Dijitalleşme çağında hukuk, teknolojiyle iç içe geçerek dönüşüm yaşamaktadır. Bu dönüşümün en önemli yansımalarından biri, blokzincir tabanlı akıllı sözleşmelerin yaygınlaşmasıdır. Akıllı sözleşmeler, programlanabilir kodlar aracılığıyla tarafların borçlarını ifa etmesini sağlayan, aracısız işleyen sözleşme türleri olarak tanımlanabilir.

Türk Borçlar Hukuku’nda ifa, borçlunun sözleşmeye uygun olarak edimini yerine getirmesi sürecidir. Ancak, akıllı sözleşmelerin klasik borçlar hukukundaki ifa anlayışına tam olarak uyup uymadığı tartışmalıdır.

2. Türk Borçlar Hukuku’nda İfa Kavramı

2.1. İfanın Tanımı ve Unsurları

Türk Borçlar Kanunu’na (TBK) göre ifa, borcun yerine getirilmesi ve hukuki ilişkinin sona ermesi sürecidir. Geçerli bir ifanın gerçekleşebilmesi için:

• Borç, sözleşmeye uygun şekilde ifa edilmelidir (TBK m. 89).

• Aynen ifa ilkesi gereği, borçlu borcunu tam olarak yerine getirmekle yükümlüdür.

• Eğer ifa mümkün değilse, ifa imkânsızlığı veya uyarlama gündeme gelebilir.

3. Akıllı Sözleşmelerde İfa

Akıllı sözleşmeler, ifayı otomatik ve koşula bağlı olarak gerçekleştiren sistemlerdir. Türk Borçlar Hukuku ile kıyaslandığında bazı avantajları ve riskleri bulunmaktadır.

3.1. Aynen İfa İlkesi Açısından Değerlendirme

Aynen ifa, borçlunun edimi eksiksiz olarak yerine getirmesini gerektirir. Akıllı sözleşmeler, kodlanmış şartlar sağlandığında otomatik olarak ifa edildiği için bu ilkeye büyük ölçüde uygundur.

Örnek: Bir yazılım geliştirme sözleşmesi kapsamında, kod tamamlandığında akıllı sözleşme otomatik olarak ödemeyi serbest bırakır. Bu, tarafların sözleşmeye uyumunu artıran bir mekanizma oluşturur.

Ancak, insan hataları, teknik aksaklıklar veya değişen koşullar nedeniyle ifanın esneklik gerektirdiği durumlarda akıllı sözleşmelerin yetersiz kalabileceği görülmektedir.

3.2. İfa İmkânsızlığı ve Mücbir Sebep

Türk Borçlar Kanunu’nun 136. maddesine göre, borcun ifası imkânsız hale gelirse, borç sona erer ve borçlu sorumlu tutulmaz. Mücbir sebep (deprem, savaş, ekonomik kriz vb.) halinde, taraflar ifadan kurtulabilir veya sözleşme uyarlanabilir.

Ancak, akıllı sözleşmeler kodlanmış emirler içerdiğinden, ifa durdurulamaz veya değiştirilemez.

Örnek: Bir taraf, lojistik hizmeti sağlamak için akıllı sözleşme yapmış olsun. Eğer doğal afet nedeniyle teslimat imkânsız hale gelirse, geleneksel hukukta borçlu sorumluluktan kurtulabilir. Ancak, akıllı sözleşme otomatik ödeme yapacağından, taraf zarar görebilir.

Bu durum, akıllı sözleşmelerin mücbir sebep ve ifa imkânsızlığı gibi hukuki kavramlara uyarlanması gerektiğini göstermektedir.

3.3. Aşırı İfa Güçlüğü ve Sözleşmenin Uyarlanması

TBK m. 138’e göre, ifanın aşırı derecede güçleşmesi durumunda sözleşme uyarlanabilir veya feshedilebilir. Akıllı sözleşmelerde ise kod bir kez yazıldığında değiştirilemez. Bu durum, aşırı ifa güçlüğü yaşayan tarafın haklarını nasıl koruyacağı sorusunu gündeme getirmektedir. Örnek: Bir şirket, 1 BTC karşılığında mal satışı için akıllı sözleşme yapmış olsun. Eğer BTC değeri sözleşme sürecinde aşırı artarsa, satıcı zarar edebilir ancak sözleşmeyi değiştiremez.Bu nedenle, Türk Borçlar Hukuku’ndaki uyarlama ilkelerinin akıllı sözleşmelere nasıl uygulanacağı henüz belirsizdir. Akıllı sözleşmeler, Türk Borçlar Hukuku’nun ifa hükümleriyle büyük ölçüde uyumludur, ancak bazı eksiklikleri bulunmaktadır:

• Mücbir sebep ve ifa imkânsızlığı gibi durumlarda esneklik sağlanmalıdır.

• Aşırı ifa güçlüğü nedeniyle sözleşmenin uyarlanması mümkün olmalıdır.

• Kodlama hatalarına karşı hukuki denetim mekanizmaları geliştirilmelidir.

Akıllı sözleşmeler, Türk Borçlar Hukuku’ndaki ifa süreçlerini hızlandıran ve güvenli hale getiren yenilikçi araçlardır. Ancak, uyarlama, mücbir sebep ve hata gibi hukuki konular açısından eksiklikler içermektedir. Gelecekte Türk hukuku bu alana özel düzenlemeler getirmeli ve akıllı sözleşmelerin geleneksel borçlar hukuku ilkeleriyle uyumlu hale gelmesini sağlamalıdır.

Kaynakça
• Türk Borçlar Kanunu, 6098 Sayılı Kanun.
• FATİH BİLGİLİ / ERDEM ÖZ / Borçlar Hukuku Genel Hükümler.
• SCHWARTZ, A. / SCOTT, R. / “Contract Theory and the Limits of Smart Contracts”