MAKALE

Yargıtay’ın 3 Gün Kuralı

Abone Ol

Kiracının Haklı Tahliyesi yazımızdan sonra İstanbul Hukuk’tan saygıdeğer hocam Berkay Doğu YILMAZ aradı. “Yargıtay’ın 3 gün kuralı konusunda haklısın ama gerekçen yanlış. TBK m. 91 sözleşmede aybaşı yazmışsa bundan ayın biri anlaşılır dediği için, TUİK de enflasyon oranlarını her ayın üçünde yayınladığı için, Yargıtay kira sözleşmesinde ayın başı yazılmışsa bundan ayın 3’ü anlaşılır diye kabul ediyor”.

Çok içime sinmedi. Elbette ki Yargıtay’ın bu şekilde de kararı vardır ama temel sebep dürüstlük kuralı olmalı, insan bir iki gün kirayı geciktirdi mi hemen TBK m. 315 kapsamında ihtar çekilememeli.

E n’olacak, her ay bir iki gün geç mi ödeyecek? Ödesin, düzenli olarak ödendikten sonra 1-2 günlük gecikmeler sorun değil ki. İşK m. 34 bile ödeme gününden itibaren 20 gün içinde ücreti ödenmeyen işçiye iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınma hakkını veriyor. Konusu açılmışken, bu ödeme günü İşK m. 32 gereği en geç ayda birdir. Yani ayın birinde işe başlayanın maaşı en geç o ayın son gününde ödenmeli. Uygulamada sizin şirkette maaşlar ayın beşinde, onunda ve hatta on beşinde ödenebilir ama o 20 günlük süre sizin kanuna aykırı olarak belirlediğiniz maaş ödeme gününden değil, ayın birinden başlar.

Sonra, TUİK’in enflasyon verisi kira artış zamanı için geçerli, bunu her ay için baz almak ne kadar doğru? Kaldı ki, sözleşmede ay ortası yazsa, bizim artık üç gün toleransımız olmayacak mı, direkt ayın 15’i mi olarak kabul edeceğiz?

Ben hatırlıyorum da bu şekilde Yargıtay, AYM kararı. Gönder dedi bana Berkay Hocam.

Yok, yazarım ben bu konuda bir makale. Aynı tartışma Doç. Dr. Şirin AYDINCIK MİDYAT ile de olmuştu ihtar zamanaşımını keser mi kesmez mi diye, sayesinde çok tutulan “İhtar Zamanaşımını Keser mi?” yazımız ortaya çıkmıştı.

Hukuk Genel Kurulu’nun bir kararı var. HGK bu, Yargıtay’dan çok daha iyi. Yerel mahkemenin bir kararı Yargıtay tarafından bozulduğunda derece mahkemesi her zaman için bu bozmaya uymak zorunda değildir. Direnebilir de. O zaman bu karar genel kurula gider. Yani, hangisinin haklı olduğunda bağımsız, çok daha muteber bir karardır. 13.04.1968 Tarihli 47/252 Kararında kira aktinin başlangıcı ayın on beşinde ise, her ay kira en geç ayın on sekizine kadar ödenmelidir diyor. O zamanlar TUİK filan da olmadığı için, zaten de ayın ortasını refere ediyorsa, bizim dürüstlük kuralı görüşümüzle paralel bir karar.

Ama sanki biraz eski tarihli mi bir karar? Bu bir içtihatı birleştirme kararı olsaydı hiç sorun yoktu ama gene de biraz daha yeni kararlara bakalım. 6. Hukuk Dairesi’nin 2007/1868 Esaslı 2007/3965 Kararı var 05.04.2007 Tarihli. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre aybaşı ödemeden ayın 3’ü anlaşılır diyor. Diyor, diyor da, hiç TUİK’ten filan bahsetmiyor.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin bizi haksız çıkartabilecek bir kararı var. 2018/501 Esas 2019/353 Karar 05.03.2019 Tarihli. Burada da diyor ki, Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre sözleşmede aybaşı diye kararlaştırılmışsa ayın 3’üne kadar ödenebilir, burada sözleşme ayın 1’i, bu geçerli olmaz diyor. Acaba İzmir BAM aşırı şekilci mi yaklaşıyor?

Doğrusunu söylemek gerekirse, bir sürü karar buldum, hepsi de Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre diye başlıyor, tam belirlenmemiş sözleşmelerde, aybaşı, ay ortası, aysonu olanlarda hep 3 günlük bir tolerans payı bırakıyor. Bu kökleşmiş içtihatların kaynağına ulaşamadım ama en azından biliyoruz ki bu kural sadece aybaşı için ve TUİK’ten dolayı geçerli değil.

Özgür TÜRKEŞ