Konu, birbiriyle ilgili ve bağlantılı dört alt başlık içinde, kısaca ve mümkün olduğunca hukukçu olmayanlarca da anlaşılabilmesi için teknik terimlere fazla yer verilmeden ele alınmıştır. Buna göre,

1)  Ülkemizde genel güvenlik, başka bir deyişle internet ortamında yer alan yayının kişilerin yaşam hakkı, can ve mal güvenliği, millî güvenlik ve kamu düzeni, genel sağlık, suç işlenmesinin önlenmesi sebeplerinden bir ya da bir kaçına bağlı olarak çıkarma - engelleme yapılması,

2) Ülkemizde belli (katalog) olarak sayılan suçların işlenmesi halinde internet içeriğinin çıkarılması - engellenmesi,

3) Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası’nın yukarıdaki hususlardaki hükümleri,

4) Yürürlükteki mevzuat itibariyle Türkiye ve Avrupa Birliği’nin karşılaştırılması,

özet olarak açıklanmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki mevzuat ve yargı kararları itibariyle Türkiye’de bir kişi haklar veya genel güvenlik kapsamında internet içeriğinin çıkarılması ve/veya erişiminin engellenebilmesi için iki şartın bir arada gerçekleşmesi gerekir.

- İnternet ortamında yapılan bir yayın olması,

- Yayın içeriğinde genel olarak duruma göre kişilik hakkını, özel hayatın gizliliğini, genel güvenliği ihlal etmesi veya belli suçların işlenmesi hususunda yeterli şüphenin olması gerekir.[1]

1) Türkiye’de Genel Güvenliği İhlal Eden İnternet Yayınları

İnternet ortamında yer alan yayının kişilerin yaşam hakkı, can ve mal güvenliklerinin, millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlığın korunması veya suç işlenmesinin önlenmesi sebeplerinden bir ya da bir kaçına bağlı olarak maddede belirtilen makamlarca içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi konusu 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanun’un 8/A maddesinde düzenlenmiştir. “Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi” başlıklı bu madde, kanunun ilk halinde olmayıp bilahare getirilen bir düzenlemedir.

a- Dayanak Mevzuat: Anayasa’nın 5, 13, 14, 15, 17; 5651 sayılı Kanun’un 4, 5, 6,

8/A, Ek-4; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10/2. maddesi; Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası.

b- İlgili Makam, Yöntem ile HakimlikKural olarak karar vermeye sulh ceza hakimi görevlidir.

Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde ise Cumhurbaşkanlığı veya ilgili bakanlıkların talebi üzerine BTK Başkanı tarafından da karar verilebilir. Yetkili sulh ceza hakimliği maddede belirtilmemiştir ancak bunun, talep etmeye yetkili makamın bulunduğu yer (Ankara) sulh ceza hakimliği olduğunu söylemek mümkündür. 5651 sayılı Kanun’un 8. maddesinin 15. fıkrasına göre, internet ortamında yapılan yayınlarla ilgili olarak içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellemesi kararı, aynı yasanın 8, 9, 9/A maddelerinde belirtilen hallerde verilecek hakim kararı, birden fazla sulh ceza hakimliği bulunan yerlerde Hakimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen sulh ceza hakimlikleridir.

c- SüreMaddede başvuru süresi düzenlenmemiştir. İnternet yayını durdukça başvuru

yapılmasında bir engel yoktur.

d- İşlem ve Yayımlama Şekli: Karar, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak

(URL, vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Karar, Başkan tarafından derhâl erişim sağlayıcılara ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilir. İçerik çıkartılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereği, derhâl ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren dört saat içinde yerine getirilir. Cumhurbaşkanlığı veya ilgili Bakanlıkların talebi üzerine Başkan tarafından verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı, Başkan tarafından, 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını 48 saat içinde açıklar; aksi hâlde, karar kendiliğinden kalkar. Bu madde kapsamındaki suça konu internet içeriklerini oluşturan ve yayanlar hakkında Başkan tarafından, cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Bu suçların faillerine ulaşmak için gerekli olan bilgiler içerik, yer ve erişim sağlayıcılar tarafından hâkim kararı üzerine adli mercilere verilir.

e- Kanun Yolu (İtiraz ve Süresi): Kanun yolu-itiraz ile ilgili olarak maddede açık bir hüküm

yoktur. Genel itiraza ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması mümkün olmakla beraber kanaatimizce, hâkim kararı söz konusu olunca CMK’nın olağan itiraza dair 267 vd maddeleri gereğince verilen karara karşı itiraz edilebilir. Bu Kanunda tanımlanan kabahatler dolayısıyla Kurum tarafından verilen idarî para cezalarına ilişkin kararlara karşı, 2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu hükümlerine göre kanun yoluna başvurulabilir. Sadece bu madde yönünden değil, 5651 sayılı Kanun kapsamında verilen ve gereği için Erişim Sağlayıcılar Birliği’ne (ESB) gönderilen erişimin engellenmesi kararları ile ilgili olarak Birlik, kendisine gönderilen ve mevzuata uygun olmadığını düşündüğü kararlara itiraz edebilir.

f- Karar Gereğinin Yapılmamasının Yaptırımı: BTK Başkanı tarafından bu madde uyarınca

verilen kararın gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile içerik ve yer sağlayıcılara idari para cezası da verilir. 29.07.2020 tarihli, 7253 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle getirilen ek 4/7. maddesi uyarınca, Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı veya yurt içi kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılar hakkında da aynı nedenlerin gerçekleşmesi halinde idari para cezası verilir. Ayrıca bu madde kapsamındaki suça konu internet içeriklerini oluşturan ve yayanların bilgilerini vermeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, adli para cezası ile cezalandırılır.

2) Türkiye’de Belli Suçları Barındıran İnternet Yayınları

İnternet ortamında yapılan ve içeriği maddede sayılan (katalog) suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak maddede belirtilen makamlarca içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi konusu, 5651 sayılı Kanun’un 8. maddesinde düzenlenmiştir. “İçeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararları ile yerine getirilmesi” başlıklı bu madde, kanunun ilk halinde de yer almıştır. Bilahare maddede sayılan suçlara, ek 4/5. madde ile getirilen ilaveyle madde kapsam ve içeriği genişletilmiştir.[2] Aşağıdaki iki halde talep yapılabilir:

Birinci halde, internet ortamında yapılan yayın içeriğinin 8. maddede yazılı suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunması halinde yayın içeriğinin çıkarılmasına ve/veya erişimin engellenmesine karar verilmesi talebidir. Maddede aşağıdaki suçlar sayılmıştır:

a) Türk Ceza Kanunu’nda yer alan; intihara yönlendirme (84. madde),  çocukların cinsel istismarı (103/1. madde), uyuşturucu-uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (190. madde), sağlık için tehlikeli madde temini (194. madde), müstehcenlik (226. madde), fuhuş (227. madde), kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (228. madde) suçları,

b) Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanunda yer alan suçlar,

c) Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanunda yer alan suçlar,

ç) Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 27/1,2. maddesinde yer alan suçlar.

İkinci halde ise Ek-4/5. Maddede yazılı suçlara konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgilerin verilmesi talebidir. Bilgilerin verilmemesi halinde internet trafiği bant genişliğinin daraltılması kararı verilebilir. Maddede TCK’da yer alan şu suçlar sayılmıştır: Çocukların cinsel istismarı (103. madde), halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma (217/A maddesi), devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (302. madde), anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar (309, 311, 312, 313, 314, 315 ve 316. maddeleri), devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk (328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336 ve 337. maddeleri).

a- Dayanak Mevzuat:  Anayasa’nın 5, 13, 14, 15, 17; 5651 sayılı Kanun’un 4, 5, 6, 8,

Ek-4; Yukarıda yazılı-katalog suçlardan hangisi neden ise onun karşılığı olan ilgili madde; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10/2. maddesi; Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası.

b- Başvuru Hakkına Sahip Olanlar: Birinci haldeki maddede yazılı suçlar yönünden, doğrudan

soruşturmayı gerektirdiğinden bu suçlardan zarar görenler veya ihbar niteliğinde bildirim yapanlar, karar vermeye yetkili makama başvurabilirler. Talep yapılabilen ikinci haldeki maddede yazılı suçlar nedeniyle soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında yargılamanın yürütüldüğü mahkeme, bu suçlara konu internet içeriklerini oluşturan veya yayan faillere ulaşmak için gerekli olan bilgileri ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye'deki temsilcisinden talep edebilir.

c- İlgili Makam, Yöntem ile HakimlikMaddede katalog olarak yazılan suçlar nedeniyle içeriğin

çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde kural olarak karar vermeye sulh ceza hakimi görevlidir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise cumhuriyet savcısı tarafından da karar verilebilir. Kovuşturma evresindeki karar, mahkeme tarafından verilir. İçeriği, maddenin birinci fıkrasında yazılı suçları oluşturan yayınlara ilişkin kararı re’sen BTK Başkanı tarafından verilir.[3] 5602 sayılı Şans Oyunları Hasılatından Alınan Vergi, Fon ve Payların Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'un 3/1-ç. maddesinde tanımlanan kurum ve kuruluşlar, kendi görev alanına giren suçların internet ortamında işlendiğini tespit etmeleri hâlinde, bu yayınlarla ilgili olarak erişimin engellenmesi kararı alabilirler. Yetkili hakimlik ve HSK görevlendirilmesi ile ilgili yukarıdaki aynı başlıktaki bilgiler geçerlidir. Tekrar edilmemiştir. Talep yapılabilen ikinci haldeki ek-4. maddede yazılı suçlar nedeniyle ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye'deki temsilcisine talep yapılabilir.

d- Süre: Maddede başvuru süresi düzenlenmemiştir. İnternet yayını durdukça başvuru

yapılmasında bir engel yoktur.

e- İşlem ve Yayımlama Şekli: Bu madde uyarınca ve maddede belirtilen suçların işlendiği

hakkında yeterli şüphe sebebi bulunması halinde hakim veya cumhuriyet savcısı tarafından verilen adli koruma tedbiri ile BTK Başkanı tarafından verilen idari koruma tedbiri olmak üzere iki tedbir öngörülmüştür. Cumhuriyet savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen karar, 24 saat içinde sulh ceza hâkiminin onayına sunulur. Hâkim, kararını en geç 24 saat içinde verir. Bu süre içinde kararın onaylanmaması halinde tedbir, cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılır. 5602 sayılı Kanun kapsamında ilgililerce verilen erişimin engellenmesi kararı uygulamak üzere BTK’ya gönderilir. Hâkim veya cumhuriyet savcısı tarafından verilen kararının birer örneği, gereği yapılmak üzere BTK’ya gönderilir. BTK Başkanı tarafından verilen karar, ilgili içerik ve yer sağlayıcılar ile erişim sağlayıcısına bildirilerek gereğinin yerine getirilmesi istenir. Başkan tarafından verilen kararın konusunu oluşturan yayını yapanların kimliklerinin belirlenmesi halinde, Başkan tarafından, Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Kararının gereği, derhâl ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren dört saat içinde yerine getirilir. Erişimin engellenmesi kararı, amacı gerçekleştirecek nitelikte görülürse belirli bir süreyle sınırlı olarak da verilebilir. Cumhuriyet savcısı, hakim, BTK Başkanı ve belirtilen kurum yetkililerince verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm ile ilgili olarak (URL vb. şeklinde) içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilir. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilir. Erişimin engellenmesine konu içeriğin yayından çıkarılmış olması durumunda hâkim kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. İçeriğin yayından çıkarılması halinde; erişimin engellenmesi kararı, soruşturma evresinde cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından kaldırılır. Soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair (kısa ifadeyle ‘takipsizlik’ ibaresi olarak da kullanılacaktır) karar verilmesi, kovuşturma evresinde beraat kararı verilmesi halinde karar kendiliğinden hükümsüz kalır. Karar türüne göre cumhuriyet savcısı veya hakim, kararın bir örneğini ilgili internet adresini belirterek BTK’ya gönderir. Talep yapılabilen ikinci haldeki Ek-4. maddede yazılı suçlar nedeniyle ilgili sosyal ağ sağlayıcının Türkiye'deki temsilcisi tarafından bilgilerin talep eden adli mercilere verilmemesi durumunda, yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranında daraltılması talebiyle ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından Ankara Sulh Ceza Hâkimliğine başvuru yapılabilir. Karar verilmesi halinde, bu karar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere BTK’ya gönderilir. Kararın gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Sosyal ağ sağlayıcının, bu fıkra kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde yaptırımlar kaldırılır ve BTK’ya bildirilir.

f- Kanun Yolu (İtiraz ve Süresi): Koruma tedbiri olarak verilen karara CMK’nın 267 vd

maddeleri gereğince ilgililerince itiraz edilebilir. Burada itiraza tabi tutulan karar, işlemlerin yürütülmesi için BTK’ya gönderilen hakim ve mahkeme tarafından verilen karardır. BTK Başkanı tarafından verilen kararın ise itiraza tabi olup olmadığı hususu tartışılabilir. Soruşturma evresinde, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısı tarafından verilen karar, 24 saat içinde hâkimin onayına sunulacaktır. Hâkim, kararını en geç 24 saat içinde verecektir. Bu süre içinde karar onaylanmaz ise tedbir, Cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılacaktır. Dolayısıyla CMK’nın 267. maddesindeki “Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde, mahkeme kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir.” şeklindeki genel hükmün yanında Cumhuriyet savcısı tarafından verilen karara itiraz edilmesi fiilen de mümkün olmayacaktır. Çünkü karar, hakim tarafından onaylanırsa bu durumda hakim kararına itiraz edilebilecektir. Karar, hakim tarafından süresi geçince veya onama talebi ret edilirse tedbir, cumhuriyet savcısı tarafından derhal kaldırılacağından ortada itiraz edilebilecek bir karar olmayacaktır. İtiraz mercileri CMK’nın 267 vd maddelerinde belirtildiği şekildedir. İtiraz mercii itirazı kesin olarak karara bağlar. İtiraz üzerine karar mümkün olan en kısa sürede verilir. Kabahatler Kanunu, 2577 sayılı Kanun ve ESB’nin itirazı ile ilgili olarak yukarıdaki aynı başlıktaki bilgiler geçerlidir. Tekrar edilmemiştir.

g- Karar Gereğinin Yapılmamasının Yaptırımı: Usulünce verilen kararın gereğini bildirime

rağmen yerine getirmeyen içerik, yer veya erişim sağlayıcılarının fiilleri daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, adli para cezası ile cezalandırılır. Fıkrada “Koruma tedbiri” olarak verilen içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararının gereğinin yerine getirilmemesi, adli para cezası ile cezalandırılmıştır. 29.07.2020 tarih ve 7253 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle getirilen Ek 4. maddede sosyal ağ sağlayıcıya da idari para cezası verilir. Adli yönden sadece adli para cezası olduğundan ön ödemeye tabidir. İdarî tedbir olarak (başkan tarafından) verilen kararının yerine getirilmemesi halinde, Başkan tarafından içerik, yer veya erişim sağlayıcısına, idarî para cezası verilir. İdarî para cezasının verildiği andan itibaren 24 saat içinde erişim sağlayıcı tarafından kararın yerine getirilmemesi halinde Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline karar verilebilir. Ayrıca 7253 sayılı Kanun’un 6. maddesiyle getirilen Ek 4. maddesinde sayılan suçların işlenmesi, yani 5651 SK’nın 8. maddesindeki suçlar nedeniyle 8/10. maddesi uyarınca Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcılarına, Ek 4. maddeleri gereğince elli bin gün adli para cezası verilir. Yine aynı nitelikteki sosyal ağ sağlayıcılarına bir milyon TL idari para cezası verilir.

3) Avrupa Birliği Dijital Hizmetler Yasası

Digital Services Act (DSA), 19.10.2022 tarihinde yayımlanmıştır. “Dijital Hizmetler Yasası” olarak bilinen Dijital Hizmetlere Dair Tek Pazar Hakkındaki Tüzük, 25.08.2023’te AB ülkelerinde uygulanmaya başlanmıştır. Temel internet hizmeti sağlayıcıları ile her türlü çevrimiçi platformu içeren ve dolayısıyla tüm “bilgi toplumu hizmetleri” sağlayıcılarını kapsayan DSA ile yasadışı malların, hizmetlerin veya içeriğin çevrimiçi olarak kaldırılmasına yönelik kurallar, çok büyük platformlar için risk temelli eylemde bulunmaya yönelik yeni yükümlülükler, geniş kapsamlı şeffaflık önlemleri, küçüklerin korunmasına yönelik tedbirler ve ticari kullanıcıların izlenebilirliğine ilişkin yeni kurallar getirilmiştir. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, AB’de faaliyet gösteren 19 çok büyük platform ve arama motoru veri toplama, gizlilik, dezenformasyon, nefret söylemi, vb. konularda yeni kurallara uymaya zorunlu hale gelmiştir. AB, bu düzenleme ile bir yandan dijital hizmetlere ilişkin yeknesak kurallar oluşturmayı ve Dijital Tek Pazar’ın sorunsuz işleyişini temin etmeyi, diğer yandan ise, Birlik’in değerlerini ve temel hakları merkeze koyarak vatandaşlarına güvenli ve şeffaf hizmet sunumu sağlamayı amaçlamaktadır.[4] Avrupa Birliği üye devletleri ve aynı fikirdeki ortaklarla işbirliği içinde uygulanan DSA ve DMA’nın iki ana hedefi vardır: Tüm dijital hizmet kullanıcılarının temel haklarının korunduğu daha güvenli bir dijital alan yaratmak ve yenilikçi, büyümeyi ve rekabet edilebilirliği teşvik etmek için eşit şartlar sağlamak.[5] Platform yayınları, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmemesi, şiddete teşvik etmemesi, nefret veya ayrımcılık içermemesi, suçu, suçluyu, terör veya ayrılıkçı hareketleri övmemesi, meşrulaştırıp yüceltmemesi, başkalarının kişilik haklarını, onur, şeref ve saygınlığını, hakaret, sövme veya benzer yollarla zedelememesi, çocukların cinsel istismar edilmemesi, dezenformasyon, siber zorbalık yapılmaması gerektiğine ilişkin aykırı veya ihlal edici içeriklerin verilmesi engellenebilecektir. Başka bir deyişle güvence altına alınan ifade (basın) özgürlüğünün, demokratik toplumun ana temellerinden birini ve yine toplumun gelişmesi ve her bireyin kendini gerçekleştirmesi için esaslı şartlarından birini oluşturduğunun yanında kullanılması görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, gerekli tedbirler niteliğinde olarak, ulusal güvenliğin, toprak bütünlüğünün veya kamu emniyetinin korunması, nizamın sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın, başkalarının şöhret ve haklarının korunması, gizli bilgilerin açığa vurulmasının önlenmesi veya yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için öngörülen bazı merasime, koşullara, sınırlamalara veya yaptırımlara bağlanmıştır. Zira Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesinde yer alan bu düzenleme uyarınca DSA hükümleri uygulanacaktır. Platformların bu yöndeki ilkelere uymadan yayın yapmaları halinde aşamalı bir şekilde ve yüklü miktarlarda maddi (küresel cirolarının yüzde altısına varabilecek miktardaki para cezası) ve hatta ciddi ihlallerde geçici olarak faaliyetin sonlandırılmasına varan yaptırımlar uygulanabilecektir.

4) Türkiye ve Avrupa Birliği’nin karşılaştırılması

AB Dijital Hizmetler Yasası sonucunda getirilen düzenlemenin konusu, amacı ve kapsamı ile bu alanda Türkiye’de yapılan özellikle 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı; 25.03.2020 tarih ve 7226 sayılı; 13.10.2022 tarih ve 7418 sayılı Kanunlarla getirilen (5187 sayılı ve 5651 sayılı Kanunlara yapılan) ilaveler, değişiklikler, kaldırılan hükümlere dair yasal düzenlemelerin konusu, amacı ve kapsamı büyük ölçüde aynı hukuki yarara yönelik ve çok benzer içeriğe sahip oldukları görülmektedir. Avrupa Birliği ülkelerinde yürürlüğe giren düzenleme, ülkemizde temel olarak 2020 yılında yürürlüğe girmiştir. 2020 yılındaki düzenlemeye 2022 yılında yeni yasal ilaveler yapılmış ve önceki düzenleme kısmen değiştirilmiştir. 25.08.2023 tarihinde Avrupa Birliği ülkelerinde ve ilki 31.07.2020, ikincisi de 18.10.2022 tarihinde Türkiye’de yürürlüğe giren bu düzenlemelerin, aynı hukuki amacı korumaya yönelik ve çok benzer hükümler içerdiklerini söylemek mümkündür.

Asım EKREN

Cumhuriyet Savcısı

Yararlanılan ve ayrıntılı bilgi kaynakları:

EKREN Asım, Haberlere Karşı Yasal Haklar, Aristo Yayınevi, 2020

EKREN Asım-EKREN Özer Alişan, Türkiye’de İnternet Sosyal Medya Hukuku, Filiz Kitabevi, 2021

EKREN Asım, Spor Basın Yayın İnternet, Talep-Karar-Yazışma Örnekleri, Filiz Kitabevi, 2021

EKREN Asım, vd, Avukatın Öz-El Kitabı Ceza Davaları Rehberi Platon Hukuk Yayınları, 2022

EKREN Asım, Yalan Haber Dezenformasyon-Sansür Yasası ile İfade-Basın Özgürlüğü Uygulamaları, Filiz, 2023

EKREN, Hukuka Aykırı Yayınlara Karşı Başvuru Usul ve Esasları, Adalet Yayınevi, 2024 (baskı aşamasında)

------------------

[1] Örneğin Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin 11.04.2022 tarih ve 2022/2189 esas, 2022/7265 karar; 19. Ceza Dairesi’nin 17.02.2021 tarih ve 2020/6868

esas, 2021/1703 karar sayılı ilamları bu yöndedir.

[2] Anayasa Mahkemesi (AYM) İptal Kararı: 11.10.2023, E.2020/76, K.2023/172 sayılı ilamıyla 5651 sayılı Kanun’un

içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararları ile yerine getirilmesine dair 8. maddesinin 4. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…içeriğin çıkarılması ve/veya…” ibaresi ile 11. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “…ilgili içerik, yer ve erişim sağlayıcısına,…” ibaresinin iptaline ve kararın R.G.’de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir. R.G. 10.012024-32425, AYM kararının yürürlük tarihi: 10.10.2024.

Not: AYM iptal kararı ile ilgili ayrıntılı değerlendirmemizi içeren açıklamalar aşağıdaki çalışmada yer alır:

“Kişi, Kurum, Yargı ve Gazetecileri Etkileyen İnternet Yayınlarına Yönelik Anayasa Mahkemesi Kararı” başlıklı, 07.06.2024 tarihli, https://www.hukukihaber.net/kisi-kurum-yargi-ve-gazetecileri-etkileyen-internet-yayinlarina-yonelik-anayasa-mahkemesi-karari

[3] AYM İptal Kararı: Yukarıda belirtilen bilgi ile aynıdır. Tekrar edilmemiştir.

[4] https://www.ab.gov.tr/ab-dijital-hizmetler-yasasi-yururluge girdi

[5] Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu internet sitesi olan https://www.eeas.europa.eu/ delegations/türkiye/eu’s-digital-services-act-and-digital-markets-act-enter-force_en? s=230&page_lang=tr