Bakanlar Kurulu tarafından 14.4.2003 tarihinde kabul edilerek Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü'nün 12.5.2003 tarih ve B.02.0.KKG.0.10/101-540/2092 sayılı yazısı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla gönderilen Türk Ceza Kanunu Tasarısı ile gerekçesi TBMM Başkanlığı tarafından Adalet Komisyonu’na havale edilmiştir.

Hükümetin teklif ettiği 502 maddeden oluşan “Türk Ceza Kanunu Tasarısı” merhum Ord.Prof.Dr. Sulhi Dönmezer başkanlığında oluşturulan bilim kurulu tarafından hazırlanmıştır. Tasarı metninde “koşullu salıverilme”, “Genel Hükümler” başlıklı Birinci Kitap, “Yaptırım” başlıklı Dördüncü Kısım, “Asli Cezalar” başlıklı İkinci Bölüm’ünde  67. madde olarak aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

“Koşullu salıverilme”

MADDE 67. - Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar otuz yıl geçmedikçe koşullu salıverilmeden yararlanamazlar. Müebbet hapiste yirmibeş yılını, diğer hürriyeti bağlayıcı cezalarda hükümlülük süresinin üçte ikisini çekmiş olup da tüzüğe göre iyi hâlli hükümlü niteliğini kazanmış bulunanlar, istemleri olmasa da koşullu salıverilirler; ancak üç aydan az hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilmiş olanlarla en az üç ay süre ile hürriyeti bağlayıcı cezalarını çekmemiş bulunanlar koşullu salıverilemezler.

Hakkında tekerrür hükümleri uygulananlar ve tutuklu veya hükümlü iken firar veya firara teşebbüs etmiş bulunanlar ile cezaevi idaresine karşı ayaklananların yukarıdaki fıkra hükmünden yararlanabilmeleri için ağırlaştırılmış müebbet hapiste otuzbeş yılını; müebbet hapiste otuz yılını, diğer hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkûm olanların ise hükümlülük süresinin beşte dördünü çekmiş bulunmaları zorunludur.

Yukarıdaki oranların belirlenmesinde hükümlünün tutuklu veya soruşturma ve kovuşturma nedeni ile hürriyetinden yoksun kaldığı günler de hesaba katılır.

Kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezaları, 66 ncı maddeye göre infazına karar verilenler koşullu salıverilmeden yararlanamazlar.

Koşullu salıverilme, hükümlünün gücü oranında şahsî hakları tazmin veya sağlaması koşuluna bağlı tutulabilir.

Tutuklu veya hükümlü iken iki kez firar veya firara teşebbüs etmiş veya iki kez cezaevi idaresine karşı ayaklanma suçundan mahkûm edilmiş olanlar veya açık cezaevlerinden disiplin cezası verilerek iki kez kapalı infaz kurumlarına geri gönderilmiş bulunanlar ile kapalı infaz kurumlarında olup da hükümlülük süresi içinde dört kez disiplin cezası olarak hücre hapsi almış bulunanlar, koşullu salıverilmeden yararlanamazlar.

Koşullu salıverilenler hakkında cezanın geri kalan kısmının üçte biri ile üçte ikisi arasında hâkimin takdir edeceği bir süre içinde 94 üncü maddenin (A) fıkrasının (3) numaralı bendi uygulanır. Bu süre içinde hükümlü hakkında ayrıca patronaj rejimi tatbik edilir.

Hâkim, hükümlünün kişilik özelliklerine göre belirlediği bu süre içinde, 94 üncü maddenin (A) fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan tedbirin hükümlü hakkında uygulanmamasına da karar verebilir.

Koşullu salıverilmiş hükümlü, geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir cürümden dolayı hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm olur veya mecbur olduğu koşullan yerine getirmez ise, koşullu salıverilme kararı geri alınır. Bu takdirde suçun işlendiği tarihten sonraki kısım hükümlünün ceza süresine mahsup edilmeyerek aynen çektirilir ve koşullu salıverilmeye esas oluşturan hükmün infazı ile ilgili olarak bir daha koşullu salıverilmeden yararlanamaz.

Koşullu salıverilmenin geri alınmasına ilişkin karara karşı hükümlü, müdafii, yasal temsilcisi, hükümlünün eşi ve Cumhuriyet savcısı tarafından itiraz yoluna başvurulabilir.

Koşullu salıverilen kişi, hâkim tarafından yedinci fıkra gereğince belirlenmiş süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı kesin olarak mahkûm edilmediği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.

Terör suçlarından dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar koşullu salıverilmeden yararlanamazlar.

Koşullu salıverilmeye ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır.”

Hükümetin teklif ettiği “Türk Ceza Kanunu Tasarısı” metnindeki GENEL GEREKÇE bölümünde koşullu salıverilmeye ilişkin olarak aşağıdaki açıklama yapılmıştır:

67 nci maddede yer alan koşullu salıverilme bakımından Tasarı cezalar hakkında kabul ettiği yenilikleri itibarıyla bir kısım yeni hükümler getirmiştir. Bir defa bütün suç failleri hakkında koşullu salıverilme olanağı kabul edilmiş; ancak fiilen çekilmesi gerekli ceza süresi farklı olarak belirlenmiştir.

Ayrıca madde, koşullu salıverilmeye hak kazanılabilmesi için çekilmesi gerekli ceza süresinin hesabında tutukluluk süresinin de göz önüne alınacağını belirtmekte olduğu gibi, maddenin gerekçesinde de bu süreye göz altında geçirilen müddetin de dahil bulunduğu açıklanmıştır.

Maddeye göre koşullu salıverilme mutlaka belirli bir süre cezanın çekilmiş olmasını gerektirmektedir. En az üç ay süre ile hürriyeti bağlayıcı cezayı çekmemiş bulunan hükümlü koşullu salıverilmeyecektir. Bunun dışında maddenin dördüncü ve izleyen fıkralarında getirilen önemli hükümler hakkında madde gerekçesinde gerekli açıklamalar yapılmıştır. Bu konuda asıl problem, koşullu salıverilmeyi, gerçekten koşullarına uygun olarak, her olayda bu hususu dikkatle yerine getirerek uygulamaktır. Fransız Ceza Usulü Kanununda Haziran 2000'de yapılan değişiklikler bu konuda bazı ölçüler getirmiş ve ilkeleri saptamıştır. Yeni 729 uncu maddeye göre, "Koşullu salıverilme, mahkûmların topluma yeniden kazandırılmalarını, uyum sağlamalarını ve tekerrürün önlenmesini hedefler. Bir veya birden çok hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilmiş bulunan kimse gerek özellikle meslekî bir etkinliğin yerine getirilmesinde, gerek bir eğitim görmek veya meslekî bir yetişkinlik kazanmak veya bir stajı geçirmek yahut geçici bir işi yerine getirmek, aile hayatına temelli olarak iştirak, bir tedaviye tâbi tutulmak zorunluluğunu kabul etmek, mağdurların zararını karşılamak hususundaki tutumu ile sosyal uyum yönünden ciddî çabalar gösteriyorsa koşullu salıverilmesine karar verilir."

Hükümetin teklif ettiği “Türk Ceza Kanunu Tasarısı” metnindeki MADDE GEREKÇELERİ bölümünde koşullu salıverilmeye ilişkin olarak aşağıdaki açıklama yapılmıştır:

“Madde 67. - Maddede, koşullu salıverilme kurumu düzenlenmektedir. Söz konusu kurum bakımından madde esaslı bir takım yenilikler getirmiştir; bu hususta yeni kanun tasarılarından ve çağdaş ceza hukuku eğilimlerinden esinlenilmiştir.

Birinci fıkrada yer alan düzenlemeyle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilenler otuz yıl geçmedikçe koşullu salıverilmeden yararlanamayacaklardır. Yine müebbet hapis cezasının yirmibeş yılını iyi hâlli hükümlü olarak çekmiş bulunanların koşullu salıverilme hakkını elde edecekleri belirtilmiştir. Diğer hürriyeti bağlayıcı cezalarda ise, hükümlülük süresinin üçte ikisinin iyi hâlli olarak geçirilmiş olması hâlinde bu hak kazanılmış olacaktır.

Ancak, üç aydan az hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm edilmiş olanlarla en az üç ay süre ile hürriyeti bağlayıcı cezalarını çekmemiş bulunanlar koşullu salıverilmeyeceklerdir. Koşullu salıverilme hükümlünün iyileştirilmesi bakımından bir araç teşkil ettiğinden ve iyi hâlin saptanmasına dayandığından hükümlünün bir süre cezaevinde kalmasını ve gözlemini gerektirir. Ülkemizde bugüne kadar cereyan eden uygulama, koşullu salıverilmenin niteliği ile çelişkilidir.

Üç aydan fazla cezaya mahkûm edilmiş bulunanlar koşullu salıverilmeden yararlandıkları hâlde, daha az cezaya mahkûm edilmiş bulunanların aynı kurumdan yararlanmamalarının bir adaletsizlik teşkil edeceği bazılarınca öne sürülebilirse de, bu gibi hâllerde hâkimin uygulayabileceği ön ödeme, erteleme, hürriyeti bağlayıcı cezayı seçeneklerine çevirme, hükmü erteleme gibi kurumların var olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Bütün bu kurumları uygulamak olanağına sahip olan hâkim, demek ki hükümlünün cezasını bütünü ile çekmesini uygun görmüştür ki, söz konusu hükümleri, cezalının koşullu salıverilmeye tâbi tutulmayacağını bilerek uygulamamış olacaktır.

Mükerrirlerle tutuklu veya hükümlü iken firar edenler hakkında koşullu salıverilme hükümlerini içeren ikinci fıkrada da aynı şekilde bir düzenlemeye gidilmiş ve bunlardan firar edenlerin ağırlaştırılmış müebbet hapiste otuzbeş, müebbet hapiste otuz yıl sonra koşullu salıverilmeleri benimsenmiştir. Diğer hürriyeti bağlayıcı cezalara mahkûm edilenler ise hükümlülük süresinin beşte dördünü çekmiş olmak koşulu ile, koşullu salıverilmeye tâbi tutulabileceklerdir.

Maddenin üçüncü fıkrası, bu sürelerin hesabında hükümlünün tutuklu kaldığı ve hakkındaki kovuşturma nedeni ile şahsî hürriyetinden yoksun bulunduğu sürelerin de hesaba katılacağını açıklamaktadır.

Dördüncü fıkranın açık hükmüne göre, özel infaz şekilleri içinde geçirilen hürriyeti bağlayıcı ceza hükümlüleri koşullu salıverilmeden yararlanamayacaklardır.

Beşinci fıkra, Tasarının benimsediği mağduru koruma ilkesinin bir uygulamasını oluşturmaktadır.

Altıncı fıkra, firar etmiş ve firara teşebbüs etmiş olanlar ile disiplin cezası almış olanların hangi nedenler bulunduğu takdirde koşullu salıverilmeden yararlanamayacaklarını göstermektedir.

Maddenin yedinci fıkrasında, haklarında koşullu salıverilme karan verilen hükümlülerin bir denetim süresine tâbi tutulacakları kaydı yer almaktadır. Bu süre içinde hükümlü hakkında 94 üncü maddenin (A) fıkrasının (3) numaralı bendinin öngördüğü denetimli serbestlik tedbiri uygulanacaktır.

Maddenin sekizinci fıkrası hükmüne göre hâkim, hükümlünün kişilik özelliklerini göz önünde bulundurmak suretiyle, denetimli serbestliğe tâbi tutulması hususunda gerçek bir gereksinme yoksa tedbirin uygulanmamasına karar verebilecektir. Fıkra, koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi bakımından da önemli bir yenilik getirmiştir; hâkim, mahkûmiyet süresinin geri kalan kısmının üçte biri ile üçte ikisi arasında bir süre belirleyecektir; bunu yaparken de, elbette ki, hükümlünün kişilik özelliklerini göz önünde bulunduracaktır. Deneme süresince hükümlü yapıcı bir denetime tâbi tutulacak ve patronaj rejiminden yararlanacaktır. Hazırlanacak tüzük, denetim ve patronaj rejiminin uygulanma usulünü gösterecektir.

Maddenin, dokuzuncu fıkrasında koşullu salıverilme kararının geri alınmasına neden olan hâller gösterilmiştir: Bir kere koşullu salıverilen, kasıtlı bir cürümden dolayı hürriyeti bağlayıcı bir cezaya mahkûm edildiği takdirde koşullu salıverilme karan geri alınacaktır. îkinci olarak mahkûm yükümlü tutulduğu koşulları yerine getirmezse, örneğin hakkındaki denetim tedbirlerine uymazsa yine bu karar geri alınacaktır.

Koşullu salıverilme karan geri alındığı takdirde salıverilmenin geri alınmasını sonuçlayan suçun işlendiği tarihten sonraki ceza kısmı, ceza süresine mahsup edilmeyerek bu kısım aynen çektirilecek ve evvelce salıverildiği suçtan dolayı verilmiş hükmün infazı ile ilgili olarak bir daha koşullu salıverilmeyecektir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına dair karara karşı maddede teker teker gösterilen kişilere itiraz yoluna başvurma hakkı tanınmıştır. Salıverilen hükümlü denetim süresi içinde bir suç işlemediği takdirde ise cezası infaz edilmiş sayılacaktır.

Maddenin onikinci fıkrasında, terör suçlarından dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar koşullu salıverilmeden yararlanamayacaktan hükme bağlanmaktadır.

Maddenin son fıkrasında, koşullu salıverilmeye ilişkin özel kanun hükümleri saklı tutulmaktadır. Bu hüküm uyarınca örneğin, 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve bu Kanuna atıf yapan 30/7/1999 tarihli ve 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanununu bakımından geçerli olan koşullu salıverilmeye ilişkin hükümlerin uygulanmasına devam edilecek ve söz konusu kanunların kapsamında kalan suçlarda anılan kanunların koşullu salıverilmeye ilişkin hükümleri uygulanacaktır.”

Söz konusu Tasarı, Adalet Komisyonu’nun 28.7.2003 tarih ve 29 uncu birleşiminde geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra maddelerin ayrıntılı bir biçimde incelenerek gerekli değişiklik ve düzenlemelerin yapılması amacıyla oluşturulan Alt Komisyona havale edilmiştir.

Adalet Komisyonu, Alt Komisyon tarafından hazırlanan metin üzerinden çalışmalarına devam etmiştir. Bu çalışmalarda, söz konusu metnin içeriğine yönelik olarak yapılan bütün eleştiri, düşünce, görüş ve öneriler dikkate alınmıştır. Alt Komisyon tarafından hazırlanan metnin içeriğinde bu eleştiri, düşünce, görüş ve öneriler ışığında gerekli değişiklikler yapılarak, Adalet Komisyonunda 346 madde olarak kabul edilen Türk Ceza Kanunu Tasarısı 8.3.2004 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulmuştur.

Cezaların ne suretle infaz edileceğinin infaz kanununda düzenlenmesi öngörülmüş ve İnfaz kanununda düzenlenmek üzere, (Koşulla salıverilme Madde-67) metinden çıkarılmıştır.

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu 26.09.2004 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 12.10.2004 tarih ve 25611 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.06.2005 tarihinde yürürlüğü girmiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’ nun TBMM’de kabul edilmesini müteakiben;

Bakanlar Kurulu tarafından 23.11.2004 tarihinde kabul edilerek Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü'nün 30.11.2004 tarih ve B.02.0.KKG.0.10/101-706/5542 sayılı yazısı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla gönderilen “Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanun Tasarısı” ile gerekçesi 01.12.2004 tarihinde Adalet Komisyonu’na havale edilmiştir.

Hükümetin teklif ettiği 502 maddeden oluşan “Türk Ceza Kanunu Tasarısı” metninde Yaptırım başlıklı Dördüncü Kısım’ın Asli Cezalar başlıklı İkinci Bölüm’ünde  67. madde olarak düzenlenen, ancak . cezaların ne suretle infaz edileceğinin infaz kanununda düzenlenmesi öngörülerek İnfaz kanununda düzenlenmek üzere, metinden çıkarılan “koşullu salıverilme” Hükümetin teklif ettiği 124 maddeden oluşan “Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanun Tasarısı” metninde “Şartla salıverilme” başlığıyla, “Diğer Cezalar, Tedbirler, Şartla Salıverilme ve Tutukluluk” başlıklı İkinci Kitap, “Diğer Cezalar” başlıklı Birinci Kısım, “Şartla Salıverilme, Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri” başlıklı İkinci Bölüm’ünde  107. madde olarak aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

Şartla salıverilme

MADDE 107. - (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar, otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkum edilmiş olanlar otuz yılını, diğer mahkûmlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, şartla salıverilmeden yararlanabilirler. Şartla salıverilmeden yararlanabilmek için, mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi halli olarak geçirmesi gerekir.

(2) Şartla salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onsekiz yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır.

(3) Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet halinde; hükümlü, mahkûm olduğu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılını, müebbet hapis cezasının otuzdört yılını, süreli hapis cezasının dörtte üçünü infaz kurumunda iyi halli olarak çektiği takdirde şartla salıverilebilir.

(4) Türk Ceza Kanunu İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" başlıklı Dördüncü Bölüm, "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" başlıklı Beşinci Bölüm, "Milli Savunmaya Karşı Suçlar" başlıklı Altıncı Bölüm altında yer alan suçlardan birinin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûmiyet halinde, şartla salıverilme hükümleri uygulanmaz.

(5) Şartla salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre;

a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına ya da birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet halinde, kırk,

b) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veya müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına ya da birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet halinde, en fazla kırk,

Yıldır.

(6) Şartla salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, infaz kurumunda geçirdiği sürenin yarısı kadardır.

(7) Hükümlü, denetim süresinde, infaz kurumunda öğrendiği meslek veya sanatı icra etmek üzere, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında, ücret karşılığında çalıştırılabilir.

(8) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlüler, denetim süresinde, eğitimlerine, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir kurumda devam ederler.

(9) Hâkim, denetim süresinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklar edinebileceği çevrelerden uzak kalması ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.

(10) Hâkim, şartla salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını göz önünde bulundurarak; denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebileceği gibi; denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri, denetim süresi içinde kaldırabilir.

(11) Şartla salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde; şartla salıverilme kararı geri alınır, şartla salıverilme tarihi itibarıyla kalan cezası tamamen veya kısmen infaz kurumunda aynen çektirilir ve bu ceza ile ilgili olarak bir daha şartla salıverilmeden yararlanılamaz. Ancak, aynen çektirilmesine karar verilen kısım, sonraki suçun işlendiği tarih itibarıyla kalan cezasından az olamaz.

(12) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.

(13) Şartla salıverme kararının geri alınmasına karar vermeye, ilk hükmü veren mahkeme yetkilidir.

Hükümetin teklif ettiği “Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanun Tasarısı”  metnindeki GENEL GEREKÇE bölümünde şartla salıverilmeye ilişkin olarak aşağıdaki açıklama yapılmıştır:

Tasarı ile, mevzuatta yer alan ceza ve tedbirlerin ne suretle yerine getirileceğini göstermek amaçlanmıştır.

Şartla salıverilme kavramı, cezanın bireyselleştirilmesi ve bu kavramın amacı da dikkate alınarak yeniden düzenlenmiştir.

Hükümetin teklif ettiği “Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanun Tasarısı”  metnindeki MADDE GEREKÇELERİ bölümünde şartla salıverilmeye ilişkin olarak aşağıdaki açıklama yapılmıştır:

Madde 107. -  Maddede, şartla salıverilme kurumu düzenlenmektedir. Söz konusu kurum bakımından madde esaslı bir takım yenilikler getirmiştir. Bu hususta çağdaş ceza hukuku eğilimlerinden yararlanılmıştır.

Maddenin birinci fıkrasında yer alan düzenlemeyle, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına  mahkûm edilenler otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, diğer mahkûmlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde şartla salıverilmeden yararlanabilirler. Ancak, bunun için mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekmektedir. Şartla salıverilme süresinin hesabında onsekiz yaşından küçük hükümlünün, onsekiz yaşını dolduruncaya kadarki geçirdiği bir gün iki gün olarak dikkate alınacaktır.

Bunun dışında suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet hâlinde; hükümlü, mahkûm olduğu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının otuzdokuz yılını, müebbet hapis cezasının otuzdört yılını, süreli hapis cezasının ise dörtte üçünü infaz kurumunda iyi hâlli olarak çektiği hâlde şartla salıverilebilecektir. Devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı işlenen suçlardan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde şartla salıverilme hükümleri uygulanmayacaktır.

Birden çok ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile birlikte müebbet hapis cezasına ya da birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde şartla salıverilmeden yararlanabilmek için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kırk yıldır. Aynı şekilde ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veya müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına ya da birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde bu süre en fazla kırk yıldır. Şartla salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi infaz kurumunda geçirdiği sürenin yarısı kadar olacaktır. Hükümlü denetim süresi içinde infaz kurumlarında öğrendiği meslek veya sanatı sürdürmek için bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başka kişinin gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılabilir. Onsekiz yaşından küçük hükümlüler denetim  süresinde eğitimlerine gerektiğinde barınma imkanı bulunan bir kurumda da devam etme imkânına sahiptirler. Denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişi görevlendirilebilir ve bu uzman hükümlünün sorumluluk bilinci altında iyi bir yaşam sürmesini temin konusunda ve kötü alışkanlıklardan uzak durması yönünde öğütte bulunup, eğitim gördüğü kurum görevlileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek istişarelerde bulunabilir, hükümlünün davranışları, sosyal gelişimi  ve sorumluluk bilincindeki gelişme konusunda rapor düzenleyecektir.

Hâkim, şartla salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını dikkate alarak; denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebileceği gibi; denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri, denetim süresi içinde kaldırma yetkisine sahiptir.

Şartla salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi durumunda; şartla salıverilme kararı geri alınır ve şartla salıverilme tarihi itibarıyla kalan cezasının tamamen veya kısmen infaz kurumunda aynen çektirilmesi yoluna gidilir. Hükümlü, söz konusu bu ceza ile ilgili olarak bir daha şartla salıvermeden yararlanamaz. Ancak, aynen çektirilmesine karar verilen kısmı, sonraki suçun işlendiği tarih itibarıyla kalan cezasından az olamaz.

Denetim süresinin hükümlü tarafından yükümlülüklere uygun veya iyi halli olarak geçirilmesi durumunda, cezası infaz edilmiş sayılacaktır.

Şartla salıverme kararının geri alınmasında ilk hüküm veren mahkeme bu konuda karar vermeye yetkilidir.

(Komisyon Raporu) Tasarının 107 nci maddesinde yapılan yeni düzenleme ile, hükümlülerin çağdaş infaz anlayışına göre sosyalleşmesi ve iyileştirilmesini temin için, cezanın bireyselleştirilmesi araçlarından olan koşullu salıverilme olanağından yararlanılmasında infaz kurumunda çekilmesi gereken ceza süreleri yeniden belirlenmiş, ayrıca koşullu salıverilme kararının geri alınması üzerine bu cezadan dolayı bir daha koşullu salıverilmeden yararlanılmayacağı  hususuna açıklık getirilmiştir.

Söz konusu Tasarı, Adalet Komisyonu’nun 06.12.2004 tarih ve 10 uncu birleşiminde geneli üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından sonra maddelerin ayrıntılı bir biçimde incelenerek gerekli değişiklik ve düzenlemelerin yapılması amacıyla oluşturulan Alt Komisyona havale edilmiştir.

Adalet Komisyonu, Alt Komisyon tarafından hazırlanan metin üzerinden çalışmalarına devam etmiştir. Bu çalışmalarda, kabul, ilave ve değişiklikler yapılarak, Adalet Komisyonunda 124 madde ve Geçici 2 madde olarak kabul edilen CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN TASARISI metni 9.12.2004 tarihinde TBMM Başkanlığı’na sunulmuştur.

Hükümetin teklif ettiği “Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanun Tasarısı” başlığı  Adalet Komisyonunun kabul ettiği metinde “CEZA VE GÜVENLİK TEDBİRLERİNİN İNFAZI HAKKINDA KANUN TASARISI” olarak değiştirilmiştir.

“Şartla salıverilme” Adalet Komisyonu tarafından kabul edilen metinde “Koşullu  salıverilme” başlığıyla, “Diğer Cezalar, Tedbirler, Koşullu Salıverilme ve Tutukluluk” başlıklı İkinci Kitap, “Diğer Cezalar” başlıklı Birinci Kısım, “Koşullu Salıverilme, Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri” başlıklı İkinci Bölüm’ünde  107. madde olarak aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.

Koşullu salıverilme

MADDE 107.- (1) Koşullu salıverilmeden yararlanabilmek için, mahkûmun kurumdaki infaz süresini iyi hâlli olarak geçirmesi gerekir.

(2) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar yirmidört yılını, diğer süreli hapis cezalarına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının üçte ikisini infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler.

(3) Koşullu salıverilme için infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre;

a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, otuzaltı,

b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, otuz,

c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, en fazla otuzaltı,

d) Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, en fazla otuz,

e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, en fazla yirmisekiz,

Yıldır.

(4) Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet hâlinde; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar, otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının dörtte üçünü infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. Ancak, bu süreler;

a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, kırk,

b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, otuzdört,

c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, en fazla kırk,

d) Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, en fazla otuzdört,

e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki,

Yıldır.

(5) Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onsekiz yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır.

(6) Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez.

(7) Hükümlü, denetim süresinde, infaz kurumunda öğrendiği meslek veya sanatı icra etmek üzere, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında, ücret karşılığında çalıştırılabilir.

(8) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlüler, denetim süresinde eğitimlerine, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir kurumda devam ederler.

(9) Hâkim, denetim süresinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklar edinebileceği çevrelerden uzak kalması ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya yanında çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.

(10) Hâkim, koşullu salıverilen hükümlünün kişiliğini ve topluma uyumdaki başarısını göz önünde bulundurarak; denetim süresinin, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmadan veya herhangi bir yükümlülük belirlemeden geçirilmesine karar verebileceği gibi, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasını veya belirlenen yükümlülükleri denetim süresi içinde kaldırabilir.

(11) Bir hükümlünün koşulla salıverilmesi hakkında ceza infaz kurumu idaresi tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, hükmü veren mahkemeye;  hükümlü başka bir yerde bulunuyorsa o yerde bulunan aynı derecedeki mahkemeye verilir. Mahkeme, bu raporu uygun bulursa hükümlünün koşulla salıverilmesine dosya üzerinden karar verir. Mahkeme raporu uygun bulmadığı takdirde gerekçesini kararında gösterir. Bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilebilir.

(12) Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; koşullu salıverilme kararı geri alınır.

(13) Koşullu salıverilme kararının geri alınması hâlinde, hükümlünün;

a) Sonraki suçu işlediği tarihten itibaren kalan cezasının aynen,

b) Yükümlülüklerine aykırı davranması hâlinde, koşullu salıverilme kararının geri alınması kararının kesinleştiği tarih ile hakederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla takdir edilecek bir sürenin,

Ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Koşullu salıverilme kararının geri alınmasından sonra aynı hükmün infazı ile ilgili bir daha koşullu salıverilme kararı verilmez.

(14) Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.

(15) Koşullu salıverilme kararının geri alınmasına,

a) Hükümlü geri kalan süre içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm edilirse, hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi tarafından,

b) Hükümlünün bağlı tutulduğu yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde koşullu salıverilme kararına esas teşkil eden hükmü veren ilk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi veya koşullu salıverilme kararını vermiş olan mahkeme tarafından,

Dosya üzerinden karar verilir. Bu kararlara  karşı itiraz yolu açıktır.

(16) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap, Dördüncü Kısım, "Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar" başlıklı Dördüncü Bölüm, "Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar" başlıklı Beşinci Bölüm, "Milli Savunmaya Karşı Suçlar" başlıklı Altıncı Bölüm altında yer alan suçlardan birinin bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi dolayısıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz.

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun 13.12.2004 tarihinde TBMM’de kabul edilerek 29.12.2004 tarih ve 25685 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01.06.2005 tarihinde yürürlüğü girmiştir.

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesinde kaleme alınan “Koşullu salıverilme”ye dair hükümleri incelediğimizde; Türk Ceza Kanunu Tasarısı metninde “Genel Hükümler” başlıklı Birinci Kitap, “Yaptırım” başlıklı Dördüncü Kısım, “Asli Cezalar” başlıklı İkinci Bölümünün “koşullu salıverilme” başlığıyla düzenlenen 67. maddesindeki “üç aydan az hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilmiş olanlarla en az üç ay süre ile hürriyeti bağlayıcı cezalarını çekmemiş bulunanların koşullu salıverilemeyeceği” ne dair hükme yer verilmediğini görmekteyiz.

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddesinde değişiklik yapılmasına dair bir kanun teklifi verilerek 107 inci maddenin ikinci fıkrasına “üç aydan az hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûm edilmiş olanlarla en az üç ay süre ile hürriyeti bağlayıcı cezalarını çekmemiş bulunanlar koşullu salıverilemezler” cümlesinin eklenmesi suretiyle koşullu salıverilmek için mutlaka belirli bir süre cezanın çekilmiş olması gerekecek, en az üç ay süre ile hürriyeti bağlayıcı cezayı çekmemiş bulunan hükümlü koşullu salıverilmeyecektir. Böylelikle cezasızlık algısı da ortadan kaldırılabilecektir.

Av. Egemen GÜRSES