İnsan sinirli anında eşyaları, insanları, kelimeleri savurur. Aslında en çok da kendini savurduğunun farkında olmadan biriktirdiği ne varsa savurur. Sen sinirli olduğun anlarda sakın böylesi bir savurganlığa kapılma. Unutma sakinleşip aklın başına geldiğinde, savurduğun kırıp dağıttığın şeyleri bir daha toparlayamayabilirsin.
Geçmişin kötü anılarından kurtul, etrafındaki enerji vampiri insanlardan kurtul. Sen enerjini emen kötü anılardan ve insanlardan kurtuldukça günün ve hayatın daha verimli olacak emin ol.
Unutma olmaz dediklerin olur, gitmez dediklerin gider, ölmelerinden korktukların ölebilir. Sen her hâlukarda hayatın devam ettiğini unutma.
İnsanlardan bir şey umma. Onlar hakkında hak etmedikleri bir beklentiye girme. Sen umma ki küsmeyesin.
Affet ve unut. İyi insanların en iyi intikam şekli budur. Ama sen önce kendini affet.
İyiler kaybetmez, kaybedilir. Etrafındaki iyi insanları kaybetme. Sen iyi ol, ilişkilerinde, dostlarınla, işinle, mesai arkadaşlarınla, mesleğinde iyi ol doğru ol. Günün sonunda doğrular da kaybetmez, ancak kaybedilir. Sen iyi ol, dürüst ol emin ol kaybetmezsin ancak ve ancak kaybedilirsin.
Çok bunaldığında kendini doğaya bırak. Doğaya kaçtığında toprağın, havanın, rüzgarın, kuşların, ağaçların, çiçeklerin, denizin, ayın, güneşin, yıldızların sana hiç aldırmadığını, seni umursamadıklarını göreceksin. Hayattaki olmak zorunda olduğun kişiliklerden sıyrılıp doğayı dinle. Nasıl doğa sana aldırmıyorsa sen de doğada tüm benliklerinden sıyrıl ve kendin ol. Doğanın vurdumduymazlığında hiçliğin tadına var. Sen kendini ona bıraktığında, doğa da tüm sıkıntılarını bir kenara bırakıp sakinleşmeni ve yenilenmeni sağlayacaktır emin ol.
Şikayet etmeyi bırak. Çoğu zaman şikayet etmek ve eleştirmek hoşumuza gider. Oysa şikayet etmek gerginliğe ve strese sebep olur. Şikayeti ve yıkıcı eleştiriyi bırak. Sen işine bak ve çözümün kendisi ol.
İnsanlar zamanlarının çoğunu üretim yaparak değil de hatalarını telafi etmeye çalışarak geçirir. Sen hata yapmamaya çalış.
Kendini bilmek, kendini sevmek ve kendine değer vermekle başlar. Kendini sevmeyen insan hep başkalarından kabul görmeye çalışır. Bunu başaramadıklarında da hayal kırıklığıyla acı çekerler. Sen el alem için değil kendin için yaşa.
Karşılaştırma yapmayı bırak. Onda olan bende niye yok diye karşılaştırmaya başlarsan mutsuzluğun kapısını da açarsın. Unutma, onda olan özellikler sende olmayabilir ama sende olanlar da onda olmayabilir. Kıskanç ve haset insanların yükü çok ağırdır. Kıskandıklarını yüklenip taşımaya başladıkları için daha çabuk yorulup pes ederler. Sen ona buna bakmayı boş ver ve kendi yolunda ilerle.
Peşin hükümlerin ve önyargının esiri olma. Sen sakın ha, yakından tanımadığın insanları uzaktan yargılama.
Bilerek yanlış yapmadıktan sonra hata yapmaktan korkma. Ama samimi ol. Sen samimi olursan hataların mazur görülecektir.
FARZ-I MUHAL PAŞA
