Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 3. maddesine göre elektronik tebligat; bilişim sistemleri vasıtasıyla muhatabın elektronik tebligat adresine iletilmek üzere, tebligatı çıkaran merci tarafından tebligatın gönderilmesini ve bu iletinin muhataba elektronik ortamda delillendirilmek suretiyle teslimidir.

7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun, 15.03.2018 tarihli ve 30361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

7101 sayılı Kanunun 48 ila 50. maddelerinde; elektronik tebligat ile ilgili düzenlemeler yapılmış olup, Kanunun 66. maddesine göre, 48. ve 49. maddeler 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir. 7101 sayılı Kanun m.66/1-b uyarınca, Kanunun 50. maddesi ise, yayımı tarihinde (15.03.2018) yürürlüğe girmiştir.

1- Değişiklikler

7101 sayılı Kanunun 48. maddesi ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Elektronik tebligat:” başlıklı 7/a maddesi şu şekilde değiştirilmiştir:

MADDE 7/a - Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.

1. 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar.

2. 5018 sayılı Kanunda tanımlanan mahalli idareler.

3. Özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan fonlar ve kefalet sandıkları.

4. Kamu iktisadi teşebbüsleri ile bunların bağlı ortaklıkları, müessese ve işletmeleri.

5. Sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıklar.

6. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları.

7. Kanunla kurulanlar da dahil olmak üzere tüm özel hukuk tüzel kişileri.

8. Noterler.

9. Baro levhasına yazılı avukatlar.

10. Sicile kayıtlı arabulucular ve bilirkişiler

11. İdareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini veya sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları; adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birim.

Birinci fıkra kapsamı dışında kalan gerçek ve tüzel kişilere, talepleri halinde elektronik tebligat adresi verilir. Bu durumda bu kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.

Birinci ve ikinci fıkra hükümlerine göre elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.

Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.

Bu Kanun uyarınca yapılan elektronik tebligat işlemleri, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından kurulan ve işletilen Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi üzerinden yürütülür. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, sistemin güvenliğini ve bu sistemde kayıtlı verilerin muhafazasını sağlayacak her türlü tedbiri alır.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.

7101 sayılı Kanunun 49. maddesi ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na “Elektronik tebligat adresinin oluşturulması:” başlıklı Ek m.2 eklenmiştir.

EK MADDE 2 - Elektronik tebligat adresi, Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından, 7/a maddesi kapsamında kalan her bir gerçek kişi için kimlik numarası, tüzel kişi için ise tabi oldukları sistem numarası esas alınmak suretiyle sadece bir tane olacak şekilde oluşturulur ve sistemde kaydedilir.

Oluşturulan elektronik tebligat adresleri, adres sahiplerine teslim edilmek üzere, ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderilir; 7/a maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kalan kişilere ise doğrudan teslim edilir. Bu adresler, adres sahibine teslim edildikten sonra 1 inci madde uyarınca tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına sunulur.

Kurum, kuruluş veya birlikler ile gerçek veya tüzel kişilerin 7/a maddesi uyarınca elektronik tebligat zorunluluğuna tabi olmaları veya bunlar hakkında elektronik tebligat zorunluluğunun ortadan kalkması hallerinde gerekli bildirimler, ilgili kurum, kuruluş veya birlik tarafından bir ay içinde yapılır ve bildirimi takip eden bir ay içinde Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi tarafından gerekli işlem yapılır.

Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, elektronik tebligat sisteminin yürütülmesi için gerekli bilgi ve belgeleri ilgili kurum, kuruluş veya birliklerden ister. İlgili kurum, kuruluş veya birlikler, talep edilen bilgi ve belgeleri Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketine göndermek zorundadır.

7101 sayılı Kanunun 50. maddesi ile 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na “Elektronik tebligat adreslerinin verilmesi:” başlıklı Geçici m.2 eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 2 - Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, elektronik tebligat adreslerini oluşturmak amacıyla ihtiyaç duyduğu tüm bilgi ve belgeleri;

1. İlgili kamu kurum veya kuruluşundan,

2. Mahalli idareler bakımından İçişleri Bakanlığından,

3. İlgili kamu iktisadi teşebbüsünden,

4. İlgili kamuya ait ortaklıktan,

5. Şirketler ve kooperatifler bakımından Gümrük ve Ticaret Bakanlığından,

6. İlgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu veya üst kuruluşundan,

7. Türkiye Noterler Birliğinden,

8. Türkiye Barolar Birliğinden,

İster.

İlgili kurum, kuruluş veya birlik, talep edilen bilgileri bir ay içinde Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketine bildirmek zorundadır. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi, elektronik tebligat adreslerini, bu bilgileri esas almak suretiyle üç ay içinde oluşturur.

Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi oluşturulan elektronik tebligat adreslerini, adres sahiplerine teslim edilmek üzere, ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderir ve teslim işlemi gerçekleştikten sonra bu adresleri, 1 inci madde uyarınca tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin kullanımına sunar.

2- Bu değişikliklerden avukatlık mesleğini ilgilendiren düzenlemelere bakıldığında;

01.01.2019 tarihinden itibaren; baro levhasında yazılı avukatlara, sicile kayıtlı arabuluculara ve bilirkişilere, idareleri, kamu iktisadi teşebbüslerini ve sermayesinin yüzde ellisinden fazlası kamuya ait diğer ortaklıkları, adli ve idari yargı mercileri, icra müdürlükleri veya hakemler nezdinde vekil sıfatıyla temsile yetkili olan kişilerin bağlı bulunduğu birimlere yapılan tebligatın, elektronik yolla yapılmasının zorunlu olacağı, bu kişilere elektronik tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde, Tebligat Kanunu’nda belirtilen diğer usullere göre tebligat yapılacağı, kişinin sadece bir elektronik tebligat adresi olacağı, oluşturulan elektronik tebligat adreslerinin, adres sahiplerine teslim edilmek üzere, ilgili kurum, kuruluş veya birliğe gönderileceği, dolayısıyla avukatların elektronik tebligat adreslerinin Türkiye Barolar Birliği ile barolar aracılığıyla avukatlara ulaştırılacağı anlaşılmaktadır.

01.01.2019 tarihine kadar gerekli altyapının hazırlanması için düzenlenen 50. maddede; maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren 1 ay içerisinde, yani 15.04.2018’e kadar, avukatlara veya vekiller ile arabulucular ve bilirkişilere ilişkin bilgilerin, ilgili kamu kurum veya kuruluşundan, kamu iktisadi teşebbüsünden, şirketler ve kooperatifler bakımından Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’ndan, Türkiye Barolar Birliği’nden isteneceği, bu kurum ve kuruluşların da bir ay içerisinde talep edilen bilgileri Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi’ne bildireceği, PTT A.Ş.’nin elektronik tebligat adreslerini, bu bilgileri esas almak suretiyle 3 ay içinde oluşturacağı, ardından bu adresleri tebligat çıkarmaya yetkili makam ve mercilerin[1] kullanımına sunacağı düzenlenmiştir.

3- Tebligat Kanunu’nun değişik 7/a/4 maddesinde yer alan “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır” hükmü, tebligatın beşinci günden önce okunması halinde de geçerli midir?

Tebligat Kanunu m.7/a/4’ün yürürlükte olan lafzına göre de, “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır”. 7101 sayılı Kanun, bu yönden bir değişiklik getirmemiştir. Fıkranın ilk düzenlemesinde; yani beş günlük süreyi getiren 19.01.2012 değişikliği öncesinde “üçüncü gün” ibaresi kullanılmakla, “yapılmış sayılır” ifadesi sabittir. Bu nedenle maddenin ilk hali üzerinden yapılan açıklamalar, 7101 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesinden sonra da geçerliliğini koruyacaktır.

Madde gerekçesine göre; “Maddenin dördüncü fıkrasında, elektronik yolla tebligatın ne zaman yapılmış sayılacağı açıklığa kavuşturulmuştur. Buna göre, e-tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihte değil, ulaştığı tarihi izleyen üçüncü günün sonunda yapılmış sayılacaktır. Her ne kadar (sermaye şirketleri dışında) e-tebligatın ihtiyari olması esası kabul edilmişse de kişilerin fiziki ortamda bulunmayan elektronik adreslerini her gün kontrol edemeyebilecekleri ve kendileri izin vermedikçe onların yerine bir başkasının da bu adrese ulaşması sözkonusu olamayacağından, üç günlük süre öngörülmüştür. Bu şekilde üç gün sonra tebligat yapılmış sayılsa da bu usul, klasik tebligata göre yine de hızlı olacaktır. Burada hesaplama bakımından, elektronik yolla tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarih dikkate alınmaksızın, bu tarihi takip eden üçüncü günün sonunda tebligat yapılmış sayılacaktır. Örneğin, elektronik posta 1/12/2009 tarihinde elektronik posta kutusuna ulaşmışsa, bugün hesaba katılmayacak, bugünü takip eden üçüncü günün sonunda, 4/12/2009 tarihi bittiğinde tebligat yapılmış sayılacaktır. Dolayısıyla süre 5/12/2009'da işlemeye başlayacaktır.

Özetle; tebligat beş günlük süreden önce veya içerisinde alınmış, kısa mesajla bildirilen özel şifre ile dosyaya girilip okunmuş olsa da, tebligat beş günlük sürenin sonunda yapılmış sayılacak ve süre bu andan, yani altıncı günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Yasal düzenleme ve gerekçesi ayrıntılı incelendiğinde, bu tespitten başka bir sonuca varılabilmesi de mümkün değildir. Çünkü bir işlemin veya kararın tebliği usulü Türk Hukuku’nda şekle sıkı sıkıya bağlı olup, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nda ve ona uygun çıkarılması gereken Tebligat Tüzüğü veya Elektronik Tebligat Yönetmeliği ile “normlar hiyerarşisi” ilkesine uygun şekilde çıkarılacak sair düzenlemelere göre hareket edilmelidir. Aksi halde, işlem veya kararın geçerli şekilde tebliğ edilip ilgilisine ulaştırıldığından bahsedilemez. Tebliği yapan, tebligatı usulüne uygun ve süresinde gönderdiğini ispatla yükümlüdür. İşlem ve kararların tefhimi, yani sözlü bildirilmesinde de benzer yönteme, yani şekle sıkı sıkıya bağlılığa göre hareket edilmelidir.

Prof. Dr. Ersan Şen

Stj. Av. Fatma Betül Bodur

(Bu köşe yazısı, sayın Prof. Dr. Ersan ŞEN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)

-------------------------------------------

[1] 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebligatın yapılması:” başlıklı 1. maddesine göre; “Kazai merciler, 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu

na ekli (I) sayılı cetvelde yer alan genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, (II) sayılı cetvelde yer alan özel bütçeli idareler, (III) sayılı cetvelde yer alan düzenleyici ve denetleyici kurumlar, (IV) sayılı cetvelde yer alan sosyal güvenlik kurumları ile vakıf yükseköğretim kurumları, il özel idareleri, belediyeler, köy hükmi şahsiyetleri, barolar ve noterler tarafından yapılacak elektronik ortam da dahil tüm tebligat, bu Kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılır”.