a) KONU:
Yapılan bir kısım talepler, kanun yolunda düzeltilmesi gereken hususlar olmadığı halde, başka bir deyişle mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama çerçevesinde hükmü veren mahkeme veya infaz hakimliğine talep yapılarak giderilmesi gerekirken 5271 sayılı CMK’nın 308/A. Maddesi kapsamında olağanüstü kanun yolu olarak İstinaf, Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan itiraza gidilmesine konu edilmesi.
b) İLGİLİ MEVZUAT:
1- Kanun: Konu 13/12/2004 tarihli, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 14/4/2020 tarih ve 7242 sayılı Kanun’un 41. Maddesi ile değişik “Mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksama” başlıklı 98. Maddesinde düzenlenmiştir.
Madde 98- (1) a) Mahkûmiyet hükmünün yorumunda duraksama olursa veya sonradan yürürlüğe giren kanun hükmünün Türk Ceza Kanununun 7 nci maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekirse, hükmü veren mahkemeden,
b) Çektirilecek cezanın hesabında duraksama olursa ya da cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği ileri sürülürse, infaz hâkimliğinden,
duraksamanın giderilmesi veya yerine getirilecek cezanın belirlenmesi için karar istenir.
(2) Birinci fıkra uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme veya infaz hâkimliği olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
2- Yüksek yargı kararları, bakanlık genelgesi: (Olağan üstü kanun yolu özelliği itibariyle ele alınmıştır) Karar ve genelgede özetle, kesin hükmün otoritesinin bütünüyle zedelenmemesi amacıyla bu yola başvurabilmek için hukuka aykırılık halinin ciddi boyutlara ulaşması, olağan üstü bir yasa yolu olması nedeniyle her türlü hukuka aykırılık iddiasının başvuru konusu yapılamaması, bu kapsamda hâkimlerin takdir hakkı alanına giren ve suç işleyenler için bir hak teşkil etmeyen hususlar ile mahkemenin takdirine bağlı istekler ve uygulamadaki takdir yanılgıları veya takdirin yerinde olup olmadığının denetlenmesine ilişkin başvurular, temyiz yasa yolundan farklı olarak bu yolla denetlenemeyecektir. Böylece ülke sathında uygulama birliğine ulaşılacak, hâkim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki hukuka aykırılıklar ile uygulamadaki esaslı yanlışlar ve esasa etkili usul yanılgılarının, toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesi sağlanacaktır. Kesinleşen karar veya hükümlerdeki aykırılıklar başka suretle giderilmesi mümkün olmadığı takdirde, ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yasa yoluna konu edilebilecektir.[1]
c) UYGULAMA: Yapılan talep aşağıdaki hallerden biri kapsamında ise, başka bir deyişle;
1- Mahkûmiyet hükmünün yorumunda duraksama yaşanması,
2- Sonradan yürürlüğe giren kanun hükmünün değerlendirilmesi,
3- Çektirilecek cezanın hesabında duraksama olması,
4- Cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceğinin ileri sürülmesi
hallerine dair taleplerin olağan üstü itiraza konu edilmesi şeklinde gerçekleşiyor.
d) ÖNERİ:
Dosya kapsamı itibariyle yerinde olsa bile yukarıda sayılan nitelikteki bir veya birden fazlasının kapsamındaki hallere dair taleplerin usul ekonomisi, bu kapsamda en az iki posta gideri masrafı, gereksiz emek ve mesainin önüne geçilmesinin temini, hızlılık ve etkinliğin sağlanması bakımından 308/A. Maddesindeki olağanüstü itirazına konu edilmeyerek yasanın ön gördüğü usul ve esaslar içerisinde yasal yetkili ve görevli makama müracaat edilmesinin yararlı olabileceği kanaatindeyiz.
--------------
[1] 4.CD, 09.09.2020, E.2020/1357, K.2020/9650; YİBK, 14.11.1977, 3-2; CGK, 23.03.2010, 2/29-56;
Adalet Bakanlığı, 016-1 nolu, Kanun Yararına Bozma Taleplerinde Uyulması Gereken Usul ve Esaslar hakkındaki genelge