İleri saat uygulaması, geri saat uygulaması derken kafalar iyice karıştı. Hangisi ileri, hangisi geri ve hangisi normal saattir bilinmez oldu.

Yaz aylarında, insanları erken kaldırarak, gün ışığından daha fazla yararlanmak ve daha az elektik tüketilmesini sağlamak için, saatler bir saat ileri alınmaktadır. Böylece insanlar sabah saat 06.00 da uyandıkları zaman, saatler 07.00 yi göstermekte ve yataklarından kalkarak işlerine gitmektedirler. Böylece yaşam bir saat erken başlamakta, gün aydınlandığı için elektrik tüketiminden yaralanıldığı düşünülmektedir.

Ama kış aylarında, gündüz saatlerinde havanın çok soğuk ve karanlık olması nedeniyle, normal düzene dönülerek saatler bir saat geri alınarak gerçek saat düzenine geçilmektedir. Böylece, hava biraz olsun aydınlandıktan ve ısındıktan sonra kalkılmaktadır. Eski saate göre bileğindeki saat 07.00 gösteren bir kişi, uygulanan saate bakarak saatin aslında 06.00 olduğunu görmekte ve bir saat daha yatarak, gün aydınlandığı ve şiddetli soğuk biraz olsun azaldığı bir saatte yani gerçek saat olan 07.00 de kalkarak işine gitmektedir.

Elektriği az tüketmek amacı ile yaz aylarında ileri saat uygulaması yaparak insanları bir saat erken kaldırmak yararlı olabilir, çünkü hava erken aydınlanmakta ve ısınmaktadır.

Ama kış aylarında, gene yaz saati uygulamasına devam etmek, tamamen aksi neticeler doğurmaktadır. Zira insanlar erken uyandığı zaman, hava karanlık olmakta, bütün elektrikler açılmakta, kaloriferler ve ısıtıcılar yakılmaktadır. Böylece, çok daha fazla elektrik, doğal gaz tüketilmiş olmaktadır. Erken saatlerde yola çıkan ulaşım araçları, çalışabilmeleri ve ısınabilmeleri için çok daha fazla yakıt tüketmektedirler.

Ayrıca insan sağlığı ve özellikle eğitim bakımından bu uygulamanın zararlı ve üzücü sonuçları yaşanmaktadır. Havanın karanlık ve soğuk olmasına rağmen, yataklarından erken kalkan, karanlık ve soğukta, yollara dökülen, okullarına giden çocuklar hastalanmakta ve eğitimden istenen verim alınamamaktadır.

Bunu nazara alan Diyanet İşleri Başkanlığı ve İstanbul Müftülüğü karar alarak, sabah namazı vakitlerini değiştirmiş ve ileri almışlardır. Bu kararı alan müftülüğün gerekçesinde “İleri saat uygulaması nedeniyle sabah namazına katılımda sıkıntı yaşayan kardeşlerimizin taleplerine cevap vermek üzere bu uygulamaya geçilmiştir.” denmektedir. Namaz saatlerini ve tek bir namaz saatini değiştirmenin ne derece mümkün olduğu suali bir yana, yetişkin ve hatta emekli insanları düşünerek yapılan bu uygulamanın, okul çağındaki çocuk ve gençlere uygulanmaması düşündürücüdür.

Üstelik bu uygulama ile, kış saatini uygulayan Avrupa ülkeleri ve hatta yavru vatan Kıbrıs ile her seviyedeki bağlantılarımız zarar görmektedir. Uçakların kalkış ve iniş saatleri karıştırılmakta, banka ve iş merkezlerinin çalışma saatleri arasında uyumsuzluklar ve kopukluklar yaşanmaktadır. Ticari ilişkilerimiz de zarar görmektedir.

Bütün bunlardan daha önemli olarak, gün aydınlanmadan, gece karanlığında ve soğuk havada yataklarından kalkan yavrularımız, hastalanmakta, büyük sıkıntılar yaşamakta, uykulu gözlerle girdikleri sınıflarında, eğitim ve öğretimden yeterli verim alınamamaktadır.

Yeni bir seneye girmekte dönüm noktası olan ve kış koşullarının sertleştiği bir döneme rastlayan yılbaşında bu uygulamaya son verilerek, normal saat olan kış saati uygulamasına geçmek zorunlu ve yararlı olacaktır.

...

Av.A.Erdem AKYÜZ

Hukukun Egemenliği Derneği
Onursal Genel Başkan