Hayat sigortası can sigortaları arasında yer almakta olup TTK’nin 1487 ile 1506. maddeleri arasında düzenlenmiştir.

1487. maddede yer alan tanıma göre hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenmektedir.

Sigorta sözleşmesinin tarafları arasında görüşmelerin başlaması ile bir güven ilişkisi kurulur ve bu güven ilişkisi çerçevesinde özellikle de ekonomik menfaatlerini etkileyecek hususlarda gerekli açıklamaları birbirlerine yapmaları gerekmektedir.

Kanun koyucu sigorta ettirene bildiği veya bilmesi gereken tüm hususları sigortacıya beyan etme yükümlülüğü yüklediği gibi aynı şekilde sigortacıya da sigorta ettireni aydınlatma ödevini yüklemiştir [1]. Aydınlatma yükümlülüğünün konusunu önceden hazırlanmış tip sözleşmenin genel şartlarının müşteriye verilmesi, muhatabın iradesinin oluşmasında etkili önemli olayların bildirilmesi, sözleşmenin kurulma şartları ve sözleşmeyi sona erdirme imkânı hakkında bilgi verilmesi teşkil eder [2].

Banka tarafından kullandırılan kredi ile birlikte hayat sigortası yaptırıldığı halde bu sigorta sözleşmesinin çok sayıda kullanılmak üzere hazırlanmış tip sözleşme niteliğinde olduğu varsayılacaktır. Önceden ve tek taraflı olarak, çok sayıda sözleşme ilişkisinde kullanılmak üzere hazırlanmış bir sözleşmedeki tüm kuralların olduğu gibi yürürlükte kalabilmesi, yani karşı tarafa uygulanabilmesi için; bu kurallar hakkında karşı tarafa açıkça bilgilendirme yapılması, neyin altına imza attığının anlatılması gerekir [3]. Yargıtay’ın yerleşmiş kararlarında sözleşmelerde irade özgürlüğünün bulunmaması ve matbu doldurulan form nedeniyle tüketici kredisi borcundan sigorta şirketinin sorumlu olacağı belirtilmiştir.

Tarafların bu beyan yükümlülüğünü kusurlu bir şekilde ihlal etmesi hali için doktrinde “culpa in contrahendo” tabiri kullanılmaktadır [4]. Taraflar sözleşme kurulurken birbirlerine tam ve doğru bilgi vermek zorundadırlar. Sigorta ettirenin beyan yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmesi sayesinde riziko ile prim arasındaki dengenin sağlanması olasılığı artmaktadır [5]. Mesela, sigorta ettirenin teklifi önceden başka bir sigortacı tarafından reddedilmişse; otomobil sigortasında, evvelce idari veya kazai bir karar ile sigorta ettirenin ehliyeti geri alınmışsa veya sigorta ettiren evvelce içkili araba kullanarak kazaya sebebiyet verdiğinden mahkûm olmuş ise [6]. Zira yanlış görünüm yaratmak en azından Türk Medeni Kanunu m.2’de yer alan dürüstlük kuralına aykırılık teşkil eder.

Sözleşmenin bir süreç olduğu düşünülecek olursa görüşmecilerin görüşme sırasında birbirlerini aydınlatması, dürüstlük kuralına uyması, birbirlerinin ekonomik malvarlığına zarar verecek davranışlardan kaçınmak için gerekli özeni göstermesinin bir gereklilik olduğunun kabulü gerekmektedir.

TTK m. 1435/1-C.1 ile Hayat Sigortası Şartları C-2/2 ile sigorta ettiren, sözleşmeden önce bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlü kılınmıştır. Sigorta ettirenin beyan yükümlülüğü çerçevesinde sigortacı, sigorta ettirene, cevaplaması için sorular içeren bir liste vermişse, sunulan listede yer alan sorular dışında kalan hususlara ilişkin olarak sigorta ettirene hiçbir sorumluluk yüklenemez [7].

Göz önünde bulunduracağımız mevzuata ilişkin ilgili madde hükümleri ise şu şekildedir;

Türk Ticaret Kanunu’nda konu ile ilgili düzenleme;

Aydınlatma yükümlülüğü Madde 1423

(1) Sigortacı ve acentesi, sigorta sözleşmesinin kurulmasından önce, gerekli inceleme süresi de tanınmak şartıyla kurulacak sigorta sözleşmesine ilişkin tüm bilgileri, sigortalının haklarını, sigortalının özel olarak dikkat etmesi gereken hükümleri, gelişmelere bağlı bildirim yükümlülüklerini sigorta ettirene yazılı olarak bildirir.

Ayrıca, poliçeden bağımsız olarak sözleşme süresince sigorta ilişkisi bakımından önemli sayılabilecek olayları ve gelişmeleri sigortalıya yazılı olarak açıklar.

(2) Aydınlatma açıklamasının verilmemesi hâlinde, sigorta ettiren, sözleşmenin yapılmasına ondört gün içinde itiraz etmemişse, sözleşme poliçede yazılı şartlarla yapılmış olur. Aydınlatma açıklamasının verildiğinin ispatı sigortacıya aittir.

Beyan yükümlülüğü, Sözleşmenin yapılmasında, Genel olarak Madde 1435

(1) Sigorta ettiren sözleşmenin yapılması sırasında bildiği veya bilmesi gereken tüm önemli hususları sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. Sigortacıya bildirilmeyen, eksik veya yanlış bildirilen hususlar, sözleşmenin yapılmamasını veya değişik şartlarda yapılmasını gerektirecek nitelikte ise, önemli kabul edilir. Sigortacı tarafından yazılı veya sözlü olarak sorulan hususlar, aksi ispat edilinceye kadar önemli sayılır.

Yazılı sorular Madde 1436

(1) Sigortacı sigorta ettirene, cevaplaması için sorular içeren bir liste vermişse, sunulan listede yer alan sorular dışında kalan hususlara ilişkin olarak sigorta ettirene hiçbir sorumluluk yüklenemez; meğerki sigorta ettiren önemli bir hususu kötüniyetle saklamış olsun.

(2) Sigortacı, liste dışında öğrenmek istediği hususlar varsa bunlar hakkında da soru sorabilir. Söz konusu soruların da yazılı ve açık olması gerekir. Sigorta ettiren bu soruları cevaplamakla yükümlüdür.

Yaptırım Madde 1439

(1) Sigortacı için önemli olan bir husus bildirilmemiş veya yanlış bildirilmiş olduğu takdirde, sigortacı 1440. maddede belirtilen süre içinde sözleşmeden cayabilir veya prim farkı isteyebilir. İstenilen prim farkının on gün içinde kabul edilmemesi hâlinde, sözleşmeden cayılmış kabul olunur. Önemli olan bir hususun sigorta ettirenin kusuru sonucu öğrenilememiş olması veya sigorta ettiren tarafından önemli sayılmaması durumu değiştirmez.

(2) Rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigorta ettirenin ihmali ile beyan yükümlülüğü ihlal edildiği takdirde, bu ihlal tazminatın veya bedelin miktarına yahut rizikonun gerçekleşmesine etki edebilecek nitelikte ise, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılır. Sigorta ettirenin kusuru kast derecesinde ise beyan yükümlülüğünün ihlali ile gerçekleşen riziko arasında bağlantı varsa, sigortacının tazminat veya bedel ödeme borcu ortadan kalkar; bağlantı yoksa, sigortacı ödenen primle ödenmesi gereken prim arasındaki oranı dikkate alarak sigorta tazminatını veya bedelini öder.

Hayat Sigortası Genel Şartlarında;

C.2- Sözleşmenin Yapılması Sırasındaki Beyan Yükümlülüğü

2.1- Sigortacı, bu sözleşmeyi, gerek sigorta ettiren gerekse bilgisinin olduğu hallerde hayatı sigorta edilenlerin ve temsilci aracılığıyla sigorta yapılıyorsa temsilcinin de beyanını esas tutarak yapmıştır.

2.2- Gerek sigorta ettiren gerekse sigortalı ve temsilci, sigorta sözleşmesinin yapılması sırasında kendisince bilinen ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümlülüğün ihlali halinde, sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren bir ay içinde sözleşmeden cayabilir veya sözleşmeyi yürürlükte tutarak sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir. Ancak, sigortacının bildirilmemiş, eksik veya yanlış bildirilmiş olan hususları bilmesi veya ihbar etmemenin ya da yanlış ihbar etmenin kusura dayanmaması halinde cayma caiz değildir. Bu durumda rizikonun kabul edildiğinden daha yüksek olması nedeniyle daha fazla bir prim alınması gerekiyorsa sigortacı durumu öğrendiği tarihten itibaren sekiz gün içinde prim farkını talep edebilir.

Sigorta ettiren, talep edilen prim farkını kabul ettiğini sekiz gün içinde bildirmediği takdirde sözleşmeden cayılmış olur. Ancak, prim farkının kabul edilmemesi nedeniyle sözleşmeden cayılması sigortacının gerçeğe aykırı veya eksik beyanı öğrendiği tarihten itibaren bir aylık süre içinde söz konusudur.

Beyan yükümlülüğünün kasıtlı ihlalinde sigortacı riziko gerçekleşmiş olsa bile sözleşmeden cayabilir ve prime hak kazanır.

Kastın söz konusu olmadığı durumlarda riziko; sigortacı durumu öğrenmeden önce veya sigortacının cayabileceği veya caymanın hüküm ifade etmesi için geçecek süre içinde gerçekleşirse, sigortacı tazminatı o tazminata ilişkin olarak tahakkuk ettirilen prim ile tahakkuk ettirilmesi gereken prim arasındaki orana göre öder.

Sözleşme öncesi beyan yükümlülüğüne ilişkin olarak getirilen düzenlemelerle görüleceği üzere kanun koyucu sigortacıya beyan usulü ile liste usulünü uygulamak noktasında seçim hakkı tanımıştır. TTK, sözleşme öncesi beyan görevini düzenlerken karma yöntemi kullanmıştır [8]. Bu yöntemde hem beyan hem liste sistemi birlikte kullanılabilirken sigortacı liste yöntemini kullanmasa dahi sigorta ettirenin sözleşme öncesi beyan yükümlülüğü bulunmaktadır. Bu halde temel yöntem olarak madde 1435’de düzenlenen beyan yöntemi esastır; zira sigortacı sigorta ettirene soru listesi vermese bile, sigorta ettiren sigortacı için önemli sayılacak hususları beyanla yükümlüdür [9].

Av. Ayşe ACAR UMUT & Av. Ünal Can ACAR

KAYNAKÇA

A. Oğuzhan Hacıömerlioğlu (2015), “Sigorta Sözleşmelerinin Kuruluş Safhasındaki Sigorta Ettirenin Beyan Yükümlülüğünün Culpa in Contrahendo Sorumluluğu Açısından Değerlendirilmesi”, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi, Cilt 1, Sayı 2, s. 49-70. https://dergipark.org.tr/tr/

Evrim Akgün (2017), “Hayat Sigortası Genel Şartları’nın Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine Uygunluğuna İlişkin Bir İnceleme”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 75, Sayı 2, s. 557-585. https://dergipark.org.tr/tr/

Ezgi Başak Demirayak (2011), “Sigorta Sözleşmesinin Yapılması Sırasındaki Beyan Yükümlülüğünün İhlalinde Nedensellik Bağı”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, s.477-497. https://dergipark.org.tr/tr/

İbrahim Ağsakal (2015), Sigorta Sözleşmesinde Sözleşme Öncesi Beyan Yükümlülüğüne Aykırılık ve Sonuçları, Ankara: Adalet Yayınevi.

İrem Aral Eldeleklioğlu (2012), “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Mevzuatı Uyarınca Sigortacının Aydınlatma Yükümlülüğü”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt 18, Sayı 1, s. 383-403. https://dergipark.org.tr/tr/

Memet Sinan Cebe (2018), Sigorta Hukuku, Ankara, Adalet Yayınevi.

Ramazan Durgut, Erkam Haşim Bulut (2020), “Karar İncelemesi:Sigortacının Aydınlatma Yükümlülüğü ve Bu Yükümlülüğe Aykırılığın Sonuçları”, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, s. 337-358. https://dergipark.org.tr/tr/

Rayegan Kender (2016), Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku, Güncellenmiş 15. Baskı, İstanbul, Oniki Levha Yayıncılık.

Umut Yeniocak (2020), Sözleşme Hazırlama ve İnceleme Rehberi, Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 4. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara.

----------------

[1] Ramazan Durgut, Erkam Haşim Bulut, “Karar İncelemesi: Sigortacının Aydınlatma Yükümlülüğü ve Bu Yükümlülüğe Aykırılığın Sonuçları”, Ticaret ve Fikri Mülkiyet Hukuku Dergisi, Cilt 6, Sayı 2, 2020, s.341.

[2] İrem Aral Eldeleklioğlu, “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Mevzuatı Uyarınca Sigortacının Aydınlatma Yükümlülüğü”, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Araştırmaları Dergisi, Cilt 18, Sayı 1, 2012, s.389.

[3] Umut Yeniocak, Sözleşme Hazırlama ve İnceleme Rehberi, Gözden Geçirilmiş ve Genişletilmiş 4. Baskı, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2020, s. 485.

[4] Hacıömerlioğlu, a.g.m s.49.

[5] Ezgi Başak Demirayak, “Sigorta Sözleşmesinin Yapılması Sırasındaki Beyan Yükümlülüğünün İhlalinde Nedensellik Bağı”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 2, Sayı 1, 2011, s.478.

[6] Rayegan Kender, Türkiye’de Hususi Sigorta Hukuku, Oniki Levha Yayıncılık, 15. Baskı, İstanbul, s. 260.

[7] Memet Sinan Cebe, Sigorta Hukuku, Adalet Yayınevi, Ankara, 2018, s. 322.

[8] İbrahim Ağsakal, Sigorta Sözleşmesinde Sözleşme Öncesi Beyan Yükümlülüğüne Aykırılık ve Sonuçları, Adalet Yayınevi, Ankara, 2015, s. 42.

[9] Evrim Akgün, “Hayat Sigortası Genel Şartları’nın Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine Uygunluğuna İlişkin Bir İnceleme”, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Cilt 75, Sayı 2, 2017, s. 569.