Adalet, son iki asır hariç tutulursa dünya üzerindeki bütün devletlere yön veren ilkedir. Son iki asırdır demokrasi kavramı, sanki adalet kavramından daha öne geçmiş gibidir. Bana kalırsa adalet demokrasiden de önemlidir, önemli de olmalıdır.
 
Adaleti istemeyen yoktur elbette. Bunda herkesin hemfikir olduğundan eminim. Ancak Hoca Nasreddin’in dediği gibi, galiba söylemek en kolayı yapmak en zoru.
 
Adaleti yöneticilerden, hakimlerden ya da savcılardan talep ediyoruz hep. Elbette onlar adil olmalılar. Ancak adalet sadece bir kaç zümrede olmaz. Derler ya, bir çiçekle bahar gelmez diye. Adaletli bir devletin yolu, adaletli bir toplumdan geçer.
 
Etrafınıza bir bakın isterseniz, adalet isteyenlere özellikle. Sıranın önüne geçen ne kadar adildir acaba? Trafikte yol kapan, bütün kuralları alt üst eden ne kadar adildir? İşe girmede ve iş yapmada adalet isteyenlere bakmak da lazım. Kendisi, oğlu ya da kızı girdikten sonra adalet isteyenler ne kadar samimidir ne kadar adildir?
 
Aslında söylemek istediğim şu. Adalet sadece istemekle sadece olmaz böyle de tesis edilmez. Bir toplumun hiç olmazsa çoğunluğu adil olursa devlet de adil olur yoksa sadece bir meslek grubu ya da yöneticiler ile adalet sağlanmaz. Küçük bir grubun adil olduğu düşünülse bile biz ne yapar ne eder adalet düşüncesinde olan bu insanları da ya yoldan çıkarırız, çıkaramadıklarımızı da dışlarız.
 
Zalimliği ile meşhur Haccac’ın kapısına dikilip bağırmışlar. Ömer adaleti isteriz diye. Zalim yönetici Haccac da çıkmış bağırmaya başlamış. Ben de Ömer zamanındaki insanları istiyorum diye.
 
Adaleti de haketmek lazım. Çocuğundan büyüğüne adalet lazım. Ömer’in karşılaştığı çocuk çobanı hatırlayın bir. Şu koyunlarından birini kesip yesek, sahibi görmez nasılsa, kurt yedi dersin diyen Ömer’e, çocuğun cevabı ne de ilginçtir: Belki sahibi görmez ama Allah da görmez mi?
 
Bir arkadaşımın oğlu ile oyun oynarken üzülmesin diye yenilince o küçük çocuk olmaz böyle oyun, ben hakkederek kazanmak istiyorum der. Böyle çocuklar böyle büyükler lazım bize.
 
Sevgili arkadaşlarım ve dostlarım.
 
Ben de sizler gibi adalet istiyorum. Cevabınızı duyar gibiyim: Hak etmelisin diyorsunuz. Evet, hak etmeliyim.
 
Ben öyle devlete falan karışmam, zaten düzeltemem de, elimden de gelmez. Ama küçücük dünyamda ben de deneyeceğim adil olmayı.
 
Tıpkı sizler gibi...