Küreselleşen dünya ekonomisi sebebiyle enerji yatırımları günden güne artış göstermektedir. Enerji yatırımlarının uzun ve maliyetli olması sebebiyle anlaşmaların hazırlanmasını zorunlu kılmıştır. Bu sebeple 17 Aralık 1994 yılında Lizbonda Enerji Şartı Anlaşması Uluslararası bir anlaşma olarak imzalanmış ve 1998 yılında yürürlüğe girmiştir.
Türkiye de bu anlaşmaya taraf olan devletlerden bir tanesidir. Antlaşmanın 26. maddesinde yatırımcı ve yatırımı kabul eden devlet arasındaki uyuşmazlıklar ele alınmıştır. Öncelikle tarafların SULH GÖRÜŞMESİ yapması gerekir. Sulh görüşmeleri için taraflara 3 ay süre verilir. Sulh olunamaz ise diğer çözüm yollarına geçilir.
Madde 26/2; Yatırımı kabul eden devletin ulusal ya da idare mahkemeleri önceden taraflarca kabul edilen bir uyuşmazlık çözüm yöntemine başvurmak. Bu çözüm yöntemlerinden en çok başvurulan yöntem tahkim yoludur.
Yabancı yatırımcı uluslararası tahkime başvurmak isterse Antlaşma kendisine üç seçenek sunar.
1965 Tarihli ICSID Sözleşmesi:
Yatırımcı, yatırım uyuşmazlığının çözümü için 1965 tarihli “Devletler ve Diğer Devletlerin Vatandaşları Arasında Meydana Gelebilecek Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümlenmesine İlişkin Sözleşme” uyarınca oluşturulan Uluslararası Yatırım Uyuşmazlıklarının Çözümü Merkezine (ICSID) ve bu kapsamdaki ICSID tahkimine başvurabilir. Kurumsal bir tahkim olan ICSID tahkimi, yatırım konusunda uzmanlaşmıştır ve Dünya Bankası nezdinde faaliyet göstermektedir. ICSID tahkimine başvurabilmek için, kural olarak, yatırım uyuşmazlığına taraf olan yatırımcının devleti ile yatırım yapılan devletin ICSID Sözleşmesini imzalaması gerekmektedir. Ancak, 1978 tarihinde “ICSID Uzlaştırma ve Tahkim Ek Mekanizma Kuralları” kabul edilmiş ve taraflardan sadece birinin ICSID Sözleşmesine taraf olmasında dahi tahkimin yolu açılmıştır.
United Nations Commission on International Trade Law (UNCITRAL) tahkim kuralları
Dünyada yaygın olarak benimsenip kullanılmakta olan United Nations Commission on International Trade Law (UNCITRAL) tahkim kuralları, adhoc tahkimde kullanılmak üzere düzenlenmiş olup, hemen hemen her türlü adhoc tahkime uygulanabilir nitelikte olan kurallardan oluşmaktadır. Bu kurallar ad hoc tahkim türünü tercih edenlerin, yerel tahkim düzenlemelerine tabi olmadan uluslararası karakterli kurallar çerçevesinde tahkim prosedürlerini yürütebilmelerini teminen, Birleşmiş Milletler (BM) Milletlerarası Ticaret Hukuku Komisyonu tarafından 1976 yılında oluşturulmuştur. Bu kurallar; tahkim anlaşması, hakemlerin özellikleri ve atanması, tahkim usulü ve yargılamaya ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Ad hoc tahkimde doğrudan UNCITRAL kurallarına atıfta bulunulması halinde, taraflar bu kuralları değiştiremezler; ancak tarafların anlaşarak bu kuralları değiştirmeleri, kaldırmaları, bunlara ekleme yapmaları mümkündür.
Stockholm Ticaret Odası Tahkim Enstitüsü
Odadan bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip olup, 1999 yılında gözden geçirilen tahkim kuralları uygulanmaktadır. Burada taraflarca uygun bulunan maddi hukuk kuralları uygulanmakta olup, taraflarca maddi hukuk kuralı seçilmezse hakem heyeti tarafından uygulanacak hukuk tespit edilmektedir. EŞA kapsamında, SCC Tahkim Enstitüsü bünyesinde karara bağlanan davaların en önemlileri, Nykomb vs Litvanya ve Petrobart vs Kırgızistan davalarıdır.
Washington Sözleşmesi'nde, UNCITRAL ve SCC tahkim kurallarında bu konuya ilişkin düzenlemeler mevcuttur. Washington Sözleşmesinin 42’nci maddesi, hakem heyetinin uyuşmazlığı taraflarca üzerinde anlaşılan hukuk kuralları çerçevesinde sonuca bağlayacağını, taraflar arasında anlaşma sağlanamazsa taraf devletin ulusal hukukunun ve uluslararası hukukun uygulanabilir kurallarının uygulanacağını hükme bağlamıştır. UNCITRAL tahkim kurallarının 33 üncü maddesi ise, tarafların hangi hukukun uygulanacağını tespit etmemeleri halinde hakem heyetinin uygulanacak hukuku tespit edeceğini, her halükarda sözleşme hükümlerinin ve ticari örf ve adetlerin gözün önüne alınacağını belirtmiştir. SCC tahkim kurallarının 24 üncü maddesi ise UNCITRAL tahkim kurallarına benzer bir düzenlemeye sahip olup, hakemlerin tarafların seçtiği maddi hukuk kurallarına göre, böyle bir seçim yapılmamış̧ ise hakemlerce uygun bulunan maddi hukuk kurallarına göre uyuşmazlığı sonuca bağlayacaklarını düzenlemiştir.
Maddenin sekizinci fıkrası uyarınca, hakem kararları taraflar için kesin ve bağlayıcıdır. Antlaşma taraflarından her biri, tüm hakem kararlarını gecikmeksizin ve tam olarak uygulamak zorundadır. Hakem kararları faiz de içerebilir.
Maddenin besinci fıkrası uyarınca ise, yatırım uyuşmazlıklarından kaynaklanan hakem kararlarının 1958 tarihinde New York’ta imzalanan Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizine İlişkin Birleşmiş Milletler Sözleşmesine göre tenfiz edileceği hüküm altına alınmıştır.
Söz konusu sözleşme sadece ticari ilişkilerden kaynaklanan hakem kararlarına uygulanmaktadır. Bu nedenle EŞA, tüm tahkim taleplerinin ticari ilişkilerden kaynaklandığını kabul etmiş̧ ve bu taleplerin Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve Tenfizine İlişkin Birleşmiş̧ Milletler Sözleşmesine tabi olmasını mümkün kılmıştır. Washington Sözleşmesi hükümleri uyarınca taraflar, hakem kararlarının bağlayıcılığını ve uygulanacağını kabul ettiklerinden ICSID tahkimine başvurulması tarafların lehinedir.