Uzun süredir beklenen ve yoğun çalışmalar sonucu 15/04/2020 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7442 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile birçok kanunda köklü değişiklikler yapılmış ve yeni düzenlemelere yer verilmiştir. On binlerce kişinin cezaevlerinden çıkmasını sağlayacak bu kanun kapsamında yapılan değişiklikler şu şekilde sıralanabilir:
1- 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nda yapılan değişiklikle, infaz hakimliğinin mevcut görevlerine arasına, Cumhuriyet savcısının ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin verdiği kararlara karşı yapılan şikayetleri incelemek ve karara bağlamak, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin hakim veya mahkeme tarafından verilmesi gereken tüm kararları vermek ve işleri yapmak görevleri de eklenmiştir.
2- İnfaz hakimliklerinin kuruluş, görev ve yetkileri konusunda yeni düzenlemelere yer verilmiş, infaz hakiminin kararlarına ve onayına tabi olan işlemlere karşı şikayetçi veya ilgili cumhuriyet savcısı tarafından tebliğden itibaren yedi gün içinde Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz kanun yoluna başvurulabilme imkanı getirilmiştir.
3- İnfaz hakimliğinin kuruluş, görev, yetki ve işleyişine ilişkin yapılan değişikliler veya infaz hakimliğine yeni görevler veren düzenlemelerin 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanacağı ve bu kanunla infaz hakimliğinin kuruluş, görev, yetki ve işleyişine ilişkin yapılan değişiklikler nedeniyle olağan veya olağanüstü kanun yolu incelemesinde bozma kararı verilemeyeceği de geçici madde olarak eklenmiştir.
4- Türk Ceza Kanunu’nun 53. maddesinde “mahkum olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini” kullanabilmelerine imkan veren düzenlemeye denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilenler de eklenmiştir. Ayrıca aynı maddeye denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezası infaz edilenler ya da koşullu salıverilenlerin bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı vaya tacir olarak icra edebilmesine de imkan verilerek bu kişilerin hızlı bir şekilde sosyal hayat ile aile ve iş hayatına uyum sağlayabilmeleri amaçlanmış ancak uygulamada yaşanabilecek sorunlar üzerinde durulmamıştır.
5- Türk Ceza Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen kasten yaralama suçunun nitelikli halleri arasına “canavarca hisle” ibaresi getirilmiş ve bu nitelikli halin cezası diğerlerinden farklı olarak yarı oranında değil bir kat olarak düzenlenmiştir.
6- Türk Ceza Kanunu’nun 220. maddesinde düzenlenen suç işlemek amacıyla örgüt kurmak suçunun birinci fıkrasında düzenlenen şeklinin cezasının alt sınırı “2 yıldan 4 yıla” üst sınırı ise “6 yıldan 8 yıla”, ikinci fıkrasında düzenlenen şeklinin cezasının alt sınırı ise “1 yıldan 2” yıla üst sınırı ise “3 yıldan 4” yıla çıkarılmıştır.
7- Türk Ceza Kanunu’nun 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun cezasının üst sınırı 6 yıla çıkarılmış ve adli para cezasına beşyüz gün şeklinde alt sınır getirilmiştir. Ayrıca suçun bir örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde verilecek cezada artırım yoluna gidilmiştir.
8- Maruz kaldığı ağır hastalık ve engellilik sebebiyle yaşamını tek başına idame ettiremeyecek durumda olanlar ile gebe olan veya doğumdan itibaren altı ayı geçmeyen kişiler hakkında; tutuklama tedbiri yerine, adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilebilmesine imkan tanınmıştır. Bu durumda olan kişiler hakkında mahkumiyet kararı verilmesi ve istinaf veya temyiz kanun yollarına başvurulmuş olması halinde, hükmü veren ilk derece mahkemeleri tarafından verilecek kararla adli kontrol tedbirinin uygulanabileceği öngörülmektedir. Esasında 5275 sayılı kanunda bu hususlarda düzenlemeler mevcut olmasına rağmen uygulamada yaşanan tereddütlerin giderilmesi ve yaşanabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi amacıyla böyle bir değişikliğe gidilmesi isabetli olmuştur.
9- Hakkında mahkumiyet hükmü verilmiş ve bu hükümle ilgili olarak istinaf ve temyiz kanunu yoluna başvurulmuş olanların adli kontrol tedbirlerine uymamaları halinde, hükmü veren ilk derece mahkemesi tarafından da UYAP kayıtları üzerinden durumlarının değerlendirilebileceği ve tutuklama kararı verilebileceği veya yakalama emri düzenlenebileceği hüküm altına alınmıştır.
10- CMK 272/3’e eklenen fıkrayla istinaf kanun yoluna başvurulamayan hükümlerin tekerrüre esas olmayacağı kabul edilmiştir.
11- İnfaz Kanunu’nun 14. maddesinde yapılan değişiklikle;
a) Terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar ve cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar ile ikinci kez mükerrerler ve koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle cezası aynen infaz edilenler hariç olmak üzere, kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olanlar,
b) Taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olanlar,
c) Adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilenler,
d) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu gereğince tazyik hapsine tabi tutulanlar,
doğrudan açık ceza infaz kurumlarında cezalarını infaz edecektir. Toplam on yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkum olanlar ile terör suçları, örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları, örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlar, kasten öldürme suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar ve uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından mahkum olanların kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına ilişkin idare ve gözlem kurulu kararları, infaz hakiminin onayından sonra uygulanacaktır. Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden; firar edenler veya başka bir fiilden dolayı hakkında tutuklama kararı verilenler ile kınamadan başka bir disiplin cezası alıp, bu cezası kesinleşmiş olanlar veya asayiş ve düzenin sağlanması amacıyla disiplin cezası kesinleşmemiş olsa bile kurum düzeni ya da kişi güvenliği bakımından tehlike oluşturanlar idare ve gözlem kurulu kararıyla, açık ceza infaz kurumu şartlarına veya çalışma koşullarına uyum sağlayamayacakları saptananlar idare ve gözlem kurulunun kararı ve infaz hakiminin onayıyla, kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilecektir.
12- Hapis cezasının infazının gebelik ve doğum sebebiyle “altı aylık” geri bırakılma sınırı “bir yıl altı aya” çıkarılmış ve böylelikle anne ve çocuğun ceza infaz kurumuyla daha geç karşılaşmaları amaçlanmıştır.
13- 5275 sayılı kanunun 17. maddesinde düzenlenen hükümlünün istemiyle infazın ertelenmesi şartalarına “hükümlünün eş veya çocuklarının sürekli hastalık veya malullükleri nedeniyle bakıma muhtaç olmaları” hali eklenmiş ve zorunlu ve çok ivedi durumlarda, Cumhuriyet başsavcılığınca hapis cezasının infazına ara verilebilmesine ilişkin “altı ay”lık süre “bir yıl”a çıkarılmıştır.
14- Cumhuriyet savcısı tarafından ilamın infazına yönelik yakalama emri çıkarılan hükümlünün yakalanması amacıyla gerektiğinde konutta, işyerinde ve kamuya açık olmayan alanlarda arama yapılabilmesi bakımından CMK’nın arama kararını düzenleyen 119. maddesinin hükümleri uygulanacak ve hakim tarafından verilecek kararlar sulh ceza hakimi tarafından verilecektir.
15- Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin, kamu kurum ve kuruluşlarının iş alanlarında, ceza infaz kurumu görevlilerinin denetiminde olmak üzere geceleyin bu kurum ve kuruluşlar tarafından barındırılmak suretiyle çalıştırılabilecekleri ve bu çalıştıkları sürelerin azami süre sınırına bakılmaksızın 105/A maddesi uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilecek süreye ilave edileceği kabul edilmiştir. Bu düzenlemeyle hükümlülerin daha erken denetimli serbestliğe ayrılmalarının önü açılmıştır.
16- Hükümlülerin altsoy, üstsoy, eş ve kardeşlerinin ölüm, ağır hastalık veya doğal afet hâllerinde, kuruma ait telefon ve faks cihazından derhal yararlandırılması imkanına salgın hastalık hali de eklenmiştir.
17- Kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin dışarıdan hediye kabul etme hakkının kapsamı genişletilmiştir.
18- İnfazın tüm aşamalarında hükümlülerin tutum ve davranışlarının iyi halin belirlenmesi için değerlendirilmesi ve buna göre belirli hak ve imkanlardan faydalanabilmesi amacıyla değişikliğe gidilmiş, idare ve gözlem kurullarınca en geç altı ayda bir değerlendirmeye tabi tutulacağı düzenlenmiş ancak yapılacak değerlendirmede belirli suçlar bakımından özel düzenlemelere yer verilmesi kanımca eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
19- Ceza İnfaz Kanunu’nda kapalı ceza infaz kurumu dışına çıkma halleri başlıklı 92. maddesinin ikinci fıkrasında değişikliğe gidilerek “Terör ve örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen” suçlarla ilgili alınan bilgilerin doğruluğunun araştırılması bakımından zorunlu görülen hallerde hükümlü ve tutukluluların ceza infaz kurumundan alınabilmeleri, bunun için aranan “hakim” kararı ibaresi de “sulh ceza hakimi” şeklinde düzenlenmiş ve uygulama alanı yeniden belirlenmiştir.
20- Hükümlülerin mazeret izni kullanabilmesi için ceza infaz kurumlarında iyi halli olarak geçirmesi gereken süre beşte birden onda bire indirilmiştir. Ayrıca hasta ziyareti amacıyla bir defaya mahsus verilen mazeret izni hakkı asgari bir ay arayla iki defaya çıkarılmıştır.
21- Açık ceza infaz kurumlarında bulunanlarla kapalı ceza infaz kurumunda olup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazananlara, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini veya güçlendirmelerini ve dış dünyaya uyumlarını sağlamak amacıyla üç ayda bir, yol hariç üç güne kadar verilen iznin süresi yedi güne çıkarılmış ve bu iznin hastalık ve doğal afet gibi zorunlu hallerde birleştirilerek kullanılabilmesine imkan tanınmıştır.
22- Salgın hastalık, doğal afet, savaş ve seferberlik durumunda bu sebeplerden dolayı izinden dönemeyen veya geç dönen hükümlülere TCK’nın ilgili hükümleri gereği ceza verilmeyeceği ve izinden dönmeyen veya iki günden fazla bir süre geçtikten sonra dönen hükümlüler ile firar eden hükümlülere bir daha özel izin verilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
23- Mahkumiyet hükmünün yorumunda duraksama olursa veya lehe kanun hükmünün değerlendirilmesi gerekirse hükmü veren mahkeme, infaz edilecek cezanın hesaplanmasında ya da cezanın kısmen veya tamamen yerine getirilip getirilemeyeceği noktasında tereddüt olması halinde ise infaz hakimi karar verecektir. Bu konularda yapılacak başvurular cezanın infazını durdurmayacak ancak mahkeme veya infaz hakimliği infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilecektir.
24- Birden fazla hükümdeki cezaların koşullu salıverilme süresinin belirlenebilmesi açısından toplanması gerektiğinde toplama kararları infaz hakimliği tarafından verilecektir. Ayrıca adli para cezasından çevrilen ve ceza infaz kurumunda infaz aşamasına gelen hapis cezaları da toplama kararına dahil edilecektir.
25- Cezaların toplanmasında, en fazla cezaya hükmetmiş mahkemenin bulunduğu yer infaz hakimliği, birden fazla infaz hakimliği yetkili ise son hükmü vermiş olan mahkemenin bulunduğu yer infaz hakimliği yetkilidir. Diğer hükümler de 5275 sayılı kanunun 101. maddesinin ikinci fıkrasının mevcut metnindeki esaslar çerçevesinde belirlenmiştir.
26- Kısa süreli hapis cezasının yaptırım seçeneklerinden kamuya yararlı bir işte çalıştırma; hükümlünün, ücretsiz olarak “iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere” bir kamu kurumunun veya kamu yararına hizmet veren bir özel kuruluşun belirli hizmetlerinde ve günlük çalışma süresinin en az iki saat en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecektir. Denetimli serbestlik müdürlüklerine hükümlünün bu işlerden hangisine gideceği veya uygun görülen hizmetlerden hangisini tercih edeceği gibi hususlarda belirleme yetkisi verilerek mahkemelerin iş yükü hafifletilmiştir.
27- Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan, koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin talebi ile cezalarınının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet başsavcılığının bulunduğu yer infaz hakimi tarafından karar verilebilecektir. 105/A maddesinin üçüncü fıkrasında gereği sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlüler koşullu salıverilemesine 2 yıl veya daha az süre kala, ağır hastalık, engellilik ve kocama nedeniyle yaşamını tek başına sürdüremeyen hükümlüler de koşullu salıverilmesine 3 yıl veya daha az süre kala denetimli serbestlik tedbirinden faydalanacaktır. Genel kurulda, bu maddenin komisyonda kabul edilen şeklinde değişikliğe gidilerek kanun değişikliğinin cezasızlık amacını ortadan kaldırma amacı bertaraf edilmiştir.
28- Hükümlünün ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat süresi 3 günden 5 güne çıkarılmıştır.
29- Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başladıktan sonra cezasının alt sınırı 1 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren bir suçtan kamu davası açılması halinde denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hakimi tarafından açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebileceğine hükmolunmuştur.
30- Süreli hapis cezalarına mahkum edilmiş olanların koşullu salıverilme oranı 2/3 yerine 1/2 olacaktır. Ancak Türk Ceza Kanunu’nda düzenlenen;
a) Kasten öldürme suçlarından (m. 81, 82, 83) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
b) Neticesi sebebiyle ağırlaştırılmış yaralama suçundan (m. 87/2-d) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
c) İşkence suçundan (m. 94, 95) ve eziyet suçundan (m. 96) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
d) Cinsel saldırı (m. 102 ,ikinci fıkra hariç), reşit olmayanla cinsel ilişki (m.104, ikinci ve üçüncü fıkra hariç) ve cinsel taciz (m. 105) suçlarından süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
e) Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan (m. 102, 103, 104 ve 105) hapis cezasına mahkum olan çocuklar,
f) Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlardan (m. 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
g) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan ( m. 188) hapis cezasına mahkum olan çocuklar,
h) Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından (m. 326 ila 339) süreli hapis cezasına mahkum olanlar,
Yönünden koşullu salıverilme oranı 2/3 olacaktır. Ayrıca, suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkum olan çocuklar ile 1/1/1983 tarihli ve 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlardan mahkum olanlar hakkında da koşullu salıverilme oranı 2/3 olarak uygulanacaktır.
31- Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek veya örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkumiyet halinde, koşullu salıverilme oranı 3/4’den 2/3’e indirilmiştir. Ancak fıkraya eklenen cümleyle koşullu salıverilme oranı 2/3’ten fazla olan suçlar bakımından tabi olduğu koşullu salıverilme oranının uygulanacağı, dolayısıyla İnfaz Kanunu 108/9’da yapılan değişiklikle TCK m.102/2’de düzenlenen cinsel saldırı suçu, m.103’de düzenlenen cinsel istismar suçu, m.104/2 ve 3’de düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ile m.188’de düzenlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından süreli hapis cezasına mahkum olanlar hakkında koşullu salıverilme oranı 3/4 olarak uygulanacaktır.
32- Belirtilmesi gereken önemli konulardan birisi de 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu madde 17’de yapılan değişilik sonrası bu Kanunda düzenlenen suçlardan süreli hapis cezasına mahkum olanların koşullu salıverilme oranının 3/4 olarak uygulanacak olmasıdır. Yani her ne kadar örgüt suçları ve örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından koşullu salıverilme oranı İnfaz Kanununda 2/3 olarak düzenlense de Terörle Mücadele Kanunu kapsamında işlenen bir suç söz konusu ise koşullu salıverilme oranı 3/4 olarak uygulanacaktır.
33- Yapılan değişiklikle koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre, başka bir ifadeyle koşullu salıverilme süresi kadar olacaktır. Ancak bu süre, süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemeyecektir.
34- İnfaz hâkimi iki yılı geçmemek üzere denetim süresi içinde hükümlünün denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenecek yükümlülüklere tabi tutulmasına karar verebilecektir.
35- Değişiklik öncesi, denetim süresi içerisinde kasıtlı yeni bir suç işleyen hükümlü suç tarihi ile hakederek tahliye tarihi arasında kalan süreyi aynen ceza infaz kurumunda infaz etmekte iken, yeni düzenlemede denetim süresinde işlediği her bir suçtan verilen cezanın iki katı kadar süreyi ceza infaz kurumunda çekecektir. Ancak bu süre hakederek tahliye tarihini geçemeyecektir. Örneğin 10 yıl hapis cezası alan hükümlü 5 yıl yatarının 4 yılını ceza infaz kurumunda geçirdikten sonra 1 yıllık denetimli serbestlik süresi içerisinde kasıtlı bir suçtan 1 yıl ceza aldığında geri kalan sürenin tamamını değil 2 yılını ceza infaz kurumunda geçirecektir. Bununla birlikte denetim süresi içinde işlenen ikinci suçun cezası, genel hükümlere göre ayrıca infaz edilecektir. Denetim süresi içinde yükümlülüklere aykırı davranılması hâlinde ise, bu yükümlülüklere uymama tarihi ile hak ederek salıverilme tarihi arasındaki süreyi geçmemek koşuluyla ihlalin niteliğine göre takdir edilecek bir sürenin ceza infaz kurumunda çektirilmesine karar verilecektir.
36- Tekerrür hâlinde işlenen suçtan dolayı mahkûm olunan süreli hapis cezasında koşullu salıverilme oranı 3/4'den 2/3’e indirilmiştir. Ancak, fıkraya eklenen cümleyle, koşullu salıverilme oranı 2/3’ten fazla olan suçlar bakımından, bu suçların tabi oldukları koşullu salıverilme oranının uygulanacağı kabul edilmiştir. Bu nedenle TCK m.102/2’de düzenlenen cinsel saldırı suçu, m.103’de düzenlenen cinsel istismar suçu, m.104/2 ve 3’de düzenlenen reşit olmayanla cinsel ilişki suçu ile m.188’de düzenlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarından veya terör suçlarından mükerrir olanlar hakkında koşullu salıverilme oranı, 3/4 olarak uygulanacaktır.
37- Hükümlü hakkında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanacağı hükmü veren mahkemece kararda belirtilecektir.
38- Kasten işlenen suçlarda toplam bir yıl altı ay, taksirle ölüme sebebiyet verme suçu hariç olmak üzere taksirle işlenen suçlarda ise toplam üç yıl veya daha az süreli hapis cezaları; Cuma 19:00 Pazar 19:00 arası veya hafta sonu hariç her gün saat 19:00 ertesi gün 07:00 arası infaz edilebilecektir.
39- Kadın, çocuk veya altmış beş yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam bir yıl, yetmiş yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam iki yıl, yetmiş beş yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam dört yıl veya daha az süreli hapis cezalarının konutlarında çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecektir.
40- Yukarıda yer verilen 38. ve 39. başlıklardaki özel infaz rejimleri Terör suçları ile örgüt kurmak, yönetmek veya üye olmak suçlarından ya da örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkum olanlar, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan mahkum olanlar, adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilenler, koşullu salıverilme kararının geri alınması nedeniyle cezası aynen infaz edilenler, hakkında uygulanmayacaktır.
41- Toplam beş yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında yaşamını tek başına sürdüremeyeceği tespit edilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecektir.
42- Doğurduğu tarihten itibaren altı ay geçen ve toplam üç yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen kadın hükümlülerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecektir. Ancak bunun için kadının doğumundan itibaren bir yıl altı ay geçmemiş olması şartı aranacaktır. Kanunun 16. Maddesinin dördüncü fıkrasında yapılan değişiklikle birlikte değerlendirildiğinde doğum yapan kadınların cezası doğurduğu tarihten itibaren bir yıl altı ay ertelenecek ve erteleme süresi içinde talepte bulunulduğunda bu süreden sonra cezanın konutunda çektirilmesine karar verilebilecektir.
43- Cezası özel infaz usulüne göre çektirilenler tabi oldukları infaz rejimine göre koşullu salıverilme hükümlerinden faydalanacak ancak denetimli serbestlik hükümlerinden faydalanamayacaktır. Cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesi kararı, infaza başlandıktan sonra da verilebilecektir.
44- Hükümlüler bakımından uygulama alanı bulan, dışarıda korumasına bırakılacak kimsesi bulunmayan sıfır-altı yaş grubundaki çocukların analarının yanında kalabilmelerine imkan tanıyan düzenleme tutuklular bakımından da geçerli olacaktır.
45- Denetimli serbestliğe ilişkin kalıcı düzenlemelerin yanında geçici düzenlemelere de yer verilmiştir. Geçici madde 6’ya göre; 30/03/2020 tarihine kadar işlenen suçlarda, denetimli serbestlik süresi yukarıda belirttiğimiz şekilde 1 yıl değil üç yıl olarak uygulanacaktır. Bu geçici düzenlemeden;
- Kasten öldürme (TCK m.81, 82, 83),
- Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları,
- Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (TCK m.87/2-d),
- İşkence suçu (madde 94 ve 95),
- Eziyet suçu (madde 96),
- Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104 ve 105),
- Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137 ve 138),
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188),
- TCK’nın İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan Millete ve Devlete karşı suçlar,
- 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan,
Mahkum olanlar faydalanamayacaktır.
46- Geçici madde 6’nın ikinci fıkrasında yapılan düzenleme ile 30/03/2020 tarihine kadar işlenen suçlarda; sıfır-altı yaş grubu çocuğu bulunan kadın hükümlüler ile yetmiş yaşını bitirmiş hükümlüler hakkında denetimli serbestlik süresinin iki yıl yerine dört yıl olarak uygulanacağı, ağır hastalık, engellilik veya kocama sebebiyle yaşamını tek başına sürdüremeyecek olan altmış beş yaşını bitirmiş hükümlülerin ise koşullu salıverilmeleri için ceza infaz kurumlarında geçirmeleri gereken sürelerin, azami süre sınırına bakılmaksızın 105/A maddesinde düzenlenen denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilebileceği düzenlemeleri öngörülmektedir. Bu fıkradan ;
- Kasten öldürme suçları (madde 81, 82, 83),
- Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (m.102, 103, 104, 105),
- Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138),
- Millete ve Devlete karşı işlenen suçlar ile Terörle Mücadele kapsamına giren suçlardan
Mahkum olanlar faydalanamayacaktır. Bu hükümde istisna tutulan suçlar ile 3 yıllık denetimli serbestlik süresi uygulamasından istisna tutulan suçlar arasında uyumsuzluk olması isabetli olmamıştır.
47- Yukarıda açıkladığımız 45. ve 46. başlıklardaki açıklamalardan iyi halli olmak koşuluyla kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler de faydalanacaktır.
48- 30/03/2020 tarihine kadar işlenen suçlarda tabi olduğu infaz rejimine göre belirlenen koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında hükümlünün on beş yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir günün üç gün; on sekiz yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir günün ise iki gün olarak dikkate alınacağı hükme bağlanmaktadır.
49- İnfaz kanununa eklenen geçici 9. maddenin birinci fıkrasıyla Devlete ve Millete karşı suçlar, örgütlü suçlar, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, TMK kapsamına giren suçlarda hükümlü ve tutuklu olanlar ile “eylem ve tutumları nedeniyle tehlikeli hâlde bulunan ve özel gözetim ve denetim altında bulundurulmaları gerekli olduğu saptananlar ile bulundukları kurumlarda düzen ve disiplini bozanlar veya iyileştirme tedbir, araç ve usûllerine ısrarla karşı koyanlar” hükümlü ve tutuklular hariç; 30/03/2020 tarihinden önceki eylemleri nedeniyle Ceza İnfaz Kanunu 39 ila 46. maddeleri uyarınca verilen disiplin ceza ve tedbirlerin infaz edilmeleri şartıyla madde 48’de öngörülen süre ve karar şartı aranmaksızın idare ve gözlem kurulunca verilecek iyi hal kararı üzerine kaldırılacaktır. Disiplin nedeniyle nakli düzenleyen 55. madde hükümleri saklı tutulmuştur.
50- Geçici 9. Maddenin ikinci fıkrasında hükümlülerin değerlendirilmesi ve iyi halin belirlenmesi başlıklı 89. maddesinde yapılan değişikliklerin 1/1/2021 tarihinden itibaren uygulacağı, üçüncü fıkrasında denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat süresinin 1/1/2021 tarihine kadar yirmi beş gün uygulanacağı, dördüncü fıkrasında 28/6/2014 tarihinden önce (Kanun değişikliği öncesi) işlenen suçlarda koşullu salıverilme oranında tereddüt yaşanmaması adına 2/3’lik oranın uygulancağı düzenlenmiştir.
51- Covid-19 salgını nedeniyle açık ceza infaz kurumlarında bulunanlar ile kapalı ceza infaz kurumunda bulunup da açık ceza infaz kurumlarına ayrılmaya hak kazanan hükümlüler, 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezasının infazına karar verilen hükümlüler ve 106. madde veya diğer kanunlar uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanan hükümlüler, 31/05/2020 tarihine kadar izinli sayılacaktır. Salgının devam etmesi halinde bu süre, Sağlık Bakanlığının önerisi üzerine, Adalet Bakanlığı tarafından her defasında iki ayı geçmemek üzere üç kez uzatılabilecektir.
52- Toplam hapis cezası on yıldan az olanlar bir ayını, on yıl ve daha fazla olanlar ise üç ayını kapalı ceza infaz kurumunda geçirmiş olan iyi halli hükümlülerden açık ceza infaz kurumuna ayrılmalarına bir yıl veya daha az kalanlar, açık ceza infaz kurumuna gönderilebilecektir. Bu hükümden; Millete ve Devlete karşı işlenen suçlar, Terörle Mücadele kapsamına giren ve örgüt faaliyeti kapsamında işlenen suçlardan mahkum olanlar hariç tutulmuştur. Şartların sağlanması halinde bu hükümlüler yukarıdaki başlık (51) uyarınca izinli sayılacak olup bu hüküm 31/12/2020 tarihine kadar uygulanacaktır.
53- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalarda yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirim yapılacağı eklenmiştir. Ayrıca bu kanunda etkin pişmanlık hükümleri ile ilgili de değişiklikler yapılmıştır.