Konuyla ilgili daha önce yapılan aşağıdaki çalışmalarımızın bir özeti yapılmıştır.

Bu çalışmada, uygulamada kısmen tartışılan, zaman zaman ilgilileri hakkında soruşturmanın açıldığı sıralarda, 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun’un, özellikle yaptırımlara dair hükümlerinin sporcu, futbolcu, hakem, gözlemci, teknik heyet, spor kulübü veya federasyon başkan ya da yöneticilerine uygulanıp uygulanmayacağı noktasında tereddüt yaşanan konu ele alınmıştır. Tartışmanın özü şudur: Yasada belirtilen ve suç teşkil eden eylemler, belli sıfata sahip kişi veya diğer görevlilere de uygulanabilir mi?  İstinaf veya Yargıtay denetiminden geçen ve konuyu nitelendiren, değerlendiren örneklerin çok az olduğunu belirtelim.

Birkaç cümleyle özetin özetini yapalım: Mevzuat itibariyle, yaptırımlara dair hükümler, söz konusu ilgililere de uygulanabilir. Mahkeme ceza verdiğinde seyirden yasaklanma güvenlik tedbirini, mahkumiyetin zorunlu sonucu olarak verecektir ancak, futbolcu ve teknik heyete verilen seyirden yasaklama uygulaması, onların mesleklerini icra etmesine engel teşkil etmeyecektir. Müsabakada görev alınabilecek antrenman gibi mesleki faaliyet yapabileceklerdir.

İlgili yasa-yönetmelik maddelerini şöyle sıralamak mümkündür: 6222 sayılı Yasanın amaç ve kapsama dair 1 ve 2: şike ve teşvik primine ilişkin 11. maddesinin 11. fıkrası ve bunun atfıyla TCK’nın 53;  buna benzer ve daha geniş olarak, suçun ağırlaştırıcı unsuru ve hak yoksunluğunu düzenleyen, 17/A; seyirden yasaklanma ile ilgili 18. maddesinin 10. fıkrası gereğince hakkında güvenlik tedbiri olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklanma kararı verilen kişi, yasak süresince spor kulüplerinde ve federasyonlarda ve taraftar derneklerinde yönetici olamaz; spor müsabakalarında hakem, temsilci veya gözlemci olarak görev yapamaz. Bu üç maddede ifade edilen kişi, bu görevlerde değilse hükümle birlikte güvenlik tedbiri olarak yazılan sürelerle bu görevlere gelemeyeceği gibi bu görevlerden birini yapıyor olsa bile görevi sona erecektir. 6222 sayılı Kanun’un 11/4, 18/3, 19 ve 22. maddeleri ile Kanun’un uygulanmasına dair Yönetmeliğin, müsabakaları seyirden yasaklama tedbirine ilişkin usul ve esasları ile ilgili 22/1-g. maddesi birlikte ele alındığında, sıfatları belirtilen görevlilerin ve özellikle genel olarak sporcuların ve özelde futbolcuların 6222 sayılı Yasa kapsamı dışında tutulmadığı, başka bir deyişle bu yasa hükümlerinin sporculara ve sayılan sıfattakilere uygulanmayacağı ya da uygulanmasını engelleyen bir düzenlemenin olmadığı tereddütsüz olarak anlaşılıyor.

Belirtilen kişiler hakkında adli soruşturma veya kovuşturma yapılması ile federasyonların idari disiplin yaptırımı ayrı ve saklı tutma yolu benimsenmiştir. Federasyonlar, ancak kendisine bağlı spor kulüpleri, spor kulübü ilgilileri, sporcuları, müsabakalarda görev alan hakem, gözlemci, temsilci gibi görevliler hakkında ve görevleri nedeniyle disiplin işlemi yapabileceği açıktır. İlgili federasyonların kuruluş mevzuatları da bu yöndedir. Yine Yönetmeliğinin 22/1-g. maddesinin de suç işlenmesinin sonucu olarak uygulanan seyirden yasaklanmanın sporcu ve teknik heyete de uygulanabileceğini ancak, uygulamanın mesleklerini icra etmesine engel teşkil etmeyeceği ile sınırlandırmıştır.

Seyirden yasaklanma koruma ya da güvenlik tedbiri, bu yasada veya yollamada bulunulan suçların soruşturması kapsamında veya kovuşturması neticesinde cezanın kesinleşmesi durumunda veriliyor. Başka bir deyişle soruşturmaya başlanmakla verilen seyirden yasaklama, koruma tedbiri olup yetkili makam olarak cumhuriyet savcısını zorunlu olarak bağlamaz. Bu tedbir kaldırılabilir. Buna karşılık mahkemece eylemin sabit görülmesi ve eylemin mahkumiyet ile sonuçlandırılması halinde ise koruma tedbiri, güvenlik tedbirine dönüşür. Mahkemenin güvenlik tedbirine hükmetmesi verilen cezanın zorunlu sonucu olup takdire bağlı değildir. Yönetmelikte bu tedbirin sporcu ve teknik heyete de uygulanabileceği öngörülmüş olacak ki uygulamanın bu kişilerin mesleğini icra etmesine engel teşkil etmeyeceği yoluna gitmiştir. Yani, bu kişilere seyirden yasaklanma koruma tedbiri verilebilir ancak, bunların kendi takımlarının antrenman veya müsabakalarında görev alabilecekleri, mesleklerini sürdürebilecekleri, bu faaliyetleri nedeniyle, seyirden yasaklanmanın sonucu olarak en yakın genel kolluğa gidip imza atma yükümlülüklerinin kısmen sınırlandırıldığı anlaşılıyor.

Sporculara uygulanamayacak olan hükmün ancak TCK'nın, hakkın kullanılması ve ilgilinin rızasını düzenleyen 26. maddesi kapsamıdır. Maddeye göre, söz konusu sporun icrası kapsamında, spor alanında gerçekleşen ve spor kurallarının ön gördüğü fiziki müdahale veya sertlikler sonucunda meydana gelen yaralanmaları, 6222 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilemez, Böyle bir durumda konu, Spor Disiplin Hukuku çerçevesinde ele alınabilir.

Yargıtay, müsabaka sırasında veya sonrasında futbolcu veya antrenörün katıldığı kasten yaralama eylemi nedeniyle 6222 sayılı Kanun’un 17/1. maddesi gereğince suçun takibinin şikayete bağlı olmadığı gerekçeyle yerel mahkemenin şikayet yokluğundan verilen düşme kararını bozmuştur. Kararlar, yasanın futbolculara (sporculara) da uygulanacağı görüşünden hareketle verilmiştir. Yine bir başka kararda, sanığın, olay günü oynanan futbol karşılaşmasında hakem olarak görev yapan ve kamu görevlisi sayılan katılanlara (hakemlere) karşı kasten yaralanma eylemini görevi yaptırmamak için direnme olarak nitelendirmiştir. Buna göre, yasanın, belirtilen kişilere uygulanabileceği ve sonucuna bağlı olarak güvenlik tedbirine karar verilebileceğini söylemek mümkündür

Uygulamada daha çok kulüp yöneticilerinin karşı karşıya kaldığı sporda şiddete neden olabilecek açıklamaları düzenleyen 22. maddesinde 04.07.2019 tarihinde değişiklik yapılmıştır. Bu suçu işleyen kişiler lehine daha önce uygulanan üç aylık idari tedbir olarak spor müsabakalarını seyirden yasaklama bir yıla çıkarılmıştır. Bu değişiklikle bu kişiler için de diğer taraftarlar gibi imza yükümlülüğü getirilmiştir. Zira bu yasağın, kararın verildiği tarihten itibaren bir yıl süreyle uygulanacağı, koruma tedbiri olarak yasak kararının uygulanmasına ilişkin esas ve usullerin, bu tedbir bakımından da uygulanacağı açıkça belirtilmiştir.

Sonuç olarak belirtilen mevzuat itibariyle, yaptırımlara ilişkin hükümler, belirtilen sıfattaki kişilere de uygulanabilir. Yasa koyucu iradesi, uygulanacak kişiler yönünden bir ayırım yapılmaması şeklindedir. Yasada olmayan ancak yönetmelikle yapılan düzenleme itibariyle sporcular (futbolcular) ve teknik heyet de seyirden yasaklanabilir. Mahkeme ceza verdiğinde güvenlik tedbiri olarak seyirden yasaklanma cezasını da zorunlu olarak verecektir. Süreç içinde koruma tedbiri olarak seyirden yasaklanmanın devam edip etmeyeceği hususu, soruşturmada cumhuriyet savcısı, kovuşturmada hakimin takdirine bağlı olarak devam ettirilebileceği gibi kaldırılabilir. Bunun yanında futbolcu ve teknik heyete verilen seyirden yasaklama uygulaması, onların mesleklerini icra etmesine engel teşkil etmeyecektir. Örneğin, futbolcu veya teknik direktör, müsabakada görev alma-oynama, antrenman yapma gibi mesleki faaliyetlere katılabileceklerdir.

                                                                    

Asım EKREN 

Cumhuriyet Savcısı                                                                                                                           

Kaynakça ve güncellenen makaleler:

Spor Suçları, Seyirden Yasaklanma, Asım EKREN, Filiz Kitabevi, İstanbul, 4.Baskı; 

Futbol Taraftarına Cevaplar, Asım EKREN, Özer Alişan EKREN, Filiz Kitabevi, İstanbul, 1.Baskı

Adalet İstanbul Dergisi, Asım EKREN, Sporda Şiddet ve Bir Tereddüt, Aralık 2017, Yıl:4. Sayı:10

https://www.hukukihaber.net/futbolcu-hakem-gozlemci-temsilci-teknik-heyet-spor-kulubu-ve-federasyon-yoneticilerine-6222-sayili-kanun-uygulanir-mi-uygulanamaz-mi

https://www.yenisafak.com/dusunce-gunlugu/futbolcu-ve-yoneticilere-sporda-siddet-ve-duzensizligin-onlenmesine-dair-kanun-uygulanabilir-mi