Tasarım, ürünün üzerindeki süsleme, çizgi, şekil, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. Tasarım hakkının doğumunda herhangi bir sektör kısıtlamasına gidilmemiştir. Bu sayede her türlü iş alanında gerçekleşmesi mümkündür.

Sanayinin ve teknolojinin tüm dünyadaki hızlı gelişimi ürün miktarını artırdığı gibi aynı zamanda yenilik arz eden ürünlerin de ortaya konulması ihtiyacını doğurmuştur. Dolayısıyla bu durum, bazı hukuki uyuşmazlıkları da beraberinde getirmektedir.

Özellikle işletme bünyesinde meydana getirilen tasarımlarda hak sahibinin kim olduğu konusunda çok kez ihtilaflar doğmaktadır. Bu yazımızda işverenin ve çalışanın hangi şartlar dahilinde hak sahibi olacağı değerlendirilmiştir.

1-Çalışanın Yükümlü Olduğu Faaliyeti Gerçekleştirdiği Sırada Yaptığı Tasarımlar

6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (Kısaca SMK olarak anılacaktır) m.73/f.1 uyarınca, çalışanın bir işletmede yükümlü olduğu faaliyeti gerçekleştirdiği sırada meydana getirdiği tasarımların hak sahibinin işveren olacağı düzenlenmiştir.

Ancak, taraflar arasında özel bir sözleşme yapılmışsa veya işin mahiyetinden tasarımın hak sahibinin çalışan olacağı sonucu çıkıyorsa bu durumda işveren hak sahibi olamayacaktır. İşin mahiyetine göre bir değerlendirme yapılırken, işletme konusu ile tasarıma konu ürünün kullanım alanının kıyaslanması yerinde olacaktır.

Çalışanın tasarımı yükümlülüğü gereği yapıp yapmadığını tespit ederken öncelikli olarak bakmamız gereken hususlar vardır. Bunlar;

- İşverenin çalışana karşı ücret ödeme yükümlülüğünü yerine getirmiş olması,

- İşverenin çalışana gerekli araç ve gereçleri sağlamış olması,

- İşverenin yatırım yaparak belli bir risk altına girmiş olması gerekir.

Aksi takdirde, çalışanın yükümlü olduğu bir faaliyetten bahsetmek mümkün olmayacaktır. Nitekim, hükmün gerekçesinde tasarım hakkının işverene ait olmasının nedeni de işverenin maddi risk altına girmiş olması gösterilmiştir.

2-Çalışanın İşletmenin Deneyim ve Çalışmalarına Dayanarak Yaptığı Tasarımlar

SMK m.73/f.1 uyarınca, özel sözleşmeden veya işin mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça çalışanların büyük ölçüde işletmelerin deneyim ve çalışmalarına dayanarak iş ilişkisi sırasında yaptığı tasarımların hak sahibi, işverendir.

Çalışanın tasarımının bu kapsamda olup olmadığının tespitinde, yine yukarıda saydığımız kıstaslara göre değerlendirme yapmak gerekir. Yani, işverenin ücret ödeme yükümlülüğü, araç ve gereç temini, maddi külfet altına girmiş olması burada da göz önünde bulundurulmalıdır.

Ancak, burada bu saydıklarımıza ek olarak çalışanın tasarımı gerçekleştirirken hangi metodu kullandığı konusunda bir tespit yapılması zorunluluğu vardır. Eğer işletmenin belirlediği metotlar ve ölçüler çerçevesinde gerçekleşen bir tasarım söz konusu değilse, bu hükmün uygulanması da mümkün olmayacaktır.

3-Çalışanın İşyerindeki Genel Faaliyet Konusu Bilgi ve Araçlardan Faydalanmak Suretiyle Yaptığı Tasarımlar

SMK m.73/f.2’ye göre, çalışanların bulunduğu işyerindeki genel faaliyet konusu bilgi ve araçlardan faydalanmak suretiyle yaptığı tasarımların hak sahibi, talep edilmesi halinde işverendir.

Dikkat etmek gerekir ki; burada işverenin hak sahibi olması için talepte bulunması zorunlu kılınmıştır. Ancak talep halinde işveren hak sahibi olabilecektir. Halbuki yukarıda açıkladığımız her iki durumda da işveren kendiliğinden hak sahibi sayılıyordu.

Çalışanın genel faaliyet konusu bilgi ve araçlardan faydalanıp faydalanmadığının tespitinde, yine tasarımın gerçekleştirilmesi sürecindeki metoduna bakılmalıdır. Çalışanın bilgi ve birikiminin merkezde olduğu bir tasarım söz konusu olmalıdır.

Özetle, çalışanın işyerindeki bilgi ve araçlardan esinlenerek gerçekleştirdiği tasarımlar bu hüküm kapsamında değerlendirilecektir.

Ayrıca, çalışanın iş sözleşmesinde de iş sözleşmesinden kaynaklanan bir gerekliliğinin olmaması gerekir. Aksi takdirde, yükümlü olduğu faaliyeti gerçekleştirdiği varsayılarak hak sahibi doğrudan işveren olacaktır.

4-Çalışanların Tasarım Karşılığında Bedel İsteme Hakkı

Çalışanın meydana getirdiği tasarım karşılığında işverenden bedel isteme hakkı vardır. Ancak, çalışanın bu hakkı sınırlandırılmış olup, sadece genel faaliyet konusu bilgi ve araçlardan faydalanmak suretiyle yaptığı tasarımlar için geçerlidir.

Çalışanın yükümlü olduğu bir faaliyeti gereği gerçekleştirdiği veya büyük ölçüde işletmenin deneyim ve çalışmalarına dayanarak yaptığı tasarımlar da bedel talep etme hakkı yoktur.

Bedelin belirlenmesi hususu ise taraflara bırakılmış olup, çalışan ve işveren arasında serbestçe kararlaştırılabilecektir. Ancak, taraflar bedel konusunda anlaşamazsa mahkemeye başvurarak, bedeli mahkemenin belirlemesini talep edebilirler.

5-Sonuç

Çalışanların tasarımları meydana getirirken kullandıkları metotlara ve deneyimlere göre farklı sonuçlar bağlanmıştır. Genel bir değerlendirme yaptığımızda, aslında süreçlerin birbirinden kesin olgularla ayrılmadığını görmekteyiz.

Bu yüzden yukarıda saydığımız kıstaslar bazı somut vakıalarda yeterli olamayabileceğinden; her somut olayın kendi içerisindeki kıstaslara göre değerlendirilmesi gerekir. Yukarıda saymış olduğumuz kıstaslar, ancak genel bir değerlendirme yapılabilmesi adına faydalı olacaktır.