Bilindiği üzere bono ve poliçe bir kredi aracı iken; çek bir ödeme aracıdır. 6102 s. Türk Ticaret Kanunu m.780’de çekin unsurları arasında “vade” sayılmamış ve m.795/1 “Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.” demek suretiyle çekin görüldüğünde ödeneceğini belirtmiştir. Kanun koyucu çek için çeşitli ibraz süreleri düzenlemiştir.

TTK m.796 “(1) Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. (2) Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdenize sahili bulunan bir ülkede ödenecek olan ve aynı şekilde Akdenize sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi gereken çekler aynı kıtada düzenlenmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır. (3) Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü başlar.“ demek suretiyle düzenlenen yer ile ödenecek yerin niteliğine göre farklı ibraz süreleri belirlemiştir.

Çekten cayma; çeki düzenleyenin(keşidecinin) muhataba vermiş olduğu ödeme yetkisini geri alması anlamına gelmektedir[1]. Muhataptan anlaşılması gereken TTK m.782 gereği bankadır. Konu ile ilgili olarak TTK m. 799 “(1) Çekten cayma ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade eder. (2) Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz süresinin geçmesinden sonra da çeki ödeyebilir.”demektedir. Kanundan da anlaşılacağı üzere Türk Hukuku’nda çekten cayma mümkündür, ancak bunun için birtakım şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu şartlar özetle şunlardır:

* Öncelikle hukuken geçerli bir çek mevcut olmalıdır.

* Kanunda belirtilen ibraz süresi geçmiş olmalıdır. (Düzenlenen yer ile ödenecek yerin niteliğine göre farklı ibraz süreleri mevcuttur.)

* Çek, muhatap bankaya ibraz süresi içerisinde ibraz edilmemiş olmalıdır.

* Düzenleyen(keşideci), muhatap bankaya çekten cayma beyanında bulunmalıdır. Çekten cayma beyanında bulunurken herhangi bir gerekçe gösterme zorunluluğu yoktur[2]. Düzenleyen, ibraz süresi içerisinde de ibraz süresi geçtikten sonra da cayma beyanında bulunabilir. Ancak muhatap banka açısından bağlayıcılığı Kanun gereği ibraz süresinin geçmesinden sonra başlamaktadır.

Eğer çek, bankaya ibraz edilmeden ibraz süresi geçti ve düzenleyen de hiçbir şekilde cayma beyanında bulunmadı ise; muhatap banka, ibraz süresi geçtikten sonra ibraz edilen çeke ilişkin ödeme yapıp yapmamakta serbesttir. Bu şartlar altında muhatap bankanın ödeme yapması ihtimalinde düzenleyene karşı herhangi bir sorumluluğu doğmamaktadır.

STJ. AVUKAT ZELİHA BÜŞRA TANIR

--------------------------------------------------------

İşbu yazıda konu genel hatlarıyla ele alınmış olup özet mahiyetindedir. Kaynak ve detaylı bilgi için bkz:

[1] Ülgen, Hüseyin / Helvacı, Mehmet / Kendigelen, Abuzer / Kaya, Arslan : Kıymetli Evrak Hukuku, On İki Levha Yayıncılık, 10.Bası, İstanbul 2015, s.275.

[2] Bahtiyar, Mehmet : Kıymetli Evrak Hukuku, Beta Yayınları, 13. Bası, İstanbul 2016, s.155.