Hakkari’de yaşanan hain saldırıda şehitlik mertebesine uğurladığımız taze yüreklerin acısı içerisinde iken Van’da meydana gelen 7,2 şiddetindeki depremle acılarımız daha da bir arttı. Bu arda PKK terör örgütüne karşı devam eden operasyonlar ve bu operasyonlardan gelen şehit haberleri ile birlikte bu deprem de göstermektedir ki milletçe büyük bir sınavdan geçiyoruz. Bu sınavın kaybedenleri elbette acılarımız karşısında sağlıklı mukayese yapamayıp, sanki Van ilindeki herkesin PKK yandaşı zannedilip depremi tüm Vanlılara gönderilen bela olarak görüp bu doğrultuda kabulü mümkün olmayan düşünce ve fikirlerle milletimizin her türlü yardıma ve ilgiye muhtaç depremzedelere olan ilgi ve alakasını kırıp, ayrımcılık yapmak isteyenlerdir.

Sosyal paylaşım sitelerinde ve ekranlarda yaşanılan bu elim hadise karşısında milletimizin yardıma muhtaç Vanlılara karşı yardım azmini kırıp ayrımcılığı körükleyen saçma sapan fikir ve düşüncelere prim vermeden hiçbir şey yapılamıyorsa bile tabiri caizse gölge edilmemesi olması gereken bir harekettir. En doğrusu ise bu doğal afet karşısında hiçbir ayrımcılığa düşmeden milletçe tüm Vanlıların yanında tek yürek olup, her türlü ihtiyaçlarına yardımcı olmaya çalışabilmektir. Tüm dünyaya örnek ve dillere destan insanlığımızı her ne gerekçe ile olursa olsun Vanlılardan esirgemek milletçe üzerimizden silinemeyecek bir leke haline dönüşebilir. Bu lekeyi bu millete atmaya da kimsenin hakkı yok.

Bu zamana kadar Van’da çok farklı hadiseler olmuş, anlamsız birçok sözler söylenmiş devletimiz ve milletimiz adına kabulü mümkün olmayan birçok işler çevrilmiş ve tüm bunlara karşı da Vanlılardan yeterli ve gerekli tepkiler verilmemiş olabilir. Yaşanılan o hadiseler ile şuan karşı karşıya kalınan doğal afet aynı şeyler olmayıp, acımızın da tazeliği ile bu sıkıntıları karıştırıp işi intikam hissine dönüştürmemek gerek. Zira bu doğal afet düşmanımızın başına bile geldiğinde devletçe nasıl ki her türlü yardıma koşmuş isek masumiyetlerine inandığım ve hiçbir şekilde ayrıma tabii tutmadığım tüm Vanlılarında devletçe ve milletçe yanlarında olmalıyız. Devlet tüm bunların ve neticesinde yaşanabilecek sıkıntıların farkında olması hasebiyle tüm yetkilileriyle Van’a intikal etmiş durumda ancak daha bir hız ve dikkat ile tüm depremzedelerin ihtiyaçlarını gidermek ve koordinasyonları da bu bilinçle en ufak bir aksamaya mahal vermeyecek düzeyde sağlamalıdır. Millet içerisindeki cılız düzeyde kalan yanlış inanış ve düşünce sahiplerine hiçbir şekilde sahip çıkmayarak hatta onları oluşabilecek ayrımcılık ve kardeşliğimize gölge düşürecek fikir ve söylemlerinden vazgeçirmek de tüm milletimize düşen görevdir.  

Bu doğal afet neticesinde vefat eden tüm depremzedelere Allah’tan rahmet, yaralılara da acil şifalar dileyerek, lütfen acımızı doğru yaşayalım. Bırakın kimse bizim acımıza sahip çıkmasın, bırakın kimse bu vatan uğruna şehit olan yiğitlerimize yanmasın, bırakın kimse yanlışlarını hatalarını anlamasın, anlamak istemesin. Biz milletçe bize yeteriz, herkes bir gün elbette hatasını anlayacak. Şimdi bize düşen insanlık, sabır ve yardım…

         
(Bu köşe yazısı, sayın Av. Yusuf DALMAZ tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)