Araç Değer Kaybı Nedir ?
Meydana gelen bir kaza sonrası aracın onarılması ile araç ikinci el piyasa fiyatına göre değer kaybetmektedir. Kazaya karışan araç her ne kadar tamir edilmiş olsa da artık bir hasar kaydı mevcut olacaktır. Araç satılacağı zaman satış fiyatı kaza öncesi satış fiyatından daha düşük olacaktır. Burada uğranılan bu zarara araç değer kaybı denmektedir.
ZMMS’na göre sigortacı, kazada kusuru olan araç sahibiyle ve sürücüsüyle birlikte müteselsilen sorumludur. TTK madde 1409’a göre kusurlu olan tarafın trafik sigortası hasarı ve değer kaybını telafi etmekle yükümlüdür. KTK madde 85’e göre göre motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olur.
Araç Değer Kaybını Kimden Talep Edilir ?
Araçta meydana gelen değer kaybı kazada tamamen kusurlu olan ya da kusur oranı diğer sürücüye göre fazla olan taraftan talep edilir. Araçta kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybından araç sürücüsü, araç maliki ve kusurlu aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (KMAZMS-Trafik Sigorta) poliçesini düzenleyen sigorta şirketi müştereken ve mütelsilen sorumludur. Söz konusu talep için kazaya sebep olan kusurlu aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (KMAZMS-Trafik Sigorta) poliçesini düzenleyen sigorta şirketine başvurulmalıdır. Burada önem arz eden husus kusurlu araç malikinin ZMMS poliçesinin bulunduğu sigorta şirketinin zarardan sorumluluğu kaza tarihinde belirlenmiş olan teminat limiti ile sınırlıdır. Müteselsil sorumluluk söz konusu olduğundan 6098 sayılı Borçlar Kanunu madde 168’e göre zarar görenin istediği borçluya başvurma hakkı vardır. Bu halde teminat limitinin yetmediği durumlarda bakiye zarar kusurlu araç sahibi veya sürücüsünden talep edilebilir.
Araç Değer Kaybı Talep Etmenin Şartları Neler ?
- Kazaya en az iki araç karışmış olmalıdır. Herhangi başka bir aracın kazaya karışmadığı tek başınıza yaptığınız kazalar bu kapsamın dışında kalır.
- Meydana gelen kazada %100 kusurlu bulunmuş olmamak,
- Aracın kaza öncesi ya da sonrasında ağır hasar kaydı ya da pert kaydı olmaması gerekmektedir.
- Aracın başka bir trafik kazası nedeniyle meydana gelen hasarının değer kaybı talep edilecek hasarı ile aynı bölgeden olmaması gerekmektedir.
- Değer kaybı dosyasının bir zaman aşım süresi vardır. Kaza tarihinden itibaren en geç 2 yıl içinde başvuru yapılmaması durumunda değer kaybı hakkı kaybedilir.
Araç Değer Kaybı Kilometre Sınırı 2021
2021 yılında Trafik Sigortası Genel Şartları kapsamında yapılan değişiklikle 165.000 km olan araç değer kaybı tazminatında kilometre sınırı kaldırıldı. Yani tazminat alma şartlarından olan aracın en fazla 165.000 km’de olma şartı ortadan kaldırılarak her yaş ve kilometredeki araç için araç değer kaybı tazminatı istenilebilecektir.
Araç Değer Kaybı Nasıl Hesaplanır?
Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nce 23.09.2010 tarihinde yayınlanan sektör duyurusu ile araç değer kaybı tespitinin kara araçları alanında ruhsatları bulunan sigorta eksperlerince yapılabileceği belirtilmiştir.
Bu hesaplama yapılırken pek çok farklı kriter esas alınır. Bunlar ; aracın üretim yılı, marka ve model bilgisi, hasar geçmişi, kilometresi, trafiğe çıkış tarihi, ikinci el değeri, değişen parçaların önemi, boya işlemi, işlem gören parça sayısı, onarım yapan yerin yetkili servis olup-olmaması gibi unsurlar birlikte değerlendirilerek aracın kazadan önce ikinci el piyasasındaki değeri ile kazadan sonraki ikinci el piyasa değeri arasındaki farka göre araç değer kaybı hesaplanır.
Araç Değer Kaybı Nasıl Alınır ?
Araç değer kaybına ilişkin talepler, meydana gelen kazada kusurlu olan araç sürücüsüne dolayısıyla kusurlu aracın sigorta şirketine başvurmalıdır. 14.04.2016 tarihinde kabul edilen 6704 Sayılı Kanun’un 5. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi değiştirilmiştir. Buna göre “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Karayolları Trafik Kanunu’nun ilgili maddesi gereğince başvurular sigorta şirketine karşı yazılı şekilde iletilmelidir.
Sigorta şirketine başvuru sırasında KTK’nun 97.maddesi ve sair mevzuat gereğince başvuru dilekçesi, hasar evrakları, zorunlu trafik sigorta poliçesi, kasko poliçesi, kaza tespit tutanağı, araç ruhsat fotokopileri gibi belgeler de sunulmalıdır. Bu noktada kanunen eksper raporunun sunulması zorunlu değildir ancak başvurunun daha sağlam zeminlere dayanması için eksper raporunun sunulmasında fayda vardır.
Sigorta şirketine başvuru yapmadan doğrudan dava yoluna başvurulması durumunda dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilebileceği gibi noksanlığın giderilmesi için davacıya mahkeme tarafından kesin süre de verilebilir. Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarına bakıldığında Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 115/2 gereğince dava şartı noksanlığının giderilebileceğinden bahisle eksikliğin tamamlanması için kesin süre verilmesi gerektiğine karar verildiğini görmekteyiz.
Sigorta şirketine başvurunun tebliğinden itibaren 15 iş günü içerisinde başvurana cevap verilmemiş, herhangi bir ödeme yapılmamış ya da yapılan ödemenin gerçek değer kaybı zararından daha az olması halinde yasal yollara başvurulması gerekir.
Bu noktada iki farklı yol karşımıza çıkar; Sigorta Tahkim Komisyonu’na Başvuru veya Dava Yolu.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na Başvuru
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre başvuru gerçekleştirmek için öncelikle ilgili sigorta şirketine başvuru yapılması gerekir. Başvurunun sigorta şirketine tebliğinden itibaren 15 iş günü içerisinde sigorta şirketi tarafından başvurana cevap verilmemiş, herhangi bir ödeme yapılmamış ya da yapılan ödemenin gerçek değer kaybı zararından daha az olması halinde başvuran tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvurulabilir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’na Başvuru İçin Gereken Belgeler ;
- Web sayfasından veya komisyondan temin edilerek eksiksiz olarak doldurulmuş ıslak imzalı başvuru formu.
- Başvuru sahibi gerçek kişilerin geçerli bir kimlik belgesinin (nüfus cüzdanı, ehliyet, vb. ) fotokopisi.
- Başvuru ücretinin ödendiğine dair banka makbuzu örneği.
- Sigorta kuruluşunun başvuruyu kısmen veya tamamen olumsuz sonuçlandıran şirket yetkililerince imzalanmış nihai cevap yazısı veya başvuruyu yaptıktan sonra kuruluşun 15 iş günü sonunda yazılı cevap vermediğinin ispatına yönelik belgeler.
- Sigorta kuruluşuna gönderilen müracaat yazısı.
- Kuruluştan alınan cevabın talepleri neden karşılamadığının detaylarını içeren açıklamalar ile komisyona başvuruyla ne talep edildiğini açık ve somut olarak gösteren beyanlar (bu hususlar başvuru formunda da yer alabilir)
- Uyuşmazlık konusunda haklılığınızı destekleyen diğer tüm belgelerin okunaklı birer sureti (mevcut ise sigorta sözleşmesi/poliçesinin bir sureti ile birlikte)
- Vekil ile yapılan başvurularda vekalet ( vekaletname'de alternatif uyuşmazlık çözüm yolları veya sigorta tahkim komisyonu'na müracaat yetkisi olması gerekmektedir.) vekalet suret harç makbuzu ve baro pulu.
Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/1. maddesine göre ‘’Uyuşmazlık başvurularında, başvuru formu, uyuşmazlığa ilişkin bilgi ve belgeler ile başvuru ücretinin yatırıldığına dair belgenin yer alması gerekir.’’ Yine aynı yönetmeliğin 16/2. Maddesine göre Sigorta Tahkim Kurulu’na yapılan başvuruların incelemesi öncelikle büro raportörlerince gerçekleştirilir. Raportölerce sigortacılık yapan kuruluşa gerekli başvuruların yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa talebinin kısmen ya da tamamen olumsuz sonuçlandığının ya da sigortacılık yapan kuruluşun on beş gün içinde cevap vermediğinin değerlendirilmesi yapılır. Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik’in 16/5.maddesine göre raportör dosyayı, uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan bilgi ve belge eksikliği açısından inceler. Bilgi ve belgelerde eksiklik olması halinde raportürün taraflara bilgi vermek kaydıyla dosyayı kapatma yetkisi vardır. Uygulamada ise bilgi ve belgelerde eksiklik olmasının tespiti halinde bunların tamamlanması için kesin süre verilmekte ve bu kesin süre içerisinde eksikler tamamlanmazsa dosya kapatılmaktadır.
Sigortacılık Kanunu’nun 30.maddesinin 12.fıkrasına göre Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru sonrası sigorta hakemleri tarafından verilen ve uyuşmazlık tutarı 5.000.00 TL’ye kadar olan kararlar kesindir. Uyuşmazlık tutarı 5.000,00 TL ve üzerinde olan başvurularda sigorta hakemleri tarafından verilen karara karşı kararın tebliğinden itibaren 10 iş günü içerisinde komisyon nezdinde itiraz edilebilir. Uyuşmazlık tutarı 40.000,00 TL’ye kadar olan başvurulara ilişkin yapılan itiraz üzerine verilen kararlar kesindir. Uyuşmazlık konusu 40.000-TL üzeri olan uyuşmazlık hakkında ise, itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvuru yapılabilmektedir.
Komisyon tarafından verilen kararlar tebliğden itibaren ilamlı icraya konulabilir.
Dava
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesine göre araçta meydana gelen değer kaybının dava yoluyla talep edilmesi de mümkündür. Bunun için yukarıda detaylı açıklandığı üzere öncelikle ilgili sigorta şirketine başvuru yapılması gerekir.
Araçta kaza nedeniyle meydana gelen değer kaybından araç sürücüsü, araç maliki ve kusurlu aracın Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (KMAZMS-Trafik Sigorta) poliçesini düzenleyen sigorta şirketi müştereken ve mütelsilen sorumludur. Aracı hasara uğrayan araç sahibi davasını dilediği borçluya yöneltebilir. Burada önem arz husus davanın yöneltileceği borçlunun şahıs mı şirket mi olduğudur. Nitekim görevli mahkeme buna göre belirlenecektir.
Araç değer kaybı davaları Türk Borçlar Kanunu’ndaki haksız fiil sorumluluğuna dayanır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesidir. Ancak dava sigorta şirketine karşı açılacaksa görevli mahkeme Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemeleridir. Eğer araç sürücüsüne ya da aracın sahibine açılacaksa ve bu kişiler tacir değilse aynı zamanda sigorta şirketi de hasım gösterilmeyecekse davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekir. Ancak dava hem sigorta şirketine hem de aracın sürücüsüne ya da aracın sahibine açılacaksa söz konusu davada sigorta şirketi sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olacaktır. Bu durumda dava mutlak ticari nitelikte dava statüsüne girecektir. TTK'nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki davaların Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 72’ye göre tazminat istemi zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren başlayarak iki yıl ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.