Cezaevinde tutuklu olarak bulunan kişilerin izin hakkı konusu 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Tutukluların yükümlülükleri” başlıklı 116 maddesinde düzenlenmiştir.

Tutukluluk hali, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu uyarınca ortaya çıkan bir statü olarak tanımlanabilir. Bu statü, çeşitli yönlerden hükümlülere ait bazı hak ve kuralların uygulanmasını zorunlu hale getirmektedir.

Karşılaştırmalı hukukta, bu konunun bazı ülke kanunlarında hükümlüler için düzenlenmiş bulunan yükümlülük ve hakların, tutuklular açısından tek tek ele alınarak düzenlendiği, diğer bazı kanunlar ise sadece ilkeyi koyarak farkları saptamaya uygun saymak şeklinde düzenlendiği görülmektedir.

Ülkemizde ise yasal düzenleme ikinci görüşten hareketle, hükümlüler ile ilgili olmakla birlikte tutukluluk hali ile bağdaşan düzenlemelerin, tutuklular hakkında uygulanmasına olanak vermiş ve gereksiz tekrarlardan kaçınmıştır.

Tutuklunun haklarına bir ölçüde açıklık vermek üzere maddelerde hak ve yükümlülükler ayrıca ifade edilmiştir.

5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’unun 116. maddesinde değişiklik yapan 6217 Sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 25. Maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 116 ncı maddesine fıkra eklenmiş ve bu maddede tutukluların yükümlülükleri düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 9, 16, 21, 22, 26 ila 28, 34 ila 53, 55 ila 62, 66 ila 76, 78 ila 84 ve 86 ila 88 inci maddelerinde düzenlenen hükümlerin, tutukluluk haliyle uzlaşır nitelikte olanlarının, tutuklular hakkında da uygulanabileceği ifade edilmiştir.

Bunlar arasında mazeret izninin düzenlendiği 94 üncü madde başlangıçta bulunmamaktaydı. Oysaki hükümlüler bakımından kabul edilen mazeret nedenleri, tutuklular bakımından da haklı ve geçerli bir nedendir.

Yapılan değişiklikle, bu eşitsizliğin giderilmesi ve tutukluların da yakınlarının cenazesine katılabilmesi için mazeret - izninden faydalanabilmesi imkânı tanınmıştır.

Ancak, tutuklulara bu hak tanınırken, tutuklamanın amacına uygun bazı koşullar öngörülmüştür.

Buna göre, tutukluya, ana, baba, eş, kardeş veya çocuğunun ölümü hâlinde, cenazeye katılması için yol hariç iki güne kadar izin verilebilecektir.

Bu izin, soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla ve dış güvenlik görevlisinin refakatinde verilebilecektir.

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 116. Maddesinde Değişiklik Yapan 6301 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da yer alan düzenlemelere göre; 5275 sayılı Kanunun 116 ncı maddesine eklenen üçüncü fıkrayla tutukluların, ana, baba, eş, kardeş, çocuk ile eşinin anne veya babasından birinin yaşamsal tehlike oluşturacak önemli ve ağır hastalık hallerinin bulunduğunun sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmesi durumunda tutukluya, soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla, DEĞİŞİKLİK ÖNCESİ soruşturma evresinde soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde kovuşturmayı yürüten hâkim veya mahkeme tarafından,[1] dış güvenlik görevlisinin refakatinde yol süresi dışında hasta ziyareti için bir gün izin verilebileceği düzenlenmiştir.

Söz konusu iznin fıkrada sayılanların her biri için bir defaya mahsus olmak üzere verileceği belirtilmiştir.

116. maddeye eklenen dördüncü fıkrayla ise maddenin, ikinci ve üçüncü fıkralarına göre izin verilen tutuklunun, gece vaktini infaz kurumları da dahil olmak üzere nerede geçireceğinin, izin veren merci tarafından belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

6411 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 12. Maddesi ile, 5275 sayılı Kanunun 116 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında değişiklik yapılmış ve ölüm veya hastalık nedeniyle tutukluya verilen mazeret izinlerinde tutuklunun nerede kalacağı hususuna açıklık getirilmiştir.

İKİNCİ DERECE DÂHİL KAN VEYA KAYIN HISIMLARINDAN BİRİNİN YA DA EŞİNİN ÖLÜMÜ HALİNDE VERİLEBİLECEK İZİN

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 116/2 maddesi gereği ikinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü halinde tutukluya izin verilebilir.

İzin vermeye yetkili makam

Ceza infaz kurumunun en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet başsavcılığının onayı ile bu izin gerçekleştirilebilir.[2]

İzin verilebilme koşulları

İkinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin ölümü halinde verilebilecek izin, soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması gerekir.

Dış güvenlik görevlisinin refakati

Tutukluya verilen izin sırasında dış güvenlik görevlisi refakat eder.

İzin süresi

Yol süresi dışında iki güne kadar cenazeye katılması için izin verilebilir.

ANA, BABA, EŞ, KARDEŞ, ÇOCUK İLE EŞİNİN ANNE VEYA BABASINDAN BİRİNİN YAŞAMSAL TEHLİKE OLUŞTURACAK ÖNEMLİ VE AĞIR HASTALIK HALLERİNİN BULUNMASI HALİNDE İZİN VERİLEBİLMESİ

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 116/3 maddesi gereği Ana, baba, eş, kardeş, çocuk ile eşinin anne veya babasından birinin yaşamsal tehlike oluşturacak önemli ve ağır hastalık hallerinin bulunduğunun Sağlık Kurulu raporu ile belgelendirmesi durumunda tutukluya İZİN verilebilir.

İzin vermeye yetkili makam

Ceza infaz kurumunun en üst amirinin önerisi ve Cumhuriyet başsavcılığının onayı ile bu izin verilebilir.[3]

İzin koşulu

Burada belirtilen izin, soruşturmanın veya kovuşturmanın selameti ve güvenlik bakımından sakınca oluşturmaması koşuluyla verilebilir. Sakınca bulunan hallerde kesinlik izin verilmez.

Dış güvenlik görevlisinin refakati

Tutuklu bu izni, dış güvenlik görevlisinin refakatinde kullanır.

İzin süresi

Yol süresi dışında, bunlardan her biri için bir defaya mahsus olmak üzere hasta ziyareti amacıyla bir güne kadar izin verilebilir.

Gidilecek mesafe göz önünde bulundurularak gidiş geliş için toplam dört günü geçmemek üzere yol izni verilir.[4]

Cenazeye katılma için verilen izinler

Tehlikeli hükümlüler hariç olmak üzere kurumda geçirilen süreye bakılmaksızın hükümlünün kurumunun bulunduğu il sınırları içinde olmak ve dış güvenlik görevlisinin refakatinde bulunmak şartıyla talep halinde ve Cumhuriyet Başsavcısının onayı ile ana,baba,eş,kardeş ve çocuğunun cenazesine katılmasına ölümünün ve ölen kişiyle yakınlığının belgelenmesi kaydıyla izin verilebilir.

İZİN SIRASINDA KONAKLAMA

Kalınabilecek yerler

5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 116. Maddesinin 4. Fıkrasına[5] göre: Tutuklunun yakınlarının ölümü veya hastalığı hallerinde; izin verilen tutuklunun, izin süresi içinde gece konaklaması gerektiği takdirde, kendi evi veya İkinci derece dâhil kan veya kayın hısımlarından birinin ya da eşinin evinde, güvenli görülen başka bir yerde veya gidilen yerde bulunan kapalı ceza infaz kurumunda kalması mümkündür.

Valinin kararı şarttır

Bunun için güvenlik hususu değerlendirilmek ve gerekli güvenlik tedbirleri alınmak suretiyle, gidilen yerin valisi tarafından karar verilir.

Yurtdışı için izin yasağı

Yurt dışına çıkmasını gerektirmesi durumunda tutukluya, 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 116. Maddesi gereğince izin verilemez.

İZİN VERİLMESİ SIRASINDA DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

İzin verilmesi sırasında aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulur:[6]

1) Gidilecek yerin yol ve hava şartlarının uygun olması,

2) Hükümlü ile hasta olduğu belirtilen kişi arasındaki yakınlık derecesinin nüfus idaresinden alınacak kayıt ile belgelendirilmesi,

3) Hastalığı belgeleyen resmi raporun, biri hastalığın uzmanı olmak üzere en az iki uzman hekim tarafından imzalanmış olması,

4) Ölüm ve ölen kişiyle yakınlığının resmi belge ile tespit edilmiş olması,

5) Mazeret izni verilen hükümlü kapalı kurumda ise mutlaka dış güvenlik refakatinde, harcırah ve yol giderleri hükümlü tarafından karşılanmak kaydıyla izin verilebilir.

Personel sayısının az olması nedeni ile ölüm izni ve hasta ziyareti izinleri verilirken gidilecek yerin tam adresinin açık şekilde yazılmadığı için zaman kaybı ve çeşitli karışıklıklar yaşandığından güvenlik zaafiyeti oluşması hallerinin zaman zaman tespit edildiği görülmektedir.

Hükümlü ve tutuklulara izin verilirken yol hariç bir gün veya iki gün izin verildiğinde tutuklu ve hükümlüler verilen izinleri istismar ederek bir günün tamamını kullanmak istedikleri, hatta cenaze defin işlemi yapılmış olsa bile bir gün izninin olduğunu bahane ederek bir günlük sürenin tamamını kullanmak istemesi çeşitli güvenlik zaafiyetleri meydana getirdiği bildirilmektedir.[7]

Bu nedenle hükümlü ve tutuklulara verilecek ölüm ve hastalık izninin yol hariç saat olarak verilmesi veya verilecek izinin mahiyeti ve hangi işlemlerin gerçekleştirilmesi için verildiği örneğin, "cenaze merasimine katılması" gibi açıklayıcı ifadeler yazılmasının daha uygun olacağı ifade edilmektedir.[8]

.

(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN  tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.

--------------------------------------

[1] (DEĞİŞİK İBARE RGT: 24.12.2017 RG NO: RG NO: 30280 KHK NO: 696/102; DEĞİŞİK İBARE RGT: 08.03.2018 RG NO: 30354 MÜKERRER KANUN NO: 7079/96; MÜLGA İBARE RGT: 08.03.2018 RG NO: 30354 MÜKERRER KANUN NO: 7079/96): “soruşturma evresinde soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde kovuşturmayı yürüten hakim veya mahkeme tarafından,”

[2] (MÜLGA İBARE RGT: 24.12.2017 RG NO: RG NO: 30280 KHK NO: 696/102; MÜLGA İBARE RGT: 08.03.2018 RG NO: 30354 MÜKERRER KANUN NO: 7079/96): “soruşturma evresinde soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde kovuşturmayı yürüten hakim veya mahkeme tarafından,”

[3] (MÜLGA İBARE RGT: 24.12.2017 RG NO: RG NO: 30280 KHK NO: 696/102; MÜLGA İBARE RGT: 08.03.2018 RG NO: 30354 MÜKERRER KANUN NO: 7079/96): “soruşturma evresinde soruşturmayı yapan Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde kovuşturmayı yürüten hakim veya mahkeme tarafından,”

[4] Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakanlık Muhabere Bürosu’nun B.M. 2016/40210 sayılı ve 15/12/2016 tarihli, “Hükümlü tutuklu mazeret izinleri” konulu yazısı.

[5] (Değişik Cümle RGT: 31.01.2013 RG No: 28545 Kanun No: 6411/12): (Mülga Cümle RGT: 31.01.2013 RG No: 28545 Kanun No: 6411/12): “İkinci ve üçüncü fıkraya göre izin verilen tutuklu, izin süresi içinde gece konaklaması gerektiği takdirde, bulunduğu yer ceza infaz kurumunda, bulunmaması halinde kolluk tarafından güvenli görülen yerde kalır.”

[6] Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakanlık Muhabere Bürosu’nun B.M. 2016/40210 sayılı ve 15/12/2016 tarihli, “Hükümlü tutuklu mazeret izinleri” konulu yazısı.

[7] Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakanlık Muhabere Bürosu’nun B.M. 2016/40210 sayılı ve 15/12/2016 tarihli, “Hükümlü tutuklu mazeret izinleri” konulu yazısı.

[8] Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Bakanlık Muhabere Bürosu’nun B.M. 2016/40210 sayılı ve 15/12/2016 tarihli, “Hükümlü tutuklu mazeret izinleri” konulu yazısı.