Geçtiğimiz günlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 3194 sayılı İmar Kanunu’nda Değişiklik Yapılması Hakkında bir Kanun Teklifi sunuldu. Sunulan bu teklifte esasa dair çok da yeni bir şey yok. İki sebepten dolayı çok yeni bir şey yok: Birincisi, bu metnin aynısı sadece kapsam tarihi farklılığıyla yaklaşık 3 ay önce yine meclise sunulmuştu. İkincisi, elimizdeki teklif esasında pek yeni bir şey söylemeden 2018 yılında imar barışı olarak anılan düzenlemenin sonuçlarını süre bakımından genişletmekten ibaret.
Ülkedeki imar savaşları hiç bitmediğinden olsa gerek imar barışı teşebbüsleri de sürekli tekrarlanıyor. Bu yüzden okurlarımızın fark edebileceği gibi bizde sürekli aynı konu hakkında yazmak zorunda kalıyoruz. Daha önce hem 2018’deki düzenlemeye ilişkin hem de 3 ay önce sunulan teklifin olası sonuçlarına ilişkin değerlendirme yazıları yine bu köşede yayınlanmıştı. Sunulan yeni teklifle birlikte söz konusu sorunlar aynı şekilde varlığını devam ettirdiğinden süre bakımından genişletilmeye çalışılan 2018 düzenlemesinin ana hatlarını, 2018 düzenlemesinin üzerinden geçen 5 yıl içerisinde yaşanan gelişmeleri, ve gerek düzenlemenin gerekse uygulamanın eleştirisini ana hatlarıyla yeniden sunmak istiyoruz.
1- KANUN TEKLİFİ NE DİYOR?
Yeni teklif 3194 sayılı İmar Kanununa 2018’de eklenen Geçici 16. Maddenin 1. fıkrasının kapsamını 31 Aralık 2022 tarihine kadar uzatıyor. Değiştirilen tarih 31 Aralık 2017 idi. Dolayısıyla 31.12.2022 tarihine kadar yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar yapı sahiplerinin 3 Mayıs 2023 tarihine kadar başvurmaları ve belirlenecek kayıt bedelinin 30 Mayıs 2023 tarihine kadar ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilerek hukuka uygun hale getirilecektir. Bu teklifle 2018 düzenlemesi arasındaki tek ve en önemli fark hazine ve belediye arazilerine kaçak olarak yapılan yapılar bakımındandır. 2018’deki düzenleme belediye ve kamu arazilerine yapılan yapıları da kapsamına aldığı hatta yapı kayıt belgesi alınan kaçak yapıların bulunduğu arazileri yapı kayıt belgesi sahibine satılmasını zorunlu kıldığı halde, yeni teklif süre uzatımını sadece kişilerin kendi tapulu arsa ve tarlalarına yaptıkları yapılarla sınırlamaktadır.
Teklifin 2. maddesinde ise 3194 sayılı İmar Kanunu’na Geçici 16. Madde eklenerek İmar Barışı kapsamında Yapı Kayıt Belgesi aldığı halde yapının 31.12.2017 tarihinden sonra yapılması nedeniyle belgesi iptal edilenlerin haklarında tesis edilen yıkım ve tahsil edilmemiş para cezası yaptırımlarının iptal edilmesi hükme bağlanmaktadır. Ancak yıkım uygulanan yapılar ve tahsil edilen para cezaları bu kapsamda değildir.
2- 2018 TARİHLİ İMAR BARIŞI NE GETİRMİŞTİ?
Meclise son sunulan teklif asıl olarak 2018 tarihli imar barışının kapsamını 5 yıl daha uzatmayı amaçladığından teklifin içeriğini görebilmek için 2018 tarihli imar barışının ne öngördüğüne bakmamız gerekiyor. Ana hatlarıyla ifade edecek olursak:
- İmar Barışıyla kaçak yapılar için alınabilmesi mümkün kılınan yapı kayıt belgesi, yapıyı ruhsatlı ve iskanlı bir yapı gibi yasal hale getirmiştir.
- Yapı kayıt belgesi, imar kirliliğine neden olma suçundan ceza verilmesini engellemiştir.
- Yapı kayıt belgesi, yapı kullanma izin belgesi gibi yapının kullanım hakkını vermektedir.
- Yapı kayıt belgesi, kat mülkiyeti tesisi için gerekli olan “yapı kullanma izin belgesi” bulunması şartını sağlamaktadır.
- Yapı kayıt belgesi, işyeri açma ve çalışma ruhsatı için aranan “yapı kullanma izin belgesi” bulunması şartını sağlamaktadır.
- Yapı kayıt belgesi alan yapılarda güçlendirme yapmak mümkündür.
- Yapı kayıt belgesi alan gecekondu sahiplerine, hazine ve belediye arazilerini doğrudan satın alma hakkı tanınmıştır. Ancak belirttiğimiz gibi, yeni teklifte bu husus kapsam dışı bırakılmıştır.
3- 2018 DÜZENLEMESİ HANGİ SORUNLARI TAŞIYORDU?
İmar affı ve barışı uygulamalarının şehir planlaması, tarım arazilerinin korunması, çevrenin korunması ve imar kirliliği gibi sorunlara olumsuz katkılarını bir kenara bıraksak bile 2018 tarihli İmar Barışı düzenlemesi hem anayasallık hem de kanun tekniği açısından bazı sorunlar barındırmaktadır. 5 yıllık uygulanma süreci bu sorunların net bir şekilde görülmesini sağlamıştır. Kısaca ifade edecek olursak:
a- Yapı Kayıt Belgesinin hangi hallerde iptal edileceği bir tebliğ ile düzenlenmiştir. Bu da mülkiyet hakkına bir müdahale oluşturması sebebiyle temel hak ve özgürlüklerin ancak kanunla sınırlanabilmesi kuralını ihlal etmiştir. Zira hukuk sistemimize göre Kanunla verilenler Tebliğ ile geri alınamazlar.
b- Keza İmar Barışı düzenlemesinin uygulanmasına ilişkin söz konusu tebliğ iptal edilen yapı kayıt belgesi için yatırılan bedelin iade edilmeyeceğini öngörerek Anayasanın 73. Maddesindeki Mali Yükümlülüklerin ancak Kanunla getirilebileceği kuralını da ihlal etmiştir. Hatta aynı hüküm bir yaptırım olarak değerlendirilirse suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiği de söylenebilir.
c- Son olarak, bütün imar barışı ve affı uygulamalarında yaşanan ‘milat’ sorununa da değinmek gerekir. İmar barışı kapsamı her zaman bir milada yani belirlenmiş tek bir güne bağlı olduğundan sadece birkaç gün arayla yapılmış yapıların hukuki rejimi ve yapı sahiplerinin kazanç ve kayıpları birbirinden ciddi ölçüde farklı olmakta, bu da eşitlik ve adalet duygumuzu derinden yaralamaktadır. Üstelik uygulamada Yapı Kayıt Belgesi Talebinde bulunulan yapıların hangi tarihte yapıldığına ilişkin tespit genellikle günlük kayıt almayan Google Earth uygulaması aracılığıyla yapıldığından düzenleme suiistimal edilebilmektedir.
SONUÇ
Yeni sunulan teklif, 2018 imar barışı düzenlemesinin taşıdığı ve uygulanmasının yarattığı sorunları aynı şekilde devam ettirmektedir. Görüldüğü kadarıyla imar barışının süresinin uzatılmasını amaçlayan yeni teklifte sadece, 2018 imar barışı düzenlemesinden sonra kamu arazileri üzerindeki kaçak yapılara sağlanan Yapı Kayıt Belgesi alma ve yapının üzerine bulunduğu arazinin yapı sahibine satılması imkanının yarattığı rahatsızlık ve tartışma dikkate alınmıştır. Dolayısıyla 2018 düzenlemesi gerçekten de bütün sorunlarıyla 5 yıllık bir dönemi daha kapsamına almayı amaçlamaktadır.
KONUYLA İLGİLİ BU KÖŞEDE YAYINLANAN YAZILARA ULAŞMAK İÇİN LİNKLER:
>> YAPI KAYIT BELGESİ HAKKINDAKİ TEKLİFİN HUKUKİ DEĞERLENDİRİLMESİ
>> YAPI KAYIT BELGESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ VE SAĞLADIĞI HAKLAR
https://www.hukukihaber.net/yapi-kayit-belgesinin-hukuki-niteligi-ve-sagladigi-haklar