Günümüzde bazı sağlık probemleri, yaşlılık gibi sebeplerle çocuk sahibi olamayan kişiler veya aileler evlat edinme yolunu tercih etmektedir. Bu sayede özellikle koruma altındaki bir çocuğun aile sıcaklığına kavuşması ve güvende olma ihtiyacı karşılanır; evlat edinenlerin ise yıllardır çektiği çocuk özleminin dinmesi ve çocuktan gelen sevgiye kavuşması sağlanır.

Evlat edinmenin popülerliği ve sayısı her geçen gün artmaktadır. Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nce yayınlanan istatistiklerde kurum aracılığıyla evlat edinme sayısının hızlı şekilde yükseldiği görülmektedir. Örneğin 2011 yılında kurum aracılığıyla evlat edindirilenler 11.444 iken 2018 yılında bu rakam 16.809’a çıkmıştır (cocukhizmetleri.aile.gov.tr/istatistikler).

Evlat edinmek isteyenlerin önünde iki farklı seçenek bulunmaktadır. İlki korunma altındaki bir çocuğun evlat edinilmesi, ikincisi kişiler arası anlaşma yoluyla evlat edinmedir. Bu seçeneklerden hangisi seçilirse seçilsin küçüğün evlat edinilmesinde kural olarak küçüğün, ana ve babasının veya vesayet dairelerinin rızası gerekmektedir. Bu kuralın istisnası olan ana ve babanın rızasının aranmayacağı haller ve bu rızanın aranmaması kararı aşağıda mevzuat ve yargı içtihatlarına dayanılarak açıklanacaktır.

Küçüğün Rızasının Alınması

Evlat edinilecek kişi ayırt etme gücüne haizse evlat edinme kararından önce onun rızasının alınması gerekir (TMK m. 308). Ayırt etme gücünün varlığı her somut olaya göre hakim tarafından belirlenmelidir.

Vesayet Dairelerinin İzni

Evlat edinilecek küçük vesayet altında ise vesayet makamı (sulh hukuk mahkemesi) ile denetim makamının (asliye hukuk mahkemesi) izni alınmalıdır. Küçüğün ayırt etme gücüne sahip olması vesayet dairelerinin iznine başvurma zorunluluğunu kaldırmaz.

Ana ve Babanın Rızasının Alınması

Küçüğün ana ve babasının rızasının alınması evlat edinme kararı için temel şartlardan biridir. Ana ve babanın ayırt etme gücüne sahip olması ve rızayı mahkeme huzurunda vermesi gerekir. Ana ve baba oturdukları yer mahkemesinde sözlü veya yazılı şekilde rızalarını açıklar ve tutanağa geçirilir (TMK m. 309). Rıza verilirken evlat edinenlerin adlarının belirtilmesine veya evlat edinenlerin belirlenmiş olması aranmaz. Velayet sahibi olmayan anne veya babanın rızasının da alınması gerekir.

Evlat edinilmesi amacıyla kuruma yerleştirilenler küçükler için de ana ve babanın rızası aranmaktadır. Kuruma yerleştirilenlerin ana ve babasının rızasının eksik olması halinde evlat edinenin veya ilgili kurumun istemi üzerine mahkeme bu rızanın aranıp aranmamasına  karar verir (TMK m. 312). Kuruma yerleştirilmiş küçük hakkında evlat edinme talebi yoksa, ana ve babanın rızasının aranmaması kararı verilmemelidir (Yargıtay 2. HD. E: 2013/25510 K: 2014/52 T: 13.1.2014).

Küçüğün evlat edinmesi sırasında ergin ve ayırt etme gücüne sahip olması halinde artık ana ve babanın rızası aranmaz. Ana ve babanın rızası yerine kendisinin, varsa eşinin, varsa evlat edinenin altsoyunun rızası aranır

Rıza Alınma Zamanı ve Verilen Rızanın Geri Alınması

Evlat edinmeye rıza verebilmek için küçüğün doğumundan itibaren altı haftanın geçmiş olması gerekir. Verilen rızanın geri alınması ise mümkündür. Rızanın tutanağa geçirilmesinden itibaren altı hafta içinde aynı usulle geri alınması gerekir. Geri almadan sonra rıza verilmesi halinde bunun tekrardan geri alınması artık mümkün değildir (TMK m. 310).

Ana ve Babanın Rızasının Aranmaması Kararı

Kanunda bazı koşulların varlığı halinde ana ve babadan birinin rızasının alınmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. Bu koşullar şunlardır; ana ve babanın kim olduğunun veya uzun süreden beri nerede oturduğunun bilinmemesi, ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun olmaları, küçüğe karşı özen yükümlülüklerini  yerine getirmemeleridir (TMK m. 311). Soybağı kurulmamış ise ana veya babanın rızaları aranmaz. Evlat edinme kararından sonra çocuğun biyolojik babasının çocuğu tanıması halinde evlat edinmeye rıza göstermediğini ileri sürerek evlat edinme işleminin iptalini dava edemeyecektir.

Ana ve babanın rızasının aranmaması kararı iki şekilde karşımıza çıkar. İlk olarak küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranmamasına karar verir. İkinci olarak evlat edinme davasında ana ve babanın rızasının aranmamasına karar verilir (TMK m. 312). İlk yolun yolun tercih edilmesi halinde kurumca evlat edinmedeki gizlilik ilkesi çiğnenmemiş ve evlat edinecek olan ailenin kimlik bilgilerinin küçüğün ailesinin eline geçmesi tehlikesi engellenmiş olur.

Küçüğe karşı ana ve babanın özen yükümlülüklerini yerine getirmediğinin tespiti için uzman raporu dikkate alınarak rıza alınmaması kararı verilmelidir. “Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davaya konu 2007 ve 2008 doğumlu çocukların iş bu davadan önce kesinleşen karar ile koruma altına alındıkları, anne ve babalarının boşandıkları, anne ve babanın çocuklara karşı ilgisiz ve ihmalkar davrandıkları, çocuklar hakkında evlat edinme işlemlerinin başlatıldığı ve bu kapsamda ailelerin yanına yerleştirildikleri, uzman raporunda çocukların ailelerine dönmeleri halinde travma yaşayacaklarının bildirildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeple bu çocuklar yönünden de evlat edinmede ana-baba rızasının aranmamasına karar verilecek yerde, talebin reddi doğru görülmemiştir.” (Yargıtay 2. HD E: 2017 / 4675 K: 2018 / 390 T: 11.01.2018).

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun oyçokluğu ile verdiği bir kararda annenin evlilik dışı çocuğunu apartman merdivenine bırakması sebebiyle sonradan pişman olmasını özen yükümlülüklerine aykırılık olarak değerlendirmemiş ve küçüğün evlat edinilmesinde anne ve babasının rızası olmadığı için evlat edinme isteminin reddedilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır (Yargıtay HGK E: 2011/2-431 K: 2011/553 T: 21.9.2011).

Ana ve babanın evlat edinmeye rıza vermemesi hakkın kötüye kullanılması teşkil ediyorsa  rızaları aranmamalıdır. Örneğin çocuğun mallarından yararlanma amacıyla rıza verilmiyorsa hakim bu rızanın eksik olmasını dikkate almadan evlat edinme kararı vermelidir.

Rızanın Alınmamasının Sonuçları

Rıza alınması gerekirken alınmamış veya rıza beyanı irade sakatlığı sebebiyle eksikse ve küçüğün menfaati bundan ağır şekilde zedelenmeyecekse evlat edinme işleminin kaldırılması hakimden istenebilir (MK m. 317). Evlatlık ilişkisinin kurulması ve bu ilişkinin kaldırılması ancak mahkeme kararı ile gerçekleşir. Mahkeme rızanın yanında evlat edinmenin tarafların yararına olup olmadığını inceleyip değerlendirmelidir.

...

Av. Halil İbrahim ÇİÇEK

Arş. Gör. Ali TUNCER