I. GİRİŞ

Fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır. Fazla çalışma kavramının herhangi bir tanımı İş Kanunu’nda yapılmış değildir. 4857 Sayılı İş Kanunu’nda ücret bölümünde, fazla çalışma ücretini düzenleyen 41. Maddede fazla çalışmaya ilişkin belirlemeler yapılmıştır. Buradan “Günlük yasal iş süresini aşma halinde fazla çalışma söz konusudur” tanımlamasını yapabiliriz[1].

II. FAZLA SAATLERLE ÇALIŞMA KAVRAMI

Fazla saatlerle çalışma, işçi tarafından yasal çalışma süresinin veya sözleşmeyle belirlenen çalışma süresinin üzerinde, işverenin yararına ortaya konulan çalışma süresidir[2]. Ancak, işçinin yasal çalışma süresinin üzerinde yaptığı her çalışma fazla saatlerle çalışma olarak nitelendirilemez. Üzerinde durulması gereken noktalardan biri fazla sürelerle çalışmanın bir sınırının olup olmadığı noktasındadır, bu noktada hemen belirtmeliyiz ki İş Kanunu’nda bir sınırlama yoktur ancak fazla sürelerle çalışmanın tanımından da çıkarılacağı üzere sözleşme ile belirlenen haftalık çalışma süresi ile yasal haftalık normal çalışma süresi olan 45 saat arasındaki çalışma bu sınırı oluşturacaktır[3].

İşçi, İş Kanunu m. 41/4 uyarınca fazla sürelerle çalışmasının karşılığını ister normal saat başı ücretinin yüzde yirmi beş fazlasını alabilecekken isterse de zamlı ücret yerine fazla çalıştığı her saat için bir saat on beş dakika serbest zaman olarak kullanabilecektir. Burada işçi için bir nevi seçimlik hak durumu söz konusudur. Serbest zaman olarak kullanma süresi fazla saatlerle çalışmada bir saat otuz dakika olacaktır.

4857 Sayılı İş Kanunu 66. maddesinde çalışma süresinden kabul edilen haller:

- “Madenlerde, taşocaklarında yahut her ne şekilde olursa olsun yeraltında veya su altında çalışılacak işlerde işçilerin kuyulara, dehlizlere veya asıl çalışma yerlerine inmeleri veya girmeleri ve bu yerlerden çıkmaları için gereken süreler.

- İşçilerin işveren tarafından işyerlerinden başka bir yerde çalıştırılmak üzere gönderilmeleri halinde yolda geçen süreler.

- İşçinin işinde ve her an iş görmeye hazır bir halde bulunmakla beraber çalıştırılmaksızın ve çıkacak işi bekleyerek boş geçirdiği süreler.

- İşçinin işveren tarafından başka bir yere gönderilmesi veya işveren evinde veya bürosunda yahut işverenle ilgili herhangi bir yerde meşgul edilmesi suretiyle asıl işini yapmaksızın geçirdiği süreler.

- Çocuk emziren kadın işçilerin çocuklarına süt vermeleri için belirtilecek süreler.

- Demiryolları, karayolları ve köprülerin yapılması, korunması ya da onarım ve tadili gibi, işçilerin yerleşim yerlerinden uzak bir mesafede bulunan işyerlerine hep birlikte getirilip götürülmeleri gereken her türlü işlerde bunların toplu ve düzenli bir şekilde götürülüp getirilmeleri esnasında geçen süreler.”

Ancak uygulamada, madde 66’da sayılmayan ara dinlenmelerinin veya işçilere tanınan sigara-çay içme gibi bazı mola sürelerinin aralarındaki iş sözleşmeleri ile günlük çalışma süresi kapsamına dâhil edilmektedir. Bu sürelerin toplanması ile hesaplanan çalışma süresinin, kanunen kırk beş saat olarak belirlenmiş süre sınırının aşılması halinde fazla çalışmadan ve dolayısıyla fazla çalışma ücretinden bahsedilecektir.

III. FAZLA ÇALIŞMA TÜRLERİ

4857 sayılı Kanunda da fazla saatlerle çalışma, çalışmayı doğuran nedenlere göre ayırıma tabi tutularak, olağan nedenlerle, zorunlu nedenlerle ve olağanüstü nedenlerle fazla saatlerle çalışma olmak üzere farklı maddelerde düzenlenmiştir.

1- Zorunlu Nedenlerle Fazla Çalışma

İş Kanunu’nun 42. Maddesine göre şöyle düzenlenmiştir;

- Gerek bir arıza sırasında, gerek bir arızanın mümkün görülmesi halinde,

- Yahut makineler veya araç ve gereçler için hemen yapılması gerekli acele işlerde,

- Yahut zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkmasında,

- Zorunlu durum nedeniyle (Bir arızanın mevcudiyeti durumunda. Sözü edilen arıza, işin görülmesinde kullanılan her türlü üretim aracında olabileceği gibi, iş yerinin herhangi bir yerinde de olabilir. Bu yüzden, hammaddenin veya gıda malzemesinin bozulması yahut iş ürünlerinin başarılı olmaması tehlikesinin olduğu durumlarda da bir zorunlu nedenin varlığı söz konusudur. Hatta kazanın önlenmesi, kurtarma işlerinin bir düzene konması ve oluşan kazanın sonuçlarının giderilmeye çalışılması gibi durumlarda da söz konusu olan, acele yapılması gerekli ve geçici nitelikteki işlerdir.)

iş yerinin normal çalışmasını sağlayacak dereceyi aşmamak koşulu ile işçilerin hepsi veya bir kısmına fazla çalışma yaptırılabilir. Bu durumda fazla çalışma yapan işçilere uygun bir dinlenme süresi verilmesi zorunludur[4].

2- Olağanüstü Hallerde Fazla Çalışma

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 43. Maddesinde düzenlemiştir;

“Seferberlik sırasında ve bu süreyi aşmamak şartıyla yurt savunmasının gereklerini karşılayan iş yerlerinde fazla çalışmaya lüzum görülürse işlerin çeşidine ve ihtiyacın derecesine göre Bakanlar Kurulu günlük çalışma süresini, işçinin en çok çalışma gücüne çıkabilir.”

Olağanüstü durum nedeniyle fazla çalışma iki yönden sınırlandırılmıştır:

a. Bu dönemde fazla çalışma, olağanüstü durumun devamı süresince yaptırılabilir.

b. Bakanlar Kurulu, bu türden iş yerlerindeki “günlük çalışma süresini işçinin en çok çalışma gücüne çıkarabilir.” İşçinin en çok çalışma gücü ile anlatılmak istenen, günlük fazla çalışma süresinin azami sınırıdır. Bu konuda Bakanlar Kurulu’na tanınan yetkinin sağlık kurallarıyla sınırlı kalacağı açıktır[5].

3- Olağan Nedenlerle Fazla Çalışma

Olağan nedenlerle fazla çalışma, İş Kanunu m.63/son da belirtilen sağlık kuralları bakımından günde ancak yedi buçuk saat ve daha az çalışılması gereken işler ile 69. maddede yer alan gece çalışması dışında, işverenin kanunun 41. maddesinde belirtilen nedenlere dayanarak işçilerine, haftalık 45 saatlik çalışma süresini aşacak şekilde, günlük normal çalışma süresinin üzerinde yaptırdığı çalışmadır[6]. İş K.m. 41/VII uyarınca, fazla çalışma için işçinin onayının alınması gerekir. Anılan hükümde geçen “fazla saatlerle çalışma”, hem fazla çalışma hem de fazla sürelerle çalışmayı[7] kapsadığı için, fazla çalışmanın yanı sıra fazla sürelerle çalışma için de işçinin onayı aranacaktır[8].

IV. FAZLA ÇALIŞMANIN KARŞILIĞI

1- Fazla Çalışma Ücreti

4857 sayılı İş Kanunun 41/2 hükmünce fazla çalışmalarda işçinin normal saat başı ücretinin yüzde elli fazlası ödenecektir. Buna karşın fazla sürelerle çalışmada ise işçinin normal saat başına düşen ücretinin yüzde 25 fazlasının ödenmesi söz konusu olacaktır. Söz konusu hükümler nispi emredici olup sözleşme ile fazla çalışma yada fazla sürelerle çalışma ücretinin artırılması mümkündür[9].Fazla çalışma ücretinin söz konusu olabilmesi için önemli şartlardan biri de fazla çalışmanın işverence istenmiş olması gerekir. Bu cümlenin mefhumu muhalifinden işçinin kendi isteği ile gerçekleştirmiş olduğu fazla çalışmalar, zamlı ücrete tabi olmayacaktır[10].

Örneğin haftalık çalışma süresinin 30 saat olarak belirlendiği bir işyerinde işçi 55 saat mesai yapmışsa; bu işçinin 15 saat fazla sürelerle çalışma yaptığı, 10 saat de fazla çalışma yaptığı kabul edilir. İşçinin yapmış olduğu fazla sürelerle çalışma ücretinin ona % 25 zamlı ödenmesi gerekir[11].

2- Serbest Zaman Verilmesi

Fazla çalışma yada fazla sürelerle çalışma gerçekleştiren işçi, zamlı ücret isteyebileceği gibi, işverene yazılı olarak başvurmak koşulu ile zamlı ücret talep etmeyip fazla çalışma gerçekleştirdiği her saat başına 1,5 saat kendisine serbest zaman verilmesini talep edebilme hakkına sahiptir[12]. İşçi yazılı olarak başvurmak koşulu ile serbest zaman talep etmiş ise bu durumda işverenin bu talebi reddetme imkanı yoktur[13]. İrdelenmesi gereken bir diğer nokta ise işçinin iş akdi hak ettiği serbest zamanı kullanmadan sona erdiğinde ne olacağıdır. Bu durumda artık işçi iş günleri ve mesai saatleri içinde serbest zaman kullanma imkanı söz konusu olmadığına göre artık zamlı ücretini alacaktır. Zamlı ücretini alırken iş akdinin ne şekilde sona erdiğinin önemi yoktur, zira fazla çalışma alacağı sözleşmenin sona erme nedenine değil, işçinin geçmiş dönemde sarf etmiş olduğu yoğun emeğe dayanmaktadır[14].

V. FAZLA ÇALIŞMANIN İSPATI

İş güvencesine sahip olmayan işçinin, iş sözleşmesi yürürlükte iken, işini kaybetme korkusuyla fazla çalışma karşılığını talep edememesi nedeniyle, iş sözleşmesinin feshinden sonra açılan davalarda, öncelikli sorunlardan birini, fazla çalışma iddiaları oluşturmaktadır. Bu davaların fazla çalışma yapıldıktan yıllar sonra açılmış olması, fazla çalışmanın ispatlanmasını güçleştirmektedir[15].

a. İspat Yükü

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi iddiasını ispatlamakla yükümlüdür[16]. İşçi, iddiasını her türlü delille kanıtlayabilir; bu kapsamda tanık dahi dinletebilecektir[17]. Fazla çalışmanın yapıldığının sabit olması durumunda ise, çalışmanın karşılığının fazla çalışma ücreti ya da serbest zaman olarak işçiye sağlandığını ispat yükümlülüğü işverendedir. İşçinin aksine işveren bu iddiasını sadece yazılı delille kanıtlayabilir[18].

b. İspat Araçları

Fazla çalışmanın ispatında, ispat araçları hakkında özel bir hüküm bulunmamaktadır. Kural olarak, işçi, fazla çalışma yaptığını her türlü delille kanıtlayabilir. Burada önemli olan, işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığını, yapmış ise ne kadar fazla çalıştığını ispatlayacak delillerin somut ve inandırıcı nitelikte olmasıdır[19]. Başta ücret hesap pusulaları ve bordrolar[20] olmak üzere, işçinin fazla çalışma yaptığını destekleyecek her türlü yazılı belge, örneğin, işyerine ait satış raporları, günlük faaliyet raporları, servis kayıt formları, müfettiş raporları ve puantaj tabloları[21] ispat aracı olarak kullanılabilecektir. Güvenlik veya benzeri nedenlerle işyerinde tutulan işyeri giriş ve çıkışlarını gösteren kayıtlar da fazla çalışmanın ispatında değerlendirilecektir[22].

VI. SONUÇ

4857 sayılı İş Kanunu’nda çalışma süreleri ve fazla çalışmalarla ilgili olarak esaslı değişiklikler yapılmıştır. Fazla çalışmanın tespitinde yasal haftalık 45 saat sınırlaması korunmakla beraber, eski yasada yer alan, günlük 3 saat sınırlaması kaldırılmış yerine haftalık çalışma ölçütü kabul edilmiştir. Buna göre, Kanuna göre fazla çalışma, haftalık 45 saatin üzerinde yapılan çalışmalardır. Fazla çalışma için Yasada belirtilen haftalık çalışma süresi ölçütü mutlak emredici nitelikte olup, taraflar iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmesine konulan hükümlerle bu ölçütü kaldırarak yerine başka bir ölçüt getiremeyeceklerdir. 4857 sayılı Yasa ile tarafların anlaşması kaydıyla haftalık çalışma süresinin haftanın çalışılan günlerine günde 11 saati aşmamak şartıyla farklı şekilde dağıtılması olanağı getirilmiştir. Denkleştirme uygulamasında, bazı haftalarda 45 saatin üzerinde çalışma yapılsa bile ortalama haftalık çalışma süresi 45 saati aşmamışsa bu çalışmalar fazla çalışma sayılmayacaktır. Söz konusu uygulama ile mümkün oldukça fazla çalışma yapılmadan işin yürütülmesi amaçlanmaktadır.

Sonuç olarak, fazla çalışma işçinin sağlığı, sosyal hayatı ve ekonomik hali; işverenin işletmesi ve ülkenin istihdam politikaları üzerinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu itibarla, fazla çalışmaya ilişkin esaslar işçinin korunması göz önünde tutularak düzenlenmelidir.

-------------------------------------

[1] Nevzat Erdağ, İş Hukukunda Önemli Konular, Ankara, Bilge Kitabevi, 2017, s. 94.

[2] Türk Borçlar Kanunu m. 398’de fazla çalışma “Fazla çalışma, ilgili kanunlarda belirlenen normal çalışma süresinin üzerinde ve işçinin rızasıyla yapılan çalışmadır. Ancak, normal süreden daha fazla çalışmayı gerektiren bir işin yerine getirilmesi zorunluluğu doğar, işçi bunu yapabilecek durumda bulunur ve aynı zamanda kaçınması da dürüstlük kurallarına aykırı olursa işçi, karşılığı verilmek koşuluyla, fazla çalışmayı yerine getirmekle yükümlüdür. Özel kanunlardaki hükümler saklıdır” hükmüyle düzenlenmiştir. Düzenlemenin eleştirisi için bkz. Gülsevil Alpagut, “Türk Borçlar Kanunu’nun Hizmet Sözleşmesinin Devri, Sona Ermesi, Rekabet Yasağı, Cezai Şart ve İbranameye İlişkin Hükümleri”, Legal İHSGHD., C.8, S.31, 915.

[3] Münir Ekonomi, 4857 sayılı iş kanununa göre fazla çalışma kavramı, Kamu – İş, C.7, S.4, 2004, s.159

[4] Nevzat Erdağ, İş Hukukunda Önemli Konular, Ankara, 2019, s. 95.

[5] Erdağ, s. 95-96.

[6] Hamdi Mollamahmutoğlu, İş Hukuku, Ankara, 2008, 888–889

[7] Fazla sürelerle çalışmada işçinin onayının aranmayacağı yönünde bkz. Ekonomi, 169

[8] Y9HD., 01.10.2010, E.2008/35338, K.2010/26673; Y9HD., 23.09.2010, E.2008/39681, K.2010/25700, ; Y9HD., 15.12.2003, E.2003/10202, K.2003/21982; Kararda, Pazar gününün hafta tatili olduğu ve işçinin o gün çalışacağına ilişkin 1475 sayılı İş Kanununun 35. maddesinin f fıkrasının aradığı bir muvafakatnamenin bulunmadığından bahsedilmiştir. Öğretide, işçinin fazla çalışmaya ilişkin rızasının, ancak yasaya uygun fazla çalışmalar için geçerli olacağı gerekçesiyle Yargıtay’ın anılan kararı hatalı bulunmaktadır. Nitekim hafta tatili verilmesi gereken bir günde yaptırılan çalışma, yasaya aykırı olduğu için, işçinin hafta tatilinde çalışacağına ilişkin rızası kendisini bağlamayacaktır. Belirtilen nedenle kararda, hafta tatilinde çalışılacağının kabul edildiğine ilişkin bir rızanın bulunmadığından söz edilmesi hatalıdır. Bkz. Ali Güzel, Bireysel İş İlişkisinin Kurulması ve İşin Düzenlenmesi Açısından Yargıtay’ın 2003 Yılı Kararlarının Değerlendirilmesi, Ankara, 2005, 45-46; Efe Yamakoğlu, Türk İş Hukukunda Fazla Saatlerle Çalışma, İstanbul, 2011, 67

[9] Sarper Süzek, İş Hukuku, İstanbul 2014, s.808

[10] Süzek, s.808

[11] https://iscidunyasi.com/fazla-surelerle-calisma-nedir-fazla-calismadan-farki-var-midir/

[12] Süzek, s.809

[13] Ünal Narmanlıoğlu, Ferdi İş İlişkileri, İstanbul 2014, s. 41

[14] Polat Soyer, Yeni Düzenlemeler Karşısında Fazla Saatlerle Çalışmaya İlişkin Bazı Düşünceler, İHSGHD, S.3, Temmuz – Eylül 2004, s.808

[15] Karacan, 4857 Sayılı İş Kanuna Göre Fazla Çalışma, Ankara, 2009, 97; Ercan Güven ve Ufuk Aydın, Bireysel İş Hukuku, Eskişehir, 2007, 227-229;

[16] Süzek, 753; Y9HD., 01.04.2008, E.2007/15191, K.2008/7266, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2008/3, 228-230; Y9HD., 11.03.2009, E.2007/37213, K.2009/6625, Seracettin Göktaş, İş Hukuku Kavramları ve Yargıtay İlke Kararları İş Hukuku Toplantıları 12-13 Haziran 2009, İstanbul, 2009, 160; Y9HD., 27.10.2009, E.2009/14643, K.2009/29440,

[17] “İlke olarak işçi fazla çalışma yaptığını tanıkla ispat edebilir. Tanık sözlerinin değerlendirilmesi açısından gerektiğinde fazla çalışıldığı iddia olunan işin mahiyeti itibarıyla fazla çalışmaya elverişli bulunup bulunmadığı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır”, YHGK. 30.03.1979, E.1978/9-699, K.1979/357; Aynı yönde, YHGK. 27.04.1983, E.1980/9-2386, K.1983/422; Fazla çalışmaya ilişkin tanık açıklamaları tutarsız olup yerinde bilirkişi aracılığıyla keşif yapılarak işyerinin kapasitesi, niteliği ve davacının yaptığı işlerin fazla çalışmayı gerektirip gerektirmediği, gerektiriyorsa bunun süresi saptanmalıdır. Y9HD., 22.10.1981, E.1981/8956, K.1981/13043

[18] Fevzi Demir, Sorularla Bireysel İş Hukuku I. Cilt, Ankara, 2006, s. 283; Centel, 241; Yargıtay’a göre, işveren fazla çalışma ücretini ödediğini ancak yazılı delille ispatlayabilir. Y9HD., 10.10.2005, E.2005/3314, K.2005/32806, Demircioğlu, 243; “Dairemizin kökleşmiş içtihatlarına Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 288 ve devamı maddelerine göre davalı işveren fazla mesai ücret ödemelerini yazılı delille kanıtlamalıdır.” Y9HD., 10.10.2005, E.2005/3314, K.2005/32806, Güzel, Değerlendirme 2005, 67; “davalı işveren tarafından ödeme yapıldığı yazılı delil ile ispatlanamayan fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarına ilişkin isteklerin kabulü gerekirken..” Y9HD., 14.07.2010, E.2008/37235, K.2010/23531; Y9HD., 21.01.2010, E.2008/14555, K.2010/820,; Fazla Çalışma Yönetmeliğinin 10. maddesi hükmüne göre, işveren, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge düzenlemek ve işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. Bununla birlikte, işveren ödemiş olduğu fazla çalışma ücretini ücret bordolarında ve ücret hesap pusulalarında göstermek zorundadır. Bkz. Süzek, 753; Çelik, 347; Sümer, 139.Nitekim Yargıtay, işveren vekilinin imzasını taşımayan ve sadece işçinin imzasını taşıyan fazla çalışma cetvelini delil olarak kabul edilemeyeceğine karar vermiştir. Y9HD., 21.06.2004, E.2004/3372, K.2004/5401

[19] Y9HD., 19.06.2006, E.2005/38308, K.2006/17432,; “Davacının dinlettiği tanıklar çalışmanın devamlı olduğu hususunda genel bilgi vermişler ancak, çalışıldığı ve ücret ödenmediği iddia, olunan günler için somut beyanlarda bulunmamışlardır. Davacının da imzasını taşıyan yazılı belgelere itibar edilerek davanın reddi gerekirken yetersiz tanık ifadeleri ile isteğin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” Y9HD., 08.02.2007, E. 2006/18793, K. 2007/2922, Y9HD., 13.02.2007, E. 2006/32912, K. 2007/3305

[20] “Dairemizin yerleşmiş kararlarında ücret bordrolarının fazla mesai sütunu boş bırakıldığında bunun aksinin kanıtlanması halinde diğer bir anlatımla, fazla mesainin yapıldığının anlaşılması durumunda bu ücret alacağının kabulü gerektiği yolundadır”, Y9HD., 20.06.2006, E.2005/38666, K.2006/18231; Y9HD., 25.12.2009, E.2008/11624, K.2009/37009, “Ücret bordrosunda ya da hesap pusulasında fazla saatlerle çalışma ücretinin ödendiğine dair bir açıklama bulunmamasına yani fazla saatlerle çalışmaya ilişkin sütunun boş bırakılmasına rağmen bu bordronun ihtirazı kayıt dermeyan etmeksizin işçi tarafından imzalanması, işçinin fazla saatlerle çalışma yapmadığının veya fazla saatlerle çalışma ücretinden feragat ettiğinin ispatı olamaz”, Y9HD., 8.11.2007, E.2007/5876, K.2007/33014; Ayrıca bkz. Y9HD., 13.06.2007, E.2006/31645, K.2007/18784, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2008/1, 302-303; Y9HD., 01.10.2009, E.2009/7015, K.2009/24949, 2008-2009 Yargıtay Kararları, 748-751; “Bordolarda fazla çalışma ücreti tahakkuk ettirilerek ödenmesi halinde, bunu aşan çalışmalar eşdeğer bir belge ile kanıtlanmalıdır”. Y.9.HD, 11.3.1998, E.1998/2325, K.1998/4683, Ekonomi, Değerlendirme 1998, 88-89; Y9HD., 04.05.2004, E.2004/3141, K.2004/10519, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2005/1, 227-228; Y9HD., 07.06.2007, E.2006/32801, K.2007/18254, , 10.11.2009; Y9HD., 25.03.2008, E.2007/9975, K.2008/6368, Göktaş, Yargıtay Kararları, 158; Aynı doğrultuda, Y9HD., 05.02.2007, E. 2006/17901, K. 2007/1799; Yargıtay yerleşmiş içtihadı ile ücret bordosunda fazla çalışma sütununun ve tahakkukunun bulunması halinde bordoyu ihtirazi kayıt koymadan imzalayan işçinin fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği yönünde karar vermiştir. Bkz. Y9HD., 15.01.2001, E.2000/14922, K.2001/137; “İmzalı ücret bordolarında hafta tatili ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir.”Y9HD., 25.05.2010, E.2010/796, K.2010/14544; Benzer şekilde, Y9HD., 14.04.2005, E.2005/11228, K.2005/13349, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2005/3, 255- 256; İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti taahhuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması halinde de ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır. Bkz. Y9HD., 30.03.2006, E.2005/21140, K.2006/8092, Çil, 65; İşçinin imzasını taşıyan ücret bordrolarının bazılarında fazla çalışma ücreti tahakkuku bulunduğunda, fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılan ayların hesaplama dışı tutularak fazla çalışma ücreti alacağının belirlenmesi gerekir. Bkz. Y9HD., 16.04.2009, E.2007/42573, K.2009/10858, 2008-2009 Yargıtay Kararları, 734-736; Y9HD., 04.05.2004, E.2004/3141, K.2004/10519, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2005/1, 227-228; Y9HD., 24.11.2008, E.2007/32048, K.2008/31816; Y9HD., 02.05.2008, E.2007/17121, K.2008/11035,

[21] Y9HD., 17.01.2000, E.1999/17563, K.2000/98, 2000-2005 Yargıtay Kararları, 407; “Fazla çalışma ile bayram tatili hesabı yönünden davacının işyerine giriş çıkış saatlerini gösteren puantaj kayıtları yerine tanık beyanlarına göre sonuca gidilmesi de doğru değildir.”, Y9HD., 30.01.2007, E.2006/27359, K.2007/1254; Y9HD., 17.05.2007, E.2007/10997, K.2007/15388.

[22] Fazla çalışma saatlerinin işyerine giriş çıkış saatlerini gösteren bilgisayar çıktılarına göre belirlenmesi gerekir. Y9HD., 18.11.2007, E.2007/27261, K.2007/37285,; Y9HD., 15.12.2008, E.2007/31409, K.2008/33718, Çalışma ve Toplum Dergisi, 2009/2, 274-275; Y9HD., 27.01.2011, E.2009/1652, K.2011/1044; Y9HD., 05.07.2010, E.2008/33696, K.2010/22101, , 14.08.2011; Y9HD., 30.01.2007, E.2006/24276, K.2007/1253, 9