Vekilin, belirli bir şüpheli ismini yazılı olarak bildirerek soruşturma dosyasını inceleme talebinde bulunması halinde izin verilmesi gerekip gerekmediği uygulamada bazen tartışmalara neden olmaktadır.
Avukatların, müvekkilleri ile ilgili olan dosyaları bazen incelemesi zorunlu hale gelebilir. Bazen de avukatın bir dava için vekâlet almadan önce dosyaya bakıp buna göre durum değerlendirmesi yapması gerekebilir.
Bu konunun hak arama özgürlüğü ile yakın bir ilişkisi bulunmaktadır. Burada öncelikle anayasal düzenlemelere bakılmalıdır.
Hak arama hürriyeti Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. Maddesinde hüküm altına alınmıştır. Anayasa’nın 36/1 maddesinde, kişilerin, yasal yöntem ve yollardan yararlanarak yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu ifade edilmektedir.
Avukat açısından durumu ele aldığımızda müdafi, vekil, soruşturma ve kovuşturma evrelerinin tanımlanması gerekmektedir.
Bu konudaki tanımların ise 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Tanımlar" kenar başlıklı 2. Maddesinde yer aldığı görülmektedir. Bu kavramlar şu şekilde tanımlanabilir.
Müdafi kavramı
Müdafi kavramı, şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukat şeklinde tanımlanabilir (CMK m. 2/1-c).
Vekil kavramı
Vekil ise; katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişiyi ceza muhakemesinde temsil eden avukatı ifade etmektedir (CMK m. 2/1-d)
Soruşturma kavramı
Soruşturma, yasal düzenlemeye göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi kapsamaktadır (CMK m. 2/1-e).
Kovuşturma kavramı
Kovuşturma evresi, iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi kapsamaktadır (CMK m. 2/1-f).
Müdafiin görevlendirilmesi
Ceza yargılamasında şüpheli veya sanığa müdafi atanması gereken durumlar olabilir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150/1 maddesine göre; şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafinin görevlendirilmesi gerekir.
Müdafinin dosyayı inceleme yetkisi
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 153/1 maddesine göre; müdafinin, soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilme ve istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabilme yetkisi bulunmaktadır. Müdafinin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek nitelikte ise, bu durumda Cumhuriyet savcısının talebi üzerine hâkim kararıyla müdafinin inceleme yetkisi kısıtlanabilir. Bu karar ancak yasada açıkça belirtilen suçlara ilişkin yürütülen soruşturmalarda verilebilmektedir.
Soruşturmanın gizliliği
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 157/1 maddesinde; yasal düzenlemenin başka hüküm koyduğu durumlar saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemlerinin gizli olduğu ifade edilmektedir.
Avukat işlerinin stajiyer veya sekreterle takibi, dava dosyalarının incelenmesi ve dosyadan örnek alma
Avukatlık Kanunu’nun 46/2 maddesinde; avukat veya stajyerin, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebileceği ifade edilmektedir. Bu inceleme talebinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunlu bir işlemdir. Vekâletname ibraz edilmemesi halinde ise avukata dosyadaki kâğıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmeyecektir.
Bu aşamada adliyelerin ön büroları önemli bir konudur. Bu büroların görevleri ve avukatın dosya inceleme yetkisi birlikte değerlendirilmelidir.
Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik hükümleri
Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin “Cumhuriyet başsavcılığı ön büro işlemleri” kenar başlıklı 136. Maddesinde ön büro personelinin görevleri açık bir şekilde belirtilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre ön büro personelinin görevleri şunlardır:
a) Kapalı dosyalarda; mağdur, şikâyetçi, suçtan zarar gören ve vekilleri ile şüpheli ve müdafiin talebi hâlinde kapak bilgisi, belge ve karar örneğini kimlik tespiti yaparak vermek (m. 136/1-a).
b) Kısıtlama kararı olmayan derdest soruşturma dosyalarında; mağdur, şikâyetçi, suçtan zarar gören ve vekilleri ile şüpheli ve müdafiin talebi hâlinde dosya içerisindeki belgelerin örneğini kimlik tespiti yaparak vermek (m. 136/1-b).
c) Kapalı ve derdest soruşturma dosyalarında; kapak bilgisi, belge ve karar örneği talep eden kişinin dosyadaki sıfatı hususunda tereddüt oluşması hâlinde, talep konusunda karar vermek üzere Cumhuriyet savcısını bilgilendirerek talimatı doğrultusunda gereğini yapmak (m. 136/1-c).
d) Derdest soruşturma dosyalarına ibraz edilen dilekçe, belge ya da diğer evrakı kimlik tespiti yaparak teslim alıp, Yönetmeliğin 136. Maddesinin ikinci fıkrasının (a), (b), (c) ve (ç) bentlerinde belirtilen işlemleri yapmak, ayrıca tutuklu soruşturma dosyalarında derhâl ilgili zabıt kâtibini bilgilendirmek (m. 136/1-ç).
Soruşturma evrakının incelenmesi ve örnek alınması
Soruşturmanın gizliliğinin korunması
Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin maddesine göre, yasal düzenlemenin başka hüküm koyduğu hâller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek şartıyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizli tutulmalıdır.
Şüpheli ve müdafiin soruşturma evresinde dosya içeriğini inceleyebilmesi ve dosya örneği alabilmesi yetkisi
Şüpheli ve müdafii soruşturma aşamasında dosya içeriğini inceleyebilecektir. Bu aşamada ayrıca istediği belgelerin bir örneğini fizikî veya elektronik ortamda harçsız olarak alabilme yetkileri bulunmaktadır. (m. 137/2).
Dosya ile ilgili olarak kısıtlama kararının alınabilmesi
Şüpheli ve müdafiin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek almasına ilişkin yetkisi, şayet soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek durumda ise, bu gibi hallerde Cumhuriyet savcısının talebi üzerine ilgili hâkimin kararıyla inceleme ve belge alma yetkisi kısıtlanabilecektir (m. 137/3). Burada yasada belirtilen koşulların varlığı halinde kısıtlama kararı verilebilmektedir.
Kısıtlama kararının geçerli olmadığı haller
Yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adlî işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında yönetmeliğin 137/3 maddesi hükmü uygulanamayacaktır (m. 137/4).
Başka bir söylemle kısıtlama halinde dahi, yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adlî işlemlere ilişkin tutanaklar inceleme konusu yapılabilecektir.
İnceleme ve belge alma hak ve yetkisinin mağdur ve şikâyetçi taraf tarafından da kullanılabilme imkânı
Yönetmeliğin 137. Maddesindeki haklardan mağdur, şikâyetçi, suçtan zarar gören ve vekilleri de faydalanabilecektir (m. 137/5).
İnceleme ve belge alma işleminin tutanağa bağlanması
Dosyanın taraflarınca gerçekleştirilen inceleme ve belge alma işlemleri tutanağa bağlanmalıdır. Burada İncelemenin yapıldığına veya belge örneği alındığına dair düzenlenen dosya inceleme ya da belge örneği alma tutanağı, dosyayı inceleyen veya belge örneği alan ile nezaret eden görevli tarafından imzalanmalıdır. Daha sonra bu tutanak taranarak UYAP’a aktarılmalıdır (m. 137/6).
Avukatın dosyayı incelemesi
Dosyanın incelenmesi, soruşturma dosyası üzerinden yürütülen soruşturmayı geciktirmemelidir. Böyle bir sakınca bulunmaması halinde Cumhuriyet savcısının tespit edeceği personel huzurunda kalemde veya ön büroda avukatın dosyayı incelemesi mümkündür (m. 137/7).
Yargıtay eski kararlarında, avukatın vekâletname veya görevlendirme yazısı bulunmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyaları ile icra dairelerindeki takip dosyalarını incelenebileceğini, soruşturma dosyalarını ise incelenemeyeceğini ifade etmekteydi.[1]
Danıştay ise yine eski kararlarında, soruşturma aşamasında dosyayı incelemek ve içerisinden örnek almak isteyen müdafi, mağdur veya şikâyetçi vekilinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek koşuluyla dosya ile ilgisini belgelemek amacıyla görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz ederek soruşturma evrakının içeriği ile elkonulan ve muhafazaya alınan eşyayı inceleyebileceği, dilekçeyle müracaatı halinde ise istediği belgelerin bir örneğini harçsız olarak alabileceği yönünde hükümler kurmaktaydı.[2]
Soruşturmanın gizliliği kavramı
CMK sisteminde soruşturma aşaması gizlidir. Burada gizlilikten neyin anlaşılması gerektiği üzerinde durulmalıdır. Soruşturmanın gizliliği kavramı; suçun işlenmesinden kamu davası açılıncaya kadar geçen zaman diliminde şüpheli/şüphelilerin gecikmeksizin belirlenmesi, kaçmalarının önlenmesi ve suçla ilgili delillerin eksiksiz toplanarak kamu davasının açılabilmesi olanağının temin edilmesi işlemlerini içermektedir.
Şüpheli müdafi veya katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlunun vekili olan avukatın soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla soruşturma evrakını inceleyebilmesi mümkündür.
Karşıt görüşler
Bazı görüş sahipleri İnceleme ve belge alma yetkisi açısından şu hususları ileri sürmektedirler:[3]
1) Avukatın müdafi veya vekil olduğuna dair UYAP sisteminde kaydının bulunması veya görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz etmesi gerekir.
2) Vekâletname veya görevlendirme yazısı olmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyaları ile icra dairelerindeki takip dosyalarının incelenebilmesi mümkündür. Bu şekilde soruşturma dosyaları incelenemez.
3) Avukatlık Kanunu'nun 46/2 maddesinde, vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kâğıt veya belgelerin örneği veya fotokopisinin verilmeyeceği açıkça düzenlenmiştir.
4) Bir kişinin sırf avukat olmasının müdafi veya vekile tanınan tüm haklardan yararlanması anlamına gelmez.
5) Aksi düşüncenin kabulü halinde her avukatın istediği soruşturma dosyasını inceleyebilmesi mümkün olacaktır. Bu husus soruşturmanın gizliliği, masumiyet karinesi, kişilerin lekelenmeme hakkı ve kişisel verilerin korunması ilkelerine aykırıdır.
Yargıtay’ın son yıllardaki uygulaması
Yargıtay son yıllarda vermiş olduğu bazı kararlarında; vekilin, belirli bir şüpheli ismini yazılı olarak bildirerek soruşturma dosyasını inceleme talebinde bulunması halinde, bu talebin kabul edilmesi gerektiği yönünde hüküm vermektedir. Bu kararlarında şu hususları dikkate almaktadır:[4]
1) Vekilin, belirli bir şüpheli ismini yazılı olarak bildirerek soruşturma dosyasını inceleme talebinde bulunması gerekir. Yani talep şarttır ve yazılı olmalıdır.
2) 06.08.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik hükümleri dikkate alınmalıdır.
3) Yönetmeliğin 137/6-7 maddelerinde, incelemenin yapıldığına dair dosya inceleme tutanağı düzenleneceği ve soruşturma evrakının soruşturmayı geciktirmemek kaydıyla Cumhuriyet Savcısının belirleyeceği personel huzurunda kalemde veya ön büroda incelenebileceğine yönelik düzenlemeler bulunmaktadır.
Sonuç olarak avukatın şüpheli ve/veya mağdur ismi vererek soruşturma dosyasını inceleme yönündeki taleplerin tutanağa bağlanması koşuluyla kabul edilmesi ve bu yöndeki işlemlerin Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik hükümlerine göre yerine getirilmesi yerinde bir uygulama olacaktır.
(Bu köşe yazısı, sayın Dr. Suat ÇALIŞKAN tarafından www.hukukihaber.net sitesinde yayınlanması için kaleme alınmıştır. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısının tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısının bir bölümü, aktif link verilerek kullanılabilir. Yazarı ve kaynağı gösterilmeden kısmen ya da tamamen yayınlanması şahsi haklara ve fikri haklara aykırılık teşkil eder.)
-----------------
[1] "Genel olarak soruşturma evresinin gizli olduğu, şüpheli müdafii ya da katılan, suçtan zarar gören veya malen sorumlu kişi vekili olan avukatın soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla soruşturma evrakını inceleyebileceği, ancak bunun için de avukatın müdafii veya vekil olduğuna dair görevlendirme yazısı veya vekâletname ibraz etmesi gerektiği, vekâletname ya da görevlendirme yazısı olmadan sadece mahkemelerdeki dava dosyaları ile icra dairelerindeki takip dosyalarının incelenebileceği, soruşturma dosyalarının ise incelenemeyeceği..." Y.15. CD; 25.10.2011 tarihli ve 2011/10088-5760 Esas-Karar; Y.10.CD; 21.11.2011 tarihli ve 2011/9206-57200 Esas-Karar sayılı ilâmları
[2] Danıştay 10. Dairesinin 22.05.2008 tarihli, 2005/5971 Esas, 2008/3448 Karar sayılı ilâmı.
[3] Y.14.CD, E: 2018/10198, K: 2019/9443, T: 06.05.2019.
[4] Y.14.CD, E: 2018/10198, K: 2019/9443, T: 06.05.2019.