Çek, bir bankaya hitaben yazılan, Türk Ticaret Kanunu’ndaki hükümlere uygun düzenlenen, ödeme emri hükmünde sayılan bir kıymetli bir evraktır. Çek ile ilgili hükümler, Türk Ticaret Kanunu’nun 780. ve devamı maddelerinde yer almaktadır. ÇEK ; belirttiğimiz üzere herhangi bir ticari ilişkiden kaynaklı borcun ispat aracıdır ve bu borcun çek olarak ödenmemesi Çek Kanunu'nda düzenlenen belirli cezai yaptırımlarla korunmaktadır. Çek Kanunu'nun 5. maddesine göre üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılması hâlinde, hamilin talepte bulunması üzerine, Cumhuriyet savcısı tarafından, her bir çekle ilgili olarak ayrı ayrı çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilir. Bir ödeme aracı olarak ticari hayatın oldukça önemli bir parçası olan çekin üzerinde, muhatap bankanın ticaret unvanı, ödeme yeri, düzenlenme tarihi ve yeri, düzenleyenin imzası bulunmalıdır.
Kanuna göre, çeklerin görüldüğünde ödenmesi gerekir. Fakat ülkemizde düzenleme tarihi olarak daha ileri tarihler yazılarak çekler uygulamada vadeli hâle getirilmektedir. Günümüzün ticari şirket ve işletmelerinin karşılaştığı en önemli problemlerden biri karşılıksız çek sorunudur. Karşılıksız çekten dolayı alacaklının şikâyetçi olması durumunda, borçlu karşılıksız kalan çek bedelinin yanı sıra bir de adli para cezası ödemek zorunda kalmaktadır. Söz konusu takdir edilen bu para cezasını süresinde ödeyememesi durumunda ise hapis cezası ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu yüzden karşılıksız çeklere uygulanan yaptırımlar, ticari işlerin devamlılığını ve ödeme kabiliyetini olumsuz yönde etkilemektedir. Bunun yanı sıra ticari hayatta yaşanan zorluklar işletmeler bakımından daha da ağırlaştırmakta ve bu husus büyük bir problem haline gelmektedir.
Çeklerin ödenebilmesi için muhatap bankaya ibrazı gereklidir. Türk Ticaret Kanunu ‘ nun 796. Maddesinde süreler belirtildiği üzere , bir çek düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Çekin düzenlenme ve ödeme yerinin farklı ülkeler olması hâlinde düzenlenme ve ödeme yerlerinin aynı veya farklı kıtalarda yer almasına göre, bir ay ve üç ay olacak şekilde , iki ayrı süre daha öngörülmüştür.
İbraz edildiğinde bankada nakit karşılığı bulunmayan ve karşılıksızdır işlemi yapılan çekler yukarıda belirttiğimiz üzere belirli yaptırımlara tabidir. Karşılıksız çek düzenleme suçunun oluşumu için, çek üzerinde yazılı olan keşide tarihine göre kanuni ibraz süresinde bankaya ibraz edildiğinde çekte yazılı olan miktarın kısmen veya tamamen karşılıksız çıkmasının ardından banka tarafından çek suretinin arka yaprağına karşılıksızdır işlemi yapılması gereklidir. Çek Kanunu’nun 3. maddesine göre “karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile ödemekle yükümlü olduğu miktar olarak değil , çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılmaktadır.
Şikayet süresi” başlıklı İcra ve İflas Kanunu m.347'ye göre; “Bu bapta yer alan fiillerden dolayı şikayet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer”. Kanun koyucu karşılıksız çek suçunun takibini ilgili süreler kapsamında şikayete bağlı tutmuştur. Şikâyet neticesinde, karşılıksız çek ile ilgili uygulanacak ilk yaptırım adli para cezası verilmesidir. İlgili kanun gereğince her bir çekle ilgili olarak 1500 güne kadar adli para cezasına hükmedilebilir. Adli para cezası tutarı Türk Ceza Kanunu 52. maddesine göre günlük 20 TL’den az, 100 TL’den ise fazla olmamak üzere kişinin ekonomik ve sosyal durumu ve yaşantısı göz önünde tutularak mahkeme tarafından takdiren belirlenir.
Yine mahkeme tarafından adli para cezasının iki yılı aşmamak kaydıyla en az dört taksit hâlinde ödenmesi belirlenebilir. Taksitler belirlenen sürelerde ödenmez ise geri kalan borcun tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen kısmın hapis cezasına çevrileceği, ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılması ile ilgili maddelerin uygulanmayacağı mahkeme hükmünde sanığa bildirilir. Ayrıca Çek Kanunu’nun 5. Maddesinde, karşılıksız çek düzenleme suçuna sebebiyet veren çek hesabı sahibi gerçek ve tüzel kişiler hakkında, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına hükmedilmesi de öngörülmüştür. Hakkında bu karar verilmiş olanlar, ellerindeki tüm çek yaprakları ile düzenlemiş ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş çeklerin tamamını muhatap olan bankaya vermekle yükümlüdür. Karşılıksız çeke ilişkin yaptırımlardan kurtulabilmek için; Alacaklının şikâyetinden vazgeçmesi ya da borçlunun borcunu faiziyle birlikte tamamen ödemesi gerekmektedir. Bu durumda söz konusu olay, soruşturma aşamasında ise cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına, kovuşturma aşamasında ise davanın düşmesine, karar kesinleşmiş ise hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına mahkeme tarafından karar verilerek tamamen ortadankalkar.
Türkiye’de son yıllarda yaşanan ekonomik dengesizlik birçok ticari şirket ve işletmeyi oldukça etkilemiştir. Birçok şirket iflasın eşiğine gelmiş büyük köklü şirketler yeniden yapılandırma ve konkordato gibi yollara başvurmak zorunda kalmıştır. Korona virüsünde etkisiyle faaliyetleri aksayan ve faaliyetlerine devam edemeyen şirketlerin çek düzenlemeye yetkili isimleri , düzenledikleri çeklerle ilgili karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verdiklerinden adli para cezası ve bu cezanın da ödenmemesiyle hapis cezasıyla yüzleşmek durumunda kalmıştır. Yukarıda belirttiğimiz nedenlerden 5991 sayılı Çek Kanunu’na eklenen geçici 5. madde ile çekle ilgili olarak 24.03.2020 tarihinde karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı mahkûm olan kişilerin cezalarının infazı durdurulmuştur. İnfazın durdurulması hali 24.03.2020 tarihine kadar işlenen suçlar için geçerli olup, bu tarihten sonra işlenecek suçları kapsamamaktadır. Söz konusu değişiklik binlerce kişiyi doğrudan etkilemektedir.
7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 26.03.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. İlgili Kanun’un 49. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’na aşağıda belirtilen geçici madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 5- (1) 5 inci maddede tanımlanan ve 24/03/2020 tarihine kadar işlenen suçtan dolayı mahkûm olanların cezalarının infazı, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla durdurulur. Hükümlü tahliye tarihinden itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birini alacaklıya ödemek zorundadır. Kalan kısmını üç aylık sürenin bitiminden itibaren ikişer ay arayla on beş eşit taksitle ödemesi durumunda mahkemece, ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin ödenmediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenir. Kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikayeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilir.
(2) Hükmün infazının durdurulması hâlinde ceza zamanaşımı işlemez.
(3) Bu madde uyarınca infazı durdurulan kişi hakkında mahkemece Ceza Muhakemesi Kanununun 109 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan adlî kontrol tedbirine karar verilebilir.
(4) Bu madde uyarınca verilecek kararlarda, hükmü veren icra ceza mahkemesi yetkilidir. Mahkemece bu madde uyarınca verilecek tüm kararlar alacaklıya tebliğ edilir.
(5) Bu madde uyarınca verilecek kararlara karşı itiraz kanun yoluna gidilebilir. İtirazın incelenmesinde İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirlenen itiraz usulü uygulanır.
(6) Bu madde hükümleri her bir suç için ancak bir kez uygulanabilir.”
Söz konusu düzenleme ile 24.03.2020 tarihine kadar olan karşılıksız çek keşide etme suçlarının infazı durmaktadır. Yani bu tarihten önce işlenmiş olup infaz edilmekte olan veya kesinleşmemiş olan suçlar bu madde kapsamına girmektedir. Kesinleşmiş olan cezaların infazı hemen durdurulmakta ve hükümlüler tahliye edilmektedir. Tahliye için herhangi bir şart, ödeme veya ödeme taahhüdü zorunlu değildir.
İlgili madde gereğince ; Hükümlünün tahliye tarihinden itibaren 3 ay içinde çek bedelinin karşılıksız kısmının onda birini alacaklıya ödemek ve kalan kısmını 3 aylık sürenin bitiminden itibaren 2’şer ay arayla 15 eşit taksitle ödemesi halinde mahkeme tarafından ceza mahkumiyetinin bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verilecektir. İnfazın durdurulduğu tarihten itibaren en geç üç ay içinde çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda biri ödenmediği takdirde alacaklının şikayette bulunması üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir. Hükümlü taksitlerden birini süresi içinde ilk defa ödemediği takdirde ödemediği bu taksit, sürenin sonuna bir taksit olarak eklenecek, kalan taksitlerden birini daha ödemediği takdirde alacaklının şikâyeti üzerine mahkemece hükmün infazının devamına karar verilecektir.
Hükmün infazının durdurulması durumunda ceza zamanaşımı kesilecektir.24.03.2020 tarihine kadar işlenen söz konusu suçtan mahkûm olanların, hapis tazyikine maruz kalmaması için çek bedelinin taksitler halinde alacaklıya faizsiz olarak ödemesi düzenlemesi getirilmiştir. Ayrıca İcra Ceza Mahkemesince verilecek bütün kararlar alacaklıya tebliğ edilecektir ve tarafların verilen kararlara karşı itiraz yoluna başvuru hakları her halükarda bulunmaktadır. Bu madde hükümleri her suç için yalnızca bir kez uygulanacaktır. Yapılan değişikle, 24.03.2020 tarihine kadar çekle ilgili olarak karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı mahkûm olanların infazı durdurulmuştur. İnfazın durdurulması 24.03.2020 tarihine kadar işlenen suçlar için geçerli olup, bu tarihten sonra işlenecek suçlar açısından Çek Kanunu ilgili hükümleri aynen geçerli olacaktır.
ÖZETLEMEK GEREKİRSE ;
- 24.03.2020 Tarihine kadar işlenen suç sebebiyle mahkum olan sanıkların cezalarının infazı durdurulmuştur.
- Mahkum tahliye edildikten sonra çekin karşılıksız kalan kısmını yasada öngörülen süre içerisinde ödemek zorundadır.
- Hükümlü tarafından ödeme yapılmadığı taktirde infazın devamına karar verilecektir.
- İnfazın durdurulmasıyla beraber ceza zamanaşımı işlemeyecek , hükümlü hakkında “ Yurt Dışına Çıkış Yasağı “ kararı verilebilecektir.
- İcra ceza mahkemesince verilecek kararlara karşı olarak İcra İflas Kanunu 353. Madde gereğince itiraz yolu açık bulunmaktadır.
İşbu düzenleme ile borçlunun belirtilen süre içerisinde ekonomik faaliyetlerini gerçekleştirerek ödeme imkanını güçlendirmesi ve alacaklının da alacaklarını tahsil imkanı sağlanması amaçlanmaktadır.